Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/685 E. 2019/896 K. 04.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/685 Esas
KARAR NO: 2019/896
DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 07/06/2018
KARAR TARİHİ : 04/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı … şirketinin bir aile şirketi olduğunu, şirkete bağlı başka şirketler olduğunu, şuanki şirket ortaklarının babasının ——— yılında vefat ettiğini, ondan sonra hakim ortaklar tarafından müvekkilinin dışlandığını, müvekkilinin şirketin mali yapısını öğrenmek istediğini, bunun için ihtarnameler çektiğini, müvekkil davacı tarafından davalı şirketten ihtarname ile talep edilmesine rağmen müvekkile verilmeyen ve incelemesine sunulmayan davalı şirkete ve bağlı bütün şirketlere ait 2017 yıl sonu bilançolarının ve 2017 ara bilançolarının, duran ve dönen varlıkların, öz kaynakların, borçların, dönemsel ayırıcı hesapların, detay mizanlarının, yıllık raporların, çalışma talimatlarının, organizasyon belgelerinin, finansal tabloların ve bu tabloların dayanağı olan eklerinin müvekkil davacı tarafından incelenemediğini belirterek, gerek ihtarname ile ve gerekse dava dilekçesinde talep edilen belgelerin tamamının mahkeme kalemine getirtilmesini, sunulamayacak hacimde olan belgelerin ise müvekkilin temin edeceği bir uzman aracılığı ile ve bir noter katibinin hazır bulunması ile şirket merkezinde belirlenecek günlerde ve saatlerde incelenmesini ve bu inceleme sırasında gerekli bütün bilgi ve belgelere ulaşımın davalı şirket tarafından sağlanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava şartlarının noksan olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, davacının taleplerinin somut bir delile dayanmadığını, davacının şirkete ve ortaklarına karşı şahsi olarak husumet beslediğini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davalı anonim şirkete özel denetçi atanması isteminden ibarettir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle şirket ortakları tarafından dışlandığını, ve şirketin mali bilançolarına erişip inceleyemediğini beyan ederek bu bilgi ve belgelere ulaşımının sağlanmasını talep etmiştir.
T.T.K.’nun 438. Mad. Göre her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kabuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özet denetçi atanmasını isteyebilir.
TTK.nun 449. maddesine göre de “Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi halinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibari değeri toplamı en az bir milyon türk lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.” hükmüne havidir. Özel denetim hakkının keyfi ve kötü amaçlı kullanılmasını önlemek amacıyla T.T.K.’da bazı şartlara yer verilmiştir. Buna göre, bir pay sahibinin özel denetim talebinde bulunabilmesi için gerekli ön şart pay sahibinn önceden bilgi alma veya inceleme hakkını kullanmış olmasıdır. Anonim şirket pay sahiplerinin bilgi alma veya inceleme hakkı, T.T.K.’nun 437. Maddesinde düzenlenmiştir. Özel denetim talebinde bulunulduğunda, bilgi alma veya inceleme hakkının gerçekleştiği genel kurul tutanağında özellikle belirtilir. Bu hak kullanılmadan pay sahipleri özel denetim yapılmasını isteyemez. Kanun koyucu bu sayede, şirket dışı menfaat sağlamak, bir kararı önlemek veya taktik bir üstünlük elde etmek amacıyla talepte bulunarak özel denetim kurumunun kötüye kullanılmasını önlemeyi amaçlamıştır. Kanun koyucu, özel denetim kurumuna feri’i bir nitelik kazandırmak istemiştir. Bu feri’ilik, kişisel, maddi ve şekli bir görünüme sahiptir. Her şeyden önce, pay sahibi, bilgi alma ve inceleme hakkını (T.T.K. Md. 437) kullanmalıdır. Yönetim kurulu, açıkça eksik veya tatminkar olmayan ya da doğrulukları bakımından var olan şüpheleri ortadan kaldırmayan bu bilgileri pay sahibine vermeyi reddederse, pay sahibi özel denetim talebinde bulunabilir.———–
Mahkememizce özel denetimin uygun görmesi halinde, inceleme konusunun da belirlenmesi gündeme gelecektir. Özel denetim ancak belirli bir konu için talep edilebilir. “Belirli” kavramı ile belli türde, nitelikte ve önemde olay kastaedilmemiştir. “Belirli”, olay bağlamında tanımlanabilen, içeriği ve sınırları belli olan, genel nitelik taşımayan anlamına gelir. Belirli konu şirketin herhangi bir işi, işlemi, kararı, finansal durumu, finansman ihtiyacı, hakim şirketin kararları veya şirkete verdiği kayıplar olabilir. Özel denetçinin incelemesi “belli kararların yasallığı”, “uygunluğu” veya “ilgili kişilerin kusuru” hakkında bir hüküm içermez. Bunun gibi, bir davranışın hukuka uygunluğu veya aykırılığı, mantıklı illiyet bağı gibi hukuki sorunlar özel denetime konu olmayacaktır. Özel denetçi ayrıca, “şirket organlarının takdir hakkının olduğu kararlara” yönelik veya “şirket kararlarının amaca uygunluğu” hakkında hüküm veremez.
Netice olarak, T.T.K.’nun 439. Maddesinin 2. Bendine göre; dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları halinde özel denetçi atanacaktır.
Eldeki davada bilirkişi incelemesi davacının sermayenin en az onda birine sahip olduğu ve bu davayı açabileceği anlaşılmaktadır. Davalı tarafın davanın makul sürede açılmadığı iddiası da yerinde görülmemiştir.
Ne var ki özel denetim hakkının kullanılabilmesi için TTK.nun 438/1, 1. Cümlesinde de açıkça şart koşulduğu üzere, daha evvelden bilgi alma hakkının kullanılmış olması gerekir. Eldeki talepte bilgi alma hakkının kullanıldığı veya kullanılması için genel kurula talepte bulunulduğunu ve reddedildiğini gösteren bir belge, delil olmadığı gibi, (Davacı tarafça replik dilekçesinde bu hakkın genel kuruldan sonra da kullanılabileceği ileri sürülmüşse de) öncesinde bu hakkın kullanıldığı iddiası da yoktur. Şirkete çekilen ihtarname aranan koşulun yerine getirildiğini göstermeye yetmemektedir. Genel kurula buna ilaveten özel denetim isteme hakkının belirli bir konuya ilişkin olması(spesifik olması) da şarttır. Davacı hem davalı şirketin hem ona bağlı bütün şirketre ait belgelerde inceleme yaplımasını talep etmiştir ki, şirket adı dahi belirtilmeyen “bağlı şirketler” ibaresinin ve bu yöndeki talebin kabul edilebilirliği yoktur.
Açıklanan sebeplerle koşullar oluşmadığından talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının koşulları oluşmayan özel denetçi atanması talebinin REDDİNE,
2- Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TLpeşin harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 32,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, dosya üzerinden TTK.’nun 440/2 maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 04/09/2019