Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/300 E. 2019/173 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/300 Esas
KARAR NO : 2019/173 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 12/03/2018
KARAR TARİHİ: 19/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ——-tarihinde davalı————– nezdinde ——– plakalı aracın sebebiyet verdiği kaza neticesinde sakat kaldığını,——–TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihinden itibaren ticari temerrüt-avans faiziyle tahsil edilerek davacıya ödenmesine, yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin de tüm davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesi ile, Sigortalının kaza tarihinde yürürlükte olan sigorta poliçesine göre poliçenin teminat altına aldığı riskler maluliyet raporuna uygun olarak değerlendirildiğini ve tazminatı —— tarihinde kendisine ———TL olarak ödendiğini, bu nedenle hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava,hukuki niteliği itibariyle ; ———- tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıda maluliyet durumunun oluşup oluşmadığı, bu kapsamda oluşan zararın davalıdan tahsilinin mümkün bulunup bulunmadığı ilişkindir.
Mahkememizin——- esas sayılı dosyasının——— tarihli duruşma ara kararı gereğince ——– karşı ferdi sigortası dayanak yapılarak açılan maddi tazminatı davasının HMK madde 167 gereğince tefriki ile başka bir esasa kaydedilerek bu davanın kaydedilecek esas üzerinden devamına karar verilmiş ve dosya mahkememizin ——- Esasına kaydedilmiştir.
Davacı ile davalı arasında hayat sigorta poliçesi ve ferdi kaza sigorta poliçesi bulunmaktadır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesi uyarınca TTK.’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Diğer yandan 28/11/2013 Tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 2. Maddesinde; ”Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmü yer almakta, aynı Kanunun 3. maddesinde ise tüketici işleminin; ”mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemini” ifade ettiği belirtilmiştir. Ayrıca aynı Kanunun 83.maddesinde de ”taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilerek 6502 Sayılı Kanunun tüketici işlemlerinde mutlak uygulama alanı bulacağı ayrıca vurgulanmıştır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73 .maddesinde de, ”Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, davacı, meydana gelen trafik kazası dolayısıyla oluşan bedensel zarardan kaynaklı zararlarının davalı ile aralarında bulunan hayat sigorta poliçesi ve ferdi kaza sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tahsilini istemektedir. Yukarıda yer verilen düzenlemeler ve dava konusu somut olay birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ilişki 6502 Sayılı Kanun kapsamında tüketici işlemi olup uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir, kamu düzenindendir ve dava şartları arasındadır. Açıklanan nedenlerle ve yasal düzenlemeler karşısında mahkememizin görevsizliği ve dava konusu uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması dolayısıyla davanın, dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itbaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup,usulünce anlatıldı.22/02/2019