Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/295 E. 2021/1320 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/295 Esas
KARAR NO : 2021/1320
DAVA : Menfi Tespit (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/03/2018
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin——– iştigal ettiğini, davalı şirket ile taşıma işini üstlendiği müşterilerine ait malların taşınması için anlaştığını, taşıma işini davalıya devrettiğini, bu işlerle ilgili davalı ile——, sözleşmeye göre—— davalı ile anlaşıldığını, araçların ——–mal teslimi olarak gidiş-dönüş araç başı —— ödeneceğinin kararlaştırıldığını, yaşanacak belgelendirilemeyen gecikmelerden taşıyıcının (davalı) sorumlu olacağını, davalının davacıya bu sözleşmeye istinaden———–, davacı yetkilisi —– davalı çalışanı —— tarafından davalı firma sahibinin oğlu——tarihlerinde —– tarafından davalı firma yetkilisi —— kredi kartı hesabına toplam 1.440 TL, davacı şirketin müşterisi olan ——- tarafından çalıştığı firmanın davacıya ait borcuna karşılık 2.500 TL’nin 01/01/2017 tarihinde davalı —– kredi kartına ödeme yapıldığını, davacı şirket yetkilisi —– ile davalı şirket yetkilisi —— kayıtlarından ——- davacı şirketin müşterisi olduğunu gösterir davacı şirket tarafından bu şirket adına düzenlenen fatura ve davalı şirketin —— adına gönderilen havaleden anlaşıldığını, nitekim davalının görüşmelerde geçen mesafe farkı, bekleme ücreti ve cezalarını —– tarihli ek sözleşmede —- altına aldığını, ilk sözleşme gereğince araçların km farkı, bekleme bedeli ve gecikme belge eksikliğinden dolayı ödenecek cezaların sözleşme bedeline dâhil edileceği kararlaştırılmış olduğundan 3.670 EURO daha hesap çıkartıldığını, davalıya ait araçların dönüş için yükleyeceği malları henüz teslim etmediğinden inceleme dahi yapılmadan bu sözleşmenin imzalandığını, söz konusu sözleşmede —–, bekleme bedeli, geçiş belge eksikliğinden doğan tutarın—– davalının kabulünde olduğunu, sözleşmede km farkı, bekleme bedeli ve geçiş bedeli eksikliğinden doğan tutar toplamının 3.670 EURO olduğunu, takibe konu fatura dahi kabulünde olan 30/12/2016 tarihli sözleşmede açıkça belirlenmiş olmasına rağmen takibe konu —– daha eklenerek faturanın —— olarak düzenlendiğini, davacı şirketin fazla istenen l.500 EURO’yu kabul etmediğini, taraflar arası yapılan anlaşma gereğince davalının ——– davacı şirkete ait malları taşıması gerekmekteyken——- bu nedenle bir araç için gidiş dönüş ücreti olan ——–no’lu fatura) düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalının söz konusu iade faturasını teslim almadığını, söz konusu aracın—— dönüşte üstlendiği borcunu ifa etmediği iddia edildiğinden işin teslim edildiğinin davalı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davacı şirketin müşterisi olan ——- gönderdiği —- geçen plakaların ihracat ve ithalat tarihlerinin bildirildiğini, ——- —— süresi) tarihinde malı teslim ettiği ve dönüşte mal teslim etmediğinin gözüktüğünü, bu gecikmenin sebebinin ise davalı firma çalışanının işi bırakmasından kaynaklandığını, bu durumun da firma yetkilileri arasındaki ——– anlaşıldığını, sonuç olarak——- dayanak teşkil eden faturalardan dolayı takip tarihi itibariyle takibe konu 37.801,00 TL ve bu kısım alacak için işletilen faiz yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetle hareket ederek davacının ticari hayatına onarılmaz zarar veren davalının %20′ den aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ettiğ görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin———-için yapıldığını, bu sözleşmede her araç için ——- davalı şirkete ödeneceğini, söz konusu sözleşmede araçlarda—- ve araçların boşaltma ve yükleme dışında bekleme bedellerinin tek tek belirlenmiş olması ve bu durumda bedellerin faturalandırılacağının belirlendiğini, buna istinaden davalı firmanın davacıya her bir araç için ——— ayrıca km farkı ve bekleme bedeli olarak —— fatura kestiğini, davacı ile davalı firma