Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/622 E. 2021/1180 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/622 Esas
KARAR NO: 2021/1180
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 24/05/2018
KARAR TARİHİ: 02/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına kayıtlı, — seyir halindeyken, davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait —– tarihinde maddi hasarlı trafik kaza meydana geldiğini, bu kaza sebebi ile müvekkiline ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, ortaya çıkan hasar sebebi ile müvekkiline ait aracın değer kaybına uğradığını, değer kaybının tespiti amacı ile, müvekkil şirket tarafından —- araçta değer kaybı olup olmadığı varsa miktarı başvuru yapılması gereken sigorta şirketi gibi hususlarda hizmet aldıklarını, bu hizmet sonucunda müvekkilinin aracında — değer kaybı olabileceğinin beyan edildğini, hasarın tespiti, miktarı için — tutarında hizmet bedeli ve ayrıca — tutarında baro pulu ve — tutarında vekalet suret harcı , —- bedelinin müvekkil tarafından ödendiğini, tüm ödemelerin —- uyarınca sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğunu, davalının % 100 kusurlu olduğunun kaza tespit tutanağı ve ——- belli olduğunu, davalı sürücünün müvekkilinin uğradığı zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, dava konusu olay nedeni ile oluşan değer kaybına ilişkin zarardan davalı sigorta şirketinin de sorumlu olduğunu, değer kaybının teminat kapsamında olduğunu, sigorta şirketlerinin de haksız fiil failleri ile birlikte müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olduğunu, alacaklarının tahsili için davalı hakkında——dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak davalı borçlular tarafından takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, müvekkilinin söz konusu icra takibi ile talep ettiği değer kaybı bedelinin eksper raporuna dayalı ve likit alacak olduğunu, davalı/borçluların itirazlarının haksız olduğunu, İİK m.67/2 hükmü mucibince alacağın % 20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan —- altında olduğunu, davacının müvekkili araca yaptığı başvuru sonucunda araçta yapılan değişim ve onarım işlemlerinin yalnızca plastik kısım ve vidalı aksam olduğunu, değer kaybına sebep olmayacağını, davacı aracının hasarının —-karşılandığını, müvekkil şirket tarafından — tarihinde rücuen —— ödendiğini, —–olmadığını, plastik parçalarda yapılan değişimin değer kaybına yol açmayacağını, kusur durumunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, zararı bilirkişinin belirlemesinin gerektiğini ve davanın reddini talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı temlik edene ait — plakalı araç ile davalıya sigortalı — plakalı aracın — tarihinde karıştığı kazada davacıya ait aracın hasarlanarak değer kaybına uğradığından bahisle başlatılan ———sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Eldeki davanın aynı taleplerle aynı gün —–dosyasında açıldığı, davacı vekilinin maddi hata yapılarak mükerrer olarak iki ayrı dava açıldığını belirterek davadan feragat ettiği anlaşılmıştır. Bilindiği gibi feragat kesin hüküm teşkil eder. Ne var ki feragat edilmesinin dayanağı haklarından feragat olarak değil aynı anda aynı konuda iki ayrı dava açılmasıdır. Kaldı ki araç değer kaybı tespit edilmeden davadan feragat edilmiştir. Bu nedenle zarar ile kapsamı belirli olmadan verilen feragatin yerleşik —— uyarınca da davanın reddine sebep olmadığı açıktır. ——benzer mahiyette olup: “Davacı ile davalı arasında daha önce görülen ve tarafların sulh olması nedeniyle feragatle sonuçlanan —— kapsamında, davaya konu kaza nedeniyle davacıda oluşan işgücü kaybı oranı ile zararın belirlenmesinden önceki aşamada, davalı sigortacı tarafından yapılan ödeme nedeniyle verilen ibranameye konu bedelin yetersiz olduğunun davacı tarafça iddia edildiği; —–gereği, ibra tarihinden sonraki —-içinde yetersizlik iddiasının ileri sürüldüğü; zarar ile kapsamı belli olmadan verilen ibranamenin ancak makbuz hükmünde olduğu dikkate alındığında, önceki davada verilen kararın kesin hüküm teşkil etmemesine göre; ——vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. ” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca yargılamaya devam etmek gerekmiştir.
