Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/606 E. 2018/934 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/606 Esas
KARAR NO : 2018/934
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2018
KARAR TARİHİ : 29/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili tarafından kasko sigortası ile sigortalanan———ait —– idaresindeki —— plakalı araca, 02/01/2018 tarihinde davalı şirkete ait ve davalı … idaresindeki——- plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, davaya konu kazaya ilişkin sigorta bilgi merkezi komisyonunda yapılan inceleme sonunda, davalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle sigortalısına 108.823,00-TL sigorta tazminatı ödediğini, davalı aracın sigortası tarafından müvekkiline 36.000,00-TL ödendiğini, bakiye 72.823,00-TL alacakları için davalılara karşı rücu haklarının olduğunu, davalılar aleyhine İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine icra takibinin durduğunu açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına, % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının ve yargılama gideri ile vekalet ücretininin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı şirket cevap dilekçesi vermemiş 29/11/2018 tarihli duruşmada, delillerini sunmak üzere süre talep ettiklerini bildirmiştir.
Davalı … 29/11/2018 tarihli duruşmadaki beyanında, kazanın olduğu anda davacı … şirketinin sigortaladığı araç sürücüsünün çok suratli olduğunu, kazanın bu nedenle meydana geldiğini, kendisine çarpmasa yayalara çarpacağını, kazadan sonra davacı şirket sigortalısının babasının gelerek “bu sürat ne yeter artık” diye oğlunu azarladığını, yazılı olarak olayı anlatmak için süre talep ettiğini bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre davanın, davacı … şirketinin Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortaladığı dava dışı —– adına kayıtlı,——– plakalı araçta meydana gelen hasarı tanzim ederek hasara neden olan trafik kazasında kusurlu olduğu iddiası ve ödemiş olduğu bedelin rücuen tahsili istemi ile ———– plaka numaralı aracın maliki ve sürücüsü olan davalılar aleyhine İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu icra takibine davalıların yapmış olduğu itirazın iptali istemine ilişkin olduğu görüldü.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Yapılan incelemede davanın, davacı … şirketinin teminat altına almış olduğu hasar riskinin gerçekleşmesi nedeni ile sigortalısına yapmış olduğu ödemenin, olayın gerçekleşmesinde kusuru bulunduğunu iddia ettiği davalı sürücü … ve araç maliki davalı şirkete rücu edilmesi ile ilgili olduğu, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Sigortalısına ödeme yapan sigorta şirketinin ödeme yaptığı şahsın haklarına halef olacağı ve açacağı davalarda da sigortalı dava açsaydı görevli mahkeme hangi mahkeme olacaksa o mahkemenin görevli mahkeme olacağı kuralına göre davacının halefi olduğu dava dışı sigortalı ——— ile davalılar arasındaki uyuşmazlığın 6102 sayılı kanunun kapsamı dışında kaldığı anlaşılmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/10540 E.,2013/10602 K. Sayılı kararı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 2017/1488 E., 2017/1478 K. Sayılı kararı da bu yöndedir. Davaya bakmakla görevli mahkeme genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olması ve dava şartlarının davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davada mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usul yönünden REDDİNE,
2-HMK.’nun 20. maddesi uyarınca iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2. maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda tarafların talebi üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin, davalının ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/11/2018