Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/581 E. 2021/1371 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/581
KARAR NO:2021/1371
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/05/2018
KARAR TARİHİ: 14/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari iş neticesi cari hesap borcunun tahsil edilememesi üzerine, davalı şirket aleyhine —- dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalının herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, davacının muhasebe kayıtlarında, davalının — davacıya borçlu olduğunun anlaşıldığı, icra takibi öncesi ve sonrasında davalının borcunu ödememekte ısrar etmesi üzerine icra takibine vaki itirazının iptali için dava açma zarureti hasıl olduğunu, davalı tarafın itirazlarının haksız ve mesnetsiz, kötü niyetli olduğunu, fazlaya ilişkin dava vc talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, davalının —- sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, — tutarındaki alacağın varlığının kabulü ile alacağın en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı—-tarafından davalı aleyhine —-dosyası kapsamında haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibi başlatıldığını, ancak davalı aleyhine başlatılan icra takibi kapsamında davacıya herhangi bir borcu olmadığını, davacı tarafından tamamen kötü niyetli olarak başlatılan söz konusu icra takibi kapsamındaki borcun, dilekçe ekinde suretleri sunulan çekler ile davalı şirket tarafından tamamen ödendiğini, söz konusu çekler incelendiğinde bu hususun açıkça görüleceğini, ödeme defini ileri sürdüklerini, davalı şirket yetkilisi—düzenlenmiş olan———– tarihinde ödenmek suretiyle borcun kapatıldığını, ekte sunulan çek teslim belgesinden de anlaşılacağı üzere davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığını,bu nedenle davanın red edilmesi gerektiğini, belirtilen sebeplerle dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının takip konusu alacağın %20″ sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, faturalardan kaynaklı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın İİK 67.maddesi uyarınca iptali, icra inkar ve kötüniyet tazminatına ilişkin bulunmaktadır.
İcra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafça, davalı aleyhine — Fatura alacağının takip tarihinden itibaren işleyecek —- tarihinde takip yapıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete —- tarihinde tebliğ edildiği, Davalı/takip borçlusunun vekil aracılığı ile verdiği — görüldü tarihli Dilekçesi ile; İcra takibinde alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcu olmadığı belirtilerek, takipteki borca, işlemiş ve işleyecek faize, sair ferilerine itiraz edildiği belirtilerek süresinde itiraz edilmesi sonucunda takibin durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosya bilirkişiye verilerek — tarihli Rapor alınmıştır.—-arasındaki ilişkinin ticari olduğu, Davacı—- yapılan incelemeye göre, davalı—dava konusu—olduğu, Davalı— ticari defterlerinde yapılan incelemeye göre, Davacı —- borcu bulunmadığı, davacı ile davalı arasındaki bakiye farkının dava konusu çeklerden kaynaklandığı, şeklinde raporunu sunmuştur.
Mahkemenin — —maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle dosyanın tekli hakim olarak görülmesine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu faturalara dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Davalı taraf ava konusu borcun Davalı şirket yetkilisi — tarafından düzenlenmiş olan; — meblağlı ——tarihinde ödenmek suretiyle borcun kapatıldığını iddia etmektedir.
Tarafların bilirkişi tarafından incelenen ticari defter kayıtlarına göre; davacı kayıtlarında,— tarafından, Davalıya — adet toplam — tutarında fatura düzenlenmiş olduğu, faturaların ilgili dönemlerinde — edildiği, karşılığında davalı tarafından davacıya — iade faturası düzenlenmiş olduğu, yapılan ticaretin sonucunda —- ise kayıtların açılış/kapanış fişi olarak devam ettiği, herhangi bir ticari faaliyetin bulunmadığı, Davalının bu süre zarfında kayıtlara yansıyan herhangi bir ödemesinin bulunmadığı, tespit edilmiştir.
Davalı tarafın kayıtlarında; — yılında Davacı tarafından. Davalı —- fatura düzenlenmiş olduğu, karşılığında davalı şirket tarafından davacıya —- tutarında iade faturası düzenlendiği, başkaca herhangi bir ödemenin yapılmadığı, yapılan ticaretin sonucunda —tarihinde Davacıya ait hesabının—- fiş ile ticari defterlere kaydedilen davalı tarafından düzenlenmiş — tutarlı çek ile bakiyenin defaten tamamının kapatıldığı. — yılından itibaren davalının defterlerinde bakiyenin—-yıllarında ise Davalı kayıtlarında davacıya ilişkin herhangi bir devir bakiyenin bulunmadığı, tespit edilmektedir.
