Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/449 E. 2020/343 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/449 Esas
KARAR NO : 2020/343 Karar

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ : 18/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin alacağına karşılık ——– bedelli, keşideci ——— seri numaralı çekin kaybolduğunu, zayi olan çekin iptali talebiyle İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesinin —-Esas sayılı dosyası üzerinden çek iptali davası açıldığını, ancak yargılama aşamasında söz konusu çekin—– ibraz edildiğini fakat çek iptali davasında verilen ödeme yasağı nedeniyle çekin işlem görmeden iade edildiğini, mahkemece çek hamiline karşı istirdat davası açılmak üzere kendilerine mehil verildiğini, çekin—–tarafından müvekkili şirket emrine ödenmek üzere ciro edilmiş olmasına rağmen müvekkili şirket tarafından ciro edilmediği —- adına ciro edildiğini, ——– isimli şahsın çeki yasaya uygun bir şekilde elde etmediğinin açık olduğunu,—- kopukluk bulunduğunu, çeki bankaya … isimli şahsın ibraz ettiğini beyanla davaya konu çekin iadesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı tarafa tebligat yapılmış ancak davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,—– çek seri nolu ——— istirdadına ilişkindir.
İstanbul Anadolu ——.Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– Esas sayılı dosyasının uyap kaydı istenmiştir. Gelen kayıtların incelenmesinde, davacının İstanbul Anadolu—–.Asliye Ticaret Mahkemesinin —– Esasında dava konusu çek hakkında zayi nedeniyle çek iptali davası açtığı, Mahkemece dava konusu çekin ibraz edilmesi sebebiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olduğu görüldü.
Dosya konusunda uzman bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi Raporunda;——- senesi ticari defterlerden yevmiye ve kebir defteri e-defter yöntemi ile tutulduğu—–ilişkin ticari defterler, inceleme günü sunulmadığı için ve yerinde inceleme yetkisi talep edilmediği için incelenemediği, —- ticari defterlerden yevmiye ve —- yöntemi ile tutulduğu, —– sunulmadığı, davacının kayıtlarında, üçüncü taraf ————–isinin bulunduğu ve dava konusu ——– firmasından almış olduğu, ancak, yine davacının kayıtlarında davalı … ve diğer cirantalara ilişkin herhangi bir kayıt mevcut olmadığı, neticede, davacının davalı ile bir ticari ilişkisi tespit edilemediği, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dava, dava konusu —————– herhangi bir ilişki olmaksızın ele geçirildiği,— olduğu, davalının yetkili hamil olmadığı, çek dolayısıyla davalının bir hak elde edemeyeceği iddialarına dayalı olarak çekin istirdadı talebi ile açılmıştır.
TTK’nın 818. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi atfıyla uygulanması gereken aynı Kanunun 684. maddesinin 1.fıkrası uyarınca, ciro ve zilyetliğin geçirilmesi ile çekten doğan bütün haklar ciro edilen kişiye geçer. Aynı Kanunun 788. maddesi uyarınca da emre yazılı veya belirli bir kimse lehine düzenlenen çek, ciro ve teslim yolu ile devredilebilir.
Kanunun 790. Maddesine; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse —- bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takip ederse bu son ciroyu imzalayan kimse çeki beyaz ciro ile ——” düzenlemesi yer almaktadır.
Aynı Kanunun 801. maddesine göre ise; cirosu kabil bir çeki ödeyecek muhatap, cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını incelemekle yükümlü bulunmaktadır.
TTK 792.maddesin, Çek herhangi bir surette hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamiline yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da, hamil hakkını 790.maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.
Somut olayda; dava konusu——-, ancak dava konusu çekin davacının cirosu olmaksızın — tarafından ciro edildiği, çek üzerindeki ciro zincirinde kopukluk olduğu, kanunun aradığı şekilde çekin kazanımı için gerekli bulunan ciro ve zilyetliğin geçirilmesi hususlarından ciro şartının yerine getirilmediği, çekin —-ve devamında çeki ele geçiren ——ve davalı .——-çeki iktisabının geçerli olmadığı görülmüştür.
Dava konusu çekteki ciro zincirindeki kopukluğun açık olduğu, çek üzerindeki—- Şirketinden sonra gelen cirantaların çeki kazanımlarının söz konusu olmadığı, çek üzerinde hak sahibi olmadıkları, davalının çeki iktisapta TTK 792.maddesi anlamında ağır bir kusurunun bulunduğunun, davacının çek üzerinde hak sahipliğinin devam ettiği değerlendirilmiştir. Belirtilen sebeplerle davacı talebi yerinde bulunmakla dava konusu çekin, iktisapta ağır kusuru bulunan davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile;——————. Olan çekin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli — harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 614,79- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.844,37-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90- TL. başvurma harcı, 614,79-TL peşin harcın toplamı olan 650,69- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam — yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- ———ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan — nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı