Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/694 E. 2021/1230 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/694 Esas
KARAR NO: 2021/1230 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2018
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı taraf arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, fatura alacaklarının tahsil edilememesi üzerine —– sayılı dosyasından alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, müvekkili şirket ile davalı taraf arasında imzalanan —- tarihli iş sözleşmesi ile müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında, davalı tarafın müvekkiline borçlu olduğunu, davalının faize ilişkin itirazı da yerinde olmadığını, davalıya daha önce faturaların tebliğ edildiğini, yine faturalar eklenerek —– tarihinde davalıya ihtar çekildiğini, davalı tarafça bu ihtara — tarihinde İhtarname ile cevap verildiğini, davalının temerrüte düştüğünü, yine mail üzerinde müvekkili ile davalı tarafın muhasebe birimi arasında yapılan yazışmalar da hak ediş ve alacağın onaylandığını ve mutabık kalındığını, yapılan itiraz kötüniyetli olarak takip aşamasını uzatmak ve müvekkilinin alacağına kavuşmasını ertelemek amacıyla yapılmış olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yönelik itirazın iptaline, alacak likit olduğundan davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya cevap vermemiş, —-tarihli delil listesini dosyaya sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle—– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İcra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafça davalı aleyhine —– alacağın, asıl alacağa işleyecek yıllık —- faiziyle tahsili talebiyle genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı/takip borçlusuna —- tarihinde tebliğ edildiği, davalı/takip borçlusu vekili tarafından —–tarihinde verilen Dilekçe ile; borca, faize ve ferilerine itiraz edildiğinin bildirildiği, süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Dosya mali müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. — tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Alacak davasına konu olan cari hesabın —-yılında davacı tarafından düzenlenen iş gücü temin bedeli-sarf malzeme bedelinden oluşan —– adet satış faturalarının toplamından oluşan alacak bakiyesinden ibaret olduğu, davalı firmanın defter ve belgelerini ibraz etmediği, cari hesap ekstresi sunmadığı, icra dosyasına yapılan itiraz ekinde bir belgeye rastlanmadığı, faturalara süresinde bir itirazın veya iade faturasının olmadığı, — davalı ödemelerinin düşümü ile davacı kayıtlarında bulunan —- için başkaca hiçbir bir ödeme yapılmadığı, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davalı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak davalı tarafından davacıdan — yılında yapmış olduğu alımları gösterir—- formlarının gönderilmesinin istenmesi sonrası müzekkereye cevap verildikten sonra dosyanın bilirkişiye tevdii edilerek rapora olan itirazları karşılamak ve vergi dairesinden gelen belgeler incelenmek sureti ile ek rapor tanzimine karar verilmiştir. — tarihli Bilirkişi Ek Raporunda; Alacak davasına konu olan cari hesabın — yılında davacı tarafından düzenlenen İş gücü temin bedeli-sarf malzeme bedeli-sözleşmeye istinaden fiyat farkı ve geçikme bedelinden oluşan — faturalarının toplamı olan — alacak bakiyesinden ibaret olduğu, —- sözleşmeye istinaden fiyat farkı ve geçikme bedeli faturası davalı—– yer almadığı, ancak sözleşme kapsamında düzenli ödenmeyen aylara ait iş gücü bedelleri için —- finansman maliyet farkı,—indirim farkı aylık olarak yansıtılacağı kararlaştırılmış olması sebebiyle davacı tarafça faturanın düzenlenmesinin yerinde olduğu, davalı tarafça yapıldığı bildirilen — ödemelerin bulunduğu, —- faturanın da davacıya iade edildiği fakat davacının iade almadığı yönünde davalı vekili itirazlarının defter ve belgeye dayanmadığı, bu hususların davalının —- yılları defter ve belgelerinin incelenmesi ile karşılanabilecek olduğu, yeniden inceleme yapılmaması yönünde karar verilmesi durumunda ise mahkeme kaleminde yapılan davacı taraf— defter incelemesi ile sınırlı kök raporda tespit edildiği üzere davacının davalıya göndermiş olduğu — ödenmemiş borç bildirim ihtarının tebliğ —dava tarihine kadar——Davacının davalıdan alacaklı olduğu, ödeme günü itibariyle dava tarihi itibariyle tespit edilen tutar üzerinden icra takibinde talep edildiği gibi yasal faiz hesaplanarak ödenmesi gerektiği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık bakiye cari hesap alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Bilirkişi kök ve ek raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede,—- miktarlı fatura hariç, davacı taraf ticari defterleri ile davalı tarafın —-kayıtları ile uyumlu olduğu bilirkişi tespiti ile belirlenmiş bulunmaktadır.
