Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/684 E. 2023/28 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/684 Esas
KARAR NO: 2023/28 Karar
Birleşen —–Karar sayılı dosyasında;
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2018
KARAR TARİHİ: 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; Davacı ——– kendisine ait —–satmak üzere ticari ilişkinin başladığı, —- aylarında davacı ——fatura ve senetten kaynaklanan borçlarını davacıya ödememesi sebebiyle zamanla sona erdiği, davalıya kesilen,——- faturaların, davalı tarafça davacıya ödenmediği, ————-, sayılı dosyası ile mesnetsiz olarak itiraz etmesi sebebiyle işbu dava bu nedenlerle davanın kabulüne, davalının haksız olduğunu, davalı aleyhine asıl alacağın % 20’sinden aşağı bulmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Davacının Emekli olmuş, eşinden boşandıktan sonra kendisinin ve çocuklarının geçimini sağlamak için aldığı parayla kafe açmayı düşünürken, arkadaşıyla ———— isimli, davalı şahsa ait olan —— bulunan dükkana gitmiş olduklarını, ürünlere bakarken davalı ile muhabbet etmeye başladıklarını ve —— nüfuzunu kullanarak müvekkili davacıya bayilik verebileceklerini ve bu işi her şey dahil —— halledebileceklerini söyleyerek müvekkili davacıyı kandırdıklarını, yapılan görüşmeler sonucunda —- yapıldığını ve sonrasında yazılı sözleşmeyi getireceklerini söylediklerini, Müvekkili Davacının ise———-Tarihinde açılışı yaptığını, müvekkili davacıdan bayilik parası olarak 35.000.-TL’ yi istendiğinde mahkemeye sunabilecekleri ——– imzalayarak nakit olarak elden aldıklarını, 1 hafta sonra çarşamba günü gelerek Senetleri getirdiklerini, müvekkili davacının senetlerin neden boş olarak getirildiğini sorduğunda “zaman olmadı, sana ürün gelince dolduracağız” diyerek geçiştirmişler ve sonrasında bu senetleri 25.000.-TL yazarak doldurmuş
olduklarını, daha sonra bilirkişi tarafından yapılan incelemede getirilen malların ederinin 13.000.TL olduğunu öğrendiğini, bunlara ek olarak raflar için yine elden 4.500.TL verildiğini, ancak davalının bunu borç olarak göstererek sözde alacakları için haksız icar takibi başlatmış olduğunu, bunlara ek olarak panjurlar için 3.500.-TL, Baskılı Poşetler için 3.500.-TL, 10.000.-TL faturalara, 2.500.-TL kira ve 2 kira bedeli depozit, 3.500.-TL emlakçı ve 3.500.-TL elektrik spotları için ödemeler yaptığını, bu olaylar ve oyalamalar sonucunda, müvekkili davacının olanları anlayarak ——hukuk sorumluları ile görüşmeler yaptığını ve bu görüşmeler sonrasında davalı ——- kullanma hakkı olmadığından bayilik de veremeyeceğini öğrendiğini, gerçek ——- sahiplerince durum öğrenildiğinde ve gerekli işlemler
yapıldığında ——— levhalardan, poşetlerden ve bu ismin geçtiği her yerden sildirdiklerini, sunulacak fotoğraflarda daha önce her yerde —-yazdığının görüleceğini, olayları öğrendikten sonra müvekkili davacının sözleşmeyi feshetmek istediğini bildirmesine ve noterden ihtarname göndermesine rağmen davalının önce sözleşmeyi feshetmeye yanaşmamış, daha sonra ise 35.000.-TL’ den verdikleri malların parası çıkınca kalan miktar kadar mal göndererek olayı kapatabileceklerini söyleyerek, müvekkili davacının olayı yargıya taşımasını engellemeye çalıştığını, ancak müvekkilinin tüm varlığını yatırmış ve dolandırılmış olması nedeniyle olayın cezai davaların yanında madden ve manen uğranılan zararların tazminini isteme gereğinin doğduğunu, davalının hakkı olmadığı halde müvekkiline bayilik vererek bayilik parası aldığını, —— yaptırarak zarara uğratmış olduğunu, kendi ürettiği ürünler diye kandırarak aslında 13.000.-TL tutarında olan ürünleri——- tedarikçilerden alarak 25.000.-TL’ ye müvekkiline senetle vererek müvekkilini dolandırdığını, müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararlara ek olarak müvekkilinin aylık kazancı 20.000.-TL olması gerekirken 3.000.-TL’ de kalmış olduğunu, bunun da mahrum kalınan
