Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/830 E. 2020/396 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/830 Esas
KARAR NO: 2020/396
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 24/07/2017
KARAR TARİHİ : 30/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— tarihinde—– sularında, ————– yönüne doğru – aracın karıştığı bir trafik kazası olduğunu, —— plakalı —— yönetimindeki araç —– plakalı ——– yönetimindeki araca arkadan çarptığını, bu araca da arkadan 3. Bir aracın çarptığını fakat bu aracın olay yerinden kaçtığını,————— tarafından tutulan kaza tespit tutanağı ve iki tarafın beyanları dava dilekçesinin ekinde sunulduğunu, ——– plakalı araçta oluşan hasara ilişkin fatura toplamı —— olduğunu, yaptırılan tamirat sonrasında hasarı ödemek durumunda olan —- plakalı ———- sigortası olan ————- tarihli bir yazı ile sigortalı aracın kusurunun bulunmadığını ve hasar bedelinin karşılanamayacağının taraflarına bildirildiğini, oysa olay yerine gelen polis ekibi de bu zincirleme kazada arkadan çarpanın kusurlu olacağını belirterek herkes arasında kaza tespit tutanağı yapsın dediğini, davalı ve sigortası kusurlu hareket sebebiyet verilen zararı tazmine yanaşmadığını, ayrıca müvekkiline ait ———- plakalı aracın orjinal değerinde de düşme olduğunu, bu konuda açtıkları ve ——– Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —— sayılı tespit davasında, görevlendirilen bilirkişi raporunda da hasar onarım bedelinin ——– aracın değer kaybının ——-olduğunun tespit edildiğini, bu nedenlerle ——- plakalı aracın sahibi ———– tarafından müşterek ve müteselsil sorumluluk uyarınca, oluşan toplam ———– hasar ve değer kaybının, yasal faiziyle birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle; —– plakalı aracın —— limitle sınırlı olmak üzere müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, davacı vekilinin ——— hasar bedeli ve değer kaybı talebinin yerinde olmadığını, söz konusu kazanın davacı vekili tarafından müvekkili sigorta şirketine ihbarı akabinde müvekkili olan şirket nezdinde hasar dosyaları açıldığını ve konunun değerlendirildiğini, sigorta şirketinin kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında doğan zarardan sorumlu olduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinde sigortalı araç sürücüsünün ——– plakalı araca arkadan çarptığını fakat kendi aracına da plakasını tespit edemediği başka bir aracın arkadan çarparak kazaya sebebiyet verdiğini belirttiğini, hal böyle iken sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespit edilemediğini, ret talebinin yerinde görülmemesi halinde kusur oranlarının tespiti için dosyanın ———— tevdii edilmesi gerektiğini, sebepsiz zenginleşmeye mahal vermemek amacıyla kazaya karışan araç sürücülerinin tespit edilen kusur oranlarına göre alanında uzman bir bilirkişiye davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin tespit ettirilmesi gerektiğini, müvekkil sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacıya ait ——–plakalı araç ile davalının işleteni ve sigortacısı olduğu ———plakalı aracın ———- tarihinde karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin kusuru oranında davalılardan tahsili istemli maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizde görülmekte olan dava ilk olarak —— Asliye Hukuk Mahkemesi’nde —— numarasını almış, Mahkemece Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğu kanaatiyle görevsizlik kararı verilmiş, dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
Tarafların kusur durumu ve oluşan hasar bedeli ile değer kaybının tespiti için Mahkememizce makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin — tarihli raporunda özetle: ——– plakalı aracın tarafı olan davalıların arkadan aldıkları şiddetli darbenin etkisi ile kayarak öndeki araca çarptıklarını beyan ettikleri, bu durumda ———– plakalı aracın arka kısmındaki hasarların ön kısmındaki hasarlara göre fazla olmasının gerektiği, aracın hasarlarına ilişkin dosyada belge olmadığı ancak diğer araçlardaki hasarın bu konuda fikir verdiğini, bir çarpışmada çarpışan cisimleri etkileyen kuvvetlerin büyüklüklerinin eşit ve zıt yönlü olduğu, ——– plakalı aracın ön kısmında ————– plakalı aracın arka kısmındaki hasarlara denk nitelikte hasar olmasının gerektiği, ———– plakalı aracın arka kısmını ve kaza mahallini terk eden aracın ön kısmını etkileyen ve hasara neden olan kuvvetlerin büyüklüklerinin eşiti ve zıt yönlü olması gerektiği, bu durumda ———- plakalı aracın arka kısmında en arkadaki aracın ön kısmındaki hasarlara denk nitelikte hasar meydana gelmesi gerektiğini, en arkadaki aracın ön kısmında hasar olmadığı için kaza mahallinden ayrıldığı, diğer sürücülerin de plakasını dahi almaya gerek duymadıkları dikkate alındığında ——– plakalı aracın arka kısmında da önemli hasar olmamasının gerektiğinin anlaşıldığı, bu durumda ———-plakalı aracın arkadan aldığı darbe sonrası davacıya ait araca çarptığı iddiasının doğru olmadığı, dava konusu olayda ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken 2 farklı kazanın olduğu, davalıya ait otomobilin davacıya ait araca arkadan çarpmasının birinci kaza olduğu ve sürücü davalının tam kusurlu olduğu, ikinci kazanın ise dava konusu olmadığı, Davalı sürücü ———– kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğunu, dava dışı sürücü ————- dava konusu birinci kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, tazminata konu ——– plakalı aracın —– adına tescilli hususi otomobilin hasar tutarının —–olduğu, genel şartlara eklenen yöntem ile hesaplanan değer kaybının —– toplam zararının ——— olduğunu, faiz uygulaması için başlangıç tarihi belirtilmeden yasal faiz talep edildiği dikkate alındığında, dava tarihi ——– itibariyle yasal faiz talep edilebileceğini, davalı —— sigorta poliçesiyle —– plakalı aracın ———- tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği ——- tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve maddi temiat limitinin araç başına —- olduğunu, ————-. gereğince mağdur aracın hasar tutarı ile değer kaybının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta teminatı altında olduğunu, ———— palakalı aracın hasar tutarı ve değer kaybı karşılığı toplam ——- tazminatın dava tarihi —– itibariyle yasal faizi ile talep edilebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu Mahkememize sunmuştur. Davacı vekili ——– tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporuna katıldıklarını, bu nedenle davayı müvekkiline ait ——– plakalı aracın ——– onarım ——- değer kaybı toplamı olan ——— olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olunup, taraflar rapora karşı itirazda bulunmamışlardır. Dava konusu uyuşmazlığın temeli tarafların kusur durumu olup, bilirkişi raporu uyarınca; en arkadaki aracın çarpışma sonrası hasara uğramadığından olay yerinden ayrıldığı, etki-tepki prensibi gereği bu haliyle davalıya ait aracın da arkasında ciddi bir hasarlanma meydana gelmemiş olacağı, kazanın zincirleme trafik kazası niteliğinde olmadığı, iki ayrı kazanın meydana geldiği, dosyada bulunan delillere göre ilk kazada davalıya ait aracın davacının aracına çarpmasında %100 kusurlu olduğu anlaşılmış, davalılarca gelinen aşama itibariyle raporun aksini gösterir deliller sunulmadığı gibi rapora karşı itirazda dahi bulunulmamıştır. Bu haliyle raporun dosya kapsamında bulunan delillere uygun olması, tarafların dilekçelerinde gösterilen tüm delillerinin toplanmış olması, rapora itiraz edilmemiş olması dikkate alınarak bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Hal böyle olunca davacının aracında toplam ——- değer kaybı meydana geldiği anlaşılmış ve davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde değer kaybını —– olarak talep etmiş, —– tarihli dilekçesi ile———— olarak ıslah etmiştir. —————–Sayılı ilamında:”Davacı vekili ıslah başvuru dilekçesinde; ıslah yoluyla dava değerini azaltıklarını, bunun feragat olarak nitelendirilemeyeceğini belirtmiş ise de, vazgeçtiği tazminat miktarı bakımından mahkemenin feragat olarak değerlendirmesinde hukuka herhangi bir aykırılık bulunmamaktadır. Çünkü, ıslah yoluyla dava değerinin azaltılması mümkün değildir. Vazgeçme ancak feragat olarak değerlendirilebilir. İlk Derece Mahkemesi de, vazgeçilen miktar yönünden feragat olarak değerlendirme yapmıştır. Dolayısıyla, İlk Derece Mahkemesi’nce ——– ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine karar verilmesi kararı hukuka uygun olduğundan davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.” ıslahla talep azaltımının mümkün olmadığı, vazgeçmenin ancak feragat olarak nitelendirilebileceğine değinmiştir. Bu haliyle davacı vekilinin talep azaltımına yönelik ıslah dilekçesinde değer kaybına yönelik vazgeçtiği ——— feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davanın; davacıya ait ———- ile davalının işleteni ve sigortacısı olduğu ——- plakalı aracın —- tarihinde karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin tazmini istemli maddi tazminat davası olduğu anlaşılmış, Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmış, davalılar kusur tespitinin aksini ispatlayan bir delil sunmadıkları gibi rapora karşı da itirazda bulunmadıklarından olayın raporda tespit edildiği gibi meydana geldiği, davalıya ait aracın davacının aracına arkadan çarpmasında %100 kusurlu olduğu anlaşılmış, her ne kadar davacı vekili ıslahla talep azaltımında bulunmuş ise de yerleşik içtihatlar uyarınca ıslahla talep azaltımı mümkün olmadığından azaltılan kısım zımni feragat olarak değerlendirilmiş, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili dava dilekçesinde faiz başlangıcını belirtmediğinden ve yasal faiz talep ettiğinden talep gibi dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile, davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeli olan ——–ile değer kaybı bedeli olan —— olmak üzere toplam ——- dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısım olan ———— feragat sebebiyle reddine,
2-Alınması gerekli 158,30-TL harçtan peşin alınan 48,27-TL harcın mahsubu ile bakiye 110,03-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından harcanan harç toplamı toplam 79,67-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 913,70-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%81,99 Kabul %18,01 Ret) hesaplanan 749,15-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.317,32-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı ——- kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13. madde uyarınca hesaplanan 509,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ———verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.30/06/2020