Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/533 E. 2021/709 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/139 Esas
KARAR NO : 2021/712
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/11/2017
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, davalı şirketin pay sahibi ve yetkilisi olduğu tarihte davalı şirket adına, ticari teammüller gereği ileri tarihli olarak düzenlenen çeki imzaladığı, söz konusu çekin, davalı şirket ile dava dışı——– arasındaki ticari ilişkiye istinaden imzalandığı, davaı şirketin bu çek ile ticari mallar aldığı, söz konusu malların hepsinin faturalı olduğu, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde alınan malların faturalı olduğu hususunun ortaya çıkacağı, bu hususun ispatına her türlü tanık dinletme hakkı tutmakla birlikte; defter ve kayıtların incelenmesi amacıyla davanın ———–şirketine ihbar edilmesi talebinin mevcut olduğu, davacının, ileri tarihli olarak düzenlenen çeki imzaladığı ve daha sonra davalı şirketteki hisselerini hisselerini——— devrederek şirketten ayrıldığı, hisse devri sözleşmesnini dilekçe ekinde sunulduğu, ortaklıktan ayrılmadan evvel imzalanan çeke ikinci imzayı atması gereken şirketin iki müdüründen biri olan diğer müdür —-, kötü niyetli olarak imzalamadığı çeki ödeme günü geldiğinde ise ödemediği, çek alacaklısının —–dosyasından başlattığı icra takibine karşı davalı şirketin,———dosyasından kötüniyetli bir şekilde imzaya itirazda bulunduğu, itiraz üzerine mahkemenin imza incelemesi yaptığı ve bilirkişi raporunda “çekteki imzanın davacıya ait olduğu” bildirildiğinden, davalı şirketin imza itirazı kabul edilerek yapılan icra takibinin durdurulduğu, bunun üzerine alacaklı tarafın, davacı aleyhine ——- dosyasından icra takibi başlatıldığı, ancak davacının yasal süresi içerisinde itirazda bulunduğu, bunun üzerine alacaklı tarafın——- dosyasından itirazın iptali davasını açtığı ve dava sonucunda itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiği, davacının, itirazın iptali kararı üzerine çek bedeli, faiz ve inkar tazminatı toplamı olarak —— ödemek zorunda kaldığı, dilekçe ekinde davacının muhtelif tarihlerde yaptığı ödemelerin dekont örneklerinin sunulduğu, davalı şirketin, söz konusu çek karşılığı ticari malları iktisap ettiği, bu mallar karşılığında herhangi bir ödemede bulunmadığı, davacının, şirketten ayrıldıktan sonra haklı sebep olmaksızın ödemek zorunda kaldığı çek tutarında davalı şirketin mal iktisabında bulunduğu, davalı şirketin haklı sebep olmaksızın zenginleşme tutarının davacıya geri verilmesi için rücu amacıyla işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğu, bu nedenlerle, davacının ödemek zorunda kaldığı ——– davalı şirketten sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yasal faizi ile birlikte tahsiline, şirket hesap ve defterlerinin incelenmesi için davanın, dava dışı şirkete bildirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı yana, dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği fakat davalı tarafça iki haftalık süre içerisinde cevap dilekçesini sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle; davacının davalı şirketin pay sahibi ve yetkilisi olduğu tarihte davacı şirket adına ileri tarihli çeki imzalaması, bu çekin davalı şirket ile dava dışı —— arasında ticari ilişkiye ilişkin imzalandığı, davalı şirketin bu çek ile ticari mallar aldığı, davacının şirket hisselerini — tarihinde—- devrederek şirketten ayrıldığı, ödenmeyen çek için ——— için davacı tarafından yapılan ödemenin davalı için sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği iddiasına dayalı alacak davasıdır.
Dava konusu çekte davacının aval olarak imzasının bulunduğu ve çek nedeniyle ödemeler yaptığı, yapılan bu ödemelerin çekin asıl borçlusu olan davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanak iadesi talep edilmiştir. Sebepsiz zenginleşme oluşması için, bir tarafın mal varlığından eksilme, diğer tarafın mal varlığında ise artış olması gerekir. Davacı her ne kadar dava konusu çekin aval sıfatı ile kendisi tarafından ödenmesi nedeniyle davalıdan ödenen tutaraın iadesini talep etmiş ise de; dava konusu çek nedeniyle davalının mal varlığında artış olduğunu ispat edememiştir. Zira davalı ticari defterlerini ihtara rağmen sunmamış, defterlerinde bu çek nedeniyle mal veya hizmet aldığı denetlenememiştir. Yine bu çekin mal veya hizmet alımı nedeniyle verildiği iddia olunan —– işletmesi ile ilgilide ihtara rağmen herhangi bir iletişim bilgisi, ——— üzerinde yapılan online araştırmada da bu isimde veya benzer isimde bir şirket kaydına rastlanılmamış, iddia olunan bu şirket kayıtları üzerinde de inceleme yapılamamıştır. Tüm bu hususlar dikkate alındığında davacı tarafından aval olarak ödeme yapmak zorunda kaldığı çek nedeniyle davalının mal varlığında artış olduğu ispatlanamamış, ayrıca ——— ilamında da dosyamızın davalısı hakkında başlatılan takibin çek üzerindeki imzanın keşide tarihindeki şirket yetkilisine ait olmaması nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğundan dava konusu çek nedeniyle davalının sorumlu olmayacağı kesinleştiğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin alınan 239,09-TL harçtan mahsubu ile artan 179,79-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——- Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 03/06/2021