Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/669 E. 2019/150 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/669 Esas
KARAR NO : 2019/150

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/06/2018
KARAR TARİHİ : 13/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ile büyük ortağı ve yöneticisi olduğu ————-arasında, ———– isminde İki ayrı şantiyesinin mekanik işlerinin yapımı hakkında iki sözleşme imzalandığı, Firma işlerinin yapımı esnasında,çok büyük güçlüklere ve mağduriyete uğramış olmasına rağmen tüm zorluklara göğüs gererek İşleri tamamladığını, Sözleşme süreci devam ederken, ———- şirketinin ekonomik yönden güç duruma düştüğünü ve hakkında——- tarihinde iflas kararı verildiğini, Firmanın iflası neticesinde, davalı tarafta mevcut hak ve alacaklar ortaya çıkartılamadığını belirterek davalıda mevcut şirket hak ve alacaklarının tesbit edilmesini, her türlü alacak için kanuni temerrüt faizi taktir edilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının esasa ilişkin olarak yersiz ve asılsız iddiaları bulunduğunu, Davalı müvekkili şirketin, davacıya borcu bulunmamakta aksine davacıdan alacakları bulunmakta olduğunu, Müvekkili şirketi davacı şirketten alacağının tahsiline ilişkin İstanbul—–. ATM 2016/295 Esas sayılı dava açtığını, davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirememeye devam etmesi ile 21.07.2014 tarihinde Üsküdar ——- Noterliği’nce ikinci ihtarname gönderildiğini, Gönderilen bahse konu ihtarname ile tedarikçi firmalara davalı ——- hesabına avans olarak yapılan ödemeler listelendiğini, süresi dolacak olan avans teminat mektubunun süresinin uzatılması istendiğini, aksi durumda avans teminat mektubunun nakde çevrileceği ihtar edildiğini,Tüm yazılı ve sözlü uyarılara ve ihtarlara rağmen, davalı sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirememiş olup, avans teminat mektubunun nakde çevrileceğiyle ilgili ihtarname davalıya 03.09.2014 tarihinde Üsküdar ————- Noterliği’nden gönderildiğini, 19.11.2014 tarihli İstanbul Anadolu ———-.Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile davalı firmanın İFLASINA karar verildiğini, Müvekkili şirket cari hesapları incelendiğinde iflas kararının alındığı 19.11.2014 tarihi itibari ile davalı firmanın 814.394.39 TL avans borcu olduğu ve geçmişten artarak gelen bu borcun kapatılması için gerekli ihtarlar defaten yapıldığını, davalının, iflasından önce yapmış olduğu işler ile ilgili eksik ve kusurlu işlerin müvekkil şirket tarafından tamamlatılması bedelleri için kesilen fatura toplamı KDV dahil 508.384,29 TL olup, cari hesaptaki 12.443,60 TL borç da ilave edildiğinde davalı şirketin müvekkiline —— işleri ile ilgili olarak 520.827,89 TL borcu bulunduğunu, Kesilen fatura KDV dahil toplamı 280.680,88 TL olup, cari hesaptaki 236.794,96 TL alacak düşüldüğünde davalı şirket müvekkile ——- işleri ilgili olarak 43.885,92 TL borçlu olduğunu belirterek davanın reddini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, müflis şirketin yetkilisinin, iflas idaresinden aldığı yetki ile davalı şirkete karşı müflis şirketin taşeron olarak yaptığı ancak hak edişlerin ödenmediği, haksız olarak teminat mektuplarının nakde çevrildiği iddiası ile yapılan imalatların tesipitini, şimdilik 10.000TLnin tahsilini talep etmiştir.
Dava dilekçesinde talep sonucu tespit talebi gibi olmakla açıklanması istenmiş, davacı vekili, 31/10/2018 tarihli dilekçesiyle kısmi alacak talebinde bulunmuştur.
Davacının müflis —- şirketinin yetkilisi olduğu, iflas kararı ile müflisin tasarruf yetkilerinin iflas idaresine geçtiği sabittir. Mahkememizce yapılan ilk yargılama sonunda aktif dava ehliyeti yokluğundan dava reddedilmiş ise de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —–. HD.nin 2017/729 E, 2018/467 K sayılı kararıyla, davacıya, müflis adına açılan bazı alacak davalarında yetki verildiği, bu durumda aktif dava ehliyeti yokluğundan söz edilemeyeceği, iflas kararının kesinleşmesinin beklenerek duruma göre esasa girilmesi, kesinleşmediği takdirde taraf sıfatı(husumet) yönünden değerlendirme yapılması gerekçesi ile kararın kaldırıldığı ve dosyanın yukarıda yazılı iş bu sıraya kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı, cevap dilekçesinde davayı kabul etmediklerini, müflis şirkete borçlu olmadıkları gibi, alacaklı olduklarını, bu nedenle kayıt kabul davası açtıklarını, davanın İstanbul Anadolu —–. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/295 esas sayılı dosyasında görüldüğünü, davaların birleştirilmesini talep ederek neticeten davanın reddini talep etmiştir.
Dava dışı müflis ———-ile davalı … şirketi arasında yüklenici-taşeron ilişkisi olduğu, davalı … şirketinin yüklenici olarak ——- şirketlerinin binalarını yapmayı taahhüt ettiği, binaların mekanik işlerinin de —- şirketine yaptırılmak üzere sözleşme aktedildiği her iki tarafın da kabulündedir.
————- şirketi hakkında Anadolu ——- Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– Esas sayılı dosyasında iflas kararı verildiği, dosyanın halen Yargıtayda olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu——– Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/295 esas sayılı dosyası incelenmek üzere celp edildiğinde, —–şirketi tarafından 11/03/2016 tarihinde müflis ———- iflas idaresine karşı kayıt kabul talepli dava açıldığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlığa konu sözleşmenin aynı olduğu, taleplerin ————— binalarında yapılan işlere ilişkin olduğu görülmüştür. Bunun yanı sıra ——– Asliye Ticaret Mahkemesinin bu dosyasında birleşen Anadolu —————- Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/160 Esas sayılı dosyasının mevcut olduğu, bu davada da davacı olarak —— tarafından kendi adına, davalı olarak gösterdiği————– firmalarına karşı mahkememizdeki dava dilekçesi ile neredeyse tamamen aynı iddia ve taleplerle dava açılmış olduğu, bu davanın da birleşen dava olarak kayıt kabul davası ile görüldüğü anlaşılmıştır.
Davacının talepleri ile —– şirketinin talepleri yönünden ——— şirketlerine ait binalarda yapılan işlerin ve ——– şirketi arasındaki her iki davaya konu aynı sözleşmelerin incelenmesi gerektiği, yapılmış imalatların tespitinin her iki davanın neticesini de belirleyecek olması, özellikle birleşen İstanbul Anadolu——————- Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası ile eldeki dava dosyasının taleplerinin ve vakalarının aynı olması, davaların usul ekonomisi gereği bir arada görülmesinde fayda olduğu anlaşıldığından, HMK nun 166, 30 maddesi uyarınca dosyanın Anadolu ——— Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/295 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin iş bu dava dosyası ile İstanbul Anadolu ————. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——– Sayılı dosyası dosyasında vakaların aynı olduğu, davalar ve talepler arasında bağlantı bulunduğu kabul edilmekle 6100 Sayılı HMK.M. 166 uyarınca davaların BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın İstanbul Anadolu ————. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ————- Esas Sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde esas hükümle birlikte İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.