karı göstermekte olduğunu, müvekkilinin yaşadığı bu olaylar ve çocuklarıyla birlikte geçinememe problemleri nedeniyle psikolojik tedavi görmek zorunda kaldığından manen de zarar gördüğünü ve
bu nedenle fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000.-TL talep etmeleri
gerektiğini iddia ederek, davanın ve taleplerinin kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.-TL Maddi ve 100.000.-TL Manevi Tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama
giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep
ve dava etmişlerdir. Davalı vekili asıl dosya cevap dilekçesinde özetle; Davacının başlattığı icra takibi ve dava dilekçesinde borcun sebebi olarak sözleşme ve buna ilişkin faturaların belirtildiği, ancak sözleşmenin hukuksal bir sonuç doğurmak amacıyla iki veya daha fazla kişinin iradelerinin örtüşmesi olduğu, sözleşmeyi iptal edilebilir kılan şartlardan birinin aldatma olduğu, davacının davalıyı dolandırma kastı ile hareket ederek——– kullanıp bayilik verme hakkı olduğunu sanmasına sebep olarak, toptan satıyormuş gibi gösterdiği, ancak tüm ısrarlara rağmen sözleşme hazırlanmaması, davalının kazara davadı tarafça ürünlerin toptan fiyata satılmadığını ve —- isimli marka adı altında ——- markasını kullanma izni olmadığını——sebebiyle, davacı tarafa sözleşmenin iptal edildiğinin bildirildiği, geçersiz sözleşmeden doğan borcun ve faturaların illiyet prensibi gereği geçersiz olduğu, davacının başlatmış olduğu takibin tamamen kötü niyetli ve mesnetsiz olduğu, davalıya borçlu olanın asıl davacı olduğu, bu sebeplerle davacının açmış olduğu itirazın iptali davasının reddedilerek, alacağın % 40’ından aşağı olmamak kaydı ile icra inkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere yargılama ve vekalet ücretinin İdavacı tarafa yükletilmesinin talep etmiştir.
Davalı vekili birleşen dosya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili —— sahibi olup,——-yılından bu yana
dükkânda kendi adına tescilli ——- markalı———ürünlerinin satışının yapılmakta olduğunu, —— tesciline ilişkin —– bilgilerine ilişkin dokümanların taraflarınca dosyaya sunulacağını, müvekkilinin dükkanını ilk açtığı zamanlarda soyadının —– sebebi ile ——-tarafından anlamına gelen —— olarak
kullanmakta iken —- markayı——kullanmaya karar vermiş ve —— ürünlerden kaldırmış olduğunu,
—— ayında davacı borçlu —— kendisine ait ——adresinde bulunan dükkanında müvekkili adına tescilli —- ürünleri satmak üzere müvekkili ile görüştüğünü ve bu sayede taraflar arasındaki ticari ilişkinin
başlamış olduğunu, davacı tarafın dükkanında —— tabelasında kullanıldığına ilişkin resimlerin taraflarınca dosyaya ayrıca ibraz edileceğini ve davacı tarafın dilekçesinde de açıkça kabul ve beyan ettiği üzere kendisine ait ————-ürünlerin satışını yapmış olduğunu, davacı kendisine ait —– adresinde bulunan —– müvekkili adına tescilli —- ürünleri satmak üzere müvekkiline ödeme yapmış, işbu ödemeye karşılık müvekkili adına tescilli —– kullanmış olduğunu, yine davacı tarafından da kabul edildiği üzere ——– ticari olarak kullandığı birçok ürün ve ürün grubunda —–markasını kullanmış olduğunu, Davacı tarafından yapılan isim hakkı ödemesi karşılığında davacının müvekkili adına tescilli —— markasını kullanmış olup, Davacı ödemesini karşılığını aldığından davacının maddi manevi uğramış olduğu bir zararın söz konusu olmadığını, davacının iddialarının aksine müvekkilinin birçok kez davacı taraf ile sözleşme imzalamak istediğini yazılı ve sözlü olarak bildirmiş, davacı tarafın sözleşme imzalamak istememiş olduğunu, —-ilk aylarında Davacı——- fatura ve senetten kaynaklanan borçlarını müvekkiline ödememesi sebebi ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin bozulmuş ve zamanla sona ermiş