Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/678 E. 2023/105 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/678 Esas
KARAR NO:2023/105
DAVA: Tespit
DAVA TARİHİ: 20/03/2017
KARAR TARİHİ: 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin ——-akdetmiş olduğu protokol uyarınca ruhsat sahibi olarak ——adresinde —– işlettiğini, sözkonusu ——- işletme işini uzun yıllarca tek başına işlettiğini, daha sonradan dağıtım şirketleri —— tarafından işe dahil edilerek davacının hukuki olmayan bir şekilde alt kiracı statüsüne getirildiğini, davacının bu süre boyunca kendi üzerine düşen kira ücretini dağıtım şirketlerine ödediğini, ancak — tarafından yeni bir ihale açılmadığı gibi dağıtım firması ile cari hesap şeklinde çalışan davacının yeni bir dağıtım firmasıyla çalışmasının engellendiğini ve dava dışı—— olan cari hesapta da mağduriyete yol açtığını, —– Noterliği tarafından keşide edilen — yevmiye nolu ihtarname ile davacının ruhsat sahibi olduğu benzin istasyonuna dağıtım yapan —— tarafından davacıyla olan sözleşmesi sona erdirildiğini, sözkonusu sona erdirme bildirimine dayalı olarak da davalı şirketin —– yazısı ile ———- tahliyesinin talep edildiğini, davacının —- anlaşma yaparak sözkonusu yeri işletme hakkı olan tek kişi olduğunu, dava dışı ———– dağıtımcı şirket olarak sözkonusu istasyona hizmet verdiğini, davacıya davalı şirket tarafından hiçbir bildirim yapılmadan usulüne uygun tahliyesi de istenmeden ——- kullanılmasının davalı şirket tarafından şirketin arabaları istasyon önüne çekilerek ve belediye zabıtalarınca engellendiğini, sözkonusu engellemenin ticaretini devam ettirmek ve personelini mağdur etmemek için çabalayan davacının başkaca bir dağıtım şirketi ile anlaştığını ve sözkonusu anlaşmaya binaen —- lisans aldığını, ancak davalı şirketin sözkonusu engellemelerle ——– gerekli tespitleri ve incelemeleri yapmasını da engellediğini, bu nedenle dava açılmak zorunda kalındığını,ihtiyati tedbirle istasyonun çalışmasına engel olunan durumun ortadan kaldırılmasını, bu hususta ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca davalı şirketin müvekkile —— keşide edilen cevab-ı ihtarnamede, müvekkilinin hiçbir hak iddia edemeyeceğini, hiçbir dağıtım şirketiyle kendi başına anlaşamayacağını belirttiğini ancak çelişkili olarak bir dağıtım şirketiyle anlaşma yapılması durumunda kendisine ödenmesi gereken bayrak hakkını müvekkilinden talep ettiğini, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek ruhsat sahibi müvekkil şirketin kiracı olarak hak sahibi olduğunun tespit edilmesini, mağduriyetinin tamamen ortadan kaldırılması mümkün değil ise; müvekkilinin uğramış olduğu zararında tespiti ile davalı şirketçe tahliye edilmesi istenen taşınmaza emsal olarak bir yerin ruhsat sahibi müvekkile gösterilmesini ve sözkonusu yerde müvekkilin istasyon işletmesinin sağlanmasını, davanın kabulü ile tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yansıtılmasını talep etmiştir..
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin %50’si doğrudan, %50’si dolaylı olarak—— ait olan, Türk Ticaret Kanununa tabi bir şirket olduğunu, faaliyetlerini—- tabi olarak yürüttüğünü, kira ilişkisi iddiasından kaynaklı tüm davalarda görevli mahkemenin, Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, görevsizlik kararı verilmesini, huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, davalı müvekkil şirketin genel merkez yeri mahkemesi olan—-Hukuk Mahkemelerinin yetkili mahkeme olduğunu, harca esas değerin dava dilekçesinde belirtilmediğini, yatırılan harcın afaki bir bedel üzerinden yatırıldığını, davalı müvekkil şirket ile sadece dava dışı—- arasında dağıtım ve işletme hakkı sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmenin de —– tarihinde sona erdiğini, müvekkil şirketin istasyonun mülkiyet hakkına bağlı her türlü haklarının maliki olduğunu, mülkiyeti müvekkil şirkete ait olan istasyonda sadece işletme sözleşmesinin bulunduğu dönemde davacıya ait olan—- dayanarak faaliyette bulunabilmesinin mümkün olduğunu, herhangi bir sözleşmesinin bulunmadığı dönemde kanunen bu ruhsatın kullanılarak, faaliyette bulunulamacağının hukuken ortada olduğunu, müvekkil şirket tarafından —– yasal bildirimler yapıldığını, ihtiyati tedbirin kaldırılmasını ve davacı tarafından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan bu davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacı şirket ile davalı şirket arasında mevcut ilişkinin devam ettiğinin, davacının alt ——— işleticilik sözleşmesinin ayakta olduğunun tespitine yönelik muarazanın men’i davasıdır.
