Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/47 E. 2020/872 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/47 Esas
KARAR NO : 2020/872
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2018
KARAR TARİHİ : 04/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket, davalı şirketler tarafından yaptırılan —-projesinde, inşaatın cephesine —————— ait malzemelerin temini, imalat işçiliği nakliyesi ve montajı işlerini —- tarihli davacı ve davalı taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği taahhüt ettiği şartlarda kararlaştırıldığı gibi eksiksiz yerine getirdiğini, müvekkil şirketin, sözleşme ile yerine getirmeyi taahhüt ettiği işleri sözleşmede kararlaştırıldığı gibi eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, ancak davalı şirketlerden defalarca talep edilmesine karşın, müvekkil şirketin faturaya dayalı—– cari hesap alacağı ödenmediğini, bunun üzerine———— Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından daha önce —- sayılı dosyası ile davalı şirketlere karşı —- asıl alacak, —- faiz olmak üzere toplam —– alacak için ilamsız icra takibi yapıldığını, alacağın konusu olarak ——tarihli dış cephe yüklenici sözleşmesinden doğan bakiye hakediş cari hesap alacağı” olduğu belirtildiğini, bu ödeme emrine karşı süresi içinde hem yetkiye itirazı hem de borca itirazda bulunduklarını ve bunıın üzerine davacı şirketin, ————dosyasında yeniden ilamsız icra takibi yapmış olduğunu ve bu takibe de süresinde itiraz etmeleri üzerine davacı mahkemenizde itirazın iptali davası açtığını ve ayrıca davalı şirketler aleyhine icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiş olduğunu, davalı şirketler ile davacı şirket arasında imzalanan —– tarihli yazılı sözleşme gereği davacı şirket,——- kaplama işini üstlenmiş bulunduğunu ve işi sözleşmeye göre —-içinde bitirerek —— tarihinde bitirmesi gerekirken halen teslim etmeyerek süresinde bitirmediğini, davacı şirkete malzeme tedariki yapan ve yapılan işi denetleyen —- tarafından yapılan — tarihli denetlemede, yapılan işle ilgili birçok eksiklik tespit edildiğini, sözleşme gereği teslim tarihinin —- olup, bu tarihten sonrası için cezai şart uygulanması gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde —- tarafından yapılan kontrolün teslimin yapıldığına dayanak teşkil ettiğini, BK 474. Maddesinde açıkça belirtildiği gibi ancak teslim sonrası böyle bir kontrolün yapılabileceğini belirterek —— firmasının davacıya malzeme tedarik eden, verdiği malzemenin ve yapılan işin kontrolünü sağlayan firma olduğunu, bu firma tarafından tespit edilen eksikliklerin giderilmesi sorumluluğunun da davacı şirkete ait olduğunu, böyle olmasına rağmen davacının eksik işlerin hiç birini yerine getirmediğini, davacı şirketin dava dilekçesinde; binanın dış cephesine monteli olan kule vincin sökülmesi gerekirken sökülmediğini ve sebeple kendilerine teslimin geç yapıldığını, işin geç bitirilmesindeki sorumluluğun kendilerine ait olduğunu iddiasını kabul etmeyerek inşaatın kabasının tamamlanmasından sonra kule vinç ile herhangi bir işlerinin kalmadığını bu nedenle kule vinci sökmek istediklerini, fakat davacının dış cephe malzemelerini üst katlara taşımak için bu vince ihtiyacı olduğunu, davacının dış cephe kaplama işi bittikten sonra kule vincin sökülmesini istediğini, davacının bu isteği doğrultusunda kule vincin dış cephe kaplama işi bitirilene kadar sökülmediğini, dış cephe kaplama işi bitirildikten sonra kule vincin söküldüğünü, kule vincin bağlantı bölümlerindeki eksik dış cephe kaplamalarının da vinç söküldükten sonra yapıldığını, davacının bu iddiasında kötü niyetli olduğunu, sözleşmenin 15.maddesinde; işveren tarafından kabul edilen, kanunen belirlenmiş mücbir sebepler veya olağanüstü haller dışında, sözleşme konusu işlerin karşılıklı onaylanan iş programına uygun olarak bitirilmemesi halinde, işveren yükleniciye yazılı olarak uyanda bulunur,— gün içerisinde uyarı dikkate alınmadığı taktirde her gecikme günü için —-gecikme cezası, yüklenici hak edişinden kesilir hükmü doğrultusunda —-firması tarafından yapılan —— tarihli denetlemede, yapılan işle ilgili birçok eksiklik tespit edildiğini, davacının