Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/502 E. 2021/1189 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/502 Esas
KARAR NO: 2021/1189
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/04/2018
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalıya —- tarihli irsaliyeli fatura kesilip teslim edildiği, tüm talep ve ısrarlara rağmen borcun bu güne kadar ödenmediği, borç ödenmediğinden —– dosyası ile takip başlatıldığı, davalının icra takibine itiraz ettiği, bir yıl içinde itirazın iptali davası açılmadığından bu defa alacak davası açmak zorunda kalındığı, bu nedenle davanın kabulü —-alacağın fatura tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin müvekkil şirkete usulsüz şekilde tebliğ edildiği, dava dilekçesi ekinde yer alan fatura incelendiğinde faturada yer alan müşteri adı ve adresinin müvekkil şirketin unvan ve adreslerinden farklı olduğunun görüleceği, anılan faturada ——– şeklinde adresinin ise —– şeklinde düzenlendiğinin görüleceği, adına fatura düzenlenen bu firma ile müvekkilinin her hangi bir bağlantısının mevcut olmadığı, ayrıca anılan faturada faturaya konu edilen malın —- adında bir kişiye teslim edildiğinin görülmekte olduğu, müvekkil firmada—– şirket yetkilisi —- olmadığı, bu bağlamda müvekkil şirket ile davacı arasında davaya konu edilen faturadan kaynaklı bir mal alışverişi yapılmamış olup, faturada yer alan tutarda mal teslim alınmadığı, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu nedenle davanın görev yönünden reddine, bu talebin kabul görmemesi halinde açılan davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; ticari satımdan kaynaklanan faturaya dayalı alacak davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; ticari ilişkinin olup olmadığı, davaya konu faturaya konu malların teslim edilip edilmediği ve davalının davacıya bu fatura nedeniyle borcunun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dosya bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. — tarihli bilirkişi raporunda özetle;—- fatura için verildiği görülmekle birlikte, davacının sunduğu cari hesapta sadece —– adet fatura bulunduğu ve başkaca da faturanın beyan edilmediğinin görüldüğü, bu durumda, davacının davalıya hitaben düzenlediği irsaliyeli faturada teslim alan olarak —- isim ve imzasının bulunduğu görüldüğünden, davacının bu faturadaki malları —- firmasına teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, bu firmanın — hizmet dökümlerinin istenmesi gerektiği, ayrıca —- bağlı bulunduğu vergi dairesi ile —— yazı yazılarak, buralarda bulunan tüm belgelerin dosyaya ibraz edilmesi gerektiği,” şeklinde rapor ibraz edilmiştir.
Dosyaya sunulan — tarihli 2. Bilirkişi ek raporunda özetle; ” her ne kadar —- isimli kişinin davalı şirketin çalışanı olmadığı gelen — kayıtlarından anlaşılmış ise de, vergi dairelerinden gelen yazı cevabınına göre birbirini teyit eden — her iki tarafın birbirinden alım ve satım ile ilgili — mal veya hizmet satın alındığının tespit edildiği, davacının davalıdan — dava tarihi itibariyle — tutarınca alacak talebinde bulunulabileceğini” rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; dosya içerisine alınan—- da anlaşılacağı üzere taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, her ne kadar bilirkişi tarafından irsaliyeli fatura altındaki ismin—- olduğu ve bu kişinin davalının çalışanı olmadığı şeklinde rapor sunulmuş ise de; davaya konu faturanın incelenmesinde imzanın yanındaki ismin— gelen yazı cevabının incelenmesinde de; —- çalışanı olduğu tespit edilmiş, davalının irsaliyedeki imzaya açıkça itiraz etmediği anlaşılmıştır. —- davalının çalışanının isim ve imzasını barındıran irsaliyeli fatura birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, faturaya konu malın teslim edilmiş olduğu kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından fatura tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de; takipten önce davalının temerrüde düştüğüne ilişkin herhangi bir belge olmadığından faizin başlangıcı olarak icra takip tarihi kabul edilmiştir. Yine her ne kadar davalı söz konusu fatura başlığınında bulunan isim ile kendi isim ve ünvanının farklı olduğunu, bu nedenle bu faturadan dolayı sorumlu olamayacağını belirtmiş ise de; fatura başılığındaki ünvanda sadece —– ibaresinin yer almadığı, geri kalan ünvan bilgilerinin tam olduğu, —–aynı olduğu, irsaliyeli faturanın itiraz edilmeden davalının çalışanı tarafından imzalandığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalının faturadaki bu eksikliğe rağmen faturayı kabul ettiği ve herhangi bir itirazda bulunmadığından faturadan sorumlu olacağı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, —- tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin faiz talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 1.248,09-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 312,03-TL harcın mahsubu ile bakiye 936,06-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 312,03-TL peşin harç toplamı olan 347,93-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.096,95-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/11/2021