——— sayılı kararı ile görevsizlik kararının kesinleşerek gönderildiği dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp, yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili tarafından sunulan — tarihli uzman görüşü raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere dosya uzman ekonomist ve mali müşavir bilirkişi heyetine tevdii edilerek, rapor alınmıştır.—-tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı ve davalıya ait —– senelerine ait, ——sürecinde hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçecektir. hükmü bulunmaktadır. Tarafların ticari defterlerinin beratları görülmüş, Envanter defterlerinin açılış tasdikleri süresinde yapılmış olmakla, gerekli onayların tam olduğu ve usulüne uygun tutulduğu,— adresinde bulunan benzin istasyonuna ilişkin davacının yasal olarak işletme hakkının bulunduğu, davacının,—— devam eden bir bayilik sözleşmesine dosya kapsamında rastlanılmadığı, kiracı olarak hak sahipliğinin, davalı tarafından fesih edilen sözleşmeye bağlı olduğu, bu nedenle müstakil olarak devam bir kiracılık hak sahipliğine rastlanamadığı ancak, dosya kapsamında mevcut olan belgelere göre, zilyetlik konusunda değerlendirmenin hukuki boyutu olduğu, heyetimizin konuyu bu açıdan değerlendirmede yeterli bilgi birikimine sahip olmadığı, bu konunun taşınmaz hukuku üzerine uzman bir akademisyen tarafından değerlendirilmesinin yerinde olacağı, muarazanın giderilmesi söz konusu yere davalının müdahalesinin dosya kapsamında sabit olduğu, davalının müdahalesinin haksız olduğunun dosya kapsamındaki belgelerle de sübuta erdiği, terditli olarak açılan davada, davacının bu kapsamda, davacının tankerleri için aylık olarak—-kira gelirinden mahrum kalmış olabileceği, —– tankı arazisi için ödemiş olduğu 9 aylık kira bedeli olan —- davalıdan talep edebileceği, benzin ve motorin stok değeri olan—– talep edebileceği, market stokları için —- talep edebileceği,——- talep edebileceği, bir dağıtım şirketi ile yapılmış geçerli bir bayilik sözleşmesinin varlığını ispat karşılığında, geçerli olan sözleşme süresi kadar olmak ve—– aşmamak kaydıyla, yıllık prim kaybı olarak 271.901,52TL talep edebileceği, bir dağıtım şirketi ile yapılmış geçerli bir bayilik sözleşmesinin varlığını ispat karşılığında, geçerli olan sözleşme süresi kadar olmak ve —– lisans süresini aşmamak kaydıyla, yıllık ortalama kâr kaybı olarak 271.901,52TL talep edebileceği, vergi borçları,—– primleri ve işçi alacakları yönünden bir talepte bulunamayacağı, davacıya davalı tarafından başka bir yer gösterilmek suretiyle faaliyetlerine burada devam etmesi yönündeki talebinin,————- yapılan protokol ile davacının taraf olduğu, bu sözleşmenin—– maddesi gereği davacının bu talebinin yerinde olduğu, tespitinde bulunmuştur.
Taraf itirazları dikkate alınarak, başka bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş, dosya nitelikli hesaplama uzmanı ve mali müşavir bilirkişi heyetine tevdii edilerek, rapor alınmıştır. —- tarihli bilirkişi raporunda özetle: ———- davalı malik ile dava dışı —- arasında olduğu, sözleşmenin bazı hükümlerinin, ——–Bayilik Sözleşmesinin süresi ——– dağıtım ve işletme Süresini kesinlikle aşmayacaktır. İstasyonun işletilmesine yönelik üçüncü kişilerle yapılmış ——sözleşme maddelerinin sorumluluğundan kurtarmaz.——– süresi, Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren —– Sözleşme 10 yıllık sürenin sonunda herhangi bir bildirim ve ihtara hacet kalmaksızın Kendiliğinden sona erer. ——–aittir. Bütün bu durumlar karşısında, davacı ile davalı arasında bir kira sözleşmesinin varlığının anlaşılmadığı; davacının dava konusu taşınmazın zilyetliğini elde etmesinin sebebini (dayanağını) oluşturan bu Protokol’ün, (kök raporumuzda belirttiğimiz üzere) davacının ——– tarihi itibariyle (yani yaklaşık 21,5 yıl sonra) dava konusu taşınmazı tahliye etme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı; aksini düşünmenin, davalının taşınmaz üzerinde sahip olduğu “mülkiyet hakkının” niteliği (bünyesi) ile bağdaşmayacağı ve davalının taşınmaz üzerindeki “mülkiyet hakkının” kanunun tasvip etmeyeceği şekilde sınırlanması sonucunu doğuracağı, tespitinde bulunmuştur.
Taraf vekillerinin itirazları değerlendirilmek suretiyle 16/03/2022 ek rapor dosyamız arasına alınmıştır.
