Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/656 E. 2022/521 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/656 Esas
KARAR NO: 2022/521
DAVA: Alacak-Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/04/2018
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan alacak ve maddi manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin — tarihinde—- plakalı aracı satın aldığını, kısa bir zaman sonra aracın arızalandığını, müvekkili tarafından aracın birden fazla kez —–servise bırakıldığını, müvekkili şirketin ticari faaliyetlerini devam ettirebilmesi için 3.şahıslara ait——aydır bedel ödeyerek kiraladığını, aracın değişimi konusunda —-tarafça başvurunun kabul edildiğini, bunun üzerine şirket çalışanı ve davacı müvekkili —-arasında ibraname ve feragatname imzalandığını, anlaşılan hususların yerine getirilmesi için davalı yanlara—– ihtarname gönderildiğini, —- talepleri kabul etmediğini beyan ettiğini, bunun gerekçesi olarak da gizli ayıplardan üretici sıfatının haiz olmaması nedeniyle sorumlu olmadıklarını beyan ettiklerini, —- tarihinde —– adına—– müvekkili şirket adına——- arasında imzalanan teslim tutanağında da aracın arızasının giderilmediği belirtilmiş ve imza altına alındığını açıklanan nedenlerle ayıplı çıkan malın ayıpsız sıfır kilometre araç ile değiştirilmesi, bu durumun mümkün olmaması halinde aracın satış tarihindeki bedelini davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, aracın ayıplı olmasından dolayı kullanılamadığı ve 3. Şahıslardan belgeli araçların kiralandığını ve birtakım masraflar yapıldığı, bu masraflardan doğan —- maddi ve —- manevi zararın davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı———- vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının maddi tazminat taleplerinin haksız olduğu, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının talep etmiş olduğu maddi zarara ilişkin harcamaların araştırılması gerektiği, manevi tazminat talepleri bakımından ise davacının saldırıya uğrayan herhangi bir kişilik hakkı bulunmadığını, manevi tazminat talebinin çok fahiş olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın esastan reddine, yargılama harç ve masrafları ile avukatlık ücretlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceği, müvekkilinin ticari garanti ile sadece aracın bütün parçalarının garanti kapsamında olduğunu belirterek garanti süresi içerisinde aracın montajından, işçilik, malzeme ve tasarımından dolayı arızalanması halinde herhangi bir bedel almaksızın onarımının yapılacağının taahhüt edildiği, hal böyle iken iddia edilen sorun nedeniyle müvekkil şirkete husumet yöneltilmesinin mevzuat uyarınca mümkün olmadığı, davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığı, aracın arızalarının giderildiği, davanın kabulü halinde aracın tramer kaydının sorgusunun yapılarak kazaya karışıp karışmadığının tespitinin gerektiği, davanın kabulü halinde aracın hertürlü borçtan ari bir şekilde devrine karar verilmesi gerektiği bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça davalı — tarihinde satın alınan —- plakalı aracın ayıplı olduğundan bahisle aracı satan firma ve diğer daval—— karşı açılan ayıpsız benzeri ile değişimi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili ve maddi, manevi zararın tahsili istemli alacak/tazminat davasıdır.
Eldeki dava ilk olarak——– Sayılı dosya numarası ile görülmeye başlanmış, Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce servis kayıtları celp edilmiş, dava konusu uyuşmazlığın çözümü için dosya makine mühendisi, otomotiv mühendisi ve nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinin——- tarihli raporunda özetle:”Dava konusu araç üzerinde yapılan incelemede araçta herhangi bir arızaya saplanmadığı, ancak davacı tarafça arızaların ara ara yaptığının belirtildiği, iş bu arıza ile ilgili olarak dava dosyasında olan belgelerden aracın onarım hakkının kullanıldığının tespit edildiği, bu nedenle zarar tazmini dışında davacının başkaca bir seçimlik hak kullanmasının mümkün olmadığı,dosyada mübrez sözleşmenin imza tarihinin belirsiz olduğu, davalı satının bu borcunu yerine getirmediği, aracın sonradan onarıldığı, aracın ayıp nedeniyle tamir edildiği gün aralığının —– tarihleri arası olduğu, davacının bu tarihlere ilişkin sadece toplam —– fatura ibraz ettiği, bu nakliye bedellerinin piyasa