Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/297 E. 2020/340 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/297 Esas
KARAR NO : 2020/340 Karar
DAVA : Alacak (Trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/02/2018
KARAR TARİHİ: 18/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat)
davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde —— sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın ————–Mevkiine geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkiline ait —— plakalı aracın pert hale geldiğini, ——-tarafından yapılan değerlendirme sonrası aracın perte ayrılması gerektiği ve —– ödeneceğinin bildirildiği, sonrasında aracın kiralık olarak kullanıldığından bahisle araç değeri olarak ———- ödeme yapılacağının bildirildiğini, aracın kiralık olarak kullanılmasının söz konusu olmadığı için bu ödemenin kabul edilmediğini, kaza sonrası yolculardan alınan ifadelerden aracın kiralık olarak kullanıldığına dair hiçbir beyan bulunmadığını, aracın kiralanmadığını, taşınacak yükün nakli için birkaç günlüğüne ödünç olarak —-teslim edildiğini, pert bedelinin bugüne kadar ödenmediğini belirterek — araç —— ticari kazanç kaybı olmak üzere toplamda ———- tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Muaccel olan sigorta tazminatının ancak bütün rehinli alacaklıların rızası ile malike ödenebileceğini, araç üzerinde rehin bulunduğundan davacının dava ehliyeti bulunmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davacının, tahkim kuruluna yaptığı başvurunun da dava ehliyeti olmaması nedeniyle reddedildiğini, aracın kiralanmış olduğunun tespit edildiğini, zarar miktarının proporsiyon uygulanarak tespit edilmesi gerektiğini, aracın hurdaya ayrılması ve gereken belgelerin sunulması sonrası ancak tazminatın talep edilebileceğini, müvekkili şirket tarafından davacı tarafa kazanç kaybı teminatı verilmediğini bu bağlamda kazanç kaybı talebinin reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, —— tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle——— plakalı araca ilişkin olarak pert bedeli ve ticari kazanç kaybının sigorta kapsamında davalıdan tahsili, aracın bir başkasına kiralanıp kiralanmadığı, araç üzerinde rehin bulunup bulunmadığı, bunun davacı istemleri yönünden bir farklılık oluşturup oluşturmayacağı noktalarına ilişkin bulunmaktadır.
Davalı sigortadan hasar dosyası ve sigorta poliçesi getirtilmiş ve araç kaydı celbedilmiştir. Gelen araç kaydının incelenmesinde; davacı aracının ————– rehinli olduğu tespit edilmiştir.
Dosya konusunda uzman sigortacı ve makine mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine verilerek, rapor alınmıştır. ———-tarihli Bilirkişi Raporunda; Üçüncü kişi lehine sigortada sigortalının üçüncü kişi olduğu, bunun sonucu olarak da sigorta sözleşmesinden doğan haklar lehine sigorta yaptırılan alacaklı üçüncü kişiye, yani rehin sabine ait olduğu, Sigortalı üçüncü kişi olmasına rağmen malikin sigorta ettiren olarak sigorta priminden ve bildirim yükümlülüğünden bizzat sorumlu olduğu, primler sigorta ettiren malik tarafından ödenmediğinde lebine sigorta yaptırılan rehin hakkı sahibinin primleri ödeyerek sigortanın devamını sağlayabileceği, lehine sigorta yapılan rehin alacaklısı sigortacıdan sigorta tazminatının kendisine ödenmesini doğrudan isteyebileceği ve sigortacı aleyhine tazminat davası açabileceği, rehinli malın rehin alacaklısı lehine sigorta ettirilmesi durumunda sigorta ettiren malik tarafından dava açılıp açılamayacağı konusunda bir düzenleme bulunmamakla birlikte bu durumda da lehine sigorta yapılan rehin hakkı sahibinin olurunun olup olmadığı sorularak bir karar vermek gerektiği, rehin hakkı sahibi olur vermesi durumunda malikin açtığı davaya devam edilmeli, olurun verilmemesi durumunda aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle dava reddedilmesi gerektiği, lehine sigorta ettirilen kişinin adı zikredilerek yaptırılan sigortada sigorta ettiren malikin kendi adına ancak üçüncü kişinin lehine sigorta ettirdiği kabul edileceği, lehine sigorta yapılan üçüncü kişinin adı zikredilmemiş boş bırakılmış ancak üçüncü kişi lehine yaptırıldığı anlaşılabiliyorsa sigorta ettirenin kendi adına üçüncü kişi lehine sigorta yaptırdığının kabul edileceği, lehine sigorta yaptırılan rehin alacaklısı mal üzerinde lehine yaptırılan sigorta tazminatından faydalanabilmesi için rizikonun gerçekleşmesi yanında alacağının muaccel hale gelmesi gerektiği, sınırlı ayni hak sahihinin kendi ad ve lebine rehinli malı sigorta yaptırmasının alacakla sınırlı ayni hak sahibi rehinli malın zarar görmesi yada telef olması riskine karşı primlerini bizzat kendisi ödeyerek malı kendi adına ve lehine sigortalayabileceği, bu durumda sigorta ettirenin alacaklı olduğu, eksper raporunda belirtilen araç bedeli ve tamir -onarım bedellerinin kadri marufunda olduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.
——–Asliye Ticaret Mahkemesinin —- dosyasında muhafazasına karar verilen ————- sayılı tahkim dosyası hakem dosyası getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine taleplerle hakeme başvurduğu, Hakem tarafından verilen ——– tarihli Kararla, davacı talebinin husumet nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür.
Dava konusu araç üzerinde daini mürtehin hakkı sahibi ———— müzekkere yazılarak, rehine konu borcun sonlanıp sonlanmadığı, dava sonunda davacı lehine tazminat çıkması halinde, dava konusu tazminatın davacıya ödenmesine kayıtsız şartsız muvafakat edip etmedikleri sorulmuş, gelen banka cevabında araç kaydına, davacıya kullandırılan kredinin teminatı olarak rehin konulduğu, sigorta bedeli üzerindeki öncelikli rehin haklarından feragat anlamına gelmemek kayıyla mahkemece tazminata karar verilmesi halinde sigortalıya ödenmesi konusunda kayıtsız şartsız muvaffakat ettiklerini bildirmişlerdir.
Ancak gelen yazı cevabında sigorta bedeli üzerindeki öncelikli rehin haklarından feragat edilmediği bildirilmiştir. Bu halde kayıtsız şartsız bir muvafakatten bahsedilmesi mümkün değildir. Kaldı ki davacı tarafça aracın pert bedeli istenmekte olup dava sonucunda tazminata karar verilmesi halinde rehin hakkı sahibinin talep edebileceği sigorta bedeli kalmayacaktır.
————da belirtildiği üzere; malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 879.maddesi gereğince, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gerekmektedir. Şarta bağlı muvafakat olmayacağından ve dain-i mürtehinin muvafakat vermiş olduğu kabul edilemeyeceğinden açıklanan sebeplerle davacı tarafın aktif dava ehliyetinin bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Belirtilen sebeplerle davacının davasının aktif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harçtan peşin alınan 853,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 799,50-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/06/2020