Taraf itirazları dikkate alınarak, başka bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş, dosya nitelikli hesaplama uzmanı, kimya mühendisi ve hukukçu bilirkişi heyetine tevdii edilerek, rapor alınmıştır.——— bilirkişi raporunda özetle——- Sözleşmesinin; davalı malik ile dava dışı——- arasında olduğu, sözleşmenin bazı hükümlerinin, md.6-10) Bayilik Sözleşmesinin süresi —— yapılan dağıtım ve işletme Süresini kesinlikle aşmayacaktır. İstasyonun işletilmesine yönelik üçüncü kişilerle yapılmış işletmecilik/bayilik anlaşması yükleniciyi sözleşme maddelerinin sorumluluğundan kurtarmaz. —- muhatabı dolaysız olarak yüklenicidir.Md.9 Yüklenici ile yapılacak ——– süresi, Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren —- yıldır. —– sürenin sonunda herhangi bir bildirim ve ihtara hacet kalmaksızın kendiliğinden sona erer. Md.11- Dağıtım Şirketini Belirleme Hakkı Yalnızca ——- aittir, şeklinde olduğu, —– arasında imza ve kaşe yapıldığı, sözleşmenin md.29’un “İşbu sözleşme, taraflarca yenilenmemesi halinde, süresi sonunda hitama erer” şeklinde olduğu, davalı——– tarihinde, 10 yıllık süresinin dolması nedeniyle zaten kendiliğinden sona erdiği, davacı şirketin dava konusu taşınmaza zilyet olma ve bu taşınmazı kullanma/işletme hakkının anlaşılacağı gibi sona erdiği, bu nedenle davacının zararlarını talep etmesinin mümkün olmadığı, sözleşme süresi uzatılmadığından ——tarihine kadar devam edecek bir bayilik sözleşmesini dava dışı ——– uyarınca dağıtım hakkı bedelinin sözleşmenin geri kalan kısmına tekabül eden kısmını istemesinin mümkün olmadığı, zira bu bayilik sözleşmesinin davalı malik ile herhangi bir kişi arasında imzalanmış işletme ve dağıtım sözleşmesi olmaksızın imzalanmış olduğu, yukarıda açıklanan gerekçelerle; sözleşme bitim tarihi davacı tarafından da kabul edildiği ve davacının “muarazanın men’ine” ve “tazminat ödenmesine” yönelik taleplerinin yerinde olmadığı, tespitinde bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebeple feshedilip edilmediği, haksız fesih koşullarının oluşup oluşmadığı, terditli olarak davacının kiracı olarak hak sahibi olduğunun tespiti, olmadığı takdirde davacının kazanç kaybı ve harcama bedellerini davalıdan talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarlarının tespiti, ——– kapsamında talep edilen kâr mahrumiyeti alacağının tahsili ve tahliye edilmesi istenen taşınmaza emsal olarak bir yeri gösterilmesini ve davacıya istasyon işletmesinin sağlanması taleplerinin yerinde olup olmadığından kaynaklanmaktadır.
Davacı ve —- arasında düzenlenen —— maddesinde bayiye yeni bir istasyon yeri gösterilmesini, mümkün olmadığı takdirde yükleniciden almış olduğu dağıtım hakkı bedelinin sözleşmenin geri kalan kısmına tekabül eden kısmının kıst usulü hesaplayarak —-geri ödemesi denildiği, davacı ———– düzenlenen bayilik sözleşmesinin 29 uncu maddesi gereği sözleşmenin yenilenmemesi halinde süre sonunda sona ereceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin —— tarihinde son bulduğu, bu nedenle davacı tarafa ödeme yapılması talebinin sözleşmeye aykırı olduğu ve talep edilemeyeceğine kanaat edilmiştir.
——- arasında imzalanmış olan ——– tarihli———– tarihinde sona ereceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin sona ermesi ve ——- sayılı yazı ile istasyonun tahliyesi ve tesliminin talep edildiği,
— tarihli sözleşmenin — maddesinde:—– olduğunun bildirildiği, davacının dayandığı — tarihli bayilik sözleşmesi, —- arasında kaşe ve imza edilmiş, süresi —– sona erecektir denilmiştir. Fakat —– bir sözleşmesi dosyada mevcut olmadığı, dolayısıyla —–maddesine aykırı olduğu görülmüştür.
22.02.2007 tarihli sözleşmenin — uyarınca; —- yapılacak işletme/bayilik sözleşmesi, şirketimiz ve—– arasında akdedilen iş bu sözleşmeye aykırı olmayacak ve bu sözleşmenin süresini geçmeyecek olup; bu doğrultuda davalı ile —- arasındaki sözleşme —– tarihinde son bulduğundan, ——- davacı arasındaki sözleşme de, —— tarihinde son bulduğu nazara alınarak ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın 2.049,3‬0-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.869,4‬0-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 100,00-TL yargılama gideri ve 85,70 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca (red olunan dava değeri 120.000,00 TL üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti tutarı) 19.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, karar davacı vekilinin, davacı şirket yetkilisinin, davalı ————-yüzlerine karşı , diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/02/2023