Mahkememizce sigorta şirketinden hasar dosyası, icra dosyası celp edilmiş olup, incelenen icra dosyasında davalının borca itirazının yanında zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. Takip tarihinin —- olması kaza tarihi itibariyle — yılın dolmamış olması sebebiyle davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir. — davacıya ait aracın tüm hasar kayıtları celp edilmiş ve dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi —tarihli raporunda özetle:”Dava dışı sürücü— sevk ve idaresindeki— plakalı aracı ile soldaki yoldan kavşağa geldiği halde sağdaki yoldan kavşağa gelen — plakalı — önce geçmesine fırsat vermeyerek kazaya karıştığı için %75 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü —- plakalı — sağdaki yoldan kavşağa yaklaşırken yavaşlamadığı ve kazaya karıştığı için—-açıklanan kusurları işlediği, kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğu, dosyada onarım faturası olmadığı ancak fotoğraf olduğu, mağdurdan yana emniyetli olmak için de her iki parçanın onarılarak boyandığının kabul edildiği, —-göre eklenen yöntemle hesaplanan değer kaybının —olduğu, sigortalı sürücünün %75 kusuruna denk gelen kısmının —olduğu, —rayiç değerinin kaza öncesinde—olduğu piyasa şartlarında değer kaybının—- davacı sürücünün kusuruna denk gelen tazminat tutarının —- olduğu, davalının raporunda marşibiyel onarılarak boyandığı kabul edilmiş ise de —— hasar olmadığı, icra takibinde talep edilen ekspertiz ücretinin dayanağı raporun dosyada olmadığı, —-tarafından değer kaybının hesaplandığı, ancak dava konusu olan —– dosyada olmadığı, davacının icra takibinden önce sigorta şirketine başvurmadığı anlaşıldığından icra takibi öncesi temerrüt faizi talep edemeyeceği” görüş ve kanaati ile raporunu ibraz etmiştir. Davacı rapora itiraz etmiş ve haricen hazırlanan—- tarihli değer kaybı raporunu dosyaya ibraz etmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, tarafların kusur durumlarının olaya uygun olduğu anlaşılmış, yine dava açılırken takip talebinde araçta —değer kaybı meydana geldiği iddia edilmişken —– tarihinde hazırlanan raporla —-değer kaybı meydana geldiğinin iddia edilmesinin eldeki dava yönünden sonuca etkili olmayacağı, zira takiple sıkı sıkıya bağlılık gereği en fazla —– üzerinden hüküm kurulması gerektiği anlaşılmış, kaldı ki dosyada onarıma ilişkin bir fatura olmaması ve bilirkişice dosya —– — hasar olmadığının tespit edilmesi karşısında davacının raporun aksini gösterir fotoğraf, fatura vs. sunmadığı da nazara alınarak değer kaybının —–hasarı olmadan daha düşük hesaplanması gerektiği raporda bu yönüyle yapılan hesaplamada bulunan rakamın dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır. Davalının —- tarihinde akdettiği, poliçe tarihi itibariyle genel şartlar yürürlüğe girmediğinden —- gereği değer kaybı hesaplaması yapılması gerektiği anlaşılmıştır. ——— ibaresinin iptal edilmiş olması sebebiyle; genel şartlar davacı açısından tazminat belirlenmesinde uygulanamayacaktır. Bilirkişice de kusur oranı gözetilerek yapılan hesaplamada davacıya ait araçta —— değer kaybı meydana geldiği tespit edilmiş, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Yine davacı takip talebinde işlemiş faiz, hizmet bedeli, baro pulu, kargo pulu, vekalet suret harcı gibi bir takım bedeller talep etmiş olup, dosya kapsamındaki başvuru belgesi tarihsiz olup, tebliğ tarihi bulunmadığından takipten önce davalıyı temerrüde düşürdüğü ispatlanamamış, işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiş, —– hizmet bedelinin dayanak raporu dosyada bulunmadığından ve değer kaybına yönelik tüm raporların dava tarihinden sonra tanzim edildiği anlaşıldığından hizmet bedeline ilişkin talebi yerinde görülmemiş, baro pulu, kargo pulu, vekalet suret harcı dayanağı ispat edilemediğinden bu talepler de yerinde görülmemiş, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davacı temlik eden —- numaralı celsede alacağı temlik ettiğini beyan etmiş ve temlik sözleşmesi dosyaya sunulmuştur. Daha sonra temlik eden temlik sözleşmesinin feshedildiğini, kendisi hakkında hüküm kurulmasını talep etmiştir. Davacının —-tarihinde temlik alan ve avukata gönderdiği ihtarnamede —- tarihli sözleşmeye aykırı davranıldığı gerekçesi ile artık muhataplar tarafından davacı adına herhangi bir işlem yapılmamasının talep edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce —- numaralı celsede dava konusu aracı kapsayan temlik sözleşmesini sunmaları, dava konusu aracın temlik edildiği —- feshedildiğine ilişkin bir delil olmadığından bu hususta temliğin geçersiz olduğuna ilişkin tüm delillerini sunmaları için kesin süre verilmiş, davacı temlik eden tarafından —– tarihli sözleşmenin feshedildiğine ilişkin gelinen aşamada bir delil sunulmamıştır. Hal böyle olunca temlik sözleşmesinin halen geçerli olduğu anlaşılmış, davacının temlik alan şirket olduğu anlaşılmış alacağın varlığı ve miktarı bilirkişice tespit edildiğinden icra inkar tazminatı istemi yerinde görülmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,—- takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —-değer kaybı bedeli üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık —- oranında yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmadığından ve mahkememizce belirlendiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 61,48-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 25,58-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin harcın toplamı olan 71,80- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 971,80-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%46,48 Kabul %53,52 Ret) hesaplanan 451,69-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı temlik alan kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ 13/3. maddesine göre hesaplanan 900,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı temlik alan ve davacı temlik veren vekillerinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı. 02/11/2021