olduğunu, bu çerçevede davacı aleyhine müvekkili tarafından icra takipleri başlatılmış olup, İcra takiplerinin; —- düzenleme tarihli, —-vade tarihli —— düzenleme tarihli, —-düzenleme tarihli, —- vade tarihli —-meblağlı bonoların tahsili amacı ile —- tarihinde müvekkili tarafında davacı aleyhine ——- sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatılmış olup, İcra takibinin derdest olduğunu, ——— nolu — meblağlı fatura, ——–meblağlı fatura, ——- meblağlı faturalara ilişkin davacı tarafından ödeme yapılmamış olduğundan Müvekkili tarafında davacı aleyhine ——-dosyası ile fatura alacağına ilişkin icra takibi başlatılmış olup, Davacı tarafından takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğinden ——–dava ikame edilmiş olup, davanın derdest olduğunu, Müvekkilinin —–ödeme yaptığını, Müvekkilinin bu ——– borç vermek sureti ile ödediğini, Bu borcun ödenmesi için davalıya yapılan şifahi müracaatlardan netice alınamadığından davacı aleyhine ——–dosyası ile takipte bulunulmuş, Davacı tarafından takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğinden——- davayı ikame edilmiş olup, davanın derdest olduğunu, diğer taraftan davacının eylemleri nedeni ile müvekkili tarafından davacı aleyhine kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret, iftira ve hasız rekabet nedeni ile suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu, davacı tarafın benzer ithamlarla müvekkili hakkında suç duyurusunda bulunmuş, müvekkil hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş olduğunu, diğer taraftan davacı taraf ile müvekkil arasında karşılıklı şikâyet neticesinde——– dosya üzerinden yargılama yapılmış, tarafların uzlaşması ve uzlaşma raporunu imzalaması neticesinde uzlaşma nedeni ile davanın düşürülmesine karar verilmiş olduğunu, davacı tarafından müvekkili aleyhine ———-dosyası üzerinden müvekkiline ödemiş olduğu 35.000-TL isim hakkı bedeline ilişkin icra takibi başlatmış, takibe taraflarınca itiraz edilmiş olduğunu, bu çerçevede davacının tazminat talepleri yönünden derdestlik itirazında bulunmakta olduklarını, davacı tarafın ——- satışlarının iyi olmaması, beklentisinin altında olması hususunda müvekkilinin hiçbir sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, davacı tarafın ticari başarısı ya da başarısızlığının tamamen kendi sorumluluğunda olduğunu, müvekkilinin satış veya kazanç garantisi vermesi ve davacının bu yönde bir beklentisinin oluşmasının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının kendi ——- için yapmış olduğu tüm harcamaların ——— ve sair tüm harcama ile faturalar davacıya ait olup, bu hususta müvekkilinin sorumluluğunun kesinlikle bulunmamakta olduğunu, davacının dükkanını kendisi bulmuş, tüm harcamaları kendi adına yapmış olup, müvekkilinin sorumluluğunun sadece davacıya satmak üzere verdiği———- markalı ürünleri temin etmek ve isim hakkını vermek olduğunu, müvekkilinin bu sorumluluklarını yerine getirmiş, ancak davacının müvekkilinden aldığı ——markalı ürünlerin bedellerini ödememiş ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin bozulmuş olduğunu, davacının uğradığı manevi zarar nedeniyle psikolojik tedavi gördüğüne ilişkin iddialarını kesinlikle kabul etmediklerini, müvekkilinin eylemleri nedeniyle meydana gelen herhangi bir haksız eylem söz konusu olmadığından davacının Maddi ve Manevi zarara uğramasının mümkün olmadığını, aksine davacının müvekkiline senet ve fatura alacaklarını ödememesi nedeniyle zarara uğrayan tarafın müvekkilinin olduğunu savunarak, haksız ve dayanaksız açılan davanın ve davacının maddi manevi tazminat taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava; Hukuki niteliği itibariyle——-sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Birleşen dava; Hukuki niteliği itibariyle, haksız fiilden kaynaklanan tazminat talebinden ibarettir.
