Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/680 E. 2021/1290 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/680 Esas
KARAR NO : 2021/1290
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/06/2018
KARAR TARİHİ: 24/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;. Davacı müvekkili sigorta şirketine — —— sayılı aracın çalınması sonucu müvekkili sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacı ile davalı/borçlu aleyhine—- sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının süresi içerisinde borçlu olmadığı iddiası ile borca itiraz ederek takibi durduğunu, müvekkili nezdinde — sigortalı olan—- gerçekleşen hırsızlık olayında, evde bulunan muhtelif eşyalar ve anahtarı ile birlikte—- plaka sayılı aracın çalındığını, hırsızlık sonucu dava dışı sigortalısına davacı müvekkil sigorta şirketi tarafından — tarihinde poliçe limiti dahilinde —hasar tazminatı ödendiğini, bu ödeme ile davacı müvekkili sigorta şirketinin —- maddeleri icabı sigortalısının haklarına halef olduğu ve zarar sorumlusuna rücu hakkı doğduğunu, dava konusu olayın müvekkili şirkete ihbarı üzerine yapılan araştırma ve incelemeler neticesinde, mezkur hadiseden davalı tarafın sorumlu olduğunun tespit edildiğini,—– firması yetkilisi ile görüşüldüğü, site yönetimi ile aralarında düzenlenen sözleşmenin ve olay tarihinde görevli olan güvenlik görevlisinin vermiş olduğu ifadenin fotokopisinin talep edildiği, tekrar irtibat kurulduğunda sözleşme ve ifade tutanaklarını ibraz etmeyeceğini belirttiği, sigortalı aracın çalınma hadisesinin doğru olduğu, aynı gün başka bir konutta da hırsızlık ve araç çalınma hadisesinin gerçekleştiği, aracın park halinde bulunduğu—- firmasının sorumluluğunda olduğu, siteye tek giriş-çıkış kapısı olduğu ve girişte bulunan güvenlik görevlisinin kontrolünde araçların siteye giriş- çıkış yaptığı, site yönetimi ile güvenlik firması arasında sözleşme düzenlendiği ve sigortalı aracın güvenlik firmasının sorumluluğunda çalındığı şeklinde izahatların yer aldığı, bu tespitlerden dava konusu —plaka sayılı aracın davalı tarafça güvenliği sağlanan sitenin içerisinden çalınmış olması sebebiyle, mezkur sitenin güvenlik işini üstlenen davalı güvenlik firmasının, bu sorumluluğunu gereği gibi yerine getirmediği sabit olduğu, davalı tarafın, dava dışı sigortalıya ödenen hasar tazminatından sorumlu olduğunu, bu sebeple davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının davalı müvekkilim aleyhine başlattığı icra takibi haksız olduğunu, hırsızlık olayının meydana geldiği dönemde —- güvenliğinin müvekkili tarafından sağlandığı, müvekkil şirket —- tarihli başlangıç tarihli hizmet sözleşmesi ile çalışmaya başlaığı,—- tarihinde sona erdiğini, gerçekleşen zarardan dolayı müvekkilinin gerekli dikkat ve özeni göstermiş olması sebebiyle sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen tüm görevleri eksiksiz bir şekilde ve özenle yerine getirdiğini, —- sorumluluklarını yerine getirdiğini, kapılarda sözleşmede belirtilen sayıda güvenlik görevlisi yer aldığı, site sakinleri haricinde siteye giriş çıkış yapan tüm misafirlerin ve yabancı şahısların kimlik kontrolü yapıdığını, olayın meydana gelmesinde müvekkil şirketin herhangi bir özensizliği veya kusuru bulunmadığını, —- gereği müvekkili şirketin zarardan sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığını, söz konusu madde gereğince müvekkili şirketin —- tarihli Tutanağı düzenlediği ve tutanakta çevre emniyetinin zayıf olduğunu, çevrede herhangi bir dikenli tel veya kamera olmadığını, dışarıdan gelecek saldırıyı veya hırsızlık teşebbüsünü görme veya algılama şanslarının bulunmadığını, görev zafiyeti yaşadıklarını, site içerisinde devriye