Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/811 E. 2023/782 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/811
KARAR NO : 2023/782

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2018
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından—- İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyasıyla davalı taraf aleyhine 12.568,13 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, 18/05/2018 tarihinde davalının tüm borca, takibe, faize ve fer’ilerine itiraz etmesinin sonucunda icra takibinin durdurulduğu, davacının davalıdan toplam 12.732,77 TL olmak üzere iki fatura alacağının bulunduğu, davalı firma tarafından aradan 4 ay geçtikten sonra 12.732,46 TL bedelinde bir iade faturasının düzenlendiği bu iade faturasına itiraz edildiği ve iade faturasının davalı firmaya iade edildiği, bahsi geçen borçların ticari defter kayıtlarında bulunan 03/01/2018 ve 08/01/2018 tarihli faturalar olduğu açıklanan nedenlerle itirazın kötü niyetli olduğu öne sürülerek itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Taraflar arasında imzalanan 08/02/2016 tarihli sözleşme çerçevesinde ticari ilişki devam ettiğinden davalı şirketin davacı şirketten hizmet alacağı taahhüdüne güvenerek 03/01/2018 ve 08/01/2018 tarihli iki adet faturayı defterine işlediği, ancak faturalarının karşılığı olan hizmetlerin davalı şirkete sunulmadığı, davacı şirketin davalı şirket ile ticaretinin konusu olan—- ilgili —–adlı firma ile davacının sözleşmesinin 31/12/2017 tarihinde sona erdiği, 31/12/2017 tarihinden itibaren davacı şirket ile hizmet alanında çalışma imkanının kalmadığı, bu yüzden dava konusu olan faturaların karşılığında verilecek hizmetin ifa edilmesine olanak bulunmadığı, sözleşme ve fatura kapsamı ile taahhüt edilen hizmet davalı şirkete sunulmadığından 10/04/2018 tarihinde iade faturasının kesildiği, davacı şirketin ortağı —- ile görüşülüp sözlü onayı alındıktan sonra iade faturasının keşide edilip davacı şirkete gönderildiği; iade faturasının davacının ticari defterine işlemesi gerektiği: ihtarname ile bildirilmesine rağmen deftere işlenmediği, davacının kesmiş olduğu 03/01/2018 tarihli fatura hizmetinin —– Tarafından verildiği ve davalı tarafından bedelinin ödendiği; davacının kesmiş olduğu 08/01/2018 tarihli fatura hizmetinin—– Tarafından verildiği ve davalı tarafından bedelinin ödendiği: faturalar karşılığında taahhüt edilen işlerin yapılmadığı öne sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafça fatura alacağına istinaden başlatılan —–. İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayandığından, her iki tarafın 2017-2018 yıllarına ilişkin tüm yasal ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş alınan 13/09/2019 tarihli raporun sonuç kısmında,Tarafların usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahiplerilehine delil kudretine haiz olduğu:Dava konusu icra takibinin dayanağı hesap ilişkisinin 2017 ve 2018 yıllarındaki fatura ve ödemelerden oluştuğu:
Davacı tarafından toplam 22.932,75 TL tutarındaki yapılan ödeme ve düzenlenen faturalar davalı şirket ticari defterlerinde de kayıtlı olduğundan ödemenin yapıldığına vefaturalar karşılığında mal veya hizmet verildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirilmişolduğu;
Davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı toplam 10.364,52 TL tutarındaki davalıödemelerinin ve davalı tarafından düzenlenen faturaların, davalı şirket ticaridefterlerindeki kayıtlarla örtüştüğü;Davalı tarafından düzenlenen 10/04/2018 tarihli iade faturası, davacı şirket ticaridefterlerinde kayıtlı olmadığından 03/01/2018 ve 08/01/2018 tarihli faturalar karşılığında mal veya hizmet almadığını ispat yükünün davalı taraf üzerinde olduğu; ancak ispatyükünün yerine getirilememiş olduğu;
10/05/2018 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 12.568,13 TL alacaklıolduğu; takip talebiyle bağlı kalınmak suretiyle işlemiş faiz hesaplaması yapılmadığı”