Mahkememiz dosyasının —— Esas sayılı dosyası ile birleşerek, Mahkememiz yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Asıl ve birleşen dosyada —–sayılı icra dosyasının incelenmek üzere celp edildiği, —- yazılan müzekkere cevapları, —– esas sayılı dosyasının —- sureti, —– dosyasının —— sureti, tarafların ba bs formları dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı ——- isticvap beyanında: Ben fatura bedellerini elden ödüyordum, kaşeleri faturanın üst kısmına basmışlar, ben emekliyim, emekli ikramiyem ile bir iş kurdum, kaşenin nereye basıldığını ne anlama geldiğini bilmem, ben parasını ödeyip ürünleri aldım, ancak ödediğim paranın karşılığı ürünleri alamadım dava konusu faturalarda yer alan ürünleri teslim almadım, davacı tarafa borcum yoktur, benim avukatım gerçek ——-aradı davacı taraf ——— markası ile satış yaptığını söyledi, —-hemen müdahale etti, bizdeki poşetleri tenteyi değiştirdiler, ben gerçek ——olmadıklarını öğrendikten sonra bağlantımı kestim, başka iş yapmaya başladım,
Birleşen dosya: Davacı Tanığı ——–Beyanında: —-hanım—— tutmadan önce bayilik —— açacağı ile ——– görüştüler. Ben orda şantiye şefiydim. O binamız bizim kendi binamızdı. ——boştu bizim arsa sahiplerinin dükkanıydı. Ben kendilerine yardımcı oldum. —– —-bu dükkan uygundur dedi. ————– aldım götürdüm dükkan tutuldu. ———– ——açacağı için tuttu. —– —–ve—– hanımın aralarında ne görüştüklerini bilmiyorum. Dükkanın açılışında ben ordaydım. Ben sadece ——- mağazası açtığını biliyorum. Hangi markalarının satışını yapacağını bilmiyordum. Açılışını ——beyin kendisi yaptı. Mağazayı açtılar ————-başladı daha sonrasında —-beyle aralarında ne olduğunu bilmiyorum. Arada ———-hanımın yanına gidip çay içiyordum, işlerinden pek memnun olmadığını söylüyordu. Ben şantiyenin elektrikçisini ayarladım.onunla konuşup pazarlığını yaptılar. Sanırım 3.000 e yakın para aldılar. Dekorunu da ——–beyin kendisi yaptı ama masrafını ———hanımdan aldı, demiştir.
Davacı Tanığı ——Beyanında: davacının ablasıyım. Emekli olduktan sonra ———dükkan açmak istedi. —– açmasına itiraz etmiştik. Görüşmeleri de kiminle yaptığını bilmiyorum. Dükkanın açılışına gittik ailecek—— açılışında ———– yazıyordu. —– dükkanın açılışına gelmişti. Bide soyadı bilmediğim —— vardı. Dükkanda —– hattırladıklarım bu kadar. Stantlara yerleştirilen ürünlerin tamamında ——-etiketi vardı. ———-bu ürünlerinin kalitesinin ve sayısının artacağını söyledi. Mağaza açılışı yaptıktan sonra kız kardeşim beni aradı. Fiyat konusunda kaldırıldığını bana söyledi. Beraber piyasa fiyatlarını araştırdık. —- —– aradı. —- ——-etiketin marka olduğunu söyledi. —- onlara 35.000 TL bayilik parası vermiş. Bu ürünler içinde ayrıca 25.000 TL senet yapılmış. Bayilik sözleşmesini de—–imzalamak için dükkana çağırdı kendsi gelip imzalamaktan imtina etti. Daha sonra hukuki süreç başladı. İhtarnameler çektik. Daha sonra kartalda —— hanımla görüştük.—-ikna edeceğini, ürünlerdeki fiyatlarının ayarlanmasını söylerim, ————–ve —— dükkana geldiler. Piyasa fiyatına göre ayarlama yapacaklarını söylediler. Bayilik parasını talep ettik iade etmediler. Ürün fiyatlarında ayarlama yapılmadığını hatırlıyorum. Hatta faturalarda da muhasebe hatası var. Açık fatura olarak gözükmektedir. Ödemeleri elden yapılmış. Kart vizitlerinin altında ——–beyin kaşesi ve imzası bulunmaktadır ödendiğine dair, demiştir.
Davacı Tanığı —– Beyanında: davacı benim eski eşimdir. Emekli oldu dükkan açtı. —- markasının bayiliğini aldığını söyledi. Bunun içinde ——ücret ödediği söyledi. Bayilik aldığına dair sözleşme imzalayıp imzalamadığını sordum. Sözleşmenin karşı tarafça gönderilmeidğini söyledi. Sözleşme yoktu. Ticareti bilen bir kişi değildir. ——- açılışına gitmedim, davalıyı da tanımam görmedim. İlk —— açtıklarında taşınacak bazı malzemeler vardı.—– dükkanından kendi arabamla —— ürünlerini alıp aydanın dükkanına taşıdık. Aldığımız ürünler—- ürünleriydi. ———herhangi bir içecek ve yiyecek malzemesi yoktu. Ambalajlı paketteydi, etiket olup olmadığını bilmiyorum. Dikkat etmedim. Tabelasında ———yazıyordu.—-sordum bu arkadaş komilinin sahibi mi diye sonra sahibi dedi. Sonra sözleşmeyi sordum. İstediğini ve hala gelmediğini söyledi. Kartvizitte 35.000 TL——— verdiğine dair yazıyı gördüm. İmza olup olmadığını hatırlamıyorum, demiştir.
