Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/703 E. 2020/1055 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/703 Esas
KARAR NO : 2020/1055
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sahip olduğu —————-marka aracı alt şirketi ——–aracılığı ile davalı———- dönem —- kiralandığını, davalı ——-kiralanıp işletme sıfatı devredildiği dönem içerisinde söz konusu araç iç kısmında yangın meydana geldiğini, araçta meydana gelen bu yangın ve hasar sebebi ile davacı müvekkili şirket, aracı satın aldığı ——davalı ———- başvurduğunu, başvuru üzerine diğer davalı —— teknik ekibi tarafından ———- servis bölümünde araçla ilgili incelemeler yapıldığını, ——- davacı müvekkili şirkete vermiş olduğu ——– tarihli yazısı ile yaptığı incelemede araçtaki yangının araç tesisatından kaynaklanmadığını, harici etkenden kaynaklandığına kanaate vardığını bildirdiğini, bir başka deyişle araçta meydana gelen yangının aracın üretiminden kaynaklı olmadığını, kullanımdan kaynaklı olduğunu bildirdiğini, araçta meydana gelen yangının üretimden mi yoksa kullanımdan mı kaynaklı bir yangın olduğunun tespiti uzmanlık gerektirdiğini, bu aşamada kendilerince tespit edilemediğinden ve meydana gelen zarara kimin sebep olduğu tespit edilemediğinden dava konusu zarara kimin sebep olduğunun tespit edilemediğinden aracın kullanımdan kaynaklı ya da üretimden kaynaklı olma ihtimaline binaen her iki durumu da düşünerek üretici firma ile kullanıcı firma iş bu davada davalı olarak gösterildiğini, öncelikle araçtaki zararın hangi sebepten meydana geldiği ile yangın sebebi ile araçta meydana gelen hasar bedelinin tespit edilmesini ve hasar bedelinin zarara sebep olan sorumlu taraftan tahsiline karar verilmesini, ayrıca dava sonuna kadar araç kiralama bedelinin tespit edilerek zarara sebep olan sorumludan tahsiline karar verilmesini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile ——araçta meydana gelen zararın sorumlusunun tespitine, şimdilik —–bedelinin zararın sorumlusundan alınarak faizi ile birlikte tahsiline, dava sonuna kadar olmak üzere ve aracın şimdilik olmak üzere —— kiralama bedelinin faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin zararın sorumlusu davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin adresinin ——olduğunu, müvekkili şirket adına açılacak davalarda yetkili mahkemenin —– olduğunu, diğer davalıların yerleşim adreslerine bakıldığında da hiçbirinin adresi için yetkili mahkeme —— olmaması sebebiyle işbu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenle dosyanın yetkili mahkeme olan ——- gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin yangının meydana gelmesinde hiçbir ihmal ya da kusurunun olmadığını, ilgili aracın kiralandığı tarihten itibaren yaklaşık bir buçuk yıl, aynı sürücü tarafından kullanılmakta olduğunu, hasarın meydana geldiği günde olağan üstü bir durum yaşanmadığını, diğer davalı —— tarihinde yazmış olduğu raporda, harici ———– alanında geçirildiği, kabloda renk değişimi ile tellerin ayrılmış olduğunu, konsol bardaklık bölgesinde yanmanın olduğu alanda kumaş parçalarının olduğunu, araç tarafı ——– bulunduğunu, oynatınca voltajın gidip geldiğini, harici —– beslendiğini, araçtaki tüm fonksiyonların çalıştığını, hata kodu düşmediğini, araçtaki yanmanın araç tesisatından kaynaklanmadığını, harici etkenden kaynaklığı kanaatine varıldığının belirtildiğini, davalı ——- sorumluluktan kurtulmak adına objektiflikten ve gerçeklikten uzak böyle bir rapor düzenlediğini, yangın sebebiyle müvekkili şirketin de zarara uğradığını, her türlü yasal haklarının saklı kalması kaydı ile, müvekkili şirketin yangının meydana gelmesinde hiçbir kusurunun olmaması sebebiyle, ayrıca araç kiralama sözleşmesi ile kiralanan araçta oluşabilecek hasara ilişkin —— sorumluluğun davacı üzerinde olması sebebiyle, açılan davanın reddini, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalılar ————– cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu aracın ayıplı olduğuna ilişkin iddianın kabul edilmesi düşünülse bile ayıp ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden dolayı davanın esasa girmeden reddinin gerektiğini, davaya konu araçta üretim kaynaklı herhangi bir sorun olmadığını, müvekkili şirket tarafından aracın geçmişi incelendiğinde, dava konusu aracın periyodik bakımlarının düzenli yaptırılmadığını, sadece ——– için yetkili servise geldiğinin görüldüğünü, öte yandan davacının hiç garanti kapsamında yapılmış bir servis işleminin de bulunmadığını, davaya konu edilen araç üzerinden meydana gelen yangın olayı incelendiğinde, yetkin teknik ekip tarafından yapılan detaylı ve titiz teknik çalışmalar neticesinde, araçtaki yanmanın, araç tesisatından kaynaklanmadığını, harici etkenden kaynaklandığının tespit edildiğini, dava konusu aracın yaklaşık —–sorunsuz olarak ticari amaçla kullanıldığını, bu anlamda bu kadar uzun süredir sorunsuz olarak ticari amaçla kullanılan bir araçta üretim kaynaklı bir arızanın varlığından bahsetmenin olanaksız olduğunu, bu nedenlerle açıladın davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacının sahibi olduğu, davalı ———— kiracısı olduğu araçta kira kullanımı sırasında meydana gelen yangın neticesinde doğan maddi zararın tazmini amacıyla aracın kiracısı ve üretici-satıcına karşı açılan tazminat davasıdır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. Yine 6100 Sayılı HMK.’nın Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görevi başlıklı 4/1-a maddesinde yer alan; “Kiralanan taşınırların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,” hükmüne göre kira sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların tümüne bakmakla görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemeleridir.
Mahkememize konu olan tazminat davasında, davalılardan —————-arasında alt kira ilişkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Dava konusu araç davalının kira kullanımı döneminde yangın sonucu hasarlanmış olup, araç sahibi davacı aracın kullanım hatasından mı üretim hatasından mı kaynaklı olduğunu tespit edemediğinden hem üretici-satıcıya hem kiracıya karşı dava açmıştır. Eldeki davada alt kira ilişkisi mevcut olduğundan, aracın kullanıcı hatasından kaynaklı olduğu tespit edildiği takdirde, kira sözleşmesi yorumlanarak TBK’da düzenlenen kira sözleşmesi hükümleri gereği zarardan sorumlu olup olmayacağının görevli mahkemece tartışılması gerekecektir. Davalı cevap dilekçesinde hasardan; kira sözleşmesine göre zararın —– davacı üzerinde olduğunu beyan etmiştir. Alt kira ilişkilerinde de sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu tartışmasızdır. Nitekim benzer nitelikte bir davada ——-Sayılı ilamında: “Davacı ile dava dışı ——- arasındaki kira sözleşmesine konu olan otomobilin ——– tarafından davalıya alt kira sözleşmesi ile kiralandığı anlaşılmaktadır. Davanın alt kiracının kiralananı elinde bulundurması nedeniyle asıl kiraya veren tarafından açılan bir dava olması sebebiyle Türk Borçlar Kanununun kira hukukuna ilişkin madde ve hükümlerinin değerlendirilmesi gerekeceğinden davacının kira ilişkisinden kaynaklanan talebininin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi görevi 6100 Sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir. ” gerekçesi ile bu hususa değinmiştir. Diğer davalılar yönünden Mahkememiz görevli olsa da; araçta üretim hatasından mı kullanıcı hatasından mı kaynaklı yangın olduğu hususunda her iki davada verilecek kararların birbiri ile çelişmemesi, birlikte görülüp karara bağlanması tarafların hak kaybına uğramaması için elzem olduğu, dosyanın tefrik edilmeksizin özel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinde karara bağlanması gerektiği kanaati ile tüm davalılar yönünden görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
Açıklanan sebeplerle HMK’nın 4/1-a maddesi gereği mahkememizin HMK.nun 114/c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK 5/3. ve HMK.114/c maddeleri uyarınca mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ———- Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı ———— yüzüne karşı diğer davalı ——vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.15/12/2020