Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/547 E. 2020/698 K. 12.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/547 Esas
KARAR NO : 2020/698 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/05/2018
KARAR TARİHİ : 12/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- plakalı aracı ile —— yolu üzerinden seyir halinde iken, belirtilen km’ye gelerek sol yönlü keskin viraja girmesi sonucu direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, Meydana gelen trafik kazasında yolcu konumunda olan müvekkil ———- ağır derecede yaralandığını
Kaza sonucunda müvekkilinin ———- tedavi gördüğünü, Davanın safahatında rapor alındığında davacı müvekkilinin maluliyet oranı ( kalıcı iş göremezlik) açığa kavuşacağını, Söz konusu kazanın —— tarafından ilgili dosyası ile soruşturması yürütüldüğünü, Kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında —– sürücü ——- tam kusurlu bulunduğunu, kusur durumunun yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacağını, —- plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi ile imzalandığını, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı sigorta şirketinden tazmini talep ettiğini, ————– sayılı Kanunun 97.maddesi uyarınca davalı———— tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, davalı tarafından 15 günlük yasal süre içerisinde verilen cevapta bir takım eksik evrak bildiriminde bulunulduğu ve bu evrakların içerisinde sağlık kurulu raporuna da yer verildiği, ——— sayılı kararında da (..belirtilen eksik belgelerden kesin ve sürekli maluliyet oranına ilişkin sağlık kurulu raporunun davacı tarafça kısa sürede tamamlanabilecek bir husus olmadığı, davalı tarafın sağlık kurulu raporunu eksik evrak kabul ederek talebi karşılamamasının yerinde olmadığı, başvurunun yapılmış sayılmasını, davacı zararının başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın —- plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Motorlu Araçlar Zorunlu —ile sigortalı olduğundan bahisli tazminat talep ettiğini, davacının kanun aradığı şekilde bir başvurusu bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı olduğunu, maluliyet raporu alınması gerektiğini, davacının kaza dolayısıyla kazanımlarının hesaplanacak miktardan düşülmesi gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, belirtilen sebeplerle açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ,08/09/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında —– plakalı araç içerisinde yolcu konumunda bulunan davacının uğradığı geçici ve kalıcı iş göremezliğe dayalı maddi zararının davalıdan tahsili şartlarının bulunup bulunmadığı, davacıda geçici ve kalıcı iş göremezlik durumunun bulunup bulunmadığının tespiti, davalı sigortalısının kazadaki kusur durumunun tespitine ilişkin olduğu belirlendi,
Davacı vekili 01/09/2020 tarihli dilekçesine, Davalı —-açtığımız Mahkemenizde görülmekte olan davamızdan feragat ettiklerini, davalıdan hiçbir masraf yargılama gideri vekalet ücret talebimiz bulunmadıklarını belirmiştir.
Davalı vekili ise verdiği dilekçe ile karşı tarafla sulh olduklarını, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
6100 sayılı HMK madde 307 ve devamında düzenlenen feragat, davacının netice-i talebinden kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (HMK.24), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz.
Feragat, davayı sona erdiren, yapıldığı anda sonuç doğuran, kesin bir usul işlemi olup, HMK 311. maddesi uyarınca, karşı tarafın muvafakatine gerek olmaksızın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğundan, somut olayda davacı yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden ve vekaletnamesinde davadan feragate yetkisi bulunduğundan açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, davalı taraf, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiğinden, davalı taraf yararına vekalet ücreti ve yargılama giderini takdir edilmesine yer olmadığına, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin olarak alındığından tekrar alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını belirttiğinden davalı taraf yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı bulunması halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme ile gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.