Davacı Tanığı —-Beyanında: ben ——dükkanına alışverişe gittiğimde —- markasının sahibi diye biliyorum, dükkanı maltepede bulunan adresine alışverişe gidiyordum.—— markalı ürünler satılıyordu. —- hanıma bayilik verip vermeyeceğini sorduk. O da verdiğini söyledi ————-da iş kuracaktı.ben il dışındaydım. Ne görüştüler bilmiyorum. Ben geldiğimde dükkanın tutulmuştu. Malların geldiğini gördüm. açılışı henüz yapılmamıştı. ——- markalı ürünler vardı. —— ürünleri vardı bunlarda da ——–etiketi vardı. Açılışa gittim. Tabelada da ———markası yazıyordu. Sözleşme yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Dükkan açıldıktan sonra ——–hanıma senin verdiğin para ile malların eş değerde olmadığını söyledim. Çünkü gözle görülür bir derecede bir fark vardı. Ben ——- açılışta gördüm. Dükkana gelen birisi ——-hanımı uyardı. Belki dollandırılıyor olabilirsiniz ——————–araştırdı. Sonrasını bilmiyorum, demiştir.
Davalı tanığı —-beyanında: Davacıyı şahsen tanımıyorum ancak isim olarak bilirim, davalı —– yılından beri ticari faaliyetim nedeniyle tanırım, ben 2016 yılında davalı ——- markasının isim hakkını aldım, bu marka ———ilişkindi, kendisi ile bayilik sözleşmesi yaptık, işyerine onun isimlerini yazdık, ürünlerini teşhir ettik ve sattık, isim tabelasını asabilmek için belli miktar para ödedim, parasını verip—— malları alıyordum ve karla tüketicilere perakende olarak satıyordum, kendisi ile normal bir ticaret yaptık, 2 yıl kadar ——– bu işi yaptım fakat ticaret sıkıntıya girdiği için özellikle —— olarak bozulduğu için dükkanımı kapatmak zorunda kaldım bayilik sözleşmesi de bu şekilde sona erdi. Davalı tarafından bana herhangi bir ürünün belli miktarda satılması zorunluluğu getirilmedi, bir kota konmadı, ben istediğim ürünleri istediğim miktarda aldım istediğim fiyata da sattım, demiştir.
Birleşen dosyada alınan bilirkişi raporunda; Davacı Firmanın —- Ticari Faaliyetine başladığı, —–Satış Hasılatı gerçekleştirerek—- zararla kapatmış olduğu, davacının —–kadar faaliyet gösterdiği ve —–Satış Hasılatı gerçekleştirerek ——-Zararla kapattığı ve Ticari Faaliyetini sonlandırmış olduğu, davacının davalıdan satın aldığı toplam —–olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki ilişkinin hem —- hemde bayilik sözleşmesinde unsurlar taşıyan ancak bayilik unsurları ağır basan karma bir sözleşme olduğu, davalının gerek ürünlerinde gerek yazışmalarında ——markası kullandığı ——yüksek tanınırlığı olan, itibarlı bir marka olduğu bu halde davalı sahip olmadığı bir markayı sahipmiş ,davacıda algı oluşturarak, davacının sözleşme yapmasını sağladığı, davacının TBK36.maddesine göre sözleşme ile bağlı olmayacağı düşünülse bile davacının 16.01.2017 günlü fesih ihtarında, fesih sebeplerini anlaşma dışında farklı ürünler gönderilmesi, gönderilen bu ürünlerin fiyatlarının fahiş olması, onay olmadan gönderilen satılmayan ürünlerin geri alınması talebimin karşılıksız bırakılması, hakaret edilmesi, eksik ürün teslim edilmesi,malların ulaştırılmasından sonra sorumlulukların yerine getirilmemesi olarak açıkladığı, bu halde davacının bu fesih sebepleri ile bağlı olduğu, Davacı fesih ihtarında ileri sürülen fesih sebeplerinin varlığını, bu konularda davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispat edemediği, buna bağlı olarak davacı tarafından yapılan fesihin haklı fesih olmadığı, şeklinde raporunu sunmuştur.
