Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/399 E. 2022/748 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/399 Esas
KARAR NO: 2022/748
DAVA: Alacak (Tacirler arasında hizmet sebebiyle düzenlenen ceza yansıtma faturasına dayalı)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ: 26/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali ve birleşen alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine önce —— ile icra takibi yapıldığını, gönderilen ödeme emrine karşı davalı tarafından yapılan yetki ve borca itiraz üzerine davacı tarafından yetki itirazı kabul edilerek dosya yetkili —gönderildiğini, —- dosyasından davalıya gönderilen ilamsız takipte ödeme emrine karşı borca haksız olarak itiraz edildiğini, davalının itirazlarının yersiz olduğunu, —- bedelli bakım ücreti açıklamalı faturalardan dolayı, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla; bakiye —– alacaklı olduğunu, söz konusu bedelin ödenmemesi üzerine dava konusu icra takibi yapıldığını, davalı borçlu haksız ve kötü niyetli olarak, zaman kazanmak borcun tahsil sürecini uzatmak kastıyla borca itiraz edildiğini, davalı tarafın takip meblağı kadar davacıya borçlu olduğunu, ticari defterler üzerinde inceleme yapıldığı taktirde teyit edileceğini, icra takibi davalının haksız itirazları neticesi durmuş olduğundan, davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı isteme ve borca itirazının iptali için iş bu davayı ikame etmek zarureti hasıl olduğunu belirterek davalının —- dosyasına yapmış olduğu, —— asıl alacağa ilişkin borca haksız itirazlarının iptali ile — alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağa ilk takip olan—– takip tarihinden itibaren ——gereğince faiz uygulanmasına, alacak likit olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı,—– —-bilinen bir şirket olduğunu, davacının davalı şirket aleyhine —— olunan haksız ve mesnetsiz davanın hem usul ve hem de esas yönünden reddedilmesi gerektiğini, hiçbir suretle kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı —- davacı şirkete borcu olduğu varsayılsa dahi söz konusu alacakların tamamı —– uğradığını, huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle —– nedeni ile reddedilmesi gerektiğini, davacı kendisine tanınan bir yıllık—–sürede işbu davayı ikame etmediğini, huzurdaki davanın öncelikle —– sürenin geçmesi nedeni ile de reddinin gerektiğini, alacaklı olduğunu iddia eden Davacı ——– bedelli faturalara dayalı iade faturası mahsup edildikten sonra cari hesap alacağının bakiye tutarı olan ——-tahsili amacıyla davalı aleyhine takip başlatılmış olup söz konusu icra takibine ilişkin ödeme emri davalıya —–tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından alacaklı şirkete takip dayanağı olarak belirtilen cari hesaba ve/veya başkaca herhangi bir hukuki sebebe dayalı bir borcu bulunmadığı gerekçesi ile itiraz edildiği, aynı zamanda —- emri ve takip hukuka uygun olmadığından iptali istemi ile —— —– dosyası nezdinde dava ikame edildiğini, —–takibe dayanak belgelerin ibraz edilmemiş olduğu gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline sair itirazlar bakımından talebin esası hakkında yer olmadığına” karar verildiğini, söz konusu mahkeme kararı temyiz edildiğini yerel mahkeme kararı —– tarafından onandığını, mezkur iptal kararı—– incelemesinde iken; davacı yeniden ödeme emri gönderilmesini talep ettiğini, buna ilişkin olarak davalı şirketin davacı alacaklı şirkete yukarıda belirtilen cari hesaba ve/veya başkaca herhangi bir hukuki sebebe dayalı bir borcu bulunmadığı gerekçesi ile itiraz ettiğini, aynı zamanda —– emri ve takip hukuka uygun olmadığından iptali istemi ile ——sayılı dosyası nezdinde dava —– edildiğini,—– kararı ile, ödeme emrinin iptali bakımından açılan davanın kabulü ile ödeme emrinin iptaline, sair itirazlar bakımından talebin esası kararı müvekkilce temyiz edildiğini, —– tarafından onandığını, hal böyle iken Davacı-alacaklı derdest bir icra takibi ödeme ve dava mevcut iken hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak—– sayılı dosyasından yeniden ödeme emri gönderilmesini talep ettiğini, —- —– tarihinde hatalı ve hukuka