Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/476 E. 2021/1217 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/476 Esas
KARAR NO:2021/1217
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 24/04/2018
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili sigorta şirketinde — istinaden yapılan —-parçadan oluşan emtianın alıcı —— temin edilmiş olan davalıya ait —- plaka sayılı —— içerisinde araç — tarihinde hırsızlığa uğradığını, olay nedeniyle davalı araç sürücüsü —-başvuru yaparak şikayetçi olduğunu, kolluk tarafından yapılan incelemede araçta —– kesik tespit edildiğini ve gümrük halatının yerde olduğunun görüldüğünü, olay nedeniyle oluşan hasar tazminatını müvekkilinin sigortalısına — ödediğini ve sigortalısının haklarına halefiyet kazandığını beyanla davanın kabulü ile — tazminatın ödeme tarihi olan —- itibaren hesap edilecek kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirketin davacı —– taşıma hizmeti vermediğini taraflar arasında herhangi bir nakliye anlaşması bulunmadığını, kendilerine nakliye hizmeti adı altında bir ödeme yapılmadığını, çekici ve —– kendileriyle ilgisinin bulunmadığını, araç sürücüsünün kendi şirketlerinde çalışmadığını, husumete yönelik itirazın gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davacı sigortanın emtia nakliye sigortası kapsamında yaptığı ödemenin davalı taşıyıcıdan rücuen tahsili talebine ilişkin tazminat davasıdır.
—- plakalı araçtan hırsızlık yapıldığı, araç sürücüsünün — olduğu, davacı—– hasar ödemesi yaptığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık ise; davacının sigortalısı ile davalı arasında herhangi bir taşıma sözleşemesinin var olup olmadığı, davalının taşıyıcı olup olmadığı, hasardan sorumluluğunun olup olmadığı hususlarındadır. Bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; davalının taşıma ilişkisini ifa ettiğine dair somut bir delilin bulunmadığı, davalının taşımadaki sorumluluğunun tespit edilemediği şeklinde rapor sunulmuş ise de bilirkişi raporu bu yönü ile hükme esas alınmamıştır. Zira davalının —- incelenmesinde davacının sigortalısı olan —— bildirimde bulunduğu, bu bildirime esas olan faturanın hırsızlık nedeniyle davacı sigortalısı tarafından davalı adına düzenlenmiş olan fatura olduğu, davalı tarafından bu faturaya itiraz edilmeyerek —- bildirilmiş olması nedeniyle fatura içeriğini kabul etmiş olduğu, davacının sigortalısı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin —- bu şekilde ispatlanmış olduğu kabul edilmiştir. —her ne kadar hırsızlık tarihinde davalı çalışanı gözükmüyor ise de; bu davalının taşımanın yapılmadığı anlamına gelmeyecektir. Zira sigortalı çalışan olması taşımanın davalı tarafından gerçekleştirldiği hususunda karine oluşturması anlamında önemlidir. Aksi halde bu kişinin sigortasının olmaması tek başına taşıma ilişkisin olmadığı anlamına gelmeyecektir. Davacı, sigortalısını ödeme yaptığını ispat etmiş olduğundan, dava dışı sigortalısının halefi olmuştur.
Hırsızlık olayından dolayı davalı taşıyıcının sorumluluktan kurutulup kurtulamayacağının değerlendirilmesinde ise; davalı sürücünün aracı güvenlik veya güvenlik kamera vs. olmayan ——- önüne park etmesi nedeniyle kusurlu olduğu ve sorumluluktan kurtulamayacağı kanaatine varılmış, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.”
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;—– tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine;
2- Alınması gerekli 1.885,08-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 471,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.413,80-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 471,28-TL peşin harcı ile 35,90-TL başvuru harcının toplamı olan 507,18-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harcanan toplam 2.163,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.139,40-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/11/202