Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/817 E. 2021/84 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/817 Esas
KARAR NO: 2021/84 Karar
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 03/03/2017
KARAR TARİHİ: 19/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; —- tarihinde müvekkiline ait —- aracın ———— adresinde çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazası sonucunda müvekkilinin aracının hasara uğradığını, davalının çarpma neticesinde durmadığını ve kaçtığını, kaza tarihinde müvekkilinin aracının davalı sigorta şirketinin ———- ile teminat altında olduğunu, bu sebeple ilgili sigorta şirketine başvurulmuş olsa da zararın karşılanmadığını, müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın, değer kaybının tespiti amacıyla——– dosyası ile tespit yaptırıldığını, işbu dosyada alınan bilirkişi raporuna göre; müvekkilinin aracında meydana gelen hasar; —- onarım süresince araçsızlık sebebiyle uğranılan zarar eş değer bir araç kirası; —-değer kaybı; —– olarak hesaplandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin aracında meydana gelen hasar için — onarım süresince araçsızlık sebebiyle uğranılan zarar eş değer bir araç kirası için ——olmak üzere toplam ——-alacak taleplerinin temerrüt tarihinden işletilecek avans faiziyle, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin davasını tüketici mahkemesinde açmış olsa da davada sigorta şirketiyle müvekkilinin davalı olarak gösterildiğini, TTK – 1483. vd maddelerinde sigorta sözleşmesinden doğan zararlarda sigorta şirketinin sorumluluğuna ilişkin düzenlemeler yapıldığını, dolayısıyla trafik kazasından kaynaklı tazminat istemi için böyle bir dava açılacak olsa bile TTK – 4/1-a maddesindeki düzenleme uyarınca Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde açılması gerektiğini, üketici mahkemelerinin davada görevli olmadığını, müvekkili hakkında açılan tazminat davasının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, bu sebeple davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin ——- semtinde seyir halindeyken meydana gelen kazada kendi aracıyla birlikte —— plakalı aracın da zarar gördüğünü, müvekkilinin ——- hastası olduğunu acilen hasta annesinin yanına gitmesi gerektiğini, gerekli tutanakların tutulmasını kaskosunun tüm zararı karşılayacağını belirtse de davacı tarafın polis çağırmak hususunda nedensiz yere ısrarcı olduğunu, müvekkilinin de annesinin hastalığının aciliyetine istinaden kaza yerinden ayrıldığını ve hastaneye gittiğinden ancak ertesi gün ifade verebildiğini, ifadesinde de kazaya karıştığını söylediğini, davacı vekilinin dilekçesinde poliçe numarasını belirterek sigorta şirketine başvurduğunu söylediğini, ancak sigorta şirketine zarardan kaynaklı bir başvuru olmadığını, sadece ve sadece oluşan değer kaybı bakımından bir başvuru yapıldığını, sigorta şirketinden yapılan açıklamada —– tarihinde değer kaybı için davacı tarafından başvuru yapıldığını, bir takım belgelerin davacı taraftan talep edildiğini ancak talep edilen belgelerin davacı tarafından bir türlü tamamlanmadığı bu sebeple de sigorta şirketi tarafından başvurunun beklemede gözüktüğünün söylendiğini, davacı tarafça sigorta şirketinden tazminat talep edebilme şartlarının yerine getirilmediğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek öncelikle görevsizlik nedeniyle davanın reddine, davanın reddedilmesiyle vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketinin———- yayımlanan ilan ile resmen —– değiştiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde, —- tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiğini, —— bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere ———– adına maddi hasarda kaza tarihi itibarıyla araç başına ——halleri ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, söz konusu maddi teminat miktarının davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu,——– sigorta şirketine başvuru ile birlikte kaza tespit tutanağı da ibraz edilmesi gereken belgeler içerisinde sayıldığını, ancak davacı vekilince müvekkili şirkete yapılan başvuruda kaza tespit tutanağı yahut kusur isnadı yapılmış olan herhangi bir belge sunulmadığını, davacı vekiline eksik evrakın temini için bilgilendirme yapıldığını, ancak söz konusu evrak temin edilmeksizin işbu davanın ikame edildiğini, davacının aracında meydana hasar ve değer kaybı ile ilgili maddi tazminat talebi bakımından ise kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için müvekkili sigorta şirketinin dava konusu talep ile sorumlu olduğunu düşünülse dahi; davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu sorumluluğunun——— doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu sebeple sebepsiz zenginleşmeye mahal vermemek amacıyla öncelikle kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının tespiti, kusur oranlarının belirlenmesi ve sonrasında alanında uzman bir bilirkişiye davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının tespit ettirilmesi gerektiğini, yine değer kaybının tespiti yapılırken —– tarihinde yürürlüğe giren ——yer alan, aracın yaşı, kilometresi, piyasa değeri ve onarılan parça sayısının etkili olduğu formül kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğini, ilgili genel şartlarda civatalı parçalarda yapılacak herhangi bir değişimi veya onarımın değer kaybına neden olmayacağı açıkça belirtilmiş olup şayet davacının aracında böyle bir onarım söz konusu ise araçta değer kaybı oluştuğunun da kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca davacının aracın onarımı süresince kullanılamaması dolayısıyla oluşan araç mahrumiyetinden doğan ikame araç bedeli zararına ilişkin tazminat taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacı vekilinin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebininin müvekkili sigorta şirketine yöneltmesinde yasal isabet bulunmadığını, kusur tespiti yapılmadığından taleplerin değerlendirilmediğini, dolayısıyla müvekkili şirketinin sorumluluğunu yerine getirdiğini ve temerrüde düşmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini belirterek; davanın reddine, aksi halde belirttikleri şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesine, ikame araç bedeli talebinin müvekkili sigorta şirketi yönünden reddine, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebinin müvekkili sigorta şirketi yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,—- tarihinden meydana gelen trafik kazası dolayısıyla ——- plakalı araçta oluşan hasar, değer kaybı ve davacının kaza dolayısıyla ikame araç zararı bulunup bulunmadığı, varsa davacı zararlarının davalılardan tahsilinin mümkün olup olmadığı, kazaya karışan tarafların kusur durumlarının tespitine ilişkin olduğu belirlendi.