Dosya konusunda uzman bilirkişi heyetine verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda; Davacı —— kestiği davaya konu ——-faturanın, davacının defterinde kayıtlı olduğu tespit edilrniştir. İcra takip tutarı toplam bedelleri—– lehine delil niteliğine sahip ———- bedelli faturanın icra takip talebinde ve dava dilekçesinde—-olarak yazılmasından kaynaklanmaktadır. Davalının, bilirkişi incelemesine katılımı veya yerinde inceleme talebi olmamıştır. Bu sebeple davalının ticari defterleri incelenememiştir, faturalara konu malların teslimine ilişkin bir itiraz bulunduğu, davaya konu 4 adet irsaliyeli faturanın üzerinde, sadece teslim eden imzalarının olduğu, teslim alan kısımlarında ise imza olmadığı görülmüştür,davacı, işletme esasına göre defter tuttuğu için — bildirdiği, dosya kapsamında davalının cevap dilekçesi ekinde,——açıklamalarıyla toplamda 35.000,00-TL görülmüştür. Fakat bu belgelerin, üzerlerindeki açıklamalarda davalı tarafın cevap dilekçesinde faturalandırıldığı, bulunma kapsamına girmemektedir.———- ve imzalı ——davalıdan ödeme alındığına dair belgelere göre dava konusu faturalara yönelik değil bayilik haklarının bedellerine ilişkin belgeler olduğu kanaatine varılmıştır. Bunlar haricinde dosya kapsamında davalı tarafça sunulmuş başka bir ödeme belgesi görülmemiştir. Davacı tarafça davalıya kesilmiş toplam davalının davacıya ödeme yapmadığı, davalının ticari defterlerinin lehine delil niteliğine sahip ticari defterlerinin esas kabul edilen 10.905,00TL olanı davaya konu 4 adet fatura defterlerini sunmaması sebebiyle, davacının kendi edilebileceği görüşüyle birlikte, faturaların toplam bedeli olan 10.905,00TL, dava esas bedelini aştığı için, davacının davalıdan, dava esas bedeli olan 10.875,00TL talep edebileceği kanaatine varılmıştır, şeklinde raporunu sunmuştur.
Dosya konusunda uzman bilirkişiye heyetine verilerek, taraf itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda: Kök rapordaki görüşünde ısrar ettiği konusunda ek raporunu sunmuştur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Asıl davada davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalının davacıya olan borcunu ödemediğini, başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının davacıya borcu bulunmadığını aksine alacaklı olduğunu belirterek, davanın reddini ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davaya konu dört adet faturanın ——toplam tutarların —- olduğu, —– bedelli faturanın icra takibinde ve dava dilekçesinde 3.750,00 TL olarak talep edilmesinden dolayı 10.875,00 TL’nin esas alındığı, faturaların irsaliyeli olduğu, teslim alan kısımlarının boş olduğu, davalı tarafın defterlerini sunmadığı, bs formlarının olmadığı, faturaların defterlerine kayıt edilip edilmediğinin tespit edilemediği, söz konusu faturaların içeriğinin davacıya teslim edildiği irsaliye ve benzeri yazılı delille ispat edilememiş, davacı tarafından usulüne uygun ispatlanamadığı ve kötüniyet tazminatının şartlarının oluşmadığı, birleşen dava yönünden davacının davalıyı temerrüde düşürdüğünü ve haklı fesih olgusunu ispat edemediği anlaşılmakla maddi ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığına kanaat edilerek asıl ve birleşen dosyanın reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın ve birleşen ——- sayılı davanın REDDİNE,
A) Asıl dava yönünden:
2- Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 131,34-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 50,64‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen posta, müzekkere, tebligat masrafı 1.718,20-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca (red olunan dava değeri üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti tutarı) 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili davalıya verilmesine,
B) Birleşen Dava Yönünden:
7- Maddi ve Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 161,40-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından sarf edilen posta, müzekkere, tebligat masrafı 209,40-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
10- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
11- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca (red olunan dava değeri üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti tutarı) 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili davalıya verilmesine,
12- Manevi tazminat yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca (red olunan dava değeri üzerinden hesaplanan maktu vekalet ücreti tutarı) 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/01/2023