rayiçlerine uygun olduğu, somut olayda davacının sahip olduğu aracın bozulması ve onarılmasının kişilik hakkını zedeleyecek derecede bir sözleşmeye aykırılık hali oluşturmadığından davacının manevi tazminat talep etmesinin mümkün olmadığı, araca ilişkin garanti belgesinin dosyaya sunulması halinde —— sorumlu olup olmadığının irdelenebileceği” yönünde rapor tanzim edilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafça rapora itirazında dava konusu aracın onarım gördükten sonra da arıza vermeye devam ettiği, araçtaki sorunların sürekli devam ettiği, ayıbın devam etmesi üzerine davalıya başvurulduğu ve ibraname hazırlandığı yönünde itirazlarda bulunulmuş, Mahkememizce araç üzerinde inceleme yapılmak suretiyle yeniden rapor tanzim edilmesi için dosyanın—- görevlilerinden oluşan makine mühendisi bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişi heyetinin ——–tarihli raporunda özetle: “Tarafların hazır bulunduğu halde; taşıt ile kampüs içinde yol testi gerçekleştirilerek sonrasında dört sütunlu lifte alınarak incelemesi gerçekleştirildiğinde motor,kavrama,dişli kutusu bölgesinde ciddi miktarda yağ kaçağının oluştuğunun tespit edildiği, —– incelenen taşıtın görevini gerektiği gibi ifa edemeyen sızdırmazlık elemanından yağ kaçağı yaptığının belirlendiği, imalat sırasında hasarlı olduğu ortaya çıkan parçanın beklenenden çok erken kaçak yapması nedeniyle sızan yağın kavrama kısmına sirayet ederek baskı balatanın işlevini yerine getirmesine ve yeterli kavrama yapamamasına neden olduğu, taşıtta sızdırmalık elemanı arızasının alıcı tarafından satın alam sırasında fark edilmesinin mümkün olmadığı ve gizli ayıp niteliğinde olduğu, arızanın giderilebilir nitelikte olduğu parça değişimi ile onarımın üç gün içinde gerçekleştirilebileceği, olay tarihinde muadil taşıt kirasının günlük —–mertebesinde bulunduğu, bunun dışında kalan mahrumiyet süresinin hukuki değerlendirme gerektiği” yönünde rapor tanzim edilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora itiraz edilmiştir.
Tarafların rapora itirazları ve alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmış olup, bilirkişi heyetinin —-tarihli raporunda özetle:—— kullanım nedeniyle meydana gelmesinin mümkün olmadığı,——–üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğunun anlaşıldığı, garanti kapsamında onarıldığı normal şartlarda onarım sonrasında konunun kapanması gerekeceği, ancak dosya kapsamından arızanın devam ettiğinin anlaşıldığı, bu nedenle davacınının kamyonetin serviste kaldığı —-gün için ikame araç masrafını talep etme hakkının bulunduğu,—- tarihli teslim tutanağında aracın arızalı olarak teslim alındığının not düşüldüğü, kamyonetin ne kadar serviste kaldığının bilinmediği, servis formunun olmadığı, — tarihinde ise rutin bakım ve kontrollerin yapıldığı, taraflara herhangi bir hak doğuracak işlem veya tespit olmadığı, dosya kapsamından araçtaki arızanın devam ettiğinin anlaşıldığı bu nedenle —–tarihli raporda teknik değerlendirme yapılmamasının eksik olduğu, ikame araç kira faturalarından sadece ——– servis dönemine denk geldiği belirtilerek talep edileceğinin belirtildiği, üç faturanın da nakliye bedeli olduğu ve tutarlarının farklı olduğu, söz konusu nakliyelerin servisteki araç ile ilgili olduğunun belirsiz olduğu,—-tarihli rapordaki görüşlere katıldıklarını, —- tarihli raporda teknik inceleme olmadığı, ——- incelemsinin somut bir tespit olduğu, fotoğrafların çekildiği, yağ kaçıran sızdırmalık elemanlarının belirlenmesi ve değiştirilmesi gerektiğ, sonra da kavrama sistemindeki yağların silinmesi ve temizlenmesi gerektiği, yağ kaçağı engellendiğinde tekrar yağlanma olmayacağı için aracın tamir edilmiş olacağı, ayıbın gizli ayıplı olduğu, onarım sürecinde davacının eşdeğer bir araç kiralayarak normal işine devam edebileceği, —-raporunda eşdeğer aracın günlük kira bedelini — olduğunun belirtildiği, ve bu görüşe katıldıkları,—-günde yapılacağını belirttiği ancak otomobilin —- tarihleri arası serviste kaldığını, bu durumda eşdeğer ikame araç bedelinin —- olduğu,—- tarihli raporda aracın onarımım mümkün olduğunun tespit edildiği, bu hususun teknik heyetçe de kabul edildiği, bu durumda davacı yanın dava konusu anılan talebinin kabul edilmeyeceği sonucuna varıldığı, mahkemece farklı bir kanaate varılması halinde TBK 227/f-4 hükmünün takdirinin Mahkemeye ait olduğu, üretici ithalatçı firma ——-garanti belgesi incelendiğinde onarımı taahhüt ettiğinin görüldüğü, davacı yanın bu davalıya yöneltilmiş onarım talebinin olmadığı” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora itiraz edilmiştir. Tarafların rapora itirazlarının karşılanması için aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti——tarihli ek raporunda———– dışında arızalı başka parça kısım olmadığı, arızalı ayıplı parça ayıpsız eşdeğeri ile değiştirildiğinde arızaların düzeleceği, aracın servise bırakıldığı sırada teslim tutanağı düzenlenmesi gerektiği, heyetçe araç teslim belgeleri ve teslim belgesi olmasa dahi mağdurdan yana olduğu için servis formlarının esas alındığı, dava konusu olayla illiyet bağı ispatlanamayan belgelerin dikkate alınmadığı, söz konusu nakliyenin servisteki araç ile ilgisinin olduğunun belirsiz olduğu, faturaların tutarlarının farklı olduğu ve içeriklerinin belirsiz olduğu, arızalanan aracın yerine eşdeğer araç kiralayarak işine devam edebileceği, bu yolla işini ve bağlantılarını kaybetmeyeceği ve zararın da ikame araç kira bedeli ile sınırlanacağı, dava konusu kazada aracın serviste kaldığı süre kadar ikame araç bedelinin alınabileceğinin kararlaştırıldığı, kök raporda arızanın onarılabilir nitelikte olduğunun tespit edildiği, ancak hali hazırda onarıldığı yönünde bir tespitte bulunulmadığı, davacının onarım bedeli talebi olmadığından bu yönde somut bir tespit yapılamadığı” yönünde rapor tanzim edilmiştir. Taraflar bu rapora da itiraz etmiş hem itirazların karşılanması hem de hangi parçaların onarılması gerektiği hususunda rapor tanzim edilmesi için ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti —- tarihli ek raporlarında: “Aracın baskı, balata ve volanının arızalı olduğu, — tarihinde parça değişimi yapılan arızanın işgünü kaybına neden olmayacağı, onarım süresinin —–olduğu, dosya kapsamından ise aracın —- tarihleri arası serviste kaldığının tespit edildiği bu nedenle — ikame araç zararının bulunduğu” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraflarca bu rapora da itiraz edilmiş ise de; dosyanın gelinen aşaması, alınan raporlar yeterli bulunduğundan rapora itirazlar yerinde görülmemiştir.
Uyuşmazlık konularından biri —-iş bu davada husumetinin bulunup bulunmadığıdır. Ne var ki davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile husumet konusunda yanıldığını ve davayı üretici konumunda bulunan —- yönelttiğini beyan etmiştir. Bu nedenle —-husumet itirazını ayrıca tartışmaya gerek görülmemiştir. Mahkememizce iradi değişiklik talebi kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olduğundan —— tarihli ara karar ile HMK 124/4 uyarınca taraf değişikliğinin kabulüne karar verilmiş ve ———- dava dilekçesi, bilirkişi raporları tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesinde aracın bütün parçalarının garanti kapsamında olduğu ve onarımın yapılacağının taahhüt edildiğini belirterek iddia edilen arızadan sorumlu olmadığını iddia etmiştir. Yine cevap dilekçesi ekine sunulan garanti belgesi incelendiğinde; garanti süresinin malın teslim tarihinden itibaren —- yıl olduğu belirtilmiş, malın bütün parçaları dahil olmak üzere tamamının firmalarının garantisi kapsamında olduğu, malın garanti süresi içerisinde gerek malzeme ve işçilik gerekse montaj ve tasarım hatalarından dolayı arızalanması halinde işçilik masrafı,değiştirilen parça bedeli ya da başkaca herhangi bir ad altında hiç bir ücret talep edilmeksizin tamirinin yapılacağı düzenlemesi mevcuttur. Bilindiği gibi– ayıptan dolayı sorumlu olan kişiler daha geniş olarak düzenlenmiş olup, eldeki davada uygulanacak TBK’da ise sadece satıcının sorumluluğu mevcuttur. Ne var —–verenin de ayrıca sorumluluğunun olacağı tartışmasızdır. Nitekim emsal nitelike ——-Oluşa göre davacının aracının misli ile değiştirilmesi veya aracın bedelinin tahsil talepleri hakkaniyete uygun değildir. Aracın satış bedelinden makul bir indirim yapılması gerekir. Bu makul indirim de davacının aracındaki gizli ayıbın giderilmesi için yaptığı —– ibarettir. Davalı, davacı aracı bu davalıdan almadığından davacının aracı kendisine satan kişiden talep edebileceği bu miktardan araca verdiği garanti nedeniyle tazminat olarak sorumludur. Mahkemece davanın bu şekilde çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bu hususa değinilmiştir.
