Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/610 E. 2022/766 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/610 Esas
KARAR NO : 2022/766
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/05/2018
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın—–yol ayrımında —— plakalı aracın kavşaktan—–istikametine dönmek istediği esnada müvekkilinin de içinde yolcu olarak bulunduğu —— plakalı araç ile çarpışarak gerçekleştiğini, —– sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın kavşaklarda geçiş üstünlüğü kuralını ihlal ettiğinden %100 kusurlu konumda olduğunu, aracın arka koltuğunda bulunan müvekkilinin kaza neticesinde —— uzun süren tedaviler gördüğünü ancak yine de maluliyetinin oluştuğunu, —— alınan 13/12/2017 tarihinde alınan Engelli Sağlık Kurulu raporuna göre müvekkilinin %4 oranında engelli kaldığını, müvekkilinin maluliyeti belirlendikten sonra davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, müvekkilinin mevcut zararını karşılamaktan çok uzak sembolik bir ödeme yapıldığını, müvekkilinin çarpmanın şiddetiyle sol ayak dizinden bileğine kadar kırık ve yaraların meydana geldiğini, —kemiğinin vücut ağırlığını taşıdığı ve kırıldığı zaman çoğu kez ciddi bir tedaviye ihtiyaç duyulduğunu, bu nedenle müvekkilinde sürekli iş göremezlik zararına sebebiyet verdiğini, iyileşme sürecinin zaman alması nedeniyle de geçici iş göremezlik zararının vuku bulduğunu, müvekkilinin gündelik hayatının eskisi gibi devam etmediğini, eskisi gibi seri ve hızlı hareket edemediğini belirterek, davanın kabulüne, poliçe limitleriyle sınırlı olarak şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminata ve 20.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Müteveffa ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça müvekkilinin %100 kusurlu olduğunun ileri sürüldüğünü ve buna dayanak olarak ceza mahkemesindeki bilirkişi raporunun gösterildiğini, söz konusu bilirkişi raporunun davacı tarafın kazanın oluşumuna sebebiyet veren kusurlu hareketleri gözetilmeden hazırlandığını, aynı zamanda karşılaştırılabilir özelliği olan bir rapor olmadığını, kazanın oluşumuna sebep davacı tarafın kavşağa yaklaşırken hızını güvenli düzeye düşürmesi gerekirken bunun aksine çok yüksek bir hızla kavşağa girdiğini, davacı tarafın zararını tazmin amacıyla sigorta şirketi tarafından kendilerine ödeme yapıldığını, davacının zararını sigortadan tazmin etmesi nedeniyle davacının davasında haksız olduğunu, yetki ve görev itirazlarının olduğunu belirterek, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini, davanın kasko sigortacısı olan —— ihbar edilmesini talep etmiştir.Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava öncesi müvekkili şirkete eksik evrak ile başvuruda bulunduğunu, dava şartını yerine getirmediğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat ve tedavi gideri taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, müvekkili şirket tarafından davacılara ödemenin yapıldığını, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, talebin reddinin gerektiğini belirterek davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Müteveffa—– verilen kusur oranını kabul etmediğini, zaman aşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının bulunduğunu, —— raporlarının aleyhe olan hususlarını kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Müteveffa——vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin mirası reddetmesi sebebiyle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İhbar olunan ——vekili beyan dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, davacı vekilinin talep etmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu, dava konusu kazanın haksız fiilden kaynaklandığını, ticari iş olarak nitelendirilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise;17/06/2017 tarihinde ——plakalı araç ile davacının içinde yolcu konumunda bulunduğu ——plakalı aracın karışmış olduğu kazada, davacının maluluyitenin bulunup bulunmadığı, araçların kusur durumlarının ne olduğu, davacının 1.000 TL maddi tazminat 20.000 TL manevi tazminat talebinin kabul edilebilir olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşıldı.Davalı müteveffa—— yargılama esnasında ölmesi nedeniyle mirasçıları davaya dahil edilmiş, mirasçılardan —– mirasın reddine ilişkin mahkeme kararını dosyaya sunduğu bu davalı yönünden pasif husumetin bulunmadığı anlaşılmış olduğundan davanın bu davalı yönünden usulden reddine karar verilmiştir. Diğer mirasçılar olan —– yönünde ise davacı vekilinin bu davalılar yönünden davadan feragat etmesi nedeniyle feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyanın davacının maluliyetinin tespiti için—–tevdii ile rapor alınmasına karar verilmiştir. 