Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/370 E. 2019/342 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/370 Esas
KARAR NO : 2019/342

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
KARAR TARİHİ : 04/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —— ikamet eden restoran işlettiğinden istediği zaman tatile çıkma şansının olmadığını, belli zamanlarda bir hafta kadar tatil yapabildiğini, 2015 yılı Kasım ayında eşi ile tatil planı yaparak aylar önce otel ve uçak rezervasyonu yaptırarak ödemelerini yaptığını, davalı şirketten ———– gidiş dönüş uçak bileti eşi ve kendi için toplam 302 TL karşılığında —– adlı internet tatil sitesinden ————- için kendi ve eşi için 7 günlük toplam 3.569,4 TL’ye rezervasyon yaptırdığını, önce — gitmiş, bir gece ailesinin yanında kaldıktan sonra —– hava limanına gelmek içinde 200 TL ücret ödendiğinden toplamda 4.071,00 TL ödeme yapıldığını, —-Havalimanına gelindiğinde müvekkili ve eşi uçuşları gösteren ekrana önce —- yapılması gereken —- sayılı uçuşun iptal edildiğini gördüklerini, bu sebeple davalı firma yetkilileri ile görüştüklerini, yetkililerin önce —- Havalimanının uçuşlara kapatıldığını söyleyerek müvekkiline gerçeği söylemediklerini, daha sonra müvekkilinin yaptığı görüşmede —– Kıbrıs’a uçacak uçağının pistte yer hizmeti sağlayan araçla çarpıştığını bu sebeple bakıma alındığını ve uçuşun iptal edildiğini öğrendiğini, davalı taraf ile yapılan görüşmede müvekkillerinin en erken 5 gün sonra —— gönderebileceklerini söylediklerini,—- gidemeyen müvekkilinin otel rezervasyonu için ödemiş olduğu ücret de boşa gittiğini, tatil yapmayı bekleyen müvekkil ve eşinin hüsrana uğradığı gibi yaptıkları masrafların da boşa gittiğini, bu duruma sebebiyet verenin müvekkili olmadığını, bu nedenle müvekkilinin zararlarını giderilmesi gerektiğinden huzurda açılan davanın kabulü ile 4.071,00 TL’nin 01/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile taraflarına ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava her ne kadar Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış ise de dava konusu ihtilafın taşıma hukukunu ilgilendirdiğinden ticari dava niteliğinde olduğundan Asliye ticaret mahkemesinde görülmesini, davalı şirketin merkezininde İstanbul Anadolu olması nedeni ile yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, dava konusunu oluşturan uçuşun —- tarihinde gerçekleştiği ve huzurdaki davanın 7 Temmuz 2017 tarihinde açıldığı anlaşıldığından davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, müvekkilinin uçuşun iptal edilmesinde hiç bir kusuru bulunmaması sebebi ile müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, uçuşun varış meydanı olan — Havalimanının kapalı olması sebebi ile yapılamadığını, uçuşa yetkili otoritelerin izin vermemesinden kaynaklandığını, bu durumda müvekkilinin sorumluluğundan veya kusurundan bahsedilemeyeceğini, müvekkilinin internet sitesinde yer alan “yolcu hakları” bölümünde olağandışı koşullardan kaynaklanan uçuş aksaklıkları durumunda tazminat ödenmeyeceğine dair ibarenin yolcunun bilgisine sunulduğunu, dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminatın dayanağı ve ispatı vesikası bulunmadığını, hal böyle iken davacı tarafın 4.107,00-TL tutarlı maddi tazminata ilişkin talebi hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunu, ilk itirazlar olan görev, zamanaşımı ve yetki itirazları göz önüne alınarak iş bu davanın öncelikle reddine, yasal dayanaktan yoksun davanın esas yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle hava taşımacılığından kaynaklanan maddi tazminat isteminden ibarettir.
Dava ilk olarak Marmaris ———-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülmeye başlanmış, yargılama sırasında Mahkemece davanın ticari dava olması gerekçesiyle Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görülmesine karar verilmiş ancak davalının yetki itirazında bulunması nedeniyle dosya Mahkememize gelmiştir.
Dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesinde hangi dava ve işlerin ticari dava olduğu belirtilmiştir. Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Bunun yanında 28/11/2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasanın 3.maddesinde tüketici işlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. Aynı yasanın 73.maddesinde ise tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli kılınmıştır.
Somut davada; davacıların tacir olmadığı dava konusu uyuşmazlığın ticari işler ile ilgili olmadığı, biletlerin de tatil amaçlı satın alındığı anlaşılmaktadır.
Davacıların tacir olduğu, uçuşun ticari amaçla yapıldığını gösterir hiç bir bilgi yoktur. Dava nisbi ticari dava olmadığı gibi mutlak ticari dava da değildir. Davacılar, hizmet alan tüketici, davalı da hizmet veren konumundadır. Bu bakımdan ticaret ve tüketici mahkemeleri arasında karşılıklı görevsizlik kararı verildiğinde İstanbul BAM, —–. HD.nin 2017/27 E,15 K sayılı ilamı ile tüketici mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Yine aynı doğrultuda, tüketici mahkemelerinin verdiği kararlara karşı yasa yoluna gidildiğinde istinaf mahkemelerince kararların görev nedeniyle kaldırılmadığı görülmüştür. İstanbul BAM, —-. HD.nin 2017/27 e, 2017/15 K; Samsun BAM, ——. HD, 2017/894 E, 1021 K; Ankara BAM, —–. HD.nin 2017/994 E, 1060 K ve İstanbul BAM 13. HD.nin 2017/648 E, 850 K sayılı ilamlarından da davaya tüketici mahkemesinin bakacağı anlaşılmaktadır.
Açıklanan sebeplerle 6502 sayılı yasanın 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın 07.07.2017 tarihinde açıldığı dikkate alınarak mahkememizin HMK.nun 114/c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.