Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/635 E. 2021/702 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/635 Esas
KARAR NO : 2021/702 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2018
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine, —— sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiği, söz konusu takibin, müvekkili şirket ile davalı/borçlu arasındaki faturaya dayalı hizmet/satışına ilişkin cari hesap bakiyesinde, davalı/borçlunun üzerine düşen cari hesap borç bakiyesini ödememesi neticesinde açıldığını, Müvekkili şirket ile davalı firmanın mevcut ticari ilişki münasebetiyle, satın almaların faturalanması ve ödenmesi hususunda cari hesap şeklinde çalışmış olduğu ve sunulan cari hesap dökümünden de anlaşılacağı üzere davalı/borçlunun; —– bakiyesi bulunduğu, aradaki mevcut güven ve ticari ilişkinin bozulmaması açısından, söz konusu bakiye bedelin —-ayında kapatılması gerekir iken defalarca istenmesine rağmen, borçlu tarafından kısmen dahi olsa herhangi bir ödeme yapılmadığını, Borçlunun ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyeceğinin anlaşılması üzerine bakiye borç miktarının tahsili için icra takibinin açılması zorunluluğu doğduğunu, bugüne kadar alacağın varlığı ile muaccel olduğu tam ve kesin şekilde belirgin olması nedeniyle faturaya dayalı bakiye —-alacağın varlığı, borçlu tarafından düzenlenmiş kaşeli ve imzalı muavin defterler (cari hesap) dökümü ile sabit olduğunu, söz konusu belgenin, ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat ölçüsünü sağlayacak nitelikte olduğunu, borçlu aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesini, davanın kabulü ile davalının takibe yönelik itirazının iptaline, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya tebligatın yapıldığı, davalının cevap dilekçesi ibraz etmediği görülmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, faturaya dayalı muavin hesap alacağı dayanak gösterilerek başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu görüldü.
Mahkemenin —- tarihli ara kararı ile, alacağın miktarı ve varlığı yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin —- tarihli ara kararı ile, 5235 sayılı Kanunun 5/3 maddesindeki sınırın 22.07.2020 tarih ve 7251 sayılı Kanunun 54 maddesi ile —–çıkartılması sebebiyle yargılamaya tekli hakim olarak devam edilmesine karar verilmiştir.
Dosya içerisine alınan icra dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhine —- asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsilini talep ettiği, genel haciz yoluyla yapılan takipte ödeme emrinin davalı/takip borçlusuna — tarihinde tebliğ edildiği, Davalı tarafça verilen —– görüldü tarihli İtiraz Dilekçesi ile, takipteki alacak ve ferilerine itiraz edildiği görülmüştür.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Dosya konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi Raporunda; Davacı —- yıllarına ait birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu. Davacı şirketin sahibi delil niteliği bulanan — yılları ticari defterlerine göre; Davacı şirketin takip tarihi itibariyle Davalı ——alacaklı olduğunun tespit edildiği, Davalı şirket bilirkişi incelemesinde yasal defterlerini ibraz etmediği ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, Davacı şirketin takibe konu alacağının— numaralı faturadan kaynaklandığı, Davacı şirketin — adet fatura karşılığı —- tutarında satım yaptığına dair beyanda bulunduğu, Vergi Usul Kanunu —— — — bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin — aşan mal ve hizmet alımlarım —- bildirmeleri yükümlülüğü getirildiğini, Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davacı şirketin ibraz ettiği cari hesap ekstresi, muavin dökümlerinde karşılıklı süre gelen bir cari hesap ilişkisinin mevcut olduğu, Davacı tarafından alacağa konu fatura içeriğinin Kira Bedeli —- şeklinde düzenlendiği , şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bakiye cari hesap alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, davacı taraf ticari defterleri ile davalı tarafın vergi dairesi kayıtları ile uyumlu olduğu bilirkişi tespiti ile belirlenmiş bulunmaktadır.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Davacı tarafça düzenlenen faturalar, davalı taraf kayıtlarına işlemekle ve bağlı olduğu vergi dairesine bildirilmekle fatura içeriği mal/hizmetin alınmış olduğu kabul edilmiş durumdadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş — belirtildiği üzere —– fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Takip konusu tutarın ödendiğine ilişkin davalı tarafça bir delil getirilmemiştir.
Anılan yasa hükmü, bilirkişi raporu ve dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle —- alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmekte olup takip talebinde de bu oranda faiz talep edildiği görülmüştür.
Ayrıca takip konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(likit) olduğundan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Davalının—- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin —– asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle devamına,
2-Kabul edilen tutarın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 26.386,26-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.664,68-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21.721,58- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL. başvurma harcı, 4.664,68- TL peşin harcın toplamı olan 4.700,58- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.310,40-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 35.489,06-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2021