Söz konusu — çek incelendiğinde; —- düzenlendiği ve imzalandığı, —adına Davalı şirketin eski — tarihinde teslim alındığı, Çeklerin Davalı şirket ortağı ve aynı zamanda Davacı —— tarafından ciro edilerek tahsil edildiği, ancak bu tutarların davacı ticari defterlerinde kayıtlara yansıtılmadığı, —- —-ile ticari defterlere intikal ettirildiği, Çeklerin teslim alındığı veya tahsil edildiğine dair davacı şirket ticari defter kayıtlarında herhangi bir kaydın bulunmadığı anlaşılmıştır.
— müzekkere cevabi yazısında; davalıya ait olan,—-tutarındaki çekin —— tarafından ibraz edilerek tahsil edildiği, bildirilmiştir.
Davacı tarafça düzenlenen faturaları, davalı kayıtlarına işlenmekle fatura içeriği kabul edilmiş durumdadır. Esasen davalı tarafın fatura içeriğine bir itirazı bulunmamakta olup davalının fatura bedellerini ödediğini yazılı delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Davalı taraf dava konusu borcun davacı şirketin ortağı ve yetkilisi—teslim edilerek ödendiğini iddia etmektedir. —-davacı şirketin ortağı ve temsilcisi olmakla birlikte aynı zamanda davalı şirketin de ortağı ve yönetim kurulu başkanıdır.
Ödeme yapıldığı iddia olunan çeklerde —–keşideçi kısmında şirket adı altında ismi ve imzası bulunmaktadır. Söz konusu çeklerde davacı şirket lehtar olarak gösterilmesine karşılık bir kısmının usulsüz bir şekilde şirket cirosu olmaksızın —- tarafından çeklerin beyaz ciro ile ciro ederek bankaya ibraz edildiği, diğer bir kısmında davacı şirket kaşesi üzerine —imzası ile beyaz ciro ile ciro edildiği akabinde —- cirosunun olduğu görülmektedir. Yine bu kişi tarafından bankaya ibraz edilerek çeklerin tahsil edildiği Banka cevabi yazısından anlaşılmaktadır.
TTK 573 ve devamı maddelerinde düzenlenen limited şirkette, ortaklar şirketin borçlarından sorumlu bulunmadığı gibi aynı Kanunun 588. maddesinde düzenlendiği üzere ayrı bir tüzel kişiliğe sahip limited şirketin de ortakların borçlarından sorumlu olması düşünülemez.
TTK 626. maddesi uyarınca müdürler ve yönetimle görevli kişilerin, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlü oldukları düzenlenmiştir. Şirket temsilcisinin kendisiyle işlem yapması kural olarak yasaktır. Temsilcinin izinsiz olarak kendisiyle yaptığı işlem sakat bir işlemdir. Bu işlem temsil olunanı bağlamaz. Özenli bir temsilci, iyiniyet ve sadakat borcu gereği, temsil ettiği şirketin çıkarına aykırı olarak bir işlem yaparsa bu işlem kural olarak temsil görevinin dışında kalır.
Davacı şirket ortağı ve davalı şirket ortak ve temsilcisi —–tarafından muvazalı şekilde davalı şirket borçlarının kapatılmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır.
Belirtilen sebeplerle davalı tarafın borcunu ödediğini yazılı delillerle ispatı gerekmekte olup davacı şirket kayıtlarında bu hususta bir kayıt bulunmamaktadır. Davalı tarafça takip konusu borcun ödendiği ispat olunamadığından davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davacı alacağı takip öncesinde belirli(likit) bulunduğundan kabul edilen tutarın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Davalının —– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin —– asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle devamına,
2-Davanın kabul edilen tutarının % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 22.287,32-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.940,49-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 18.346,83‬- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL. başvurma harcı, 3.940,49- TL peşin harcın toplamı olan 3.976,39- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.470,40-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 33.808,71-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2021