Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/286 Esas
KARAR NO: 2023/882
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 09/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Rekabet kurumu kayıtlarına 23/11/2011 tarih ——— sayı ile intikal eden davacı şirketin başvurusu üzerine rekabet kurumu tarafından davalı aleyhine yöneltilen iddialar hakkında ön araştırma yapılmasına karar verildiğini ve bunun sonucunda 4054 sayılı kanunun 4. ve 6. maddