Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/552 E. 2019/1071 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/552 Esas
KARAR NO : 2019/1071

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2018
KARAR TARİHİ : 17/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirket ile davalı borçlu şirket arasında —– Sözleşmesi imzalandığını, bu ilişki uyarınca müvekkili olan şirketin, davalı borçlu şirketten; —– düzenleme tarihli —- sıra no.lu 10.487,50-TL’lik, 04.05.2015 düzenleme tarihli —– sıra no.lu 2.915,96-TL’lik,—- düzenleme tarihli —- sıra no.lu 7.457,39-TL’lik, ——- düzenleme tarihli ——— sıra no.lu ————lik 30.05.2016 düzenleme tarihli —- sıra no.lu 37.491,11-TL’lik, ——düzenleme tarihli —— sıra no.lu 12.622,17-TL’lik, ——- düzenleme tarihli —-sıra no.lu 9.849,46 TL’lik olmak üzere toplam 6 adet faturadan kaynaklanan faizi hariç 78.584,94-TL alacağı bulunduğunu, davalı borçlunun borcunu ödememesi üzerine Müvekkili olan Şirket, davalı borçlu aleyhinde İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün 2017/26685 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ancak borçlu davalı takibe, ödeme emrine, borca ve fer’ilerine itiraz ettiğini ve kendileri hakkında İstanbul—-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —-Sayılı iflas erteleme konulu dosyası ile ihtiyati tedbir kararı verildiğini beyan ettiğini, iş bu iflas erteleme konulu dosyaya müdahale talebinde bulunduklarını, mahkeme 08.11.2017 tarihli ve — Ve —- K.sayılı kararı ile davalı borçlunun iflas erteleme talebini reddettiğini ve iflasına karar verildiğini, borçlu şirketin Anadolu —– İflas Müdürlüğü’nün—- İflas sayılı dosya ile iflasının açıldığını, Taraflarınca alacak kaydı yapıldığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin—- tarih ve ——.sayılı ilamıyla Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiğini, bu nedenle takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle faturadan kaynaklı cari hesap bakiyesi alacağı nedeniyle davacı tarafça başlatılan İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün —. sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dava konusu icra takibi —– tarihinde başlatılmış olup,davalı taraf süresinde takibe itiraz ederek takibi durdurmuştur. Davalı taraf itiraz dilekçesinde şirket hakkında takip tarihi itibariyle tedbir kararı olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce İstanbul Anadolu —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak —– Sayılı dosyada davalı şirket hakkında tedbir kararlarının devam edip etmediği sorulmuş, gelen müzekkere cevabı ile Davalı şirket hakkında 14/07/2016 tarihinde yeni icra takibinin yapılmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine karar verildiği ve takip tarihinde henüz tedbirlerin kalkmadığı, takip tarihinden sonra 08/11/2017 tarihinde şirketin iflasına, tedbirlerin kaldırılmasına karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —-.Hukuk Dairesi tarafından bu kararın kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, itirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartıdır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —–Hukuk Dairesi —— Karar sayılı ilamında: “Yukarıda belirtildiği üzere, iflasın ertelenmesine ilişkin davaya bakan mahkemece, takip tarihinden önce verilen ara kararın (1) nolu bendinde, tedbir karar tarihi olan 28/01/2015 tarihinden itibaren borçlu şirket hakkında yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine hükmedilmiş olup, alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında tedbir devam ettiği sürece takip yapılamayacağı açıktır. Bu halde ilk derece mahkemesince , 28/01/2015 tarihli ara karar tarihinden sonra 31/03/2015 tarihinde başlatılan icra takibine yöneltilen itiraz üzerine açılan eldeki davanın, icra takibine sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğu da dikkate alınarak, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne karar vermesi doğru olmamıştır.” şeklinde hüküm kurmuştur. Yine Yargıtay ——- Hukuk Dairesi ————– Sayılı ilamı da benzer mahiyettedir.
Dosya kapsamına göre davalı şirket hakkında İstanbul Anadolu—–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — Esas sayılı iflas ertelenmesi davası kapsamında — tarihinde icra takibi yapılmaması yönünde tedbir kararı verildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu itirazın iptaline ilişkin icra takibinin ise 24/10/2017 tarihinde tedbir kararı devam ederken başlatıldığı görülmüştür. İtirazın iptali davaları takiple sıkı sıkıya bağlı olup,dava konusu icra takibi davalı hakkında verilen tedbir kararı nedeniyle geçerli bulunmadığından yerleşik içtihatlar da göz önüne alınarak dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Öte yandan Davalı taraf lehine verilen tedbir kararı ilan edildiğinden TTK’nın 36/3 maddesinin amir hükmü gereğince davacı tarafın yargılama giderlerinden sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Usulüne uygun takip yapılmadığından açılan itirazın iptali davasının, dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.089,25-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.044,85-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde talep halinde gider avansından artan bakiyenin yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.