eksik işlerin hiç birini yerine getirmediğini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, yüklenici tarafından işverenlere karşı faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı şirket, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği taahhüt ettiği şartlarda kararlaştırıldığı gibi edimini eksiksiz yerine getirdiğini, müvekkil şirketin, sözleşme ile yerine getirmeyi taahhüt ettiği işleri sözleşmede kararlaştırıldığı gibi eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, ancak davalı şirketlerden defalarca talep edilmesine karşın, müvekkil şirketin faturaya dayalı —– cari hesap alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı işin zamanında teslim edilmediğini, söz konusu hakediş alacağının daha evvel icra takibine konu edildiğini, davacının yaptığı işte birçok eksiklik tespit edildiğini, davacının eksik işleri tamamlamadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davaya konu icra dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. ——- sayılı icra dosyası incelendiğinde, —- tarihli takip talebi ile — asıl alacak ile — işlemiş faiz ile birlikte toplamda —– alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, takip tarihinden itibaren ticari faiz talep edildiği görülmüştür. Davaya konu icra dosyasında, ödeme emrinin her iki borçluya da — tarihinde tebliğ edildiği, her iki borçlunun —- tarihinde, süresinde borca,faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, itirazların alacaklıya —– tarihinde davacının da süresi içinde, —– tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde ve ayrıca yapılan işin teknik yönden incelenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti —- tarihli raporunu ibraz etmiştir. —– sayfalık rapor mahkememizce denetlenerek incelenmiştir.
Uyuşmazlık konuları, davacının edimini yerine getirip getirmediği, takip konusu alacağa hak kazanıp kazanmadığı, ayıplı ve eksik işler olup olmadığı, işlemiş faiz isteyip isteyemeyeceği, işin tesliminin süresinde olup olmadığı, süresinde değilse davacının gecikme cezasından sorumlu olup olmayacağı, davalının takas talebinin yerinde olup olmadığıdır.
İş, taraflar arazında imzalanan sözleşmenin 4. maddesine göre anahtar teslim olup, işin bedeli —- Davacının talebi ise, bakiye —— asıl alacak—— işlmeşi faizdir.
Teknik bilirkişiler marifetiyle yerinde inceleme ile davacının ve davalının iddiaları üzerinde durulmuş, bilirkişiler ayrıntıları raporda fotoğraflarıyla birlikte açıklandığı üzere, ——- tarihli raporlarında özetle, “davacının imalat ve montaj işlerini tamamladığını, yer yer ufak montaj hatalarının, özensiz işçiliğin olduğunu, davalının bazı parçaların kalitesinin kabul edilemeyecek düzeyde olduğu iddiası yönünden taraflar arasında belli bir şartname veya marka konusunda sözleşme olmadığını, bu nedenle davacının kalitesizlik itirazlarının yerinde olmadığını, su sızdıran bir yere rastlanmadığını, davalının kimi ayıplı iş itirazlarının ise vinç olmaması, imalatın tamamlanması nedeniyle görülemeyecek türden olduğunu, ispata muhtaç kaldığını, genel olarak yapılan işin uygun ölçü ve toleranslarda yapıldığını, yer yer küçük eksiklikleri ile özensiz işçiliğin işin tamamına oranının %1 nefaset oranı ile denkleşeceğini, işlemiş faiz yönünden temerrüde düşüren bir ihtarın olmadığını ancak TTK.nun 1530. maddesine göre işlemiş faizin istenebileceğini, işin sözleşmede belirtilen sürede teslim edilmediğini ancak sözleşmenin 15. maddesine göre yazılı bir uyarı olmadığından gecikme cezasının istenemeyeceğini” mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi raporunda, mahkemenin kanaatine göre işlemiş faizin istenebileceği/ istenemeyeceği; gecikme cezasının takas edileceği/edilemeyeceği hallere göre seçenekli şekilde hesap yapıldığı görülmüştür.
Bilirkişilerin teknik değerlendirmeleri, işin tesliminden itibaren yapının 5 yıldan fazla süredir kullanımda oluşu, ileri sürülen itiraz üzerinde yapılan değerlendirmeler hüküm kurmaya elverişli görülerek mahkememizce benimsenmiştir.
Davalı tarafın defterlerini sunmadığı, davacının defter ve kayıtları üzerinde yapılan mali incelemelerde de bir usulsüzlük olmadığı görülmüştür.
