Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/529 E. 2020/167 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/529 Esas
KARAR NO : 2020/167 Karar
DAVA : Tazminat (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2017
KARAR TARİHİ : 13/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile dava dışı ——-arasında akdedilen ———– tarihli sözleşmeler gereği davacı müvekkili şirketin, dava dışı kooperatifin, dış cephe mantolama, malzemesi ve işçiliği ile dış cephenin boyanması konusunda anlaştıklarını, binaların yüzeylerinde kullanılacak boyaların davalı firmanın —— —– bulunan ———-olması konusunda tarafların anlaştıklarını, dış cephede kullanılan boyalar ————————– davalı firmalar tarafından garantili olup, davalı —- verdiği garantinin işverene sunulacağının, dava dışı şirketle yapılan sözleşmeye de eklendiğini, sözleşmenin diğer tarafı olan dava dış————-dış cephe boyasının renginde solma olduğu gerekçesiyle———-tarih ve—– yevmiye nolu İhtarnamesi ile sözleşmenin 3.maddesi gereğince müvekkili şirketten boyaların yenilenmesini talep ettiğini, müvekkili şirketin ise, —————— yevmiye nolu cevabi İhtarnamesi ile boyalarda solmanın olup olmadığı hususunda, davalı .———- görüşülüp, davalı şirketlerce yaptırılacak ekspertiz raporları sonucuna göre, boya yenilenmesi yapılacağının dava dışı kooperatife bildirildiğini, davalı şirketlerin boyalardaki hatalardan dolayı sorumlu olduklarını kabul ettiklerini ancak yaptırdıkları ekspertiz raporlarına rağmen boyalardaki yenilemeyi yapmadıkları, müvekkili şirket aleyhine dava dışı kooperatif tarafından —–Asliye Ticaret Mahkemesinin —Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yerel mahkeme kararının ——– tarihinde kesinleştiğini, mahkeme kararının —- İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, her ne kadar icra dosya kapak hesabı fazla olmasına rağmen karşı tarafla anlaşarak müvekkili şirket tarafından ———– ödeme yapıldığını, —–Noterliği’nin —————yevmiye numaralı İhtarnamesi ile müvekkili şirketin ödemek zorunda kaldığı bedelin taraflarına iadesi için davalı şirketlere başvuru yapıldığını, davalı sigorta şirketinin ——–Noterliğinin ———— numaralı cevabi İhtarnamesi ile ihtarnamenin içeriğini kabul etmediklerini, kendilerinden bir talepte bulunulmayacağını belirttiklerinden davalı şirketlerin yaptırdığı ekspertiz raporlarında boyalardaki solmanın garanti kapsamında olduğu ve yenilemenin taraflarınca yapılacağını belirtmelerine rağmen boyaları yenilemediği ve müvekkili şirketin haksız bir şekilde davaya konu bedeli ödemek zorunda kaldığından bahisle davalarının kabulü ile müvekkili şirketin haksız bir şekilde ödemek zorunda kaldığı ———–TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki Sözleşmenin 26.maddesi uyarınca Mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacının dava dilekçesinde taleplerine mesnet yaptığı maddi olayların, bu olaylar için sunmuş olduğu deliller ve sonucundaki taleplerin haksız, hukuka, yasaya ve maddi gerçeklere aykırı olduğunu, kabul edilemeyeceğini, tazminat alacağının zaman aşımına uğradığını, davacının uyguladığı boyanın müvekkili şirketlere ait ve bayilik sözleşmesi kapsamında satın aldığı boyalar olduğunu ispat etmesinin gerektiğini, müvekkili şirketlerin, davacının ödemek zorunda kaldığı zarara neden olan eser sözleşmesinin tarafı olmadığını, davacının müvekkili şirketlerle arasındaki bayilik sözleşmesine uygun olarak bildirimlerini yapmadığını, davacı ile müvekkili şirketler arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin 11. maddesinde ayıp bildirimi için ———- sürenin belirlendiğini, ancak davacı tarafın bu süreye riayet edilmediğini, bildirimlerin sözleşmeye uygun olarak yapılmadığını, Müvekkillerinin dava dışı kooperatif ile davacı arasında yapılan eser sözleşmesine garantörlüğünün söz konusu olmadığını, oluşan zararın müvekkili şirketlere ait boyaların standartlara uygunsuzluğundan kaynaklanmadığını, zararın boyanın uygulanmasında yapılan hatalardan kaynaklanmış olabileceğini, ——Ticaret