Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/600 E. 2020/797 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/600 Esas
KARAR NO : 2020/797

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2017
KARAR TARİHİ : 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin ————————için davalı borçlunun müvekkilinden ————– satın almak istediğini, buna karşılık olarak da çek vermek istediğini belirttiğini, davalının —– alarak buna karşılık müvekkiline çek verdiğini, çekin ödeme günü geldiğinde banka tarafından ödemenin yapılmadığını, keşideci şirketin imzasının tutmadığının söylendiğini, bunu müteakip davalı aleyhine icra takibi yapıldığını ancak davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini beyan ederek, davanın kabulü ile itirazın iptaline, davalı yanın %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı taraf davaya cevap vermemiş, görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen İstanbul Anadolu—— Asliye Hukuk Mahkemesinin ——– Esas sayılı dosyasının—— tarihli duruşmasındaki beyanında, kimlik bilgilerinin kullanılarak dolandırıcılık yapıldığını, davanın reddini talep ettiğini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğü’nün———. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde, takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, çeke dayalı olarak ———– üzerinden başlatılan ilamsız icra takibine, davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Dosya, İstanbul Anadolu —–. Asliye Hukuk Mahkemesinin ———— Karar sayılı dosyasından verilen——- tarihli görevsizlik kararıyla mahkememize tevzi edilmiştir.
Dava ve takip konusu çekin kim tarafından ibraz edildiğinin bildirilmesi ve çekin ibraz anındaki arkalı önlü görüntüsünün gönderilmesi için ilgili banka şubesine müzekkere yazılmış, banka şubesi tarafından müzekkereye cevap verilerek çek sureti gönderilmiştir.
Dava konusu çek suretinin incelenmesinde, davacının çeki teslim aldığını iddia ettiği davalı ..———- bulunduğu, çekin bankaya———–tarafından ibraz edildiği, icra dosyasındaki çek suretinde, çeke ibraz anında eklenen ———– çekteki imza ile keşideci imzasının tutmadığına dair şerh bulunduğu, şerhten sonra davacının ad, soyad ve imzasının bulunduğu görülmüş, 14/05/2019 tarihli duruşmada davacı vekilinden bu hususları açıklaması istenmiş, davacı vekili müvekkili ile görüşüp beyanda bulunmak üzere süre istemiş, davacı vekiline süre verilmiş, ancak davacı vekili beyanda bulunmamıştır.
Konu ile ilgili Yargıtay ————- tarihli kararında; “Bankaya çekin tahsili için ibrazı ve bankaca çekin karşılığının bulunmadığı şerhinin bu imza altına işlenmesinden sonra, bu çekte hak sahibi olunabilmesi için alacağın temliki sonucu doğuran ve çeki bankaya ibraz edenin bir cirosunun TTK’nın 793. maddesi uyarınca bulunması şarttır. Bu şekilde bir cironun bulunmaması durumunda çeki elinde bulunduran meşru hamil sayılmaz.” şeklinde belirttiği üzere, çek bankaya ibraz edildikten sonra yapılan ciro alacağın temliki hükmünde olup, hak sahibi olunabilmesi için, çeki bankaya ibraz edenin cirosunun bulunması gerekmektedir.
Her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesinde, çekin davalı …’dan ————-karşılığında alınmış olduğu iddia edilmişse de, ————- sonraki cirantanın ——verildiği, çekin bankaya ————– ibrazdan sonra cirosunun bulunmadığı görülmüştür. Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan deliller bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, TTK. m. 793’te düzenlenen hükme ve konu ile ilgili yerleşik hale gelmiş Yargıtay içtihatlarına göre, davacının dava konusu çeke dayalı olarak talepte bulunabilmesi mümkün olmadığından ve dosya kapsamı itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğu ispatlanamadığından, davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harcın peşin alınan 362,76 TL harçtan mahsubu ile bakiye 308,25-TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının ait olduğu tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.