Davacının dava dilekçesindeki talebi aracın misli ile değişimi mümkün olmadığı takdirde bedelin tahsiline ilişkin olup, Mahkememizce alınan ilk raporda bilirkişilerce araç üzerinde yeterli teknik inceleme yapılmadığı anlaşılmış bu nedenle rapor hükme esas alınamamış—– mühendisleri ise aracın ayıplarını tek tek fotoğraflayarak tespit etmiş ve araçta halen ayıp mevcut olduğu, bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmış, çelişkinin giderilmesi için oluşturulan yeni teknik heyet de—— raporunu benimsemiş, ve hükme esas alınan son raporlarda da aracın misli ile değişimine gerek olmadığı, onarım yapıldığı takdirde ayıbın giderilebileceği belirtilmiştir. TBK’nın 227. Maddesinde ayıptan dolayı sorumluluk düzenlenmiş olup, alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Bilirkişi heyetince davacının aracında halen onarılmasını gerektirir ayıp olduğu net biçimde tespit edildiğinden tarafların hak ve menfaat dengelerine uygun olarak çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince Mahkememizce aracın halen ayıplı olan yağ sızdırmalık sisteminin onarılmasına karar verilmiştir. —– Yine davalı —– onarım konusunda garanti verdiğinden garanti süresi içerisinde çıkan ayıptan dolayı diğer davalı satıcı ile birlikte sorumlu olduğu açıktır.———Davacı, dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yönünden aracın yenisi ile değiştirilmesini, mümkün olmaması durumunda ise aracın bedel iadesini talep etmiş olup; bilirkişi raporunda trim kapağının esnek oluşu, arka sol çamurluk üst kısmında boya kabarmasının olması ve sürücü koltuğundaki deformasyonun ayıp olarak tespit edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, rapor kapsamında tespit edilen ayıplardan arka sol çamurluk üst kısmındaki boya kabarmasının ve sürücü koltuğundaki deformasyonun, bölge adliye mahkemesince davacı tarafından vakıa olarak ileri sürülmediği ve mahkeme önüne getirilmediği belirtilmiş ise de dava dilekçesinde bu hususların ileri sürüldüğü ve bahsedilen ayıpların aracın değişimini gerektiren hususlar olmasa da “çoğun içinde azı da vardır” kuralı gereğince yukarıda anılan yasa uyarınca davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olduğunun kabulü gerekeceği açıktır. O halde, ilk derece mahkemesince; davacının ücretsiz onarım hakkının olduğu, mümkün olmadığı takdirde bedel indirimine karar verilebileceği dikkate alınmadan, taleple bağlılık ilkesi gereği davanın tümden reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçesi ile bu hususa değinilmiştir. Yine —— şekildedir. Her ne kadar dava tarihinden önce tarihsiz olarak tanzim edilen ibraname/feragatnamede aracın değişimine ilişkin bir taahhüt var ise de; bunu imzalayan kişinin —– olduğu, davalı şirket sicil kayıtlarında —yıllarında bu isimde bir yetkilinin olmadığı, yine davalının bu taahhüdününden vazgeçtiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında mübrez servis kayıtlarından aracın —- gün serviste kaldığı tespit edilmiştir. Bunun dışında başkaca servis kayıtları da mevcuttur. Bu servis kayıtları incelendiğinde görüleceği üzere aracın olağan bakım için servise bırakıldığı, bir kısmında ise araç bırakılmadan parça sipariş edildiği ve devamında tekrar serviste parça değişimi yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf bu tarihler dışında da aracın servise bırakıldığı yönünde iddiada bulunmuştur. Ne var ki dosya kapsamında buna ilişkin somut bir delil yoktur. ——-tarihli teslim tutanağında da aracın hangi gün servise bırakıldığı, aynı gün mü bırakılıp iade alındığı belli değildir. Bilirkişice tüm servis kayıtları incelenerek aracın onarımı için 8 gün serviste kaldığını tespit etmiş olup, Mahkememizce rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş aynen benimsenmiştir. Davacı inşaat sektöründe çalıştığını ve satın aldığı malzemeleri bu araç vasıtasıyla taşıdığını, bu yolla ayrıca nakliye giderinden kurtulduğunu, ancak araçtaki ayıp nedeniyle uzun süre serviste kaldığından ayrıca nakliye bedelini ödemek zorunda kaldığını beyan etmiş ise de; bilirkişi raporunda nakliye giderlerinin dava konusu araç için yapılıp yapılmadığının belirli olmadığı yine ikame araç —- kiralanarak nakliye gideri yapılmaktan kurtulunacağı, tespit edildiğinden rapor doğrultusunda toplam —-maddi zararın garanti veren ve satıcı olan davalılardan