Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/843 E. 2020/891 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/843 Esas
KARAR NO : 2020/891

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili—– firması ———– sahasında kullanılmak üzere —- tarihli faturalar muhteviyatı——- sorumluluğunda —- tarihinde —–plakalı araca yüklenerek yola çıktığı, 27.07.2017 tarihinde ise de— —– proje sahasına gönderilmek üzere ——— plakalı araca yüklenilerek yola çıkarıldığını, emtianın 08.08.2017 tarihinde proje sahasına varışına müteakip yapılan kontrollerde söz konusu emtianın vida yuvalarının hasarlanmış olduğunu, sigortalı şirket yetkilileri tarafından söz konusu hasara yönelik tutanak tanzim edildiğine ve sigortalı şirket tarafından nakliyeci davalıya söz konusu hasara ilişkin ihtarname gönderildiğini, taşıma —- tarafından üstlenildiğini, düzenlenen 31.07.2017 tarihli navlun faturasından bunun anlaşıldığını, söz konusu emtiaların taşınması işini üstlenen davalı …—– malların hasarlı teslim edilmesi nedeni ile oluşan hasardan TTK. Madde 875 gereğince sorumlu bulunduğunu, müvekkili şirket sigortalısı tarafından yapılan hasar ihbarı sonrasında sigortalının zararının karşılandığını, sigortalısına —-ödeyen müvekkil şirketi, T.T.K. 1472. Madde hükmü gereğince sigortalısının haklarına halef olduğu, davalı taşıyıcı —- meydana gelen hasar sonrası sigortalı tarafından 23.08.2017 tarihli ihtarname gönderildiğini, davalı ——tarihli rücu yazısı ile meydana gelen hasarın karşılanmasının talep edildiği, ancak davalı taşıyıcı tarafından hasara ilişkin olarak herhangi bir ödeme yapılmadığı ve müvekkil şirketçe işbu hasarın karşılanmasına yönelik tüm müracaatların sonuçsuz kalmış olması nedeni ile iş bu davanın açıldığı, 53.835,63 TL tazminatın 25.04.2018 tarihinde itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama harç ve giderleri, vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ekspertiz raporunda hasar nedeni konusunda büyük olasılıkla emtianın — duvarlarına çarpması ve/veya ani fren sonucu meydana geldiği ifadelerinin kullanıldığını, bunun hasar tahmini ifadeleri olduğunu, CMR sevk mektubu üzerinde —- tarafından hiçbir hasar kaydı düşülmediğini bununda alıcıya hasarsız teslim edildiğini gösterdiğini, taşıyıcının gıyabında tek taraflı düzenlenen tutanaklar taşıyıcının yapılması gereken yazılı bildirimin yerine geçemeyeceğini, davacı sigortanın 25.06.2018 tarihinde teslimden 10 ay sonra gönderdiği rücu yazısı ile dava konusu hasar iddiasında haberdar olduğunu, davacı hasarın taşıma esnasında meydana geldiğini ispat edemediğini, ekspertiz raporu yükün teslim edildiği tarihten 8 ay sonra olduğunu, araçla ilgili herhangi bir kaza kaydı, hız limiti aşımı kaydının bulunmadığı, HMK’na aykırı olarak davacı taraf delilleri taraflarına tebliğ etmediğini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacı tarafa bırakılmasını iddia ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı şirketin sigortalısının satın aldığı emtiaların davalının taşıması sırasında hasar gördüğünden bahisle açılan rücuen tazminat davasıdır.
Davacı tarafça sunulan deliller kapsamında Mahkememizce dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin taşıma konusunda uzman ve makine mühendisi bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin 26/11/2019 tarihli raporda özetle: “Söz konusu davada CMR hükümleri çerçevesinde değerlendirileceği, dava dosyasında taşıyıcının malları teslim aldığında veya taşıma sırasında hasarlandığına dair ibareye rastlanmadığı, bu durumda malların ilk yükleme yeri olan —————- sağlam ve eksiksiz teslim alınıp, aktarma yeri Türkiye’de sağlam ve eksiksiz olarak teslim alınıp aktarıldığının anlaşıldığı, diğer taraftan dosyaya sunulan evrak ve deliller içerisinde malların alıcıya teslim sırasında hasarlı olduğunu ispatlar nitelikle araç üstü fotoğraflar, —- üzerine hasarla ilgili düşülmüş bir şerh, araç şoförünün de imzalamış olduğu hasarla ilgili——konvansiyonunda hasarın bildirimi ile ilgili belirlenmiş süreler içerisinde ve uygun şekilde sorumlu taşıyıcıya yapılması gereken ihbar bildirimi ile ilgili somut bir veri olmadığı, söz konusu mallara ait hasarın taşıyıcının sorumluluğu altındayken hasarlandığı kanaatinin oluşmadığını, hasar bedelinin direkt taşıyıcıdan ya da nakliye sigorta poliçesi kapsamında ödenmesinin uygun olmayacağı görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu mahkememize sunmuştur. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı taraf rapora itiraz etmiş ve bir takım belgeler sunmuştur. Davacının rapora itirazları doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin 04/06/2020 tarihli ek raporunda özetle:”Dosya içerisinde————- şirket dahilinde hazırlanan eksik-fazla-hasarlı malzeme tutanağı görüldüğü, fakat bu belgenin taşıyıcıya iletildiğinde dair bir belge görülmediği, ihbarname tarihi dikkate alındığında —— göre hasarla ilgili ön görülen sürelerin aşıldığı, davacı tarafın hasarın taşıma sırasında meydana geldiğini ispat edecek delilleri dosyaya sunmadığı, söz konusu mallara ait hasarın taşıyıcının sorumluluğu altındayken hasarlandığı kanaatinin oluşmadığını, hasar bedelinin direkt taşıyıcıdan ya da ——– poliçesi kapsamında ödenmesinin uygun olmayacağı kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu mahkememize sunmuştur. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı taraf ek bilirkişi raporuna da itiraz etmiş ise de aşağıda belirtilen gerekçelerle yeni bilirkişi raporu alınması talebi uygun bulunmamıştır.