—– miktarlı fatura “Sözleşmeye istinaden fiyat farkı ve gecikme bedeli” açıklaması ile düzenlenmiştir. Davacı taraf taraflar arasındaki sözleşmeye dayanmış —— başlıklı sözleşmenin bir örneğini dilekçesi ekinde dosyaya sunmuştur. —– maddesinde; “Yukarıda belirtilen hizmetlere ilişkin fatura yüklenici tarafından her ayın 30.günü kesilecek ve takip eden ikinci ayın beşi ile onu arası kurum(davalı) tarafından ödenecektir. Ödenmeyen hak ediş faturaları için yüklenicinin —- zarara uğramasından dolayı ödeyeceği — finansman maliyeti farkı ve — indirimi farkı ödemeler aylık düzenli olmadığı takdirde — şeklinde sözleme hükmü kararlaştırılmıştır.—–miktarlı faturanın anılan sözleşme hükmü uyarınca düzenlendiği tespit edilmiştir.
Davalı taraf söz konusu faturanın kendilerine teslim edildiğini ancak iade edildiğini iddia etmektedir. Bu kapsamda düzenlenen faturanın davalı tarafa tebliğ edildiği, anılan sözleşme hükmü karşısında gerçek bir alacağı ihtiva ettiği görülmekle söz konusu fatura konusu alacağında davacı alacağının belirlenmesinde hesaba katılması gerektiği değerlendirilmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, icra takibine itirazında borcu olmadığını iddia etmiştir. Bu çerçevede davalının taraflar arasındaki ticari ilişkiye ve hizmet sunulmasına bir itirazı olmadığı görülmektedir. Her ne kadar davalı vekili davacı işçilerinin düşük performansla çalıştığı, yeterli işçi bulundurulmadığı, ana müteahhidin kendi çalışanlarını göndererek eksik işleri tamamladığı, bu kapsamda davalının zararının oluştuğu iddia edilmiş ise de davalı tarafça bu hususlar icra takibine itiraz dilekçesinde ileri sürülmediği gibi davaya cevap verilmek suretiyle de ileri sürülmemiş olup davalı vekilinin söz konusu savunmaları yönünden inceleme ve değerlendirme yapılamamıştır. Netice olarak davalı taraf borcu olmadığını iddia etmiş ise de ödeme yaptığına ilişkin dosyaya yazılı delil sunmamıştır.
Taraf vekillerinin hazır olduğu duruşmada mahkemece tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek inceleme günü tayin edilmiş belirlenen günde ticari defterlerini hazır etmeyen tarafın defter ibrazından kaçınmış sayılacağı ihtar edilmiştir. Davalı taraf, belirlenen inceleme gününde ticari defterini ibraz etmemiş ve mazeret ortaya koymak suretiyle yerinde inceleme talebinde de bulunmamış ticari defterlerinin ibrazından kaçınmıştır.
Davacı tarafça düzenlenen faturalar, davalı taraf kayıtlarına işlemekle ve bağlı olduğu vergi dairesine bildirilmekle fatura içeriği kabul edilmiş durumdadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş —- da belirtildiği üzere——- fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Anılan yasa hükmü, bilirkişi kök ve ek raporları ve dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle —- alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır. Bilirkişi tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye göre hesaplama yapılması gerekirken davacı tarafça davalıya çekilen karşı tarafa tebliğ tarihi —- olduğu, davalı tarafça cevaben davacıya gönderilen ihtarname içeriğinden anlaşılan İhtarname ile belirlenen süre sonunda itibaren hesaplama yapılmış ise de neticede takip talebi ile istenen geçmişe dönük faiz tutarı bilirkişi hesaplamasınında altında kaldığından ve davacı tarafça takip talebinde asıl alacağın yasal faiziyle tahsili talep edildiğinden taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile takibin aynı şartlarla devamına karar verilmiştir.
Bununla birlikte tacirler arası hizmet sözleşmesine dayanan takip konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(likit) olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalının ——- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3- Alınması gerekli 8.397,76-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.483,10- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.914,66- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90- TL. başvurma harcı, 1.483,10-TL peşin harcın toplamı olan 1.519,00- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.174,80TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 15.628,92-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/11/2021