Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/599 E. 2020/470 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/599 Esas
KARAR NO: 2020/470 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/05/2018
KARAR TARİHİ: 14/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ————- kiralanması ile çeşitli türden mal ve ürünlerin———- faaliyetlerinin organizasyonu faaliyetleri ile iştigal ettiğini, borçlu/davalıya sağlanan —- hizmetlerden kaynaklı takip müstenidi yapılan faturalar kaynaklı————alacaklı bulunduğunu, müvekkilinin davalıya karşı yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, alacak bedellerinin ödenmemesi üzerine ———– İcra Müdürlüğünün———- Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine borçlunun itirazı ile takibin durduğunu beyanla itirazın iptaliyle takibin devamına, ——- karşılığı ———alacağın varlığının kabulü ile alacağın en yüksek banka mevduat faiziyle fiili ödeme günündeki ——satış kuru üzerinden hesaplanacak ——- karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmesini, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi ——– tarihli cevap dilekçesinde; Davacı firma ile, ———— yurt dışındaki fuarlarına karayolu ile nakliye hizmeti verilmesi için anlaşıldığını, davalının anlaşma şartlarını gereği gibi yerine getirmediğini, buna dair belgeleri sunacaklarını, davacının yaptığı taşımaları hem geciktirdiğini hem de hasarlı teslim ettiğini, davacının iddialarının gerçekleri ortaya koymadığını, gerektiğinde takas mahsup taleplerinin bulunduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ——- İcra Müdürlüğünün ——— Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İcra dosyasının incelenmesinde; Dava dosyasının içinde bulunan —— İcra Müdürlüğünün——- sayılı —- takip tarihli dosyası incelendiğinde davalı aleyhine davacı tarafından tarafından; —-Asıl Alacak ———– olmak üzere toplam: ——– alacağın ——- cinsinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ————– temerrüt döviz faizi ile birlikte aynen döviz cinsinden veya B.K. 83.maddeye göre fiili ödeme günündeki ———-satış kuru üzerinden —— karşılığının ve——–alacağının yıllık %7 ve artan oranlarda ticari reeskont faizi uygulanmak suretiyle icra harç ve masrafların ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili talebidir. Kısmi ödemeler öncelikle faiz ve masraflara mahsup edilecektir.———————– açıklaması ile borçluya tebliğe gönderildiği, ödeme emrinin borçluya —— tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket yetkilisi tarafından —– tarihli Dilekçe ile “ödeme emrinde ve takip talebinde alacaklı görünen şirket, gününde ve saatinde ———- nakliye ve teslim hizmeti yapamamıştır, eksik ve kusurlu taşıma nedeniyle şirketimiz zarara uğramıştır, zararlar nedeniyle alacaklı firmaya zararları mahsuben ödemeleri durdurma kararı aldık, ödeme emrine itiraz ediyoruz,” açıklaması ile yapılan itiraz neticesinde takibin durduğu görülmüştür.
Davalı şirket temsilcisi ———— tarihli Dilekçesi ile delillerini bildirmiştir. Ön inceleme duruşmasında davalı tarafa bildirdiği ve dayandığı delillerini ———- firmasından temin etmek suretiyle tercümesini yaptırıp dosyaya sunması için bir sonraki celseye kadar süre verilmiştir. Ön inceleme duruşma tutanağı davalı şirkete tebliğ edilmiş, ancak davalı tarafça dayanılan belgeler verilen sürede dosyaya sunulmamıştır.
Her iki tarafın da tacir olması ve TTK 64. madde uyarınca defter tutma yükümlülüğünün bulunması sebebiyle TTK 83. madde ve HMK 222. madde uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalıya ait ilgili döneme ilişkin ba-bs formları getirtilerek ve dosya mali müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. ——- tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacı tarafın —- senesi yevmiye kebir defterleri noter açılış ve yevmiye defteri noter kapanıştasdiki süresinde yerine getirildiği, ——– senesine ilişkin sunulan yevmiye defteri noter açılış ve kapanış tasdikleri süresinde yerine getirildiği, sunulan defterlerin, mali yönden taraf lehine delil niteliğine haiz olduğu, davalı tarafa ait ticari defterlerin inceleme gününde sunulmadığı için ve yerinde inceleme talebi bulunmadığı için, incelenmediği, davacının kayıtlarında icra takip tarihi itibariyle davalıdan ———- alacaklı olduğu, fatura üzerinde bulunan —– karşılıkları ———— tuttuğu, davalı firmasının Ba formlarında—- adet belge karşılığı —————– vergi dairesine beyan edildiği, bu haliyle davacının cari hareket dökümlerinin davalının Ba formları ile uyumlu olduğu, Geçmişe dönük vade farkı uygulamasına, icra takibinden önce temerrüde düşürmeye ilişkin belgeye veya faiz uygulamasına ilişkin sözleşmeye dosyada rastlanmadığı için, davacının icra takibinde talep etmiş olduğu işlemiş faiz kontrolünün yapılamadığı, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturalardan kaynaklanan alacak nedeni ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali hususundadır. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, takip konusu faturaların davalı tarafça bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edilmiştir. Davacı tarafça düzenlenen faturayı, davalı taraf kayıtlarına işlemekle ve bağlı olduğu vergi dairesine bildirilmekle taraflar arasında sözleşmesel ticari bir ilişki kurulduğunu ve fatura içeriklerini kabul etmiş durumdadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş ————————- fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Takip konusu tutarın ödendiğine ilişkin davalı tarafça bir delil getirilmemiştir.
Davalı taraf davacı tarafça sunulan taşıma işlerinin hem geciktirdiğini hem de hasarlı teslim yapıldığını iddia etmiş ise de bu iddialarını ispata yarayacak herhangi bir delili dosyaya sunmamış ve iddialarını ispat edememiştir. Ayrıca süresinde ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin bir kayıtta dosya kapsamında bulunmamaktadır.
Davacı tarafın ticari defterleri kendi lehine delil vasfına haiz bulunmaktadır. Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Anılan yasa hükmü gereği davacı tarafça usulüne uygun olarak tutulan ve davacı taraf lehine delil vasfına haiz bulunan davacı ticari defterleri, davalının vergi dairesi kayıtları ile uyumlu bulunmaktadır. Belirtilen sebeplerle davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle ———- alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf her ne kadar ———— alacak yönünden takibin devamına karar verilmesini istemiş ise de takip talebinin incelenmesinde; ——– üzerinden asıl alacak ve faiz talebinde bulunmuştur. Belirtilen sebeple davacı taraf talebiyle bağlı olduğundan ————- çevirdiği tutar üzerinden alacağın tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı alacağı takip öncesi belirli bulunduğundan kabul edilen tutarın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine, buna karşılık takip öncesinde davacı tarafça davalının temerrüte düşürülmesi söz konusu olmadığından takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile ; Davalının ———İcra Müdürlüğü’nün ——- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin ———- asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 1.855,65- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 397,39- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.458,27- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90- TL. başvurma harcı,397,39-TL peşin harcın toplamı olan 433,29- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 860,70-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 710,60-TL ‘ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.074,78- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne , davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/07/2020