Mahkemesinin—— Esas sayılı dosyasında görülen davanın kendilerine ihbar edilmediği, söz konusu davanın hatalı takip ve yürütülmesi sebebiyle tazminatla karşı karşıya kalınmış olabileceğini, davacının iş bu davayı açmasında hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığından, usul ve yasaya aykırı haksız davanın ve taleplerin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; Davacı ile dava dışı ————arasında yapılan sözleşme çerçevesinde işin görülmesinde kullanılan boyaların solması sebebiyle davacıya karşı açılan davada verilen ve kesinleşen hüküm gereği dava dışı kooperatife ödenen ———- davalılardan rücuen tahsiline yönelik olarak; taraflar arasındaki ticari nitelikte alım-satım sözleşmesi kapsamında davalıların söz konusu boyaların solmamasını garanti edip etmediği, garanti süresinin ne olduğu, boyaların solmasının boyanın kendisinden mi yoksa boyanın boyama esnasında uygulanmasından mı kaynaklandığı, bu kapsamda ödenen paranın davalılardan rücuen tahsilinin mümkün olup olmadığı, rücu davasının süresinde açılıp açılmadığına ilişkindir.
———-Asliye Ticaret Mahkemesinin —– tarih ve ———- Karar sayılı kararı ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş ve talep üzerine dosya Mahkememize gönderilerek yukarıdaki esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya konusunda uzman bilirkişi heyetine verilerek, rapor alınmıştır. ——- tarihli Bilirkişi Raporunda; taraflar arasındaki yazışmalardan ayıp ihbarının süresinde olduğu, davacı, ilgili mahkeme kararında davadışı/Kooperatlfe ödemeye mahkum edilmiş olduğu tazminatın ——— buna bağlı olarak davacının İbra anlaşması neticesinde fiilen ödemiş olduğu tazminatın ——- davalılardan satın alınmış olan boyaların ayıplı olmasından kaynaklanan kısmını ——— davalılardan talep edebileceği, davalıların, ‘ayıplı olduğu iddia edilen boyaların kendileri tarafından davacıya satılmış olduğunun davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği yönündeki iddiaları yerinde bulunmadığı, zira davacı ile davalılar arasında bayilik akdi ilişkisi bulunduğu ve de davalılar tarafından hazırlanmış ekspertiz yazılarının bulunduğu bu durumda, davalıların üretmiş oldukları boyaların davalılardan satın alınmamış olması hayatın olağan akışına aykırı olacağı, bu nedenle de, davalıların üretmiş oldukları ve davacının davadışı/Kooperatife ait konutların boyanmasında kullanmış olduğu boyaların davalılardan satın alınmış olduğunun kabul gerektiği, ilgili mahkeme kararında davadışı/Kooperatife ödemeye mahkum edilmiş olduğu tazminatın ——— bunun akabinde yapılan ibra anlaşması neticesinde fiilen ödemiş olduğu tazminatın ————- davalılardan satın alınmış olan boyaların ayıplı olmasından ve dolayısıyla da boyaların solmasından kaynaklanan kısmının —ne kadar olduğu hususu ise, raporumuzun teknik kısmında ———————- olarak hesaplanmış olduğu, davacının davalılardan ——- tazminat alacağının bulunduğu; bu alacağın, tazminatın ödenme tarihi olan ————– tarihinden itibaren işletilecek ticari faiziyle birlikte tahsili gerektiği; davalıların, davacı alacağından müteselsilen sorumlu oldukları şeklinde görüş bildirilmişitir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde;
—-Asliye Ticaret Mahkemesinin ———–tarafından, iş bu davada davacı olan ———– aleyhine açılan davada Mahkemenin ———- Karar sayılı kararı ile, davacının bedele ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, mahkeme kararının davacı tarafça temyizi üzerine —————————- sayılı kararı ile kararın bozulmasına karar verilmiş, taraf vekillerinin karar düzelme istemlerinin de reddine karar verilmiştir. —Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– Esasında yeniden görülen davada, Mahkemenin —————Karar sayılı kararı ile, davacının seçimlik hakkını iş bedelinin indirilmesi olarak kullandığının kabulü ile ıslah nazara alınmak suretiyle ayıplı imalatın giderilme bedeli olarak ————– dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve mahkeme kararı Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir.
Kesinleşen karar uyarınca ——-İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyası üzerinden ——— takip toplamı üzerinden dava kooperatif tarafından dosyamız davacısı aleyhine takip yapılmış ve icra borcuna istinaden taraflar arasında —–tarihli İbraname düzenlenerek davacı tarafça dava dışı ——— ödeme yapıldığı belirlenmiştir.
Davacı ———arasında —–tarafından piyasaya muhtelif markalar altında satışa arz edilen boya, ısı yalıtım malzemesi, yapı kimyasalları v.s. ürünlerin satış ve pazarlanması hususunda ———düzenlenmiştir. Sözleşmenin 1.maddesinde, sözleşmenin konusunun, —- tarafından piyasaya sürülen boya, ısı yalıtım malzemesi, yapı kimyasalları, fırça, rulo ve bunlar gibi imalat konusu ürünlerin bayi tarafından satışı pazarlanmasının esas ve usulleri ile ——— arasındaki hak ve yükümlülüklerin belirlenmesinin olduğu düzenlenmiştir.
Aynı Sözleşmenin ————.maddesinde; “Teslim edilen malların, geçerli olan satın alma ve liste numunelerine, sipariş normlarına, veya karşılaştırılan kalite veya ambalaj şartlarına ve piyasada alışılagelmiş asgari kalite koşullarına uygun olması asıldır. Bayi, bu malların ayıplı olduğu, veya satışa sunulması ve/veya müşteriye satışını takiben gizli ayıbın ortaya çıkması veya gizli ayıp ihbarının müşteri tarafından yapılması durumunda, Bayinin malı tesliminden ve/veya müşterinin ihbarından itibaren 8 gün içinde ———yapacağı yazılı ihbarla, malları iade veya yerlerine yenilerini talep edebilir. Açık kusurlarda derhal veya miktarın eksik çıkması durumunda —- içerisinde Bayinin yasal ihbarda bulunmaması halinde ————ayıplı mal ile ilgili sorumluluğu sona erer…” şeklindedir.
TTK 23/c maddesi hükmü uyarınca, ticari satışta maldaki ayıpla ilgili ayıbı ihbar süresi – gün olarak düzenlenmiştir. Maldaki ayıp açıkça belli değilse, alıcı malı teslim aldıktan sonra —- gün içinde malı incelemeli veya incelettirmeli ve bu inceleme sonunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, bu sürede satıcıya bildirmelidir. Anılan kanun hükmünde diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmünün uygulanacağı düzenlenmiştir. TBK 223/2 maddesine göre, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 231.maddesinde; satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıka ayıptan doğan sorumluluğa ilişkin her türlü davanın ayıp sonradan ortaya çıksa bile satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zaman aşımına uğrayacağı, alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkının bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmayacağı düzenlenmiştir.
Davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin yürürlükte olduğu ve dava konusu ayıbın ortaya çıktığı dönemde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 25/3 maddesine göre; Emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur.Açıkça belli değil ise alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecbur olduğu, diğer hallerde BK.’nın 198. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları tatbik olunacağı düzenlenmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 198/3. madde hükmüne göre; “Ayıp sonradan meydana çıkarsa derhal satıcıya ihbar edilmelidir. Aksi takdirde, satılan bu ayıp ile beraber kabul edilmiş addolunur. şeklidedir.