aykırı olarak tebliğ edildiğini, davalı —– olarak belirtilen cari hesaba ve/veya başkaca herhangi bir hukuki sebebe dayalı bir borcu bulunmadığı gerekçesi ile itiraz edildiğini, aynı zamanda —- ödeme emri ve takip hukuka uygun olmadığından iptali istemi ile —— nezdinde dava ikame edildiğini,—–ödeme emri ekinde takip dayanağı belgelerin ödeme emri ekinde davacı tarafa gönderilmediğini, faiz başlangıç tarihinin ödeme emrinde yazılı olmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline, takibin iptali isteminin ise reddine” karar verildiğini, söz konusu mahkeme kararı müvekkilce temyiz edildiğini,—– onandığını, aynı şekilde Davalı tarafından —– sayılı dosyası nezdinde dava —– edilmiş olup —— dava da kesinleştiğini, —— ödeme emrinin iptalinden sonra,ancak —–kesinleşmeksizin davacı tarafından yeniden ödeme emri tebliği talep edildiğini, bu kez hem davalı hem de —-hatalı ve hukuka aykırı bir şekilde davalı vekili olarak tarafımıza ——- tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğini, müvekkiline —- tarihinde tebliğ edilen —– tarihli ödeme —– olup; ödeme emrine,takibe,takip konusu borca ve tüm ferilerine sarih bir şekilde itiraz edildiğini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkil şirket tarafından düzenlenen —– tutarında ——— açıklamalı faturanın davalı şirkete gönderildiğini, —- yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, müvekkil şirketin davalıya hiçbir borcu olmadığını,—–davalı şirketin müvekkil şirkete borcunun bulunduğunu, bu nedenlerden dolayı davanın—– esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, bakiye fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali ile bakım ceza yansıtma açıklamalı faturadan kaynaklanan birleşen alacak davasıdır.
Dava dışı —– —— sözleşme imzalandığı; bu sözleşmenin devamında da banka, davacı ve davalı arasında ———-konusunda sözleşme imzalandığı, aynıca —–alınması idari şartname imzalandığı görülmüştür.
Özetle davacı —–davalı—– nam ve hesabına —— bakım-servis hizmeti vermiştir.
Asıl davanın konusu olan icra takibi—-Sayılı dosyadır. Bu icra dosyası celp edilerek incelenmiştir. Takibin —– üzerinden başlatıldığı, borçlunun yetki itirazı üzerine takibe —— üzerinden devam edildiği, ödeme emrinin —- tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun —- tarihinde borca, faize ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davacının da ——- tarihinde iş bu davayı süresi içinde açtığı anlaşılmıştır.
Asıl davada davacı —- davalı —– şirketinden verdiği hizmet sebebiyle —— sebebiyle bakiye alacağını talep etmiş; davalı—– borçlu olmadığını aksine alacaklı olduğunu, takas mahsup beyanları doğrultusunda davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
—- dava tarihli Birleşen —–davanın konusu ise —-nolu bakım ceza yansıtma açıklamalı — bedelli faturadır. Birleşen davanın davacısı —-şirketinin verdiği hizmetin ayıplı olması sebebiyle—- tarafından kendilerine kesilen ceza tutarından——- şirketinin sorumlu olduğunu ileri sürerek tahsilini talep etmiştir.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve —- kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.
—– şirketinin defter ve kayıtlarının incelenmesi için —– talimat yazılmış, talimatla yaptırılan bilirkişi incelemesinde, mali müşavir —– tarihli raporunda özetle, takibe konu üç faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacı defterlerine göre davacının —— olduğunu; bu iki hesap birleştirildiğinde davacının —– şirketinden —— alacaklı olduğunu mütalaa etmiştir.
Davalı tarafın defterleri ile dosya kapsamında inceleme yapılması için mahkememizce atanan mali müşavir ile nitelikli hesap uzmanı bilirkişi ise—– tarihli raporunda, takibe konu üç faturanın —- firmasının defterlerinde de kayıtlı olduğunu, sözleşmenin —- cezai yaptırımların doğrudan firmaya uygulanacağı, bankanın uğrayacağı zararlarda firma ve alt yüklenicinin müteselsilen sorumlu olduğunun düzenlendiğini, bu sözleşmede firma ile kastedilenin ——olduğunu, —– alacaklı olduğunu, ayıp tespit edilmezse —– borçlu, ayıp tespit edilirse davalı defterlerindeki iki farklı hesap birleştirilirse ——alacaklı göründüğünü mütalaa etmiştir.
