Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/375 E. 2020/32 K. 15.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/375 Esas
KARAR NO : 2020/32
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 12/02/2018
KARAR TARİHİ: 15/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin ———- isimli projede yer alan————— numaralı bağımsız bölümlerin sahibi olduğunu, taşınmazın inşaat aşamasında iken ————– tarihinde ———– isimli firmadan satın alınıp bedelinin ödendiğini, müvekkiline taşınmazları satan ———– ile davalı yüklenici arasında yapılan sözleşmeye göre, dairelerin ———— tarihinde tamamlanıp oturmaya hazır hale getirilmesi gerektiğini, sözleşmeye konu projenin süresinde tamamlandığını ancak müvekkiline ait dairelerin tadilatının yapılmadığını ve tamamlanmadığını, bu durumu ———-.Sulh Hukuk Mahkemesinin ———— D.iş sayılı dosyasında yapılan delil tespiti ile tespit ettirdiklerini, zararın tahsili ile eksik imalat bedeli ile mahrum kalınan kira bedeli ile ilgili olarak davalı hakkında ———-.İcra Müdürlüğünün ——— E sayılı takip dosyası ile takip başlattıklarını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya delil olarak sunulan ———Sulh Hukuk Mahkemesi’nin————- D.iş Sayılı dosyasından yapılan tespitin usul hükümlerine aykırı olduğunu, yapılan iş bu tesoit ve bilirkişi raporuna usul yönünden itiraz ettiğini, müvekkili ile dava dışı ——- Arasında ———— imzalandığını, iş bu sözleşmelere göre tarafların arasında herhangi bir ilişki söz konusu olmadığını, davacının dava dışı sigorta acenteliği arasındaki ilişkiden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Davacı, dava dışı ——————— nolu daireleri henüz inşaat aşamasındayken satın almış ancak bu dairelerin müteahhit firma olan davalı tarafından süresi içinde tamamlanmadığını, kasıtlı olarak bu dairelerdeki işlerin eksik bırakıldığını bu nedenle eksik imalat ve kira kaybı zararının olduğunu ileri sürmüş, zararının tazmini için başlattığı icra takibine itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı adi ortaklık ise, davacı ile hiç bir akdi ilişkilerinin olmadığını, kendilerinin———ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, dava dışı ———- şirketinin de edimlerini yerine getirdiğinin ispat edilmesi gerektiğini, dava dışı ————– şirketinin davaya dahili davalı olarak eklenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Davaya konu icra dosyası celp edilmiştir.
———– İcra Müdürlüğü’nün ——— sayılı icra dosyası incelendiğinde, ——- tarihli takip talebi ile toplamda ———- TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, takip tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği görülmüştür. Davaya konu icra dosyasında, ödeme emrinin davalıya/borçluya —— tarihinde tebliğ edildiği, borçluların ———- tarihinde, süresinde borca,faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde, ——— tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davacının söz konusu beş adet taşınmazı inşaat aşamasındayken aldığı sabittir.
Davacı dava dışı satıcı ———– yükleniciye karşı kullanabileceği haklarını aynen kullanabileceği iddiasına dayanarak davalıya karşı takip yapmıştır.
Davacının bu beş taşınmaz bakımından irdelenmesi gereken iki husus vardır. Birincisi davacının bu taşınmazlardan üç tanesini davadan sonra üçüncü kişilere devretmiş olmasının davada taraf sıfatına etkisi olup olmayacağıdır. Davacı mahrum kaldığı kira geliri kaybını da talep ettiğine göre, malik olduğu dönem için mahrum kaldığı kira kaybını konu ettiği icra takibi nedeniyle davacı sıfatını koruduğu açıktır. Yine imalat bedeline katlanmak zorunda kalmış ise, bu alacağını temlik etmediği sürece taşınmazı satmış olmasının bu davaya bir etkisi yoktur.
Bir diğer mesele davacının davalılara husumet yöneltip yöneltemeyeceğidir. Bu bakımdan sözleşmelerin incelenmesi gerekir.
Dava dışı ——— ile davalı adi ortaklık arasında, ——— nolu bağımsız bölümle ilgili ——- tarihli adi şeklide gayrimenkul taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlenmiştir. ——- yılının muhtelif aylarında davaya konu taşınmazlar——– tapuda satış yoluyla devredilmiştir. Kısa bir süre sonra da taşınmazlar tapuda davacı adına satış yoluyla tescil edilmişlerdir.
Davacı tapuları adına tescil edilirken, taşınmazları mevcut haliyle almadığını, taşınmazların yüklenici tarafından tamamlanacağı şartıyla aldığını, satıcının haklarını devraldığını ispat etmelidir. Bunu ispat etmedikçe, satıcıya satış yapan davalılardan da hak talep edemez, ancak iç ilişkide kendisine taşınmaz satan ——— talepte bulunabilir. Bir an için davacının sırf taşınmazı devralmakla satıcı ———— haklarına halef olacağı kabul edilse dahi, iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde kendi edimini yerine getirmeyen taraf karşı taraftan edimini yerine getirmesini isteyemez. Davacı, taşınmazları satın aldığı satıcı ———– şirketinin davalılarla arasındaki akdi ilişkide üstüne düşen edimleri yerine getirdiğini ispat edememektedir. Bu nednel de davacının iddialarına itibar edilememiştir.
Ne var ki yukarıda da belirtildiği gibi öncelikle davacının davalıya olan davasının dinlenebilmesi için ———- haklarını temlik aldığını yazılı belge ile ispatlaması gerekir. Ancak dosya kapsamında sunulan bilgi ve belgelerden bu husus ortaya konulamamıştır. Bu nedenle davacının yeni bir bilirkişi heyetinden rapor tanzimi talebi yerinde görülmeyerek ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2- Alınması gerekli 54,40TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.738,68 TL harcın mahsubu ile kalan 1.684,28 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 42,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 17.626,20TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 15/01/2020