Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/519 E. 2019/1243 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/519 Esas
KARAR NO: 2019/1243 Karar
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/05/2018
KARAR TARİHİ: 21/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —– tarafından site içindeki yolların taş döşeme işleri için davalı şirket ile anlaşma sağlandığını, davalı tarafça site içindeki yolların taş döşeme işinin yapılarak — tarihli fatura ile teslim edildiğini, davalı tarafça yapılan taşların— yıl boyunca yerinden oynamama garantisi verildiğini, ancak gelinen noktada davalı tarafça döşenen taşların yerinden oynadığını, yolların bozulduğunu ve çukurlar oluştuğunu, davalı tarafça yapılan imalatlardaki bu ayıp ve bozulmalara ilişkin olarak— tarihinde -.Noterliği aracılığı ile —yevmiye numaralı İhtarname çekildiğini, ayıplı imalatların düzeltilmesi için – iş günü sure tanındığını, davalı şirkete — tarihinde tebliğ edilmesine rağmen ihtarname konusunda herhangi bir işlem yapılmadığını, bunun üzerine, ayıplı/kusurlu işlerin ve ortaya çıkan zararın ve giderilme maliyetinin tespiti amacıyla İstanbul Anadolu—.Asliye Ticaret Mahkemesinin —- D.İş sayılı dosyasından delil tespiti yapıldığını, arz edildiği üzere fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, davalı tarafça yapılan ayıplı imalatların düzeltilmesi için yapılacak masraf tutarının belirlenerek sözleşme bedelinin bu oranda indirilmesine ve bu bedelin davalı taraftan tahsiline, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın devamı esnasında verdiği dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı şirkete verilmiş olan teklife ilişkin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, işi eksiksiz bir şekilde süresinde teslim ettiğini, ancak ihtarname tarihine kadar müvekkili şirkete herhangi ayıp bildiriminde bulunulmadığını, yapılan —- m2 işin yaklaşık — m2’si bozulmaya uğradıktan sonra ve garanti kapsamına – senenin dolmasına günler kala iş bu davanın ikame edilmesinin davacının kötü niyetinin göstergesi olduğunu, müvekkili şirketin— m2 kilit taş döşemesi yaptığını, işi esasına uygun bir şekilde tamamlandığını, ancak bölgede yer alan altyapı sorunları nedeniyle döşemede zaman içinde bozulmalar olduğunu, altyapı sorunlarının ilgili belediye tarafından çözümlendiğini, bilirkişi incelemesindeki tespitin gerçeği yansıtmadığını, su taşkınları dolayısıyla altyapıdan kaynaklanan bozulmaların müvekkiline kusur olarak affedilemeyeceğini, bölgenin ticari alan olması nedeniyle kullanılan yollardan yüksek tonajlı araçların geçiş yaptığını, yapılan yolun gerek yayaların gerekse hususi araçların geçiş yapmasına uygun olarak döşendiğini, ticari taşmaların yüksek tonajlı olması sebebiyle yapılan işe hasar verdiğini, dolayısıyla yüksek tonajlı araçlann geçişi sebebiyle ortaya çıkan bozulmaların müvekkiline isnat edilemeyeceğini, bölgede zeminin oynamasına —- metro hattının — durağına ilişkin yapılan metro kazısı ve bu kazıya bağlı patlatılan dinamitlerin neden olduğunu, sonuçlarından müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, ayrıca uygulama yapılan zeminin asfalt olması sebebiyle davacı kooperatif yetkililerinin uyarıldığını, asfalt zemine parke taşı döşendiğinde zemini oluşturan malzemenin yağmur sularının birikmesi sebebiyle zamanla aşındığını ve bu sebeple deformasyona uğradığının açıkça anlatıldığını, izah edilen ve resen gözönüne alınacak sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, Taraflar arasındaki anlaşma çerçevesinde site içerisine döşenen taş döşemelerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı olması halinde bedelinden indirim yapılıp yapılamayacağı ile davalının sorumluluğu şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Tarafların vekilleri —- tarihli duruşmada sulh olduklarını, karşı taraftan vekalet ücreti ve yargılama giderleri talepleri bulunmadığını beyan etmişler ve — tarihli Sulh Protokolünü dosyaya sunmuşlardır.
Taraf vekillerinin beyanları ile tarafların sulh oldukları, tarafların vekaletnamesinde yetkili olduğu ve davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 44,40-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,5 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak leh ve aleyhlerine yargılama gideri ve avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
4-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/11/2019