Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/574 E. 2020/240 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/574 Esas
KARAR NO: 2020/240
DAVA: İtirazın İptali (Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2018
KARAR TARİHİ : 04/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı yan arasında taşınmazların kiralanması ve satışına ilişkin olarak ticari bir ilişki bulunduğunu, bu bağlamda tarafların —————akdettiğini, davalı yanın davacı tarafından yapılan pazarlama faaliyetleri sonrasında ————–firmasına sattığını ve bunun karşılığında———- tahsil ettiğini, anlaşma uyarınca ——– toplam satıcı bedeli üzerinden müvekkili şirketin hak kazandığını, hizmet bedelinin anılan tutarın —————–olduğunu, taşınmazların satış bedelinin davalı yanca tahsil edildiği bilgisi üzerine müvekkili şirketin hizmet bedelinin ödenmesini talep ettiğini, davalı şirketin de ibra protokolünün imzalaması halinde derhal ödeneceğim bildirdiğini, müvekkili şirketin de ödeme yapılacağı inancı ile —————- tutarın kendisine ödenmesini kabul etmek zorunda kaldığını ve bu anlayış ile hak kazandığı bakiye tutardan vazgeçtiğine dair ibra prolokolünlü imzalayıp davalı yana gönderdiğini, protokolün imzalanmış olmasına rağmen davalı yanın ödeme yapabilmeleri için çeşitli talep yazısı ve mutabakat formlarının imzalanması gerektiği bahanesine sığındığını, söz konusu tutarın ödenmemesi üzerine —-Noterliği’nin ——— yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalının ihtarnameye rağmen de borcunu ödememesi nedeniyle ———-.İcra Müdürlüğü’nün———– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, anılan icra takibi ile şimdilik ———- kısmının talep edildiğini, ancak davalı tarafından kötüniyetle takibe itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının sözleşmesel yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmesi halinde hizmet bedeli ödeneceğini, davacının iddia ettiği satışın tamamının kendi aracılık faaliyeti neticesinde gerçekleştiğini ispatla yükümlü olduğunu, devam eden sürekte dava dışı ————- gerçekleştiğini, davacı yanın söz konusu satış işlemlerinde sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiği inancı ile ibra protokolü imzalandığını ve————– ödeneceği hususunda mutabakata varıldığını, söz konusu protokolün imzalanmasını müteakip davacının dürüstlük kurallarına aykırı ve yükümlendiği görev ile bağdaşmayan davranışlar içinde bulunduğunun öğrenildiğini, bu itibarla davacının TBK’nun 523.maddesi dahilinde ücret haklarını kaybettiğini, dolayısıyla huzurdaki davaya dayanak olan faturanın ödenmesinin talep edilmeyeceğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra davacının karşı taraf ile müvekkili şirketin zararına sebebiyet verecek şekilde pazarlık yürüttüğünü ve gayrimenkulleri en düşük fiyat açıklanmak sureti ile satım bedellerinin düşürülmesine sebebiyet verdiğinin öğrenildiğini, davacı tarafından sunuları gayrimenkul satış listesinde müvekkil şirkete ait kaşe veyahut herhangi bir imzasının bulunmadığını, bununla birlikte kabulü tazammun anlamına gelmemek kayıt ve şartı ile davacının basiretli tacir davranışları ile örtüşmeyen iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, imzalanan protokol ile dava dışı ——— yapılan satışlar ile ilgili alacaklarının ————– olduğu konusunda mutabakata varıldığının apaçık ortada iken davacı iddialarının somut uyuşmazlığa tesir eden bir yönünün bulunmadığını, davacının imzalanan protokolü ödeme işleminin yapılmasına bağlamış olmadığını, yani protokol ile mutabık kalınan tutarın geçerliliğinin derhal ödeme/ödeme vb. şarta bağlı tutulmadığını, davacının kendi hür iradesi ile imzaladığı ibra protokolünü mesnetsiz iddialarda ile geçersiz olduğu iddiasının izahtan uzak olduğunu beyan ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında aktedilen —-tarihli ——— başlıklı sözleşmeden kaynaklanan simsarlık ücretiin tahsili için başlatılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında ———– imzalanmış, bu sözleşmenin 6. maddesi ile davacının, davalı şirkete yönlendirdiği müşterilere satış yapılması halinde satış bedelinin %3 üne tekabül eden tutarın hizmet bedeli olarak davacıya ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Davacı da bu hükme dayanarak davalının satışa sunduğu ———— kendisinin bulduğu müşterilere yapılan satış sonucunda davalının toplamda——— satış bedeli tahsil ettiğini, bu tutarın ——- tekabül eden ———– kazandığını ancak davalının ödemeye yanaşmadığını, davalının hazırladığı ibra protokünü imzalamak zorunda kalarak ————– tutarın ödenmesine razı geldiğini, ancak davalının bunu da ödemediğini, bu nedenle icra takibi başlatmak zorunda kaldığını ileri sürmüştür.