Davanın ——– tarihli kararı ile; Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde——- gönderilmesine karar verilmiştir.
Dosya ——— Karar sayılı karar ile mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde——Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Talep üzerine dosya Mahkememize gelmiş ve yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava konusu kazaya karışan araçlara ilişkin kayıtlar getirtilmiş, davalı sigortadan—- ve hasar dosyası getirtilerek dosya kusur ve zarar hesabı yapılması bakımından makine mühendisi bilirkişiye verilerek rapor alınmıştır. ——– tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacı taraf ifadeleri ve hasar fotoğraflarına baktığımızda her iki aracın aynı sürüş istikamette seyrettiği, arkadan çarpan aracın sürücüsünün bu durumda —— Hızlarım, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, c) Diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak” kurallarını ihlal ettiği açıktır. ——- plakalı araç %100 kusurlu olduğu, Araçta kaza sebebiyle yapılacak onarım için ——– aracın onarımı süresince kullanılacak ikame araç bedeli —- olduğu, davalı sigortanın sigorta genel şartları uyarınca ikame araç bedelinden sorumlu olmadığı, araçta —— değer kaybı oluştuğu, davacının sahibi olduğu ——– plakalı aracın hasar onarım bedeli ve değer kaybının tamamını, davalı sigortadan, ikame araç bedelini araç sahibi davalı taraftan tazmini isteyebileceği, şeklinde raporunu sunmuştur.
Davacı vekili —— tarihli Dilekçesi ile davasını ıslah ettiğini belirterek, hasar bedelini —-araç değer kaybı bedelini —- çıkarmış, dava dilekçesi ile — olarak talep ettiği ikame araç bedelini—- düşürerek toplam ——— üzerinden ıslah etmiştir.
Kök rapor sonrasında sunulan belgelerin bilirkişiye tevdii ile rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi Ek Raporunda; Araçta kaza sebebiyle yapılacak onarım için —– parça gerekmektedir. Toplam hasar bedeli:——- olduğu, Aracın — süresince kullanılacak ikame araç bedeli —- değer kaybı oluştuğu, Davalı ———- kazada KTK madde 52/b-c’yi ihlalen %100 kusurlu olduğu, Kazaya karışan —- plakalı araç kullanıcısı—— kusursuz olduğu şeklinde mütalaa verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi kök ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu uyuşmazlık ——– tarihinde meydana gelen kaza sonucu davacının sahibi bulunduğu —- araçta oluşan hasar bedelinin, araçta kaza dolayısıyla meydana gelen değer kaybının ve kaza sonrası aracın belli bir süre kullanılamaması sebebiyle ikame araç bedeline yönelik bulunmaktadır. Kazanın meydana geliş şekli davayı ait aracın sürücüsünün ve davalı —– beyanları ile belirli bulunmaktadır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi tespiti ile dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı ——-%100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Mahkememizce de bilirkişinin bu tespiti yerinde görülerek hükme esas alınmıştır. Kaza sonucunda davacı aracında —– değer kaybı meydana geldiği, aracın —- onarımı süresince kullanılamaması sebebiyle, ikame araç bedeli dolayısıyla —– davacı zararı oluştuğu, oluşan davacı zararlarının davalılardan tahsili gerektiği kanaatine varılmıştır.
Ancak ikame araç bedeline yönelik davacı talebi dolaylı zararlardan olduğundan davacının davalı sigortadan bu yönde talepte bulunamayacağı gerek KTK 92/h. maddesi hükmü ve gerekse sigorta genel şartları uyarınca mümkün bulunmadığından davacının davalı sigortaya yönelik bu talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın dava öncesinde sigorta şirketine başvurusu bulunmakla birlikte davacı tarafça davalı sigortanın hangi tarihte temerrüte düşürüldüğü dosya kapsamındaki tarihsiz ve davalının görüldüsü bulunmayan başvuru evrakı suretinden belirlenemediğinden davalı sigorta yönünden dava tarihinde temerrütün oluştuğu, bu davalı yönünden dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, diğer davalı yönünden kaza tarihinden itibaren ıslahla arttırılan miktar yönünden ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Belirtilen sebeplerle davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-A) Davanın KISMEN KABULÜNE;—- araç hasarının —— davalı sigortadan dava tarihinden, diğer davalıdan kaza tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
B) —- değer kaybının ——- davalı sigortadan dava tarihinden, diğer davalıdan kaza tarihinden itibaren, bakiyesinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
C) — İkame araç bedelinin davalı —— kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, davacıya verilmesine,
Davalı sigortaya yönelik ikame araç bedeline ilişkin talebin reddine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Alınması gerekli 718,01-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 81,00- TL(ıslah harcı dahil) peşin harcın mahsubu ile bakiye 637,01-TL’nin, davalı sigorta bu miktarın 608,22-TL’sinden sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 81,00-TL yatırılan ıslah harcının, davalı sigorta bu miktarın 77,34-Tl’sinden sorumlu olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.110,70-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 983,74-TL’nin, davalı sigorta bu miktarın 939,28-TL’sinden sorumlu olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00- TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar vekili için takdir olunan 1.356,48- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı sigorta vekili için takdir olunan 875,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigortaya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2021