Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/820 E. 2020/1020 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/820 Esas
KARAR NO : 2020/1020 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının faturaya dayalı alacağına dayanarak takip başlattığı, borçlunun borcun tamamına hiçbir gerekçe göstermeksizin itiraz ettiğini, borçlunun itirazının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davalı tacir ve davacı şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, taraflar arasında ———–akdedildiğini, bu sözleşmeye göre davalı tacirin elektrik kullandığını, bu elektriği davalının, ticari işletmesi —–kullandığını, davalı tacirin — vade tarihli ——numaralı —– tutarında,—– numaralı ——— vade tarihli ——- tutarında, —–vade tarihli ———- tutarında,——- numaralı ————– tutarında faturalardan kaynaklanan borcunu ödemediğini, faturaların davalıya tebliğ edilmiş olduğunu, davalının bu faturalara itiraz etmeyip sadece hakkındaki icra takibine itiraz ettiğini, davalı tacirin ticari ilişkiye itiraz etmeyip kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının yaptığı haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın likit olmasından dolayı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle elektrik sözleşmesine istinaden davacı tarafça tanzim edilen faturaların ödenmemesinden kaynaklı başlatılan ————-dosyasının davalı tarafça yapılan itirazın İİK 67 kapsamında iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davacı tarafça dosyaya delil olarak faturalar, ihtarname ve sözleşme örneği sunulmuş olup, Mahkememizce icra dosyası celp edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin tarafların defterlerinin incelenmesi için gün verilmiş, inceleme günü davacının defterlerini ibraz ettiği, davalının ise sunmadığı anlaşılmıştır. Mali müşavir bilirkişinin hazırladığı ——– tarihli raporda özetle: “Davacı şirketin defterlerinin kendi lehine delil vasfını haiz olduğu, davacının son ticari işlem sonrası davalıdan bakiye alacak tutarının —– olduğu, bu alacak tutarının————— numaralı faturalardan kaynaklandığı, davalının son üç faturasının ödeme tutarlarının sırasıyla——— olduğu, Davacı şirketin lehine delil niteliğine sahip ticari defterlerine göre, davacı şirketin davalıdan icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle —– alacaklı olduğunu,—- avans faiziyle birlikte davacının toplamda ———davalıdan talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporu mahkememize sunmuşlardır. Davalının defterlerini sunmaması sebebiyle dava konusu faturaların davalı tarafça kabul edilip edilmediği dosya kapsamından tespit edilemediğinden, faturaların sözleşmeye ve yasalara uygun tanzim edilip edilmediği, yine sözleşme gereği faiz hesabı yapılması yönünden kök mali müşavir bilirkişi yanında elektrik mühendisi bilirkişi de eklenerek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin—— tarihli raporunda özetle: “Akdedilen sözleşmede davalı işletmesinin tedarik şirketi olan davacıdan ——— tarafından yayımlanan birim elektrik fiyatlarındaki bedelden sözleşmede akdedildiği üzere ——elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olduğu, davacının faturalarda indirimi yansıtmadığı, —- numaralı faturada doğrudan ——- yayımlanan tarifeyi uyguladığı ancak dağıtım bedeli birim fiyatını bir önceki yayımlanan tarife üzerinden hesapladığından fark oluştuğu ve tüketici lehine indirim oluştuğunun anlaşıldığı,—- numaralı faturada doğrudan —- uygulandığı bu yönüyle mevzuata uygun olduğu,—- numaralı faturanın da —- uygulanan tarifeye uygun hazırlandığı, bu faturada ilave olarak ——fesih bedeli bulunduğu, ödenmeyen fatura için gecikme bedeli alınmasının da uygun olduğu,davacının icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle —- alacaklı olduğunu, —- sözleşme ile kararlaştırılan faizle birlikte davacının toplamda ——– alacağının sabit olduğunu, icra ilamında bulunulan borca ilişkin davacı tarafından yapılan itirazın iptalinin yerinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Bilindiği gibi TBK’nın 101 vd. düzenlenen maddeleri uyarınca, birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir. Borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılır. Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır. Eldeki davada alınan bilirkişi raporunda davalının yapmış olduğu ödemelerin açıklama kısmında açıkça ——– faturalara istinaden ödeme yapıldığı açıktır. Davacı ise takip talebinde ——– numaralarla biten fatura alacaklarını da konu etmiştir. Halbuki bu faturalar banka dekontuna göre ödenmiş olup, borçlu tarafından hangi borca istinaden ödeme yapıldığı açıkça bildirilmiş durumdadır. Davacı taraf takip miktarı asıl alacak miktarı kadar alacaklı olsa dahi bu alacağın bir kısmının takibe konu edilmeyen sonu ——- tutarlı faturadan kaynaklandığı tespit edilmiştir. İİK’nın 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davaları, dayanağı olan takiple sıkı sıkıya bağlıdır. Takip cari hesap alacağından kaynaklı olarak başlatılmadığından Mahkememizce yapılması gereken inceleme sınırlı olarak yalnızca takip dayanağı olarak gösterilen faturalara ilişkin olmalıdır. Hal böyle olunca takip konusu faturalardan 2 tanesi takipten önce ödendiğinden, mahkememizce itirazın iptaline karar verilen ödenmeyen faturalar yönünden; bilirkişi raporunda da mevzuata uygun olarak tanzim edildiği tespit edildiğinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacının tanzim ettiği faturalar her ne kadar %8 indirimli olarak düzenlenmemişse de; davalı tarafça ödendiği tespit edilen diğer faturaların da indirimsiz düzenlendiği, bu düzenlemenin uygulamaya geçmediği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca mahkememizce kabul edilen—– faturanın ——uygun olarak tanzim edildiği de göz önüne alınarak rapor doğrultusunda karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9.2. maddesinde; davalının sözleşme hükümlerini ihlal etmesi veya herhangi bir faturanın son ödeme tarihinden itibaren ——- gün geçmiş olmasına rağmen ödenmemiş olması halinde davacının son iki fatura tutarında cezai şart ödemekle yükümlü olduğunun kararlaştırıldığı, sözleşmenin davacı tarafından feshedilmiş olduğu birlikte değerlendirildiğinde, davacının ödenmemiş faturalar nedeniyle davalıdan son iki fatura bedelinin toplamı olan —-talep edebileceği, ——– cezai şart bedeli talebinin uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı,toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davanın elektrik faturasından kaynaklı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davası olduğu, davalının takip konusu ——- numaralı faturaları ve takip konusu olmayan —– faturayı ödemediği, buna karşılık sonu ——- biten faturaları ödediği anlaşılmış, takiple sıkı sıkıya bağlılık gereği ödenmeyen üç fatura yönünden karar vermek gerekmiş, mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, davacının bu üç faturayı—– uygun olarak düzenlediği tespit edilmekle rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş———–taraflar arasında tanzim edilen sözleşmedeki hüküm gereği ————uyarınca faize hükmedilmiş, itirazın kısmen iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanı KISMEN KABULÜ ile, —– icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin; — numaralı fatura için —-asıl alacak, — işlemiş faiz, —– asıl alacak, —- numaralı fatura için —— işlemiş faiz olmak üzere toplam ——- işlemiş faiz üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık ———– uyarınca faiz yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 768,81-TL harçtan peşin alınan 228,92-TL harcın mahsubu ile bakiye 539,89-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 228,92-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 264,82-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.817,40-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%83,96 Kabul, %16,04 Ret) hesaplanan 1.525,89-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden AAÜT 13 uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.08/12/2020