Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/786 E. 2020/721 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/786 Esas
KARAR NO : 2020/721

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2014
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı arasında mal alım-satımı yapıldığını, davalı şirketin, muhtelif mal alımlarından kaynaklanan cari hesapta belirtilen fatura bedellerine ilişkin bakiye borcunu ödememesi üzerine Kartal —————–yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini, davalı tarafça da Ankara —-. Noterliği’nin ————- yevmiye nolu ihtarı ile cevap verilerek —– tarihli iade faturasında belirtilen 13.880,34-TL tutarında borçlarının bulunmadığını, bunun dışındaki bakiyede mutabık olduklarının bildirildiğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takip sonrası davalı tarafından müvekkiline —–ödeme yapıldığını, başkaca bir ödeme yapılmadığını, davalı tarafından icra takibine, 13.880,84-TL yönünden borçlu bulunmadığı gerekçesi ile haksız şekilde itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takip sonrası ödenen —– fer’ileri yönünden ve bakiye 13.880,74-TL asıl alacak ferileri yönünden takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ile yapılan iş bağlantısı gereğini davacının yerine getirmediğini, ———- için alınan —– kırıklar tespit edildiğini, sevkiyatta malın hasarlı ve kırık olduğunun davacı şirkete ve yetkililerine bildirildiğini, davacıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını açıklanan nedenlerle haksız ve usulsüz davanın reddine, haksız ve usulsüz takip ve dava nedeniyle tazminat ödenmesine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhineİstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün ——-sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, davacı tarafından muhtelif mal alımlarından kaynaklı bakiye borç açıklamasıyla başlatılan toplam ——– ilamsız icra takibine, davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın 13.880,74-TL’lik kısım yönünden itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin ——– Sayılı dosyasından 04/06/2015 tarihinde verilen yetkisizlik kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay ——-. Sayılı dosyası ile yapılan inceleme sonucu; “Davanın temelini oluşturan icra takibinin dayanağı mal bedeline ilişkin faturalar olup dava bu niteliği itibariyle bir miktar para alacağına ilişkindir. TBK’nun 89/1. (Eski BK m.73/1) hükmüne göre, “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde” ifa edilir. Bu durumda anılan kanun hükmü uyarınca davacı alacaklının kendi yerleşim yerinde dava ikame edebileceği gözetilerek, işin esasının incelenmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle mahkememizden verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, davalının defterlerinin mali müşavir bilirkişi aracılığıyla incelenmesi için —— Mahkemesi’ne talimat yazılmış, tanzim edilen ——–tarihi itibariyle davalının davacıya 28.965,40-TL borçlu olduğu, davalı tarafından tanzim edilen 13.880,00-TL tutarlı iade faturasından sonra, davalının davacıya 15.085,06-TL borcunun kaldığı, davalı tarafından davacıya 15.084,66-TL ödeme yapılarak cari hesabın kapatıldığı, mahkeme tarafından ayıp ihbarına ve usulüne itibar edilmemesi halinde davalının davacıya bakiye 13.880,34-TL borcunun olacağı yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir aracılığıyla inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesi yönünde ara karar oluşturularak dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen 11/04/2019 tarihli raporda, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 13.880,34-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Her iki tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişiler tarafından yapılan incelemeler sonucu tanzim edilen bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere, davacı tarafından tanzim edilen faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, davalı tarafından tanzim edilen ve davacı tarafın defterlerinde kayıtlı olmayan 13.880,00-TL bedelli iade faturasına konu ürünler hakkında davalının süresinde ayıp ihbarı yapıp yapmadığı, faturalara konu ürünleri aldığı gibi kabul etmiş sayılıp sayılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Ticari satışın ilgili hükümlerinin düzenlendiği TTK. m. 23/1-c’de; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”  şeklindeki hükümle, alıcının muayene yükümlülüğü ve süresi düzenlenmiş, hükümde TBK. m. 223/2’ye atıf yapılmıştır. TBK. m. 223/2’de ise ayıp sonradan ortaya çıkarsa ayıbın hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği, bildirilmezse satılanın bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve Yargıtay bozma ilamı bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, icra takibine ve davaya konu edilen fatura konusu ürünlerin davacı tarafından davalıya teslim edilmiş olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı taraf, fatura konusu boruların bir kısmının hasarlı ve kırık olduğunu iddia ederek, bu hususu davacı tarafa ihbar ettiklerini beyan etmiştir. Davalı tarafın beyanı ve tarafların kayıtları göz önünde bulundurulduğunda, ispat yükü, fatura konusu ürünleri teslim aldığı sabit olan ancak ürünlerin ayıplı olduğunu iddia eden davalı tarafa geçmiştir. Yapılan yargılamada, davalı tarafından süresinde ayıp ihbarı yapıldığı, ürünlerin ayıplı olduğu, iade faturası düzenlemekte haklı olduğu hususları ispat edilememiştir. Dosya kapsamı bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, davacının davalıdan 13.880,74-TL alacaklı olduğu sonucuna varılmış, davanın kabulüne, İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğü’nün ——. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın 13.880,74-TL’lik kısım yönünden iptali ile takibin 13.880,74-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca %11,75’i geçmemek üzere değişen oranlarda ticari avans faizi yürütülmek sureti ile devamına, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu anlaşıldığından ve alacak likit olduğundan, kabul edilen kısım üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün ————. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın — kısım yönünden iptali ile takibin 13.880,74-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca %11,75’i geçmemek üzere değişen oranlarda ticari avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,
2-Kabul edilen 13.880,74-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 948,19-TL harcın peşin alınan 92,25-TL harçtan mahsubu ile bakiye 855,94-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 25,20-TL başvurma harcı, 92,25-TL peşin harcın toplamından oluşan 117,45-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 2.311,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6———esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.