arasında yapılan 30/12/2016 tarihindeki mutabakat sözleşmesinde görüleceği üzere araçların herhangi bir aksilikte bekleme sürelerinden davacı firmanın sorumlu olduğunu, davalı firmanın sadece —— yaptığı ve bunun dışında hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, bekleme ve km farklarından kaynaklanan bedelin —— her iki tarafın da karşılıklı olarak mutabakat şeklinde buna rıza gösterdiklerini, mutabakata varılmış olan —— bekleme ve km farklarından kaynaklandığını, ——- plakalı aracın gecikme bedeli olduğunu, bu gecikmenin tamamen davacının kusurundan kaynaklandığını,—— mümkün olmayacağından dolayı 10 günlük gecikme bedelinin bu faturaya yansıtıldığını, —–tarihinde —– yaptığını, aracın mutabakattan —-sonra geri geldiğini, davacı tarafın alacağı tahsili aşamasında bekleme ücretlerinden davalının kusuru olduğu yönündeki beyanlarını davalının kabul etmediğini, çünkü davacı tarafın kendi rızasıyla imzaladığı mutabakat sözleşmesinde bekleme ücretlerinden sorumlu olduğunu kabul ettiği ve —— bedeli de kabul ettiğini, ayrıca CMR belgeleri incelendiğinde araçların hangi tarihte nerede olduğunun net bir şekilde görüldüğünü, örnek olarak——– malı teslim ettiği iddia edilse de CMR belgeleri incelendiğinde söz konusu aracın 15/12/2016 tarihinde yüklü malı teslim ettiğinin görüldüğünü, davacı tarafın hukuki temelden uzak ve haksız iddialarda bulunduğunu, davacının davalıya —–faturasının bir geçerliliğinin olmadığını, TTK’da belirlenen usullere göre davalıya faturanın tebliğ edilmediğini, faturaya karşı 8 günlük itiraz süresinin oluşması için bu faturanın usulüne uygun bir tebligat ile ulaştırılması gerektiğini, davalı şirketin haberi olmadığı ve ticari defterlerinde girişi bulunmayan bu faturayı kabul etmesinin söz konusu olamayacağını, bu nedenle bu faturaya itiraz edildiğini, kaldı ki bu iade faturasının tarihinin ——davalı şirketin davacı şirkete düzenlediği faturaların tarihlerinden 1 yıl sonra düzenlenmiş olması ve davalı tarafından—— davacıya çekilen ihtarnameden bile aylar sonra düzenlenmiş olduğundan dolayı faturanın delil niteliğinin olmadığını, ödemelere ilişkin iddialarla ilgili olarak toplamı ——- ödemeler dışında davacının iddia ettiği ödemelerin davalı tarafça kabul edilmediğini, sonuç olarak davalının davacı şirkete kesmiş olduğu her biri—— adet faturaya karşılık davacı tarafça davalıya —— yapıldığını, davalı şirketin—– davacıdan alacak bakiyesinin mevcut olduğunu, bu açıklamalara göre haksız ve mesnetsiz olan işbu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına, kötü niyetli davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davalı tarafından davacı aleyhine ——iki adet fatura bedelinin tahsili amacıyla—– sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti hususunda olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında çözümlenmesi gereken ilk husus; davalının taşıma işi kapsamında —- boş dönmesinden dolayı davacının sorumluluğunun olup olmadığı, davacı tarafından düzenlenen 1.755 Euro bedelli iade faturasının bakiye alacaktan düşülüp düşülmeyeceği hususudur. Davacı ile davalı arasında—- yönlü taşıma işinin gerçekleştirilmesi konusunda anlaşma sağlanmış, bu anlaşma doğrultusunda — düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında faturalar taşıma ilişkisinin tamamlanmasından önce düzenlenmiş olup davacı taraf —- plakalı araç— gerçekleştirilmediği gerekçesi ile — iade faturası düzenlemiştir— işinin gerçekleşmediği —- plakalı aracın— boş bir şekilde döndüğü tarafların kabulündedir. Burada asıl tartışılması gereken husus boş vaziyette dönme hususunda kimin sorumlu olacağıdır. Davacı tarafından yükleme yapılmasını talep etmesine rağmen davalının— yüklemeyi yapmadığına ilişkin bilgi ve belge dosyaya sunulmamıştır. O halde davalının — boş bir vaziyette dönmesinde kusurlu olmadığı ve ücrete tam olarak hak kazanacağı yönünde kanaat oluşmuş, davacının iade faturası dikkate alınmamıştır.
Çözümlenmesi gereken diğer bir husus ise; davacı tarafından yapmış olduğunu iddia ettiği ödemelerin değerlendirilmesidir. Davacı tarafından dava dilekçesinin ekinde sunulan 28/12/2016 tarihli tahsilat makbuzu isimli belgenin incelenmesinde, —- elden —- yer aldığı ve davalı şirketin kaşesi ile üzerinde imza bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafından cevap dilekçesinde bu belgenin dikkate alınmamasını talep etmiş ise de; belgede bulunan imza açıkça inkar edilmemiş olduğundan tahsilat makbuzunun geçerli olduğu ve makbuzda belirtilen ödemenin yapıldığı kanaatine varılmıştır. Davacının dava dilekçesinde belirttiği diğer ödemelerin ise davacı şirkete veya onun yetkilisine dava konusu borç nedeniyle ödendiğinin ispat edilemediği anlaşıldığından bu ödemelerin borçtan mahsup edilmesi talebi kabul edilmemiştir.
Çözümlenmesi gereken son husus ise; araçların km farkı, bekleme bedeli ve geçiş belge eksikliğinden doğan zararların miktarı ve bu zararlardan kimin sorumlu olacağı hususudur. — tarihli ——– sözleşmesi isimli belge tarafların kabulünde olup, bu belgede araçların km farkı, bekleme bedeli ve geçiş belge eksikliğinden doğan tutarın —- olduğu belirlenmiştir. Bu tutarın fatura tarihinden itibaren 15 iş günü içerisinde ödeneceği belirlenmiştir. Davacının bu tutar yönünden sorumlu olduğu, fatura tarihi olan—- tarihinden 15 iş günü sonrası olan 21.01.2017 tarihinde temerrüdün gerçekleştiği, bu tarihten takip tarihine kadar faiz talep edebileceği anlaşılmış olup, takibin devamına karar verilen kısım yönünden bu tarihler dikkate alınarak faiz hesaplaması yapılmıştır. Davalının takip başlatmakta ve davacınında menfi tespit davası açmakta kötüniyetli oldukları ispatlanamadığından tarafların kötüniyet tazminat taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; —- Esasa sayılı takip dosyasında davacının 22.518,39 TL asıl alacak ve 2.203,70 TL işlemiş asıl alacak faizi olmak üzere toplam 24.722,09 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,—-Esas sayılı dosyasındaki takibin 15.282,61 TL asıl alacak ve 1.303,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.586,45 TL üzerinden ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı ve davalı tarafın kötüniyet tazminat taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli 1.688,77-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 645,55-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.043,22-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 645,55-TL peşin harcın toplamı olan 681,45-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.900,00-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.242,61-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından harcanan 800,00-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan 276,80-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansı ile dosyaya yatırılan teminatın karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —–göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —– göre davalı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne, karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.