Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/788 E. 2019/1402 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/788 Esas
KARAR NO:2019/1402 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile davacı müvekkili arasında —- tarihinde bir tesisat sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşme karşılığında davacı müvekkilinin davalı tarafın tesisat işlerini yaptığını, ancak davalı tarafın davacı müvekkile herhangi bir ödeme yapamadığını, sözleşmede belirtilen senetlerin müvekkiline verilmemiş olduğunu, onların yerine —–TL lik bir çek verildiğini, aynı şekilde verilen bu çekin de ödenmediğini, davalı borçlu aleyhine sözleşmeden doğan alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğünün – Esas sayılı dosyasında borçlu — takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine başlatılmış olan icra takibinin durduğunu, borçlunun itirazının haksız olduğunu, İstanbul Anadolu -.İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline karşı böyle bir hizmet verilmediğini, bu sebeple açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, — tarihli Tesisat Sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına, sözleşme kapsamında davacının bir alacağı bulunup bulunmadığı, Sözleşmedeki davalı adı altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığına ilişkin olduğu belirlendi.
Davacı vekilince davalı tarafça, sözleşmede belirtilen senetlerin verilmediği, bunların yerine bir çek verildiği ve bunun da ödenmediği belirtilmiş ise takipte sözleşmeden kaynaklı alacağa dayanılmıştır.
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).
Esnaf ise; ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri esnaf işletmesi için öngörülen sınırda kalan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir(TTK m.15 ).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, esnaf odası kayıtları, tarafların —- sorgu kayıtları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; .
Sözleşmeden kaynaklı para alacağına ilişkin açılmış olan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, davanın TTK 4. madde kapsamında mutlak ticari davalardan olmadığı, yine her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeni ile nispi ticari davalardan da olmadığı, ticari iş ile ticari davanın farklı kavramlar olduğu, Mahkememizin görevinin tayininde Ticaret Kanununda düzenlenenler hariç uyuşmazlığa konu mal ve/veya hizmetin türünün ve ticari iş karinesinin etkili olmadığı, Ticaret Kanununu ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediği(Hukuk Genel Kurulunun — tarih, – Esas ve — Karar), uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, 6102 sayılı Ticaret Kanunun 5/3. Maddesinde — tarihinde yapılan değişiklik ile Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisine dönüştüğü, görevin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine(HMK m.2) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin Görevsizliği sebebiyle davanın HMK 114/1-c ve HMK 115/2 uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde uyarınca Mahkemece verilen kararın kesinleşmesi ve süresinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/12/2019