Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/652 E. 2019/585 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/652 Esas
KARAR NO : 2019/585

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2018
KARAR TARİHİ : 22/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı —- Bankası’ndan davalıların borçlu bulunduğu Genel Kredi Sözleşmesinin tüm hakları dahil olmak üzere devir ve temlik aldığını, bu nedenle davalının müvekkiline borçlu bulunduğunu, borçlulara ihtarname ile borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine, İstanbul Anadolu—– İcra Müdürlüğünün 2018/10664 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, davacının talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacının icra takibinde kötü niyetli olduğunu belirterek, açılan davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, kredi sözleşmesinden doğan alacak için başlatılan ve temlik alınan alacak için açılmış itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu İst. Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün 2018/10664 E sayılı takip dosyasında, 18/04/2018 tarihli takip talebi üzerine başlatılan icra takibinde, ödeme emri davalı — tebliğ edilmiş; borçlu/davalı şirket aynı gün ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine, borca, faize, ferilerine itiraz etmiştir.
İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK’nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. İcra Müdürlüğünün bu konuda re’sen inceleme yetkisi bulunmamaktadır.
Somut olayda, icra dairesinin yetkisine de itiraz bulunduğuna göre, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisi incelenip, yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı takdirde dava şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi, icra dairesinin yetkili olduğunun kabul edilmesi halinde ise, mahkemenin kendi yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerektiği açıktır. (Bkz. ——–. Kararı)
HMK.nun 17. Maddesine göre; ” tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır”.
Alacağa dayanak yapılan 13/03/2009 tarihli genel kredi sözleşmesinin 31. maddesinde —–icra daireleri ve mahkemeleri yetkili kılınmıştır.
Bu yetki sözleşmesi 2009 tarihinde (HUMK döneminde) yapılmış ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ” zaman bakımından uygulanma ” başlıklı 448. Maddesi ise; ” bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır.” şeklindeki hükmü gereği, yetki şartının dava tarihi itibariyle de geçerli olduğuna şüphe yoktur.( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun —— Esas 2016/145 Karar sayılı 10/02/2016 tarihli kararı )
Eldeki dava itirazın iptali davası olup; davanın görülebilmesi için öncelikle usulüne uygun şekilde başlatılmış bir icra takibi olması dava şartıdır. Usulüne uygun takip, yetkili icra dairesinde yapılan takip olacaktır. Somut olayda icra dairesinin yetkisiz olduğu, yetki itirazının süresinde ve usulüce olduğu anlaşıldığından, davanın işin esasına girilmeden dava şartı yokluğundan, usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Usulünce yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi olmadığından davacının davasının dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2- Yasa gereği davacıdan harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasıan,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.