18/09/2020 tarihli——raporunda özetle; “—– kişinin tüm vücut engellilik oranının %4.0 (yüzdedörtnoktasıfır) olduğu, iyileşme ( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor düzenlenmiş, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre düzenlenen rapor hükme esas alınmıştır.Kusur ve —–raporunun alınması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup 07/04/2021 tarihli heyet raporunda özetle; “—— plakalı araç sürücüsü için yapılan değerlendirmede, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 47/C, Madde 53/B-5 ihlal etmesi sebebi ile kazanın oluşumunda %75 kusurlu olduğu,—–plakalı araç sürücüsü dava dışı —— için yapılan değerlendirmede, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 52/A ve B ihlal ettiği ve kazanın oluşumunda %25 kusurlu olduğu, ödeme tarihindeki verilerle yapılan incelemeye göre yapılan ödemenin yetersiz olduğu, davacının nihai ve gerçek gecici iş göremezlik maddi zararının 4.212,18 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 13.682,89 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı —— yönünden 29.01.2018 tarihi; diğer davalılar yönünden ise 17.06.2017 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu.” şeklinde rapor düzenlenmiş, olayın oluş şekline uygun şekilde belirlenen kusur oranları hükme esas alınmıştır.
Dosyanın daha önce rapor tanzim eden—– bilirkişisine tevdi edilerek——- tarafından geçici iş göremezlik ödemesinin rücu edilip edilemeyeceği, hangi oranda rücu edilmesi gerektiği hususunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 07/07/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “.kök raporda tespit edildiği üzere; ödeme tarihindeki verilerle yapılan incelemeye göre yapılan ödemenin yetersiz olduğu,davacının nihai ve gerçek gecici iş göremezlik maddi zararının 409,01 TL olduğu,davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 13.207,63 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı —— yönünden 29.01.2018 tarihi; diğer
davalılar yönünden ise 17.06.2017 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu,işbu ek raporda hesaplanan geçici iş göremezlik maddi zararının kök raporda tespit edilenden az olmasının ——- ödemesinin rücu edilebilir kısmının tenzilinden kaynaklandığı; sürekli iş göremezlik zararının daha az olmasının ödeme faizin ek rapor tarihi itibarı ile daha fazla
olmasından kaynaklandığı.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.Dosyanın daha önce rapor tanzim eden —— bilirkişisine tevdi edilerek 2022 yılı Asgari ücreti dikkate alınmak suretiyle yeniden hesaplama yapılmasına karar verilmiştir. 31/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “.ödeme tarihindeki verilerle yapılan incelemeye göre yapılan ödemenin yetersiz olduğu,davacının nihai ve gerçek gecici iş göremezlik maddi zararının 409,01 TL olduğu,davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 49.263,66 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı —— yönünden 29.01.2018 tarihi; diğer davalılar yönünden ise 17.06.2017 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Dosya kapsamından; davacı tarafın dava açılmadan önce davalıların işleteni ve sürücüsü oldukların aracın mali mesuliyet sigortacısına yapmış olduğu başvuru üzerine kendisine bir miktar ödeme yapıldığı ve davacıdan ibraname alındığı anlaşılmaktadır. 