Yönünde görüş bildirmiştir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalının rapora itirazları doğrultusunda Mahkememizce medikal ürünler konusunda uzman bilirkişi ile kök rapor bilirkişisinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, alınan 28/07/2020 tarihli raporun sonuç kısmında,”Tarafların usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahiplerilehine delil kudretine haiz olduğu;
Dava konusu icra takibinin dayanağı hesap ilişkisinin 2017 ve 2018 yıllarındaki fatura ve ödemelerden oluştuğu;Davacı tarafından toplam 22.932,75 TL tutarındaki yapıları ödeme ve düzenlenen faturalar davalı şirket ticari defterlerinde de kayıtlı olduğundan ödemenin yapıldığına ve faturalar karşılığında mal veya hizmet verildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirilmiş olduğu;Davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı toplam 10.364,52 TL tutarındaki davahödemelerinin ve davalı tarafından düzenlenen faturaların, davalı şirket ticari defterlerindeki kayıtlarla örtüştüğü;
Davalı tarafından düzenlenen 10/04/2018 tarihli iade faturası, davacı şirket ticaridefterlerinde kayıtlı olmadığından 03/01/2018 ve 08/01/2018 tarihli faturalar karşılığındamal veya hizmet almadığını ispat yukımun davalı taraf üzerinde olduğu; ancak ıspat yükünün yerine getirilememiş olduğu, 0/05/2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan l2.568 18 TL alacaklı olduğu: takip talebiyle bağlı kalınmak suretiyle işlemiş faiz hesaplaması yapılmadığı;
—- firmaları tarafından düzenlenen faturalar karşılığında verilen mal veya hizmetin, davacı şirket tarafından düzenlenen 03/01/2018 ve 08/01/2018 tarihlifaturalar içeriğindeki mal veya hizmetin ifa edilmemesinden kaynaklı olduğu hususunun tespit edilemediği: ilgili sağlık kurumlarından cihazın hangi firmaflar) tarafından temin edildiğinin sorulabileceği”
Yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce ek rapor alınmasına karar verilmiş, alınan 12/06/2023 tarihli ek raporun sonuç kısmında,
“Tarafların usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahipleri lehinedelil kudretine haiz olduğu:;Dava konusu icra takibinin dayanağı hesap ilişkisinin 2017 ve 2018 yıllarındaki fatura ve ödemelerden oluştuğu;
Davacı tarafından toplam 22.932,75 TL tutarındaki yapılan ödeme ve düzenlenenfaturalar davalı şirket ticari defterlerinde de kayıtlı olduğundan ödemenin yapıldığına ve faturalar karşılığında mal veya hizmet verildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirilmiş olduğu;
Davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı toplam 10.364,52 TL tutarındaki davalı ödemelerinin ve davalı tarafından düzenlenen faturaların, davalı şirket ticaridefterlerindeki kayıtlarla örtüştüğü;
Davalı tarafından düzenlenen 10/04/2018 tarihli iade faturası, davacı şirket ticaridefterlerinde kayıtlı olmadığından 03/01/2018 ve 08/01/2018 tarihli faturalar karşılığındamal veya hizmet almadığını ispat yükünün davalı taraf üzerinde olduğu: ancak ispatyükünün yerine getirilememiş olduğu;
10/05/2018 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 12.568,13 TL alacaklı olduğu;takip talebiyle bağlı kalınmak suretiyle işlemiş faiz hesaplaması yapılmadığı;
—– firması tarafından düzenlenen 03/01/2018 tarihli fatura karşılığı hizmetinyapıldığına dair bir delile ulaşılamamıştır. Davaya konu yapılan işlem ve satışı yapılanürünlerin kapsamını belirleyen yönetmelikçe ilgili fatura uygundur.—-firması tarafından düzenlenen 08/01/2018 tarihli fatura karşılığı hizmetinyapıldığına dair bir delile ulaşılamamıştır. Davalı firma ile taraflar arasında yapılanişlemlerin kapsamını belirleyen bir sözleşmenin bulunmaması sebebiyle ilgili yönetmelikmaddelerine göre fatura uygun değildir.Davacının kestiği 03.01.2017 tarihli ve — seri numaralı “Hasta—-KalıcıPil Uygulama Satış Hizmet Bedeli Faturası” uygulanan işlemden 1 yıl öncesinefaturalanmış ve aynı fatura koçanından 08.01.2018 tarihli—–seri numaralı “Hasta—— Pil Uygulama Satış Hizmet Bedeli Faturası” bulunmaktadır. Davalıfirma ile taraflar arasında yapılan işlemlerin kapsamını belirleyen bir sözleşmeninbulunmaması sebebiyle ilgili yönetmelik maddelerine göre fatura uygun değildir. Davacıfirma bu tarihten önce yaptığı işlemlerde bu yönetmeliğe tabi olduğu ve davalıdanyönetmelik dışı bir hizmet bedeli talep edemeyeceği “
Yönünde görüş bildirmiştir.
Hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafça fatura alacağına istinaden başlatılan —- İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dosyanın incelenmesinde davacı firmanın — konusunda dava dışı —- ismli firma ile aralarında sözleşme olduğu bu sözleşmenin 31.12.2017 tarihinde sona erdiği daha sonra davalı firma ile —-ismli firmanın anlaştığı ve kalp pili veya ağrı pili olarak bilinen uygulamanın davalı şirket tarafından yapıldığı analşılmaktadır.Anacak davacı henüz sözleşmesi sona ermeden yaptığı iki işe ilişkin 2 adet fatura düzenlemiş olup iş bu yargılama konumuzu da bu faturalar oluşturmaktadır.Tarafların Ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde dava konusu faturaların her tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür. Davalı tarafça faturaların kendisine gönderilmesinden yaklaşık 4 ay sonra düzenlediği iade faturası ise davacı yanın defterlerinde bulunmamaktadır. —-Bölge Adliye Mahkemesi —- HD nin —– sayılı ilamında da belirtildiği üzere “Somut olayda, davacının alacağının dayanağı olan 04/07/2018 tarihli 2.407,20-TL bedelli ve 05/07/2018 tarihli 12.036-TL bedelli faturaların davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olan bu faturalar açısında akdi ilişkinin varlığı ve mal tesliminin gerçekleştiği hususunda karine meydana gelmiş olup, davalının taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekmektedir. Davalı dava konusu faturaları defterlerine işledikten iade faturası düzenlemiş ise de iade faturasının 3 ay sonra düzenlendiği dikkate alındığında iade faturası düzenlenmesi karinenin aksini ispata elverişli görülmemiştir. Öte yandan iade faturası, kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belge niteliğinde olmadığından HMK’nın 202. maddesi kapsamında delil başlangıcı olarak değerlendirilemez. Davalı iddiasını kesin delillerle ispatlaması gerektiğinden, iade faturasının delil başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği de dikkate alındığında tanık beyanlarının hükme esas alınmamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. ” Bu bakımdan davalı tarafça yaklaşık 4 ay sonra iade faturası düzenlemesi ispat yükünü değiştirmeyecek ve her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olan dava konusu faturalara ilişkin mal veya hizmetin alınmadığını davalı tarafça ispatı gerekecektir. Ne var ki davalı tarafça bu yönde bir delil ileri sürülememiştir. Davalı tarafın işleri davacı şirketin yapmadığı davacı tarafça yapılmayan işlerin—- sağlık ve —– isimli firmaların yaptığı beyan edip buna ilişkin fatura sunsa da bu faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olan dava konusu faturalarla alakası olmadığı gerek tarih gerekse miktar bakımından farklılıklar içerdiği olaşıldığından davalının savunmasının kanıtı olamayacağı değerlendirilmiştir.Diğer taraftan davalı tarafça da itiraza uğramayan ve davalı tarafın şirket temsilcisi ile Ana firma olan—- şirket yetkili arasında geçen mail içeriklerinden de davalının söz konusu fatura ödemelerini davacı şirkete yapacağını hususunda anlaştıkları görülmektedir Yargıtay—– HD nin —– sayılı ilamında belirtildiği üzere HMK’nun 199. maddesinde ”Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.” yazılıdır. Bu düzenleme ile mail yazışmaları da belge olarak kabul edilmiştir. Davalı yanca bu bu mail içeriklerinin aksi de kanıtlanabilmiş değildir.Sonuç olarak davacının faturaya dayalı icra takibinde alacak hakkı olduğu değerlendirilerek davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay —–.H.D —– v.b kararlarında belirtildiği üzere asıl dava yönünden takibe konu alacak faturaya dayalı olup, alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilerek yukarıda belirtilen gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile—- İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı icra dosyasından davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin 12.568,13-TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan 12.568,13-TL asıl alacak üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 858,53-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 214,64-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 643,89-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 214,64-TL peşin harç, 35,90-TL başvurma harcı toplamı olan 250,54-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.845,00-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 12.568,13-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.