Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/413 E. 2021/961 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/413 Esas
KARAR NO: 2021/961 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/04/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu aleyhine ——– icra dosyası ile cari hesap ve faturalara dayalı takip başlatıldığını, davalı borçlu şirket ile müvekkili şirket tacir sıfatlarının gereği olarak aralarında ticari ilişki kurulduğu ve bir süre devam ettiğini, ancak davalı şirkete satılan icra konusu faturalarda gösterilen hizmetin bedelinin halen ödenmediğini, söz konusu evraklar üzerinden gösterilen ve borcun tahakkuku tarihinden uzunca bir süre geçmesine ve kendilerine borcun ödenmesine yönelik ikazlara olumlu bir yanıt alınamadığını, bu nedenle icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun itirazı ile takibin durduğunu, davalının takibe yönelik itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, belirtilen sebeple itirazın iptali ve takibin devamı, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkiline dava dilekçesinde belirtildiği gibi bir hizmet sunmadığını, müvekkilinin dava konusu faturalardan kaynaklı olarak mevcut herhangi bir borcu bulunmadığını, buna rağmen davacı tarafından haksız bir şekilde ——— Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, icra takibi haksız ve kötüniyetli olduğundan süresinde itiraz etme gereği hasıl olduğunu, davacının iddiaları soyut ve dayanaksız olduğunu, dolayısıyla mevcut olmayan bir borçtan kaynaklı soyut iddialarla tazminatı talebinde bulunulmasının hukuka aykırı olacağını, davacı tarafın kötüniyetli davrandığını, haksız menfaat elde etme amacı güttüğünü, belirtilen sebeplerle davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,——– Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatına ilişkin bulunmaktadır.
Dosya içerisine alınan —- dosyasının incelenmesinde; ———- üzerinden genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya ————— tarihinde verdiği Dilekçe ile takip konusu borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu, duran takibin devamının sağlanması amacıyla iş bu davanın açılmış olduğu görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlığın servis hizmeti sunulmasına ilişkin olduğu belirlenmekle tanıkla ispatının mümkün olduğu değerlendirilerek davacı tanıkları duruşmaya çağrılmış ve dinlenmiştir. —- davalı şirkette—- olarak çalıştığını,— yılında davalı şirkete girdiğini ve— yılında işten ayrıldığını, davacının davalıdan — aylık net alacağı olduğunu, aylık yakıt kartı verdiklerinden dolayı davalının davacıya son ayı herhangi bir kesinti olmadan ödemesi gerektiğini, ancak ödemediğini, davacının davalıya öğretmen ve öğrenci taşıma/servis hizmeti sunduğunu, ——- yılında eylül, ekim ve kasım dönemlerine ilişkin hizmet sunduğunu, kasım ayında kendisine çıkışının verildiğini, firmanın bilgisayarlarından bu hakedişlerin tutulduğunu, davalı şirket kayıtlarında bunları olduğunu, bildirmiştir. ——çalıştığını, davacının da aynı yerde —-sonuna kadar servis hizmeti verdiğini, davacıya ait aracın —- yaptığını, tam olarak ne zaman işi bıraktığını hatırlamadığını, ancak —-yılının sonuna kadar çalıştığını bildiğini, şirketle olan sorunlarından dolayı işten ayrıldığını, belirtmiştir—– beyanında; o dönemde servis aracı kullandığını, Davalı şirket adına öğrenci taşıma işi yaptığını, dava konusu uyuşmazlığın —- kapandığını,— geçtiğini, davacının, davalı şirkete ——— sonuna kadar servis taşıma işi yaptığını, davacının bir aracı olduğunu, taşıma işini bu araçla yaptığını, daha sonra aracını değiştirmiştir, tam hatırlamamakla birlikte davacının son olarak kesmiş olduğu bir ya da iki faturanın davalıdan tahsil edilmediğini,——–verdiğini, davalının aylık bir limit belirlediğini, —— yakıtı davalının karşıladığını, içeriden alacaklarına karşılık yakıt verildiğini, ayrıca para da ödendiğini, bildirmiştir.
Mahkemece tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve ——- tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi Raporunda özetle:” Davacı tarafın —- defterlerinin incelendiği, incelenen defterlerin işletme defter yöntemi ile tutulduğu ve noter açılış tasdiklerinin süresinde yerine getirilmiş olduğu, Davalı tarafın —— senesi ticari defterleri incelendiği, incelenen defterlerin yevmiye kebir defterlerinin e-defter yöntemi ile tutulmuş olduğu ve envanter defterlerinin noter açılış tasdiklerinin süresinde yerine getirilmiş olduğu, Davacı kayıtlarında alacaklı olduğu —– faturanın da işli olduğu, işletme defterinin yapısı itibariyle ödemeleri ihtiva etmediğinden, davacı defterlerinden, davalıdan ne kadar alacaklı olduğuna ilişkin bir sonuca varılamadığını, Davalı kayıtlarında — sonu kapanış fişinde, davalıya —- borçlu olduğunun görüldüğünü, bu tutar da, davaya konu—- toplamı olduğunu, Davacının icra takibinde talep ettiği işlemiş faiz tutarı bakımında, taraflar arasında geçmişe dönem vade farkına ilişkin bir uygulama ve taraflar arasında faiz hesabını ihtiva eden sözleşme , icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir belge dosyaya sunulmadığından dolayı kontrol edilemediği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturalara dayalı hizmet bedeli alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu oluşa ve denetime uygun bulunmakla Mahkememizce de hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporu ile her iki tarafın ticari defterlerinin vergi dairesi kayıtlarının birbirine uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafça düzenlenen faturalar, davalı tarafça kayıtlarına işlenmekle fatura içeriği kabul edilmiş durumdadır. Anılan husus yerleşik hale gelmiş Yargıtay İçtihatlarında da belirtildiği üzere ——— konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Takip konusu fatura tutarlarının ödendiğine ilişkin davalı tarafça yazılı bir delil getirilmiş değildir.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Anılan yasa hükmü uyarınca, bilirkişi raporu ve dosya kapsamından toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle —— bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte icra takibinde talep edilen işlemiş faiz alacağı bakımında konunun değerlendirilmesinde, taraflar arasında yazılı bir sözleşme ya da geçmişe dönük vade farkına ilişkin bir uygulama veya davalının takip öncesinde temerrüte düşürüldüğüne ilişkin dosyaya sunulan yazılı bir belge bulunmadığından davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Ayrıca takip konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(likit) olduğundan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş, davanın reddedilen kısmı yönünden davacının takip yapmakta kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş olup, davanın kısmen kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE; davalının—– dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin —asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen tutarın %20 oranında —–icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davanın reddedilen kısmı yönünden davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4- Alınması gerekli 531,30-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 135,46- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 395,84- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90- TL. başvurma harcı,135,46-TL peşin harcın toplamı olan 171,36-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 977,10- TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 958,16-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen toplam 28,00- TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 0,54-TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 153,75- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2021