Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/309 E. 2020/905 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/309 Esas
KARAR NO : 2020/905

DAVA : Maddi Tazminat (Kooperatif Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Maddi Tazminat (Kooperatif Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların —– tarihli genel kurulda ibra edilmeyerek görevlerinden azledildiğini, yerlerine yenilerinin seçildiğini, 12.01.2018 (21.01.2018 olması gerekir) tarihli genel kurul toplantısında davalıların 19.000 TL tutarındaki bilanço açığını 15 gün içinde kooperatife ödemeleri, aksi takdirde tahsili için dava açılmasına karar verildiğini, kararın davacılara bildirildiğini, ancak gereğinin yerine getirmediğini, davalıların — dönemi bilançosunda göstermeyerek kooperatifi zarara uğrattıklarını iddia ettiğini, genel kurul kararında ve ihtarnamede 19.000 TL olarak belirtilen açığının ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 18.06.2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan müvekkillerinin ibra edilmemesine dair kararın iptali için İstanbul Anadolu —.Asliye Ticaret Mahkemesinde — esas sayılı davanın açıldığını, dava konusu dönemde denetçi olan — —- bilanço açığı sebebiyle müvekkilleri hakkında yaptığı suç duyurusu hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, 18.06.2017 tarihli genel kurulda yönetim ve denetim kurulu raporları ile bilanço, envanter gelir- gider farkı raporlarının kabul edilerek müvekkillerinin usulsüz işlem yapmadığının kabul edildiğini belirterek İstanbul Anadolu —.Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan —- esas sayılı davanın bekletici mesele yapılmasını belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, kooperatif tarafından kooperatif yöneticilerinin sorumluluğu sebebiyle açılan tazminat davasıdır.
Davacı kooperatif, davalıların bütçede 19.000 TL bilanço açığına sebebiyet verdikleri iddiası ile 12/01/2018 tarihli genel kurulda gündemin 8. maddesi ile haklarında yasal işlem başlatılmasına karar verildiğini ileri sürerek 19.000 TL bilanço açığının (kooperatif zararının) davalılardan tahsilini talep etmiştir.
1163 sayılı yasanın 62/3 maddesine göre “Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır.” Yine 1163 sayılı kanunun 98. maddesine göre “Bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim Şirketlere ait hükümler uygulanır”.
İncelenecek dönem ve dava tarihine göre 6102 sayılı TTK.nun 553 vd maddelerinin uygulanacağı açıktır. Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK.nun 553. maddesine göre yöneticiler kusurlarıyla verdikleri zararlardan dolayı şirkete, ortaklara ve alacaklılara karşı sorumludur. 01/07/2012 tarihi öncesinde şirket yöneticileri “kusurları bulunmadıkça” sorumlu kabul edilirken 6335 sayılı yasa ile değişik 6102 sayılı TTK.nun 553. maddesine göre ispat yükü de yer değiştirmiştir.
Bilirkişi marifetiyle davacı kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Bir mali müşavir bir kooperatif uzmanından oluşan bilirkişi heyeti, 17/02/2020 tarihli raporunda özetle, 2015 ve 2016 yıllarına ait yasal defterlerin ibraz edilmediğini, davacı şirket tarafından sadece 2016 yılına ait karar defteri ile 2017 yılına ait yevmiye, kebir, envanter defterinin ibraz edildiğini, kooperatifin kanun ve ana sözleşmeye aykırı olarak takvim ——- dönemi itibariyle düzenlenen gelir tablosuna göre mezkur dönemde 19.359,32 TL gelir fazlası elde edildiğini, aynı dönem itibariyle 31.777,10 TL dönem zararının bulunduğunu ve geçmiş dönemden gelen 33.685,42 TL gelir fazlası bulunduğunu, bu durumda dönem gelir fazlasının 1.907,32 TL ye indiğini, 19.359,32 TL gelir fazlasının bu sebeple bilançoya yansımadığını, davanın ispata muhtaç olduğunu, davacının —yevmiye ve envanter defterlerini sunamadığı için de başkaca bir inceleme yapılamadığını mütalaa etmiştir.
Tarafların rapora itirazları ve ek rapor alınması talepleri üzerine, dosya ek rapor tanzimi için bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler 01/06/2020 tarihli ek raporlarında, bilanço kalemlerinin doğru tutulmadığını, gerçekte 19.359 TL gelir fazlasının olmadığı, bu rakamın “– içinde yazılmış olması gerekirken “dönem geliri” olarak muhasebeleştirilmiş olduğunu, ancak bilançonun hatalı ve eksik hazırlanmasının tek başına davalıların davacıyı zarara uğrattığını da göstermediğini, kooperatifin zarara uğradığı iddiasının ispata muhtaç kaldığını belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir.
Davada ispat yükünün davacı kooperatifte olduğu çok açıktır. Dava dilekçesinde dayanılan tek husus 19.359,32 TL gelir fazlasının bilançoda gösterilmemesidir. 19.359,32 TL gelir fazlası değil geçmiş yıllar karına işlenmesi gerektiği anlaşılmakla, kooperatifin gerçekte 19.359,32 TL(dava dilekçesi ile noter ihtarında 19.000 TL yazıldığından 19.000 TL lik kısmının talep edildiği belirtilmiştir) zarara uğradığı iddiasının tamamen soyut kaldığı anlaşılmıştır. Bilirkişilerin hatanın bilançonun usulüne uygun tutulmamış olması olduğunu, gerçekte kooperatifin gelir fazlasının olmadığını. Dolayısıyla kooperatifin bir zararının da olmadığını tespit etmeleri ile İst. Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyası ve eklerinin veya savcılık dosyasının bu dosya yönünden esasa etkisi olmadığı da anlaşılmaktadır. Nitekim bilirkişiler de kök raporunda bu dosyaların neticesinin önem arz etmeyeceğini mütalaa etmiştir.
Davacıların iddiaları ve sunulan deliller ile dosya kapsamında edinilen bilgi ve belgeler, mali yazışmaları davalıların eylemi ile zarar arasında illiyet bağını oluşturmaya elverişli ve yeterli değildir. Hüküm kurabilmek için hangi davalının hangi kusurlu eylemi ile ne kadar zarara uğrattığını net olarak ortaya koymak gerekir. Ne var ki ne zarar, ne kusur ne de illiyet bağını ortaya koyan delil bulunmamaktadır. Ayrıca mahkemenin, zarara ilişkin dava dilekçesinde yer alan iddialarla da bağlı olduğu açıktır.
Her ne kadar davacı kooperatif ek rapora itiraz dilekçesinde mali müşavir —- 28/07/2020 tarihli dilekçesini sunarak tekrar ek rapor alınmasını talep etmişse de, ekinde sunulan —– dilekçesinde yer almayan yeni iddiaların olduğu (onay alınmadan —-olması gibi), ek rapor talebinin kooperatifin yeni yönetimi ile eski yönetimi arasındaki husumetten ötürü davayı uzatma amaçlı yapıldığı kanaati oluşmuş; 2. ek rapor talebi isabetli görülmemiştir.
Açıklanan sebeplerle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 324,48-TL harcın mahsubu ile kalan 270,08-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden —— uyarınca 3.400-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı şahıslar vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.