Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/447 E. 2021/1332 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/447 Esas
KARAR NO: 2021/1332
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından, davalı şirkete —— bedelli faturalar karşılığı mal verdiğini, davalının kendisine kesilen fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine —- sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu açıklanan nedenlerle , davanın kabulüne, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, icra ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında hiçbir ticari ilişkinin bulunmadığını, takip konusu faturalar içeriğindeki malların müvekkili şirkete teslim edilmediği gibi, fatura içeriğinde yazan işler ve işçilik hizmetlerinin alacaklı şirketçe yapılmadığını, davacı tarafından müvekkili şirket adına kesilmiş faturalar ve irsaliyelerin müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, irsaliyeli faturalarda müvekkili şirket yetkililerinin de imzanın bulunmadığını, akdi ilişkinin inkar edilmesi halinde, akdi ilişkinin ve malın teslim edildiğinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, fatura düzenlenmesinin tek başına alacak hakkı tanımadığını, belirterek açıklanan nedenlerle davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafça fatura alacağına istinaden başlatılan ——-icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davalı yana ödeme emrinin — tarihinde tebliğ edildiği davalının süresi içerisinde —- tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.Tarafların ticari defterlerinin incelenerek rapor düzenlenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişice tanzim edilen—- tarihli raporda özetle: “Davacının defterlerinin vergi incelemesinde olması nedeniyle incelenemediği ancak —- beyanları incelendiğinde, davacının takip konusu faturalarının satış beyanlarında yer aldığından, kendi defterlerinde de yer aldığının söylenebileceği, ispat yükü kendisinde olan davacının teslim tesellümü ile alacaklı olduğunu somut delillerle ispat etmesi gerektiğinden bu aşamada vergi incelemesinde olan defterlerinin fiziki olarak incelenmesine gerek olmadığı, davalının inceleme günü defter ve belge ibrazında bulunmadığı, davacı tarafından takip dosyasına konulan ürünlerin toplam bedelinin —-olduğu, taraflar arasında geçerli yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, takip konusu fatura içeriği malların teslimine/ifasına ilişkin yapılan incelemede irsaliyeli faturaların “Teslim Alan” bölümünde davalı tarafın, ya da adına hareket edenlerin isim ve imzasının bulunmadığı, dosyada teslime ilişkin somut belge de bulunmadığından, fatura içeriği mal/hizmetin davalıya teslimi/ifası ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin ispata muhtaç olduğu” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili davalının — celbini talep etmiş ve davalı şirket yetkilisinin müfettişe beyanı dosya içeriğine sunulmuştur. İncelenen raporda, davalı şirket yetkilisinin davacıdan muhtelif —– aldığını, ödemeleri çek yolu ile gerçekleştirdiğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Ne var ki Mahkememizce alınan bilirkişi raporu incelendiğinde taraflar arasında takip konusu faturalar dışında da ticari ilişki bulunduğu ve borca karşılık çek ödemesi gerçekleştirildiği anlaşıldığından davalı şirket yetkilisinin bu beyanı takip konusu faturalar yönünden ikrar kabul edilememiştir. Celp edilen —— incelendiğinde ise davalının takip konusu faturalardan — tarihli olanı bildirim konusu yapmadığı ve diğer iki faturanın — indiriminden yararlanmak amacıyla vergi dairesine bildirilip bildirilmediğinin —– tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir. İspat; davalının defterlerine faturayı kaydetmiş olması, vergi beyannameleri, mutabakatname, sevk irsaliyesi gibi elverişli yazılı delillerle gerçekleştirilir. Davacı tarafından, cari hesabına işlemiş olduğu faturalara konu malın davalı tarafa teslim edildiğine yönelik ispata elverişli hiçbir delil sunulamamıştır. Davalı defterlerini ibraz etmemiş olup, —–meydana gelen——ilişkin değişikliğin davacı lehine olmayacağı zira Mahkememizce defter ibraz gününün —- belirlendiği, davalının bu tarihte defter ibraz etmemesinin davalı aleyhine sonuç doğurmayacağının yerleşik — sabit olduğu açıktır.—- ilamında: “Davacı tarafından münhasıran davalının ticari defterlerine dayanılmamış olduğuna göre davalı defterlerinin sunulmaması tek başına davacının defterlerine göre davacının alacaklı olduğunun kabulüne olanak vermez.” gerekçesi ile bu hususa değinilmiştir. Hal böyle olunca davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı da gözetilerek davalıya yemin teklif edip etmediği davacıya sorulmuş, davacı yemin teklif ettiğinden davalı şirket yetkilisine yemin metni tebliğ edilmiş, davalı şirket yetkilisi hazır bulunduğu —- tarihli celsede davacı tarafa borçlu olmadığına, takip konusu faturalar yönünden mal teslim almadığına ilişkin yemin etmiştir. Hal böyle olunca, davalı şirket yetkilisinin fatura konusu ürünleri teslim almadığına ilişkin yemin beyanı nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı göz önüne alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı cevap dilekçesinde davacının icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş olup, esasen bu talebi kötü niyet tazminatı olarak değerlendirilmelidir. Zira icra inkar tazminatı itirazın iptaline karar verilmesi halinde hükmedilen bir tazminat türü olup, davanın reddi halinde davacının ayrıca kötü niyetli olması gerekir. Eldeki davada davacının kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilemediğinden davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir. Nitekim benzer nitelikte ——-mevcuttur. Açıklanan sebeplerle ispatlanamayan davanın esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin alınan 453,43-TL harcın mahsubu ile artan 394,13-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.068,09-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 07/12/2021