Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/331 E. 2020/873 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/331 Esas
KARAR NO : 2020/873
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2018
KARAR TARİHİ : 04/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ——————- tarihli —– Noterliğince onaylı, —– olduğunu, sözleşme şirket yetkilileri —— adına ——- yevmiye no ile tasdikli imza sirküleri uyarınca münferiden—– —- tarafından imzalandığını, bu sözleşmenin ardından, malların tedariği amaçlı,—- ayında, ——- yatağı alımı için bir sözleşme taraflar arasında imzalandığını, distribütörlük sözleşmesinin 7.1 maddesi uyarınca, ödeme vadesini taşıyan çekler teslim edilerek ——siparişi verildiğini, bu satım sözleşmesi uyarınca müvekkil davacı üzerine yüklenen tüm borçlarını ifa ettiğini ancak, davalı ———üzerine düşen borçların bir kısmını geç ifa ettiğini, bir kısmını ise hiç ifa etmediğini, bunun üzerine davalıya yönelik———— yevmiye numarası ile ihtar keşide edildiğini, eksik ifa ettiği kısımlarin ifası tekraren ihtar edildiğini, davalının bu ihtara cevap vermemesi üzerine, —–sayılı dosyası ile ——– ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dosyaya delil olarak arz ettiği sözleşme incelendiğinde ve — tarihinde ——- düzenlenmiş bulunan ——– incelendiğinde de müvekkil şirketin ——– sözleşmesi ikame ettiği ve davacı tarafla herhangi bir sözleşme tanzim etmemiş olduğunu, işbu sebeple husumet yokluğu nedeni davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, —— sözleşmesinden kaynaklanan alacak, gecikme cezası için başlatılan takip nedeniyle açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalı ile aralarında —– tarihli sözleşme olduğunu, buna göre davalının —- olduklarını, davalıdan —masaj yatağı için ——- bedelli çekler verdiklerini, bu —- çek karşılığında —- adet ürünün geldiğini, ancak son—-çekin karşlığında gelmesi gereken —– adet masaj yatağının gelmediğini, yapılan teslimlerin de geç yapıldığını, bu üç çek bedeli, üç çek için işlemiş faiz talebi ile gecikme sebebiyle cezai şart talebi olmak üzere—–kalem alacak talebi ile icra takibi başlattıklarını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi için ek süre istemiş, sonrasında süresinde cevap dilekçesi ibraz etmemiş ise de —- tarihli beyan dilekçesi ile husumet itirazında bulunmuştur. Davalı davacının dayandığı sözleşmede yer alan ünvanın ——- oduğunu, kendilerinin bu sözleşmenin tarafı olmadığını ve davada husumetin olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davaya konu icra dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. —– icra dosyası incelendiğinde, —tarihli takip talebi ile toplamda—– alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, takip tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği görülmüştür. Davaya konu icra dosyasında, ödeme emrinin davalıya/borçluya—- tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun —– tarihinde, süresinde borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde, —— tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davanın süresinde açıldığı anlaşıldıktan sonra davalının husumet itirazı irdelenmiştir.
İcra takibinde alacaklı olan şirketin ünvanı ——Eldeki itirazın iptali davasında davacı olan şirket de budur. Bu bakımdan icra takibindeki alacaklı ile eldeki itirazın iptalinde davacı aynıdır. —- tarihli —-olan tarafın ünvanı ise —– sözleşmeyi bu şirket adına şirket yetkilisi olarak —– imzalamıştır.
Davacı vekaletnamesi incelendiğinde, iki şirket olduğu anlaşılmaktadır. ——— şirketin mevcut olduğu, her iki şirketin de yetkilisinin—– olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmeyi —– olan şirket imzalamış, icra takibini başlatan ve itiraz iptali davasını açan ise —— olmuştur.
Bununla birlikte sözleşme hükümleri ve tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmeden husumet itirazı yönünden bir karar verilmeyeceği anlaşılmış, tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mali müşavir muhasip bilirkişi,—– tarihli raporunda, özetle, her iki tarafın da ticari defterlerini hazır etmemiş olduğu, BA/BS formları ve dosyada bulunan çeklere ilişkin dekontlara göre davalıya verilen çeklerin keşidecisinin dava dışı ——olduğu, bu şirketin yetkilisi ile davacı şirketin ve sözleşmeyi imzalayan—— merkezli şirketin yetkilisinin aynı kişi, ——olduğu, çek bedellerinden bir kısmının bir iki ay gecikmeyle banka kanalıyla, bir kısmının erken ödeme şeklinde banka kanalıyla ödendiği, ancak tüm ödemelerin dava dışı —- tarafından yapıldığı, davalı şirketin —- yılına ait BA-BS formlarında ——————-tutarında satış yaptığına dair beyanda bulunduğunu, bu şirketin davacı şirketle aynı olmadığını, davalı şirketin defter ve kayıtlarını sunmadığı ve inceleme yapılamadığını, mal tesliminde olan gecikmelerin tespitinin yapılamadığını, ancak mahkemenin kabulü halinde cezai şart talebinde bulunulabileceğini mütalaa etmiştir.
Yapılan tespit ve incelemeler ışığında davalı tarafın husumet itirazlarına geri dönülecek olursa; dosya kapsamında, dava dilekçesi ekinde bila tarihli bir yazıda, çek numaraları ile çeklerin davalı şirkete verildiği yazılmıştır. Bu belgede tarih olmadığı, çeklerin keşideci bilgilerinin olmadığı görülmüştür. Çekleri teslim eden şirket kısmında davacının adı yazıldır. Bunun dışında hiç bir yerde davacı ünvanı yoktur. Verilen çeklerde de davacının ünvanı ne keşideci olarak ne de ciranta olarak geçmemektedir. Çekler doğrudan dava dışı —– isimli şirket tarafından davalı şirkete keşide edilmiştir. Davacının icra takibi ile istediği üç adet —– tutarlı çeklerin bedelinin iadesi talebi bakımından çekleri ödeyen davacı olmadığına ve —— ödeme yaptığına, alacağı ondan temlik aldığına dair bir belge sunamadığına göre davacının bunu talep etmesi mümkün değildir.
Yine davacı teslim edilmesi gereken tarihe göre ürünlerin geç teslim edildiğini ileri sürerek gecikme cezası talebinde bulunmaktadır. Davalının ürünleri teslim etme borcu altına girdiği şirket, davacı şirket değildir. Bu bakımdan da davacının husumeti yoktur.
Her ne kadar takip alacaklısı ile davacı aynı şirket olup bu bakımdan bir husumet yokluğu mevcut değilse de eldeki dava, —- tarihli distrübütörlük sözleşmesinden kaynaklanan gecikme cezası, fazla ödenen tutarın tahsili olduğuna göre,—- tarihli bu sözleşmenin tarafı olan şirketin takip yapması, dava açması gerekir. (Aksi düşünce halinde davalıya karşı diğer şirketin de ayrı bir dava açıp mükerrer tahsilat yapma imkanı doğabilir)
Açıklanan sebeplerle davalının itirazları yerinde görülmüş davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE;
2- Alınması gerekli 54,40TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 7.825,29 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 7.770,89 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 34,50TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 04/11/2020