2918 Sayılı KTK’nun 111.maddesi gereğince; tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkca belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren iki yıl içinde iptal edilebilirler. Kanunun bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalini açıkca ve ayrıca istenmesine gerek yoktur. Dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi yapılan anlaşmanın kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir.Eldeki dava, ——-şirketi tarafından tazminat ödemesi yapılıp ibranamenin verildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde açılmıştır. Şu durumda; öncelikle ödemenin yapıldığı tarih itibariyle davacının zararı tespit edilmeli ondan sonra dava dışı sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemenin KTK’nun 111/2. maddesi gereğince yeterli olup olmadığı değerlendirilmelidir. Bunun için de öncelikle kaza tarihindeki veriler dikkate alınarak yapılacak hesaplama ile bulunacak hasar tutarı ile sigorta şirketinin yaptığı ödeme miktarının karşılaştırılması gerekir. Şayet ödeme yetersiz ise yapılan ödeme hesaplanan tazminat miktarından mahsup edilmelidir. ——- bilirkişi raporunda belirlendiği üzere, davalı sigortanın yapmış olduğu ödemenin yetersiz olduğu belirlenmiş, davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminat miktarı belirlenerek davalı sigortanın yapmış olduğu ödeme güncellenerek tazminat miktarından mahsup edilmiş, davacının bakiye 409,01 TL geçici iş göremezlik, 49.263,66 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 49.672,67 TL tazminat alacağının olduğu belirlenmiş ve maddi tazminat talebi bu miktar üzerinden kabul edilmiştir.Manevi tazminat, zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünda tutularak, 6098 sayılı B.K’nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedileceği öngörülmüştür. Belirtilen hususlar dikkate alındığında davacının kaza nedeniyle yaralandığı, dava konusu kazada araç sürücüsünün %75 kusurlu olduğunun belirlendiği, somut olayın özelliği, kusur durumu, davacının yaşı, davacının kalıcı maluliyetinin oranı, geçici maluliyet süreleri, tarafların sosyal ve mali durumu dikkate alınarak davacının manevi tazminat talebinin araç işleteni ve sürücü yönünden kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı —— yönünden pasif husumet yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Davanın davalılar—— yönünden feragat nedeniyle REDDİNE,
3-Davacının maddi tazminat talebine yönelik davasının davalı ——. yönünden KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 409,01 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 49.263,66 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 49.672,67 TL’nin davalı——yönünden kaza tarihi olan 17.06.2017 tarihinden itibaren, diğer davalı ——yönünden 29.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müşterek ve müteselisilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4- Davacının manevi tazminat talebine yönelik davasının KABULÜ ile; 20.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı——– alınarak davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 3.393,14 TL harçtan davacılar tarafından yatırılan 71,73 TL peşin harç ile 168,00 TL tamamlama harcının toplamı olan 239,73 TL’nin mahsubu ile kalan 3.153,41 TL harcın davalılar ——- müşterek ve müteselisilen alınarak hazineye irat kaydına,
6-Maddi tazminat talebi yönünden davacılar tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 71,73 TL peşin harç ile 168,00 TL tamamlama harcı toplamı olan 275,63 TL ‘nin davalılar —— müşterek ve müteselisilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Maddi tazminat talebi yönünden davacı tarafından sarf edilen bilirkişi ücreti ve tebligat masarfı toplamı 3.076,70 TL ile 562,00 TL—— ücretinin toplamı olan 3.638,7 TL ‘nin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%99,82 kabul %0,18 ret) 3.632,15 TL’nin davalılar—— müşterek ve müteselisilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Maddi tazminat davası yönünden davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden ——-göre davacı vekili için takdir olunan —— vekalet ücretinin davalılar —- müşterek ve müteselisilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Maddi tazminat davası yönünden davalı —— kendini vekille temsil ettirdiğinden —— davalı vekili için takdir olunan 90,99 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——verilmesine,
10-Manevi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 1.366,20 TL harcın davalı ——- alınarak hazineye irad kaydına,
11-Manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ——davacı vekili için takdir olunan —-vekalet ücretinin davalı ——- alınarak davacıya verilmesine,
12-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.