Taraflar arasında aktedilen —- tarihli sözleşmenin 7. maddesine göre işin süresinin — hafta olduğu, buna göre işin — tarihinde teslim edilmesi gerekirken işin tesliminin yaklaşık olarak —-tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. İşin bedeli —- olarak kararlaştırılmıştır. —-
——— göre, götürü bedelle kararlaştırılan işin eksik ve kusurlar dikkate alınıp düşülmek suretiyle yapılan imalâtın, işin tamamına göre fiziki oranını tespit ve bu oranın götürü bedele uygulanarak hak edilen bedelin hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Davacının işi geç olmakla birlikte teslim ettiği ve ücrete hak kazandığı açıktır. Küçük eksiklikler ve kimisi gizli kimisi açık bir takım ayıplı işlerin olduğu, açık ayıplar için ayıp ihtarının mevcut olduğu, ayıp oranında nefaset kesintisi yapılabileceği, bakiye kısım yönünden davacının alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişilerin —– oranındaki nefaset kesintisi de aynen benimsenmiş, alacaktan tenzil edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. İşin toplam bedelinin ——edildiği tarihteki efektif satış kuruna göre ——– —– bedeli bulunur.
Davalı defterlerini ve ödeme belgelerini sunmamakla birlikte davacının defterine göre davacının talep ettiği bakiye alacak —- Bu tutardan ayıplı işler sebebiyle hesaplanan —— düşülerek davacının alacağı bulunmuştur.
Davalıların takipten önce temerrüde düşürülmediği görülmekle işlemiş faiz istenemeyeceği kabul edilmiştir. Her ne kadar bilirkişi aksine görüş bildirmişse de mahkememizce itibar edilmemiştir. TTK.nun 1530. maddesi “Ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ile mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları” başlığı altında ne zaman temerrüdün oluşacağı ve faizin talep edilebileceğini düzenlemiştir. Yasa maddesinin aynen bu gerekçeye yazılmasına lüzum yoktur. Ancak bu konuda ————– kararında yapılan değerlendirmenin aktarılmasında fayda vardır. Buna göre, “TTK.nun 1530. maddesinin uygulanabilmesi için,
1- Türk Ticaret Kanununun 1530’uncu maddesinin uygulanabilmesi için borç ilişkisinin taraflarının ticari işletme olması gerekir.
2-Borcun sadece mal ve hizmet tedarikine ilişkin sözleşmeden doğmuş olması gerekir.
3-Davacı- alacaklının şirketin bu hükme dayanarak borçluyu temerrüde düşürebilmesi için kendisinin kanun veya sözleşmeden kaynaklanan tedarik borcunu yerine getirmesi gerekir.
4- Davalı-borçlu şirketin sözleşmede veya TTK ‘ nın 1530. maddesinde düzenlenen süreler içerisinde borcunu ödememiş olması gerekir”.
Taraflar arasında TBK.nun 470 vd maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi olduğu, mal veya hizmet tedarikine ilişkin bir ticari ilişkinin olmadığı açık olduğundan ihtara gerek olmaksızın TTK.nun 1530. maddesine göre işlemiş faiz istenemeyeceği sonucuna varılmıştır. ————-
Üzerinde durulması gereken bir diğer husus davacının işin tesliminde gecikmesi sebebiyle kusurlu olup olmadığı, gecikme cezasından sorumlu olup olmadığıdır. Gecikme cezasının nasıl isteneceği sözleşmenin 15. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre işin onaylanan iş programına uygun bitirilememesi halinde, işverenin yükleniciye yazılı uyarıda bulunacağı, — gün içinde uyarı dikkate alınmadığı takdirde, her gecikme günü için —– gecikme cezası ödeneceği düzenlenmiştir. Somut olayda, davalıların açıkça sözleşmenin 15. maddesine göre davacıya yaptığı yazılı bir ihtarın olmadığı, davalının dayandığı —— tarihli denetleme raporunun, 15. madde bağlamında yazılı bir uyarı sayılamayacağı anlaşılmakla gecikme cezasının mahsubu talebi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan sebeplerle, aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
——— sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin ——- asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 33.881,72TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 8.733,83 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 25.147,89 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 8.733,83TL peşin harcın toplamı olan 8.769,73 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 4.183,40TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%68,57 kabul %31,43ret oranında) olmak üzere 2.868,36TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen toplam 14,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%68,57 kabul %31,43ret oranında) olmak üzere 4,40 TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 41.849,97 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8f- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden davalı vekili için takdir olunan 24.367,89 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 04/11/2020