Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/7 E. 2019/1043 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/7 Esas
KARAR NO : 2019/1043
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/01/2018
KARAR TARİHİ: 09/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin faaliyet konusunun bilumum inşaatların her türlü elektrik, su, ısı, yangın, yalıtım, yapı koruma, ısıtma, soğutma, izolasyon, telefon bakım-onarım, restorasyon vb. malzemelerini toptan ve perakende alım, satımı ve uygulama işlemlerini yapmak ve yaptırmak olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkil şirket tarafından davalıya bir takım inşaat malzemeleri satıldığını ve faturalarının kesilerek gönderildiğini, davalı tarafından bir kısım ödeme yapıldığını, bakiye borcun halen devam ettiğini, devam eden ticari ilişki sebebi ile davalıya ödeme konusunda mehil verilmiş ise de bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi ticari defter ve kayıtlarla sabit olan borcun da inkar edilme noktasına geldiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin defterlerinde karşı tarafın alacağı görünmediği gibi müvekkilinin davacı tarafa kayıtlı ya da kayıtsız borcu bulunmadığını, icra takibinin usulsüz olarak başlatıldığını, takip talebinde ve ödeme emrinde takip dayanağı olarak —— tarihli,———-TL’lik faturanın gösterildiğini, fakat müvekkilinin bilgileri verilen faturada dahil olmak üzere davacı tarafa borcu bulunmadığını, belirtilen faturaya ve muhtevasına itiraz ettiklerini, müvekkiline herhangi bir mal teslimi yapılmadığını, haksız olarak açılmış olan davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, iki tacir arasında mal alım satımı sonucu düzenlendiği ileri sürülen faturaya dayalı borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itiraz nedeniyle açılan İİK.nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalıya inşaat malzemeleri satıp teslim ettiğini, davalının bir kısım ödeme yapmasına rağmen bakiye borcunu ödemediğini, icra takibi başlattığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazı iptali ile takibin devamını talep etmiştir.
Davalı tarafa usulünce tebligat yapılmış, davalı cevap dilekçesinde takibe konu edilen fatura nedeniyle borçlu olmadığını, kendisine mal teslimi yapılmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Davalının icra takibine itiraz ederken de borcu olmadığından bahisle borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davaya konu Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün —— sayılı takip dosyası incelendiğinde, —– tarihli takip talebi ile —— TL asıl alacak üzerinden takibin başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya/borçluya ——– tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ——— tarihinde, süresinde borca,faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde ——— tarihinde, asıl alacağa göre harçlandırılarak iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.
Muhasip bilirkişi, ——– tarihli kök raporunda davalı tarafın defter ve kayıtlarını sunmadığını, davacının defterlerine göre davalıya 7 adet fatura düzenlendiği, bunlardan bir kısmında tesilm alan kısmında imza olmadığı, takibe konu edilen fatura yönünden ise malın nakliyeciye teslim edildiği ancak nakliyeci tarafından düzenlenen faturada teslim alan kısmının boş olduğu, davacının mal teslimini buna göre ispatlayamadığını, davalıya ati Haziran 2017 BA formlarının celbi halinde inceleme yapılabileceğini mütalaa etmişlerdir.
Vergi dairesine müzekkere yazılmış, gelen cevaptan sonra dosya ek raor için bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bilirkişi, ——- tarihli ek raporunda vergi dairesinden gelen cevaba göre davalı, davalı tarafından düzenlenen haziran——- döneminde iki adet——- TL ve —–TL bedelli faturaları beyannamesinde bildirdiğini, bu iki fatura nedeniyle KDV hariç ———TL tutarında mal aldığını bildirdiğini, bu durumda mal tesliminin karineten ispatlanmış olduğunu, davacının takep miktarı kadar alacaklı olduğunu mütalaa etmiştir.
Fatura tek başına bir alacağın varlığını ispatlamaya yetmez, alacaklının mal teslimini veya hizmet verildiğini ispat etmesi gerekir. Tarafların tacir olduğu, ticari defterlerinin kendileri lehine ve aleyhine delil niteliğinde olduğu ortadadır.
Davalının savunmaları mal tesliminin yapılmamış olması nedeniyle borcun olmadığına dayanmaktadır. Davalının vergi dairesine sunduğu BA formu davalının davacıdan mal aldığına güçlü bir karine oluşturmuştur. Davalı bu karinen aksini ispatlayacak bir belge de sunamamıştır.
Davalı tarafça, ek rapora itiraz dilekçesinde, dava dilekçesinde dayanılmayan delillere dayanılamayacağı itirazında bulunulmuş ise de, dava dilekçesinde ticari defter ve kayıtlara dayanılmış olup, vergi dairesinden celp edilen BA,BS formları ticari kayıt niteliğindedir. Nitekim TTK.nun 83. maddesine göre “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir”. Vergi kayıtları resmi kayıtlardır. Bu nedenle BA formlarına dayanılması usulsüz görülmemiştir.
Yargıtay içtihatlarıyla da yerleşik hale geldiği üzere, faturaya dayalı alacak likit sayılacağından, asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğü’nün ———-esas sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin DEVAMINA;
Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca faiz uygulanmasına;
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
2- Alınması gerekli 433,97TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 76,74TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 357,23TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90TL. başvurma harcı, 76,74TL peşin harcın toplamı olan 112,64 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 912,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılmasına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde istinaf yolu kabil olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 09/10/2019