Eldeki davada davacının ödeme belgeleri yahut ibraname sunmadığı anlaşılmakla aktif husumetinin olup olmadığı tartışmalıdır. Ancak bu husus karar aşamasında fark edilmiş dosyanın gelinen aşaması itibariyle bu eksiklik tamamlatılmadan karar verilmiştir.
Dosya incelendiğinde emtiaların 08/08/2017 tarihinde —– teslim edildiği, düzenlenen CMR’de hasara ilişkin herhangi bir şerh olmadığı, yine davalıya dava dışı — tarihinde ihbar yazısının sunulduğu ancak bu ihbarın başka bir taşımaya ilişkin olduğunun anlaşıldığı, ekspertiz raporunun teslimden yedi ay sonra 06/03/2018 tarihinde düzenlendiği, ekspertiz raporuna göre emtianın hasarlanma biçiminin büyük olasılıkla emtianın —– duvarlarına çarpması ya da ani fren sonucu meydana geldiği görüş ve kanaatine varıldığı, sunulan —— vida yerlerinde hasar olduğu ancak bu fotoğrafların araç içerisinde çekilmediğinin anlaşıldığı, emtiayı teslim alan şirketin ve davacının sigortalısının ———— tarihinde tutanak tuttukları, bu tutanaklarda davalının imzasının olmadığı, tutanakların davalıya tebliğine dair de dosyada bir delil sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlığa uygulanacak olan CMR Konvansiyonu’nun 30/1. maddesi hükmüne göre, alıcı, taşımacı ile birlikte durumlarını kontrol etmeden veya ziyan ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden yedi gün içinde (Pazar günleri ve resmi tatil hariç) durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm ederse, bu husus onun yükü sevk mektubunda belirtildiği şekilde aldığına kanıt oluşturur. Açıkça gözükmeyen ziyan veya hasarlarda bildirme yazılı olarak yapılacaktır. CMR’nin anılan maddesi, esas itibariyle gönderilenin taşıyıcıya karşı haklarını kullanabilmesi için teslim anında yapılması gereken düzenlemeleri içermekte, usulüne uygun bir bildirimde bulunmaksızın malları teslim alması durumunda, malların sevk mektubuna uygun olarak teslim edildiğine dair bir karine öngörmektedir. Bu husus, tamamen ispat külfeti bakımından önem taşımakta olup, dava hakkının düşmesiyle bir ilgisi yoktur. CMR Konvansiyonu’na tabi taşımalarda da kural olarak taşıyıcı, malları teslim aldığı andan malları usulüne uygun şekilde teslim ettiği ana kadar meydana gelen hasar, kayıp ve gecikmeden sorumludur. Ancak, taşıyıcı CMR’de yazılı nedenleri ispat ederek bu sorumluluktan kurtulabilir. CMR’nin 30. maddesinde taşıyıcı lehine düzenlenmiş karinenin aksi, her türlü kanıtla ispat edilebilir. Bu halde, ispat yükü tekrar taşıyıcıya geçer. Dava konusu vida yuvalarının hasarlanmış olduğu göz önüne alındığında teslim anında yahut açıkça belli değilse en geç 7 gün içinde alıcı taşıyıcıya bildirim yapmaz ise, bu husus onun malı hasarsız teslim aldığına karine oluşturur. Karinenin aksi elbette mümkün olup, eldeki davada ihbar sürelerine uyulmadığından emtianın hasarlı biçimde teslim alındığını ispat yükü davacıdadır. Dava dosyasına sunulan fotoğraflar emtialar araç içerisinde iken çekilmemiş, üstelik teslim tarihinden 11 gün sonra tutanak tutulmuştur. Hal böyle olunca emtiaların teslim alındıktan sonra zarar görmüş olabileceği de göz önüne alındığında, bilirkişi raporu gereğince davalının taşıma sırasında hasara sebep olduğu somut delillerle ispatlanamadığından davanın reddi gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davanın davacının sigortalısının satın aldığı ve davalının taşımacılığını üstlendiği emtiaların hasarlı olarak teslim edildiği iddiasıyla açılan rücuen tazminat davası olduğu anlaşılmış, dosya kapsamından davalıya süresinde yapılan bir ihbar bulunmadığı anlaşılmakla, karine gereği emtiaların hasarlı biçimde teslim alındığını ispat yükü davacıya geçmiş, mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, tutulan tutanakların teslimden 11 gün sonra olması, hasarın davalının sorumluluğunda meydana gelmiş olduğunu ispatlayacak dosya kapsamında araç içerisinde fotoğraf yahut taşıyıcının ikrarı gibi başkaca delil bulunmadığı anlaşılmakla, yine hasarın teslimden sonra tutanak tarihine kadar geçen 11 günlük süre içerisinde de meydana gelebileceği göz önüne alınarak ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 919,38-TL harcın mahsubu ile artan 864,98-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden—–13/4.maddesi uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.