Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/412 E. 2022/159 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/412 Esas
KARAR NO : 2022/159
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2018
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı işyerinde— tarihinde çıkan yangın sonucu zarar görmüş olduğunu yangın raporunda — geçen elektrik tesisatında meydana gelen– tutuşmasıyla yangının meydana geldiği kanaatine varıldığı, müvekkilinin yangının olduğu —–ihbarda bulunarak yangın mahallinde ekspertiz çalışması yapıldığını, ekspertiz raporunda yangının başlangıç yeri işletmeye ait — sayacından önce olduğu, yangına sebebiyet veren kabloya ait —- yükümlüğünde bulunduğu, ancak bu kablonun enerjisinin —— şirketine— işleticilerinin bu kablodaki enerjiyi kesme imkanının bulunmadığı şeklinde tespitte bulunmuş olduğunu, sigorta şirketi tarafından ekspertiz tarafından hesaplanan hasar miktarının müvekkilinin gerçek zararının oldukça altında ödem yapılmış olduğunu, müvekkili tarafından söz konusu işyerinde — sayılı dosyasında tespit yapıldığını, bilirkişi tarafından tespit edilen bedel ise toplam — olarak hesap edilmiş olduğunu, davalı sigorta şirketinden karşılanmayan bina ve—–zararlarını talep ettiklerini, diğer davalı — sorumluluğu tehlike sorumluluğu esasına dayanmakta olup davalının mahkeme tarafından tespit edilen tüm maddi zararlarının karşılamak zorunda bulunduğunu öne sürerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, iş yerinde çıkan yangın nedeniyle öncelik ve ivedilikle BK.76. maddesi uyarınca 50.000,00-TL geçici ödeme taleplerinin kabulünü, davalılardan —ve tespit dosyasının harç ve yargılama giderleri, davalılardan — —, tespit dosyasının harç ve yargılama gider masrafı olarak toplamda 5.000,00 TL dava konusu tazminata konu olmak üzere fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kayıyla şimdilik– maddi tazminatın yangın tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı —— cevap dilekçesinde; Davacı/sigortalının gerçek zararın tam ve eksiksiz olarak kendisine ödenmiş olduğunu, karşılığında müvekkil sigorta şirketi– rücu olarak ibra edilmiş olduğunu, davacı tarafından talep edilen bina kıymetine ilişkin zararların davacı tarafından istenilmesinin mümkün bulunmadığını, aynı zamanda davacının taşınmazda kiracı konumunda bulunduğunu, davacıya yapılan ödeme ile davacı tarafından müvekkili şirketin ibra edilmiş olduğunu böylece borç ve alacak kesin olarak ortadan kaldırılmış olacağını savunarak, haksız ve hukuka aykırı şekilde açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı —tarihli davaya cevap dilekçesinde; Davacının yangından— —–bildirimde bulunmuş olduğunu, daha sonrada — arayarak ekibin gelmesine gerek kalmadığını, arızanın kendi işletmesinden kaynaklandığını bildirmiş olduğunu, dava konusu mahalde şirket ekipmanlarının mevzuatın gerektirdiği sıklıkla ve mevzuata uygun olarak bakım gerçekleştirilmesi için çalışmaların kesintisiz yapıldığını, yangın olayının her ne kadar müvekkili şirketin görev saha ve sınırları içerisinde başlamış olduğu iddia edilmiş olsa da, yangının — tesisatında arızalı olan müvekkili şirketin sorumluğunda olmayan — olduğunu, müvekkili şirketin davacıya — usulüne uygun olup olmadığının denetleme, uygun olmaması halinde elektriğini kesme gibi bir hak ve yetkisi bulunmadığını, bu hususa ilişkin olarak da davayı kabul anlamına gelememek kaydıyla davacının müterafik kusurunun da dikkate alınmasının gerekli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı Vekili Cevaba Cevap Dilekçesinde Özetle; davacı şirketin işletmesinin — tarihinde yandığını, günlerce beklediği ekspertiz raporu hazırlanamadığı için de büyük zarara uğrandığını, ekspertiz tarafından hesaplanan hasar davacının gerçek zararının oldukça altında olduğunu,—- davacı şirket arasında– bina için belirlenen — ve —için belirlenen — üzere davacının tüm zararını karşılamak zorunda olduğunu, davalı sigorta şirketi —- maddi zararı karşılamayı asli edim olarak kabul ettiğini, davalı aynı zamanda cevap dilekçesindeki iddialarını da kabul ettiklerini, davalının yaptığı hesaplamada toplam zararı — eksik hesapladığını, toplam zararın –yapılan tespitte davacının halen karşılanmayan zararının olduğunun belirlendiğini, dosyaya sunulan deliller yaptırılan inceleme ve tespitler bir arada değerlendirildiğinde davacının geçici ödeme talebinin kabulünün gerektiğini, geçici ödeme şartları dava konusu olayda oluştuğunu, karar kesinleşinceye kadar davacı geçici ödeme talebinde bulunabileceğini, bu doğrultuda geçici ödeme talebinin yerinde olduğunu, açıklanan bu sebeplerden dolayı davanın kabulüne karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; davacı işyerinde — tarihinde çıkan — eşyalarının zarara uğramasına dayalı olarak oluşan maddi zarar karşılığının eksik ödendiği iddasına dayalı olarak maddi tazminat ve D.iş dosyasından yapılan yargılama giderlerinin davalılardan tahsiline ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
—sayılı dosyası dosyamız içerisine alınmıştır.