Davalı ise, cevap ve ilerleyen aşamalardaki tüm savunmalarında, davacının edimini gereği gibi yerine getirmediğini, satışın tamamen kendi çabası ile sağlandığını, TBK.nun 523. maddesine göre dürüst davranmayarak ücret hakkını yitirdiğini, davalının izinin almadan, davalının inebileceği minimum satış bedellerini müşterilerle paylaşarak davalının düşük bedelle taşınmazlar satmak zorunda kaldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davaya konu ——– İcra Müdürlüğü’nün ——- E sayılı icra dosyası incelendiğinde, — tarihli takip talebi ile —- alacak ile —- işlemiş faiz ile birlikte toplamda —— TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, takip tarihinden itibaren ticari faiz talep edildiği görülmüştür. Davaya konu icra dosyasında, ödeme emrinin davalıya/borçluya —— tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun —– tarihinde, süresinde borca,faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde, ————- tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan——— tarihli ibraname yönünden davalının cevap dilekçesinde, ibranamenin varlığı ve geçerliliği kabul edilmiştir.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi olanak atanan mali müşavir ——- tarihli raporunda taraflar arasında————-tarihinde mutabakat mektubu düzenlendiğini, buna göre davalının davacıya toplamda —– ödemeyi taahhüt ettiği, bu protokolün ekinde davacının düzenlediği————- bedelli bir fatura olduğunu, davacının bu faturasının davalının defterlerinde de kayıtlı olduğunu ve davalı tarafından faturanın BA formunda vergi dairesine bildirildiğini, davacının —– asıl alacak, ——–işlemiş faiz kadar alacağının olduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir.
Protokolün ilk sayfasında protokolün —-tarihinde imzalandığı; ikinci sayfasında protokolün ——– tarihinde imzalanarak yürürlüğe girdiği yazılıdır. Her iki tarafın da kaşe ve imzalarıyla varlığı inkar edilmeyen protokol bakımıdan, mahkememizce görüşmelerin — tarihinde başladığı nihayet protokolün — tarihinde aktedilmiş olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında usulünce kurulmuş bir simsarlık ilişkisi olduğu, davacının aracılık ettiği taşınmaz satışları için ücrete hak kazandığı açıktır. Her ne kadar davalı rapora itiraz ederek davacının dürüst davranmadığını ve ücret hakkını kaybettiğini ileri sürmüşse de bunu somut delillerle ortaya koyamamıştır. Taraflar ——- tarihinde ibra protokolünü imzalamış, davacı —-tarihinde BA formu için davacıdan onay istemiş, davacı ——— tarihinde noter kanalıyla ihtarname çekmiş, ——– tarihinde de icra takibi başlatmıştır. Davalı vekili düplik dilekçesi ile protokolü yaptıktan sonra davacının dürüst davranmadığını öğrendiklerini beyan etmişse de, taraflar arasındaki kronolojik yazışmalar, vergi beyannameleri bunu desteklememektedir. Davalı, davacının dürüst davranmayarak ücret hakkını kaybettiğine dair iş bu dava açılana kadar icra dosyasına sunduğu itiraz dahil, hiç bir ihtar veya ihtar yerine geçecek yazılı bir bildirim yapmamıştır. Davalı delil dilekçesinde üç tanık ismi bildirmişse de tanıkların hangi hususlarda tanıklık edeceği yazılmadığından delil usulüne uygun ileri sürülmediği gibi, dava miktar ve mahiyet itibariyle de tanıkla ispatı mümkün olan bir dava olmadığından tanık dinlenmemiştir.
Davacı, icra takibi ile işlemiş faiz de talep etmiş; iş bu itirazın iptali davasında işlemiş faiz yönünden de itirazın iptalini talep etmiştir. Davacının takipten önce davalıya —– tarihinde noter kanalıyla ihtarname çektiği, bu ihtarnamede davalı —– verildiği, sürenin dolduğu ve davalının — tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. Buna göre de davalının —- TL işlemiş faiz alacağı olduğu anlaşılmış, fazlaya ilişkin kısım reddedilmiştir.
Tarafların her ikisinin de ticari defterlerine konu edilen faturaya göre alacağın likit olduğu sabittir. Davanın asıl alacak bakımından tam kabulü ile davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
2—–İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan İTİRAZIN kısmen İPTALİ ile takibin — TL asıl alacak,—TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ———–TL üzerinden devamına; fazlaya ilişkin kısmın reddine;
3-Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca faiz uygulanmasına;
4-Asıl alacağın %20 si oranında———- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
5-Alınması gerekli 52.607,89TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 9.533,29 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 43.074,60TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90TL başvurma harcı, 9.533,29TL peşin harcın toplamı olan 9.569,19TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.072,05TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%97,57 kabul %2,43 ret oranında) olmak üzere 2.021,63TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarfedilen toplam 60,00TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%97,57 kabul %2,43 ret oranında) olmak üzere 1,46TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına
8- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
9-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinde davacı vekili için takdir olunan 55.556,73TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden davalı vekili için takdir olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 04/03/2020