tahsiline karar verilmiş, dava dilekçesinde maddi tazminat talebi için ayrıca faiz talebinde bulunulmadığından terditli talebi olan aracın satış bedeli için faiz talep edildiğinden maddi zararı yönünden faize hükmedilmemiştir. —— Sayılı ilamında da belirtildiği gibi hakimin takdiri ile davacının talebinin hakkaniyet gereği değiştirilmek suretiyle kabul edilmiş olması halinde davacı tarafın aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi mümkün olmadığından onarım bedeline ilişkin tam kabul gibi, maddi tazminat talebi için ise kısmen kabul gibi yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Yine onarıma ilişkin alınması gerekli harç/vekalet ücreti son rapordaki dava tarihi itibariyle onarım bedeli üzerinden tespit edilmiştir. ——. Davacının noter masrafını yargılama gideri olarak talep etmesi nedeniyle HMK 323/ç bendi gereği ihtarnamede adı geçen—- kabul ret oranına göre ihtarname masrafları yargılama gideri olarak değerlendirilmiş, diğer davalı —— bu ihtarname tebliğ edilmediğinden, sorumluluğunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüzel kişinin ekonomik faaliyetini yürütürken kazandığı saygınlık, onun kişisel değerleri içinde yer alır. Ticari şeref ve haysiyetin çiğnenmesi, onun ekonomik yaşam içindeki yerini ve durumunu sarsabilir. Ekonomik itibar da tüzel kişinin şeref ve haysiyetinin bir görüntüsüdür. Tüzel kişinin ekonomik faaliyetleri de toplum tarafından değerlendirilmektedir ve kişilik haklarından olan onur ve saygınlığı onun korunan değerlerinin başında gelir. Bir tüzel kişinin kişisel haklarından olan ( adı, şerefi, onuru ve itibarı gibi) varlıklarına yapılan saldırının; bu manevi değerlerinde bir eksilmeye ( manevi zarara) sebep olacağı kabul edilmektedir. Davaya konu olayda, davacının aracı ayıplı ise de; şirket tüzel kişiliğine yönelik ticari itibarını zedeler nitelikte bir saldırı ya da manevi tazminatı gerektirir bir husus bulunmamaktadır. Bu nedenle, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ ile,
1-Dava açılırken davalı olarak gösterilen, ancak daha sonra HMK 124. maddesi gereğince davalı olmaktan çıkarılan —- yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davaya konu —– şase numaralı aracın yağ sızdırmalık sisteminin arızalı olması sebebiyle bu arızanın davalı taraflarca ÜCRETSİZ ONARILMASINA,
3-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 800,00-TL ikame araç bedelinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Davacının manevi tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
5-Alınması gerekli 360,95-TL peşin harç ile dava tarihi itibariyle alınması gereken 31,40-TL başvurma harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.979,00-TL harçtan mahsubu ile artan 1.586,65-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından dava açılırken harcanan 360,95-TL peşin harcın 31,40-TL başvurma harcının toplamı olan 392,35-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından harç dışında harcanan 9.265,00-TL yargılama giderinin ve toplam 464,34-TL ihtarname masrafının toplamı olan 9.729,34-TL’nin kabul ve ret oranına göre hesaplanan (yukarıda bahsedildiği gibi onarım kararının takdiri olması sebebiyle misli ile değişim talep miktarının tam kabul değerlendirilerek) (%66,17 Kabul %33,83 Ret) 6.437,90-TL’nin davalılardan (davalı ——- sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı—–Tarafından harcanan 101,00-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%66,17 Kabul %33,83 Ret) 34,17-TL’nin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9- Davalı olmaktan çıkarılan ilgili —– tarafından harcanan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davalı ——- tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden dava tarihi itibariyle onarım bedeli ve ikame araç bedeli gözetilerek 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davalılar vekilleri için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
13-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalılar vekilleri için manevi tazminat talebi yönünden takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
14-HMK 124/4 uyarınca iradi taraf değişikliği yapılması nedeniyle ilgili —- lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak ilgili ————– verilmesine,
15-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 14/06/2022