— yangınla — celp edilmiştir.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 09/03/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur. Raporda özetle; ” Yangın oluşmasında ve büyümesiyle meydana gelen patlamada kasıt unsurunun bulunmadığını, — %20 kusurlu olduğunu, davacının ——kısmına ikinci bir hattın usulsüz çekilmesi ve —–nedeniyle gereksiz yük ve — aşırı ısınmasından dolayı %80 kusurlu olduğunu, ——– iş durması zararı 25.184,38-TL olmak üzere toplam — den davalı — tarihinde ödenen 292.028,76-TL nin mahsubundan sonra bakiye alacak tutarının — kaldığını, — için mali müşavir bilirkişi görevlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu..” şeklinde rapor edilmiştir.
Taraflarca bilirkişi raporuna itirazda bulunulmuş, rapor sunan bilirkişi heyetine dosya tekrardan tevdi edilmiş, —- raporda değişiklik yapılmaya gerek olmadığı, davacı işletmenin—— beyannamesindeki—- yapılan hesaplamalarda yangın olduğu anda davacının işletmesinde hasar görebilecek ——- mevcut olmadığı, yangın ve kusur durumu yönünden kök raporda değişikliğe gerek olmadığı..” şeklinde rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ait iş yerinde—- tarihinde yangın meydana geldiği, yangında davacının işletmesinin ve içerisindeki emtianın zarar gördüğü, iş yerinin davalı sigorta tarafından sigortalandığı, davacının sigortaya başvurusu neticesinde — ödeme yapıldığı sabittir. İhtilaf konusu olan hususlar ise yangın nedeniyle davacının daha fazla hasarının olup olmadığı, sigorta tarafından yapılan ödemenin hasarı karşılayacak nitelikte olup olmadığı, yangının meydana gelmesinde tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacının bakiye tazminat talep edip edemeyeceği noktalarında taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır. Dava konusu—– düzenlenmiş, davalı— dosyasında delil tespiti talep edilmiş ve bu dosyada — tarihinde bilirkişi raporu düzenlenmiş, eldeki dava ise — tarihinde açılmıştır. Zararın miktarı ve yangının meydana gelmesinde tarafların kusur durumunun belirlenmesi için hazırlanan bilirkişi kök ve ek raporunda zararın 334.163,76 TL olduğu, davalı sigortanın ödemesinden sonra bakiye kalan zararın 42.135,00 TL kaldığı, davacının %80 kusurlu olduğu, davalı—%20 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere yangının asıl meydana gelme sebebinin —– ikinci bir hattın çekilmiş olduğu, davacı tarafından çekilen bu hattın usulsüz olduğu, bu hattın çekilmesiyle birlikte asıl yüklenme olması nedeniyle yangın olayının meydana geldiği, davacının bu eylemi ile olayın ve zararın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, davalı ——– ise gerekli kontrolü yapmaması nedeniyle tali kusurlu olduğu, bilirkişi heyetince belirlenen davacının %80 davalı — %20 kusur oranının belirtilen bu hususlar dikkate alındığında olayın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun olduğu, davacının zararından kendi kusuru oranında indirim yapılması halinde davalı sigorta tarafından yapılan ödemenin fazlası ile davacının zararını karşıladığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin olarak yatırılan 170,80 TL harçtan mahsubu ile artan 90,10 TL ‘nin karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının –.iş sayılı dosyasında yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5— sayılı dosyasının karar kesinleşince mahkemesine iadesine,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden–gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.