Ticari satışlarda ayıp nedeniyle açılan davalarda zamanaşımı, 6762 sayılı TTK.nun 25/4.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; “Borçlar Kanunu’nun 207.maddesindeki zamanaşımı süresi tüccarlar arasındaki ticari satışlarda 6 aydır”. Ancak, daha uzun süreli garanti verilmesi halinde zamanaşımı süresinin garanti süresi sonuna kadar uzayacağı Yargıtay’ca kabul edilmektedir.
Ayıp ihbarının ne şekilde yapılacağı konusunda yasal bir düzenleme bulunmamakla birlikte ayıbın tespiti halinde alıcının sözleşmeyi fesih hakkı da bulunduğundan yani uyuşmazlık fesih sonucunu da doğurabileceğinden ticari satışlarda ayıp ihbarının dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 20/3 maddesinde öngörülen usulde ve şekilde yapılması ispat bakımından önem arzetmektedir.
Davacı ——–arasında ———- akdedilmiştir. Söz konusu Sözleşmelerde kooperatif binalarının dış cephe mantolama ve boya işinde ——–kullanılacağı,———-tarafından verilen garanti belgelerinin Sözleşme ekine konacağı, yüklenici firmanın yaptığı imalatlarla ilgili olarak— yıllık işçilik—- belgesini sözleşme ekinde işverene sunacağı belirtilmiştir.
Dava dışı ———– tarih ve ——yevmiye nolu İhtarnamesi ile binaların boyalarında solmalar ve bozulmalar olduğunu, Sözleşmenin 3.maddesi gereğince boyaların yenilenmesini davacı firmaya bildirmiştir. İhtarname ——- tarihinde davacıya tebliğ edilmiştir.
Davacı tarafından bu ihtarnameye cevaben davadışı/Kooperatife keşide edilen ———- tarihli İhtarname ile, “kendilerine gönderilen ihtarnameye binaen ivedilikle malzemeci firmalar (davalılar) ile görüşmüş olduğunu, ekspertiz ve hasar tespit çalışmaları yapılmış olduğunu; ekspertiz raporu sonucunun kendisine bildirilecek olduğunu ve eksikliklerin giderileceğini” bildirmiştir.
Davacı ——-Asliye Ticaret Mahkemesinin — D. İş. dosyası ile —— tarihinde tespit yaptırmış, düzenlenen —————- tespit edilmiştir.
——————— antetli Ekspertiz Raporlarında özetle; dış cephe boyalarının bazılarında renk şiddetinde azalma olduğu belirtilmiştir.
Davacı firma —Noterliğinden davalılara ————- İhtarname göndererek; taraftarıyla yapılan yazışmalar ve incelemeler sonucunda ————– Raporları ile belirlenen boyadaki solmaların giderileceği, ancak boyaların yenilenmemesi üzerine kendilerine dava açıldığı, dava sonucu ———- ödeme yapıldığı, taraflarınca haksız olarak yapılan bu ödemenin -gün içerisinde kendilerine ödenmesi talep edilmiştir.
Davalılar ——————–Yevmiye nolu cevabi İhtarnamesinde özetle; Sözleşmelerin tarafı olmadıklarını, sözleşmelerde belirtilen ürün garantörlük taahhütnameleri ile ilgili sorumluluklarının olmadığını, kullanılan ürünlerin ne olduğu, nasıl kullanıldığı konulannda ikna edici bilgi sunulmadığı, yapılan tespite itiraz ettiklerini, uygulanan boyanın uzman bir laboratuvarca incelemesinin yaptırılmadığını belirterek davacının talebini kabul etmemişlerdir.