Birleşen davada ayıp iddiası mevcut olduğundan, ayıp ihbarı, ihtarı olup olmadığı, yansıtma faturasının haklı olup olmadığı hususunda teknik bir bilirkişinin de heyete eklenerek ek raporu alınmasına karar verilmiştir.
Birleşen dosyanın davacısı—— ayıbın varlığını, süresinde ayıp ihbarında bulunduğun ispat etmesi gerekir.
Bilirkişiler — tarihli raporlarında, —- defterlerine göre,——– firmasının hakkedişinden düşülmüş olduğunu, bu tutarın —– firmasına fatura edilmediğini, gerekli müdahale süresinin aşılması sebebiyle hizmetin ayıplı ifa sayılabileceğini, ayıbın da açık ayıp mahiyetinde olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Her iki taraf da bilirkişi raporlarına itirazlarını sunmuştur.
İdari şartnamenin ————maddesinde yazılımlarda oluşacak problemlerin –göre,—- olarak bildirilen arızaların —– göre giderileceği; ——uzaktan———- ilgili, —– engellediği durumlarda —– de geçici bir çözüm bulacağı düzenlenmiştir. —– ise diğer bütün ——içinde, yerinde müdahale gerekiyorsa — içinde geçici bir çözüm bulacağı;—-belirtilen sürelerin aşılması halinde firmanın ceza bedeli ödeyeceği ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Dava dışı—— dava dışı banka arasındaki——– tarihli sözleşme de bu idari şartnameye atıf yapmıştır. —– alt yüklenici —— şirketidir. Bu —– bendinde de yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde cezai yaptırımların doğrudan firmaya uygulanacağı, bankanın zarara uğraması halinde alt yüklenici ve firmanın bankaya karşı zarardan müteselsilen sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Her ne kadar sözleşmenin işi yüklenen asıl firması, —— de, süreç içinde fiilen yapılacak ödemeler, hakkedişler ——- üzerinden süregelmiş, banka hakkedişleri bu şirkete ödemiş, alt yüklenici —– şirketinin hizmet bedeli de yine —– tarafından ödenmiştir.
Eldeki asıl davada, davacı—–üstlendiği işi yerine getirdiği, kestiği üç faturanın her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, ——bildirildiği ve örtüştüğü sabittir. İşi yüklenen şirket ayıplı hizmet verildiği iddiası ile takas mahsup isteminde bulunmuşsa da, bağımsız bir alacak davası açtığından iddiaları birleşen davanın konusu olmuştur.
Birleşen davada —–ayıplı bir hizmet verildiği için banka tarafından kendisine cezai yaptırım uygulandığını, kendisinin de —- tutarlı yansıtma faturası ile—- alacaklı olduğunu ileri sürdüğüne göre, önce ayıbın varlığını, ne sebeple hangi cezai yaptırıma maruz kaldığını, bundan alt yüklenicinin nasıl sorumlu olduğunu net olarak ortaya koymalıdır. —– birleşen dosya davacısına düzenlediği bir ihtar, bildirim ibraz edilebilmiş veya bankadan getirtilebilmiş değildir. Banka tarafından uygulanan cezai yaptırım, sözleşmeye idari şartnameye uygun olsa bile, bunun alt yüklenicinin ediminden kaynaklandığı, süresinde ayıp ihtarı olduğu yine de ispatlanması gereken hususlardır.