atarken dahi iç aydınlatmaları yeterli olmadığı için el feneri olmasa tökezleyip düşüp sakatlanabilecek durumda olduklarını ve ayrıca site giriş bariyerinin kontrol noktasından uzak olması ve zaman zaman kendi kendine açılıp kapanması neticesinde sıkıntı yaşadıklarını ve daha iyi hizmet verilebilmesi için —- bariyerin dışına çıkartılması gerektiğinin site yönetimine bildirildiğini, ancak site yönetiminin söz konusu uyarıyı dikkate almadığı gibi, site müdürünün de belirtilen tutanağı tebliğ almaktan ve imzalamaktan imtina ettiğini, birçok site sakini tarafından da söz konusu şikayetlerin yönetime iletildiği, ancak yönetiminin tüm şikayetlere kayıtsız kalındığını, hizmet güvenlik sözleşmesinin ilgili maddesi gereğince site yönetiminin ağır kusuru, müvekkilin gerekli —- almasını engellemesi, eksiklikleri düzeltmemesi nedeniyle müvekkilin sorumlu tutulamayacağının aşikar olduğunu, hırsızlık olayının meydana geldiği tarihte görevli olan her iki güvenlik görevlisinin de müvekkil şirkette daha öncesinde çalışması olmayıp, site yönetiminin şart koşması nedeniyle müvekkil tarafından çalıştırıldığını, hatta müvekkili şirket ile site yönetimi arasındaki hizmet sözleşmesinin feshedilmesinden sonra site yönetimi anlaşma yaptığı yeni güvenlik şirketine de aynı güvenlik görevlilerini çalıştırmasını şart koştuğunu ve yeni şirketin de bu kimseleri —- olarak işe başlatmak zorunda kalındığını, müvekkil şirketin hırsızlık olayının meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığı, asıl kusurun hırsızlık olayının meydana geldiği tarihte görevde olan —- çalıştırmayı şart koşan site yönetiminde olduğunu, olayın gerçekleştiği gün görevde olan güvenlik görevlilerinin vardiyasında birden çok hırsızlık olayı meydana geldiğini, tüm hırsızlık vakalarının bu kişilerin çalıştığı döneme dek geldiğini, bu durumda güvenlik zafiyetinin müvekkilden kaynaklandığından bahsetmek imkansız olduğunu, müvekkilinin meydana gelen hırsızlık olayından sorumlu olduğu kabul edilse dahi davacı taraf sigorta şirketi ile sigortalı arasındaki —- indirimi kaydı içerip içermediği incelenmesi gerektiğini, — indirimi yapılmamış ise davacı —-rücu hakkının ortadan kalkacağını, beyanla davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacının sigortalısına ait —- aracın site içerisinde çalınması sonucu sigortalıya ödenen hasar tazminatının rücuen tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali, takip konusu kadar davacı alacağı bulunup bulunmadığı, aracın çalınmasında, site güvenliğinden sorumlu olan davalının kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve kötüniyet tazminatı şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, davalı tanığı davetiye ile çağrılarak duruşmada dinlenmiş, dosya mahkemece oluşturulan bilirkişi heyetine verilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; dava dışı—- aracın çalındığı — olduğu, aracın rayiç bedelinin davacı —- sigortalısına ödendiği, ödeme tarihinden takip tarihine kadar olan takip öncesi avans faizi tutarının—- olduğu, davalının sözleşme ile yüklenmiş olduğu iş görme borcunu ifa ederken gerekli özeni göstermediği ve hırsızlık olayınında bu nedenle meydana geldiğinin ispat edilemediği, davalının davacıya karşı sorumluluğunun bulunmadığı, yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları da değerlendirilerek Mahkemece bilirkişi heyetine güvenlik uzmanı bilirkişi dahil edilerek bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından sunulan —-tarihli Raporda özetle; Davalı —- sorumluluklarını yerine getirmediği, dava dışı —- konutunda hırsızlık olayının meydana gelmesini önleyemediği,—- aracın çalınmasına sebebiyet verdiği, şeklinde görüş bildirlmiştir.