Davalılar tarafından davadışı/Kooperatife hitaben düzenlenmiş olan ————— tarihli ———— ait binalarda uygulanmış olan, kendilerine ait dış cephe boyarının bazılarında renk şiddetinde azalma olduğu, diğerlerinde ise kirlenme olduğunun tespit edildiği; ayrıca bazı yüzeylerde lokal olarak çatlamaların olduğu ve bu çatlamaların bazılarının cepheye darbe sonucu, bazılarının ise donatı filesinin ısı yalıtım sıvası içinde yanlış konumlandırılması sonucu olduğunun gözlendiği; renk şiddetinde ara/ma olan renklerin aşağıdaki tabloda belirtilmiş olduğu; bu bölümlerin taraflarınca tek kat olarak tekrar boyatılacağı” belirtilmiştir. Yazıların altında, ——– ekspertiz raporlarına atıfta bulunulmuştur. Görüldüğü üzere bu yazılar ile davalılar, kendilerine alt boyaların renk şiddetinde azalma vb. (boyalarda ayıp) olduğunu kabul etmiştir.
Davacı ile dava dışı ————— arasında düzenlenen Sözleşmeler, dosyadaki Bilirkişi Raporları ve davalı firmalarca yaptırıldığı anlaşılan Ekspertiz Raporlarından; davacı tarafından kooperatifin binalarda kullanılan dış cephe mantolama ve boya malzemelerinin davalıların ürünleri olduğu ve zaman içinde dış cephe boyasının renginde solma/azalma meydana geldiği anlaşılmıştır. Dış cephede kullanılan boyadaki renk solması/azalması boyanın kimyasal yapısıyla ilgili olup, dava konusu ayıbın gizli nitelikli bir ayıp olduğu değerlendirilmiştir.
Anılan hususlar çerçevesinde gerek dava dışı Kooperatifin davacıya ihbarı, gerek davalıların, olaydan haberdar olarak düzenledikleri ekspertiz raporları ve dava dışı kooperatife hitaben yapmış oldukları yazışmalar ve davacının dava dışı Kooperatife çekmiş olduğu ihtarnameden ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, davalı …’in taraflar arasındaki sözleşme uyarınca oluşan davacı zararından bilirkişi tarafından belirlenen tutar kadar sorumluluğunun bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Dava konusu dış cephe imalatında tespit edilen çatlaklarla ilgili ayıpların davacının sorumluluğunda olduğu, davacının sadece dış cephe boyasındaki renk solmasıyla ilgili ayıp bedelini davalıdan talep edebileceği, Bilirkişi raporunda dış cephedeki çatlakların giderilmesi ve yeniden boya yapılması işleri ayrı ayrı hesaplanmamış olup, tek bir birim fiyat üzerinden değerlendirme yapılmıştır. Bilirkişi Raporundan edinilen bilgiler, dış cephede yapılacak tamiratlann boyutları, dış cephe boyası yapılması işindeki malzeme ve işçilik bedelleri ile oranları göz önüne alınarak yapılan değerlendirme sonucunda Bilirkişi Raporunda ayıpların giderilmesi için belirlenen KDV dahil —– bedelin; ——– boya solmasının giderilmesi için harcanacağı görüşüne varılmıştır.
Anılan mahkeme kararı uyarınca dava dışı Kooperatife ——– ve ferileri ile birlikte yapılan ibra anlaşması neticesinde fiilen yapılan toplam ———- ödemenin davalılardan satın alınmış olan boyaların ayıplı olmasından ve dolayısıyla da boyaların solmasından kaynaklanan kısmının ——– bilirkişi teknik raporu ——– olarak hesaplanmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından belirlenen bu tutar Mahkememizce de uygun bulunarak söz konusu tutarın sözleşmenin tarafı olan davalı ——– ödeme tarihinden avans faiziyle tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Belirtilen sebeplerle diğer davalı —– davacı arasında sözleşme ve mal alım satımına ilişkin bir delil sunulmadığından bu davalı hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı … Hakkında açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davalı … hakkında açılan kısmen kabulü ile ——–ödeme tarihi olan —— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3- Alınması gerekli —– harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan — TL peşin harcın mahsubu ile bakiye ——— davalı …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31.40- TL. başvurma harcı, 2.476,24- TL peşin harcın toplamı olan 2.507,64-TL’nin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 3.282,20-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 2.461,50-TL nin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 12,50-TL nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı yararına takdir olunan 14.281,25-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı … yararına takdir olunan 5.437,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı … yararına takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/02/2020