Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/480 E. 2021/585 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/480 Esas
KARAR NO : 2021/585 Karar
DAVA : Borçtan Kurtulma Davası
DAVA TARİHİ : 24/04/2018
KARAR TARİHİ: 13/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Borçtan Kurtulma Davası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile dava dışı —- sözleşme imzalandığını,—- isimli şirketten——-sözleşmeye aykırı davranarak müvekkilini zarara uğrattığını, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini, fesih sonrası şantiye sahasındaki —— kaldırılması için —— isimli firmaya ihtarname çekildiğini, davalının —— kaldırmaması üzerine müracaat edilen—– kararı ile —— kaldırılmasına karar verildiğini, davalıların söküm süresini zamana yayması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek şimdilik —– tarihinden itibaren ticari avans faiziyle davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, eksik harcın tamamlanması gerektiği, dava dışı——- kiraladığını, —— —tarafından kullanıldığı, diğer davalı ——- kiralama sözleşmesinin de tarafı olmadığını, —— sökülmesi hususunda asıl muhatabın bu şirket olduğunu, müvekkilinin sadece ekipmanını kiraya veren olarak bulunduğunu, haksız saldırı olmadığını, müvekkillerinin davaya konu olayla ilgisi olmadığını, davacının —— kira borcunu ödememek için iş bu davayı açtığını belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, Davacı ile davadışı —— yapımı konusunda akdedilen —- tarihli sözleşmenin davacı tarafça feshedilmesi sonucu sözleşme konusu işin görülmesi için inşaat alanına kurulan davalı ———– sökümünün geciktirilip geciktirilmediği, bu kapsamda davacının bir zararının doğup doğmadığı, varsa bu zararların davalılardan tahsilinin mümkün olup olmadığı, durumun davacının inşaat alanındaki fiili hakimiyetine bir tecavüz oluşturup oluşturmadığı bu tecavüzün davalılar eyleminden ileri gelip gelmediği noktalarına ilişkin bulunmaktadır.
Dosya konusunda uzman bilirkişi heyetine verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda; Davacının davalılardan iddia ve talep ettiği gibi tazminat alacağının bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Davacı taraf ile dava dışı yüklenici— akdedilmiştir. Sözkonusu sözleşmeyle dava dışı yüklenici —– tarafından, davacı işverenin yapımını üstlenmiş olduğu inşaat projesinin kaba yapı işlerininin bedeli karşılığında yapılması üstlenilmiştir. Dava dışı yüklenici —— arasında akdedilen ———- dava dışı yüklenici, üslenmiş olduğu — yapımında kullanacağı —— davalı —- kiralamıştır. Davacı şirket, dava dışı yüklenici —- arasındaki eser sözleşmesini, dava dışı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ihlal ettiği gerekçesiyle, —— yevmiye nolu İhtarnamesi ile feshetmiştir.
Davacı tarafından, dava dışı —– çekilen ——— yevmiye nolu İhtarnamesi ile; dava dışı yükleniciye ait ekipmana el konulduğu, kiralanmış —– davalı ——- tarafından bir gün içerisinde sökülmesini, talep etmiştir.
Davacı taraf, ——- verilen sürede inşaat sahasından kaldırılmadığı, dava dışı şirketle olan sözleşmenin devamının sağlanması bakımından baskı aracı olarak kullanıldığı, şantiye sahasındaki işgalin sonlandırılmaması sebebiyle inşaatın durduğu, iş planlarını gerisinde kalındığı, bu gecikme nedeniyle müşterilerine ve üçüncü kişilere gecikme tazminatı ödendiği/ ödenmek zorunda kalınacağı,——- sökümünün ağırdan alınarak davacının zarara uğratılmasının amaçlandığı, bu süreçte döviz kurunda ve maliyetlerde oluşan artışlar dolayısıyla ek zarar oluştuğu gerekçeleri ile oluşan zararlarının tahsili talep etmektedir.
Davacı ile davalılar arasında —- konusunda herhangi sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Dosyaya bir örneği sunulu — tarafları davalı —– Dolayısıyla eser sözleşmesinin konusunu oluşturan sahaya — —– kurulması ve sökülmesi sorumluluğu, sözleşmenin tarafı olan yüklenici —- ait olup davalıların bu kapsamda bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Davalı —- arasında akdedilen—– —- ——– ücreti mukabilinde davalı kiraya veren şirketçe yapılabileceği düzenlenmiştir. Anılan sözleşme hükmü de sözkonusu —— inşaat sahasına kurulumu ve sahadan sökümünün davalı —- tasarrufunda olmadığını, tamamen kiralayan dava dışı —– sorumluluğunda olduğunu göstermektedir. Böyle olmakla birlikte, davalının kendisi aleyhine verilmiş olan —- kararı nedeniyle bu —– söktüğü anlaşılmaktadır. Bu çerçevede davacı taraf dava dilekçesi ile ileri sürdüğü taleplerini ve varsa zararlarını ancak dava dışı ———- talep edebilecektir.
Somut olayda tartışılması gereken bir diğer husus ise davacının haksız fiil hükümlerine dayanarak bir talepte bulunup bulunamayacağı konusudur. Ancak söz konusu —– sahaya kurulumu dava dışı yüklenici şirket tarafından gerçekleştirildiğinden ve —– inşaat sahasında bulunmasının sözleşmeye dayandığı ve başlangıçta sözleşme ilişkisi çerçevesi içerisinde buraya kurulduğu, davalı şirketin davacının faaliyet alanına doğrudan iradi bir eyleminden söz edilemeyeceği gerçeği karşısında davacının davalılardan bu kapsamda bir talepte bulunamayacağı değerlendirilmiştir.
Dolayısıyla, davacının, dava dışı —– arasındaki arasındaki eser sözleşmesini feshetmesinin, davalı şirketleri, dava dışı şirketçe kiralanmış olan ——— sökme borcu altına sokmayacağı, ——— gecikmeli sökülmesi nedeniyle oluştuğu iddia edilen davacı zararlarından sorumlu olamayacakları değerlendirilerek açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacı ile davalı ——– bulunmakta ise de davacının bu sözleşme kapsamında davalılardan bir iddia ve talepte bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Belirtilen sebeplerle davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harçtan mahsubu ile kalan 23,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.000,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine ,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/04/2021