Bu kez davalı vekilince bilirkişi raporuna itirazda bulunulmuş, aynı bilirkişi heyeti tarafından birbiriyle çelişir şekilde iki farklı görüş bildirilmesi hususu da gözönüne alınarak dosyanın sigortacı ve güvenlik uzmanından oluşan farklı bir bilirkişi heyetine tevdi ile rapor alınmasına karar verilmiştir.—- tarihli Bilirkişi raporunda özetle; Davalı güvenlik şirketinin koruma ve güvenlik hizmetini üstlendiği sitenin koruma ve güvenlik risk analizini yaparak buna göre sitede güvenlik hizmeti vermesi gerekirken bunu yapmadığı, altı—- güvenlik personeli ile hizmet sağlamaya çalıştığı, sitede çalıştırdığı güvenlik personellerinin; davalı şirket ile dava dışı site yönetimi arasında imzalanan güvenlik görev talimatlarını eksik yerine getirdikleri,—– görevlilerinin özellikle site giriş noktasında araçları ve yaya şahısları durdurma ve sorgulama görevleri ile ilgili talimatları eksik yerine getirdikleri, bu kapsamda ——aracın siteye giriş yaparken bariyerin açık durumda olduğu ve aracın durdurulmayarak herhangi bir müdahalede bulunulmadığı, site sakinlerinin can ve mal güvenliklerinin sağlanması konusunda yeterli şekilde güvenlik tedbiri almadığı, çalıştırdığı personelini yeterince denetleyip kontrol etmediğinden dolayı, oluşan güvenlik zafiyeti sonucu, dava dışı sigortalının ikametinde meydana gelen hırsızlık ve —-plakalı aracın çalınması olayında davalı güvenlik şirketinin önemli bir şekilde sorumlu olduğu, Dava dışı —- tarihinde —-açısından yetersiz olduğu, sitenin güvenliği ile ilgili site güvenlik personeli ve site sakinleri tarafından tespit edilen sitedeki —– gidermediği, yeterli —– çalıştırmadığı, sitede oturanların can ve mal güvenliklerinin sağlanması konusunda yeterli tedbirleri almadığı, daha önce sitede hizmet veren güvenlik şirketleri bünyesinde de sitede çalıştırılan ve davalı güvenlik şirketine geçişleri sağlanan özellikle—-personeli ile ilgili denetim ve kontrol görevini eksik yapması nedeniyle oluşan güvenlik zafiyeti sonucu, dava dışı sigortalının ikametinde meydana gelen hırsızlık ve —- plakalı aracın çalınması olayında dava dışı site yönetiminin de sorumluluğunun bulunduğu, dava dışı —- dava dışı sigortalının oturduğu sitenin tam korunaklı ve yüksek güvenlikli giriş ve çıkışlarının tamamen kontrol altında, teknolojik güvenlik sistemlerinin tam olarak kullanıldığı bir site olmadığını bilmesi ile birlikte, dava dışı ——konutunun pencerelerine içeriden —– yapmak suretiyle kolay açılmalarını önleme, alarm sistemi vb. tedbirleri almadığı, mallarının korunması ile ilgili yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediği, ikametinde meydana gelen hırsızlık ve — plakalı aracın çalınması olayında dava dışı —-olsa sorumluluğunun olabileceği değerlendirilebileceğini, davacı —- şirketinin rücu hakkına dayanan tazminat alacağı şartları oluştuğu, şeklinde görüş verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının sigortalısına ait — plakalı aracın —– tarihinde site içerisinde çalınması sonucu sigortalıya ödenen hasar tazminatından davalının sorumlu bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davacı —-tarih aralığını kapsar şekilde sigortalı —düzenlendiği, sigortalı aracın dava dışı —- elinde iken site içerisinde çalınması sonucu sigortalıya—- yapıldığı, sigortalıya ödenen tutarın söz konusu sitenin güvenliğinden sorumlu olan davalı şirketin aracın çalınmasında sorumluluğunun bulunduğu gerekçesi ile rucüen tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının takibe süresinde itirazı neticesi takibin durduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere, dava konusu olayın, dava dışı —— sıralarında villasının kapılarını kilitleyerek dışarıya çıktığı esnada konutunda çeşitli eşyaların ve araç anahtarının alınarak ve site otoparkında bulunan — plakalı aracın çalınması şeklinde gerçekleştiği, — site yetkilisi— yapılan görüşmede, olay tarihinde sitede—- aracın çalındığı, olaydan sonra—- kayıtlarını izledikleri, site girişindeki bariyerde herhangi bir arıza olmadığı, site kapısına gelen —- marka aracın sağ ön koltuğunda oturan sarışın bayanın site sakinine benzeterek bariyeri açtığını belirttiği, kamera saatine göre —- aracın siteye giriş yaparken bariyerin açık durumda olduğu ve aracın hiç durmadan siteye giriş yaptığı, güvenlik personeli tarafından herhangi bir müdahalede bulunulmadığı, yine kamera saatine göre —- arka arkaya siteden çıkış yaptıkları, bu kamera