Somut olayda, alt yüklenici tarafından iki tanesi ——tarihli üç fatura düzenlenip icra takibi başlatılana kadar, ——— yansıtma faturasına konu ayıpla ilgili bir ihtar, ihbar yapılmış olmadığı gibi, yansıtma açıklamalı —–tarihli faturaya kadar da bir ihtar yapılmamıştır. Diğer bir ifadeyle alt yüklenicinin yükümlülüğünü yerine getirmediği durumda dahi, yüklenicinin ayıp ihtarı olmadıkça, alt yüklenicinin edimini bu haliyle kabul etmiş sayılır. Bilirkişiler son ek raporda gerekli müdahale süresinin aşılması halinin açık ayıp olacağını mütalaa etmiş olup; açık ayıp halinde de derhal ayıp bildirimi aranır. —- hakediş kesintisi yapılmışsa da —– kadar sessiz kalındığı görülmektedir. Bu sebeple banka kayıtlarına ulaşmak için tekrar müzekkere yazılması, yeni bir heyet veya aynı heyetten ek rapor alınmasında fayda ve esasa etkili bir husus görülmemiştir. Asıl davada davacı işlemiş faiz hariç üç fatura için davasını harçlandırmış olup; defterlerine göre bu üç fatura sebebiyle davalıdan —– kadar alacaklı olduğu anlaşılmış,(davacının dilekçelerinde bu tespite itirazının da olmadığı görülmüş) bu tutar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Birleşen davanın ise ispatlanamadığı görülerek reddine karar verilmiştir.
Gerekçeli karar yazım aşamasında asıl davada davacı, birleşen davada davalı——–vekilinin, takibin hangi faiz oranlarıyla devam edeceği hususunda ve icra inkar tazminatı talebi hususunda hüküm kurulmadığını belirterek bu hususta karar verilmesini talep ettiği dilekçe sunduğu görülmüş; gerçekten de talep olmasına rağmen icra inkar tazminatı ve faiz hususunda kısa kararda olumlu olumsuz bir karar verilmediği fark edilmiş; HMK.nun 305/A maddesine göre tamamlanabileceği anlaşılmıştır. Tamamlama usulü hakkında aynı yasanın 306.maddesinin 304. Maddesine atıf yaptığı, buna göre de hükmün tebliğe çıkmadığı görülmekle taraflar dinlenmeden de karar verilebileceği anlaşılmış, ek karar yazmaya gerek kalmamış, talep olmasına rağmen sehven hükme bağlanması unutulan hususlar da eklenerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur. Asıl davada faturaya dayalı alacak için alacağın likit olduğu sabit olmakla %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş; takip tutarının ——- olduğu görülmekle, talep gibi —— göre faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
A-Asıl davanın KISMEN KABULÜNE;
1—– Esas sayılı takibin —– asıl alacak üzerinden devamına; fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE;
2-Asıl alacağa takipten tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına;
3-Asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
4- Alınması gerekli 27.342,29-TL harçtan asıl dava davacısı tarafından peşin olarak yatırılan 5.849,54-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21.492,75-TL’nin asıl dava davalısından tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Asıl dava davacısı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 5.849,54-TL peşin harcın toplamı olan 5.885,44-TL’nin asıl dava davalısından alınarak asıl dava davacısına verilmesine,
6-Asıl dava davacısı tarafından sarfedilen toplam 6.063,80-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%98,60 kabul %1,40 ret oranında) olmak üzere 5.978,73-TL’nin asıl dava davalısından alınarak asıl dava davacısına verilmesine, kalan kısmın asıl dava davacısı üzerinde bırakılmasına,
7-Asıl dava davalısı tarafından sarfedilen toplam 2.250,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%98,60 kabul %1,40 ret oranında) olmak üzere 31,57-TL’nin asıl dava davacısından alınarak asıl dava davalısına verilmesine, kalan kısmın asıl dava davalısı üzerinde bırakılmasına
8- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
9-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre asıl davada davacı vekili için takdir olunan 59.037,48-TL nispi vekalet ücretinin asıl dava davalısından alınarak asıl dava davacısına verilmesine,
10- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden asıl davada davalı vekili için takdir olunan 5.695,49-TL nispi vekalet ücretinin asıl dava davacısından alınarak asıl dava davalısına verilmesine,
B-Birleşen —– sayılı davanın REDDİNE;
1- Alınması gerekli 80,70-TL harçtan birleşen davada davacı tarafından peşin olarak yatırılan 16.930,33-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 16.849,63-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dava davacısına iadesine,
2- Birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3- Birleşen davada davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
5- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre birleşen davada davalı vekili için takdir olunan 127.052,04-TL nispi vekalet ücretinin birleşen dava davacısından alınarak birleşen dava davalısına verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı birleşen dosya davalı vekili ile davalı birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 26/10/2022