görüntüsünde — bariyer görünmediği şeklinde tespitlerden anlaşıldığına göre —– araç içerisinde bulunan kimliği meçhul şahıslar tarafından hırsızlık olayının gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Davalı ile dava dışı site yönetimi arasında akdedilen — tarihleri arasını kapsayan —- adresinde bulunan sitede —- — şeklindedir. —- belirtilen sözleşme konusu adreste hizmet verecektir—-güvenliğini tehdit ettiği tespit edilen tüm şahıslar ile taşınmazda meydana gelen hasar, kayıp, zarar-ziyan durumları hizmet şirketi tarafından derhal işverene sözlü ve yazılı olarak bildirilecektir. Hizmet Şirketi, işbu sözleşme konusunda teşkil eden güvenlik hizmetlerini mümkün olan en yüksek kalitede ve güvenlikte sağlamayı—- başlangıç sürecinden ——hazırlayarak, hırsızlık tehdidi oluşturacak noktaları tespit edecek ve İşverene sunacaktır. —- raporlarındaki eksikliklerin işveren tarafından giderilmemesi durumunda hizmet şirketi meydana gelen, hasar, kayıp, zarar-ziyan durumlarından sorumlu tutulmayacaktır.. ” şeklinde düzenleme yer almaktadır.—- şirketi tarafından işverenin hizmetine sunulan güvenlik personelinin görevin gerektirdiği yetenek ve beceriye sahip olacağı, personelin işverenin tüm kural, uygulama ve talimatını yerine getireceği, yönünde sözleşme hükmü bulunmaktadır. Davalı şirket ile dava dışı site yönetimi tarafından imzalanan ve —- başlıklı bir belge de bulunmaktadır. Anılan talimatta güvenlik personelinin ne şekilde hareket edeceği kararlaştırılmıştır.
Davalı güvenlik şirketinin sorumluluğunun dayanağı yönetim ile yapılan güvenlik hizmeti satın alma sözleşmedir. TBK m. 114/2’de haksız fiile ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla sözleşme ilişkisinde de uygulanacağı belirtilmiştir. Müteselsil sorumlulukda dış ilişkiyi düzenleyen —- göre ise, birden çok kişinin birlikte zarara sebebiyet vermesi durumunda veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden sorumlu oldukları takdirde haklarında müteselsil sorumluluk hükmlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davalı — sigortacısı olan dava dışı —— imzalanmıştır. Sigortalı araç sitede park halindeyken çalınmış, davacı —-, zararı poliçe kapsamında ödeyerek sigortalısının haklarına halef olmuş ve kusurlu olduğunu iddia ettiği davalı şirket aleyhine eldeki rücu davasını açmıştır.
Dava konusu hırsızlık olayının yaşandığı sitenin yüksek güvenlikli olduğunu düşünerek buradan konut satın alan ve ikamet eden, kişilerin ayrıca koruma tedbiri almalarının beklenemeyeceği, —- hedefinin suç girişimlerine karşı caydırıcılığın sağlanması ile meydana gelen olaylara, özel güvenlik yetki ve yükümlülükleri çerçevesinde müdahale edilmesi olduğu, buna göre sitenin güvenliğinden——– sağlayıcısı olan davalı güvenlik şirketinin öncelikli olarak sorumlu olduğu, olayın meydana geliş şekli itibariyle davalı şirketin açık ihmalinin bulunduğu, site sahasına izinsiz girişleri önleme yükümlülüğü kapsamında görevini yerine getirmemesi nedeniyle hırsızlık eyleminin gerçekleştiği, gerçekleşen güvenlik ihlalinden kaynaklı olarak oluşan zarardan sorumlu olacağı, bu kapsamda site yönetiminin ve davalı şirkette çalışan görevli personelin olayda kusur ya da ihmalinin olmasının davalının sorumluluğunu kaldırmayacağı ya da azaltmayacağı kanaatine varılmakla davalının oluşan zarardan sorumlu olduğu, belirtilen sebeplerle davalının savunma ve itirazlarının yerinde bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Buna göre, söz konusu hırsızlık eylemi nedeniyle oluşan ve dosya kapsamında belirlenen maddi zararın tamamından davalının sorumlu bulunduğu ve davalıdan rücuen tazmini gerektiği, takibe yönelik itirazının yerinde bulunmadığı, değerlendirilmekle ve bilirkişi tarafında yapılan hesaplama yerinde bulunmakla açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulumşutur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin —- üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle devamına,
2- Alınması gerekli 12.260,76-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.167,76-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 10.093,00- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL. başvurma harcı, 2.167,76- TL peşin harcın toplamı olan 2.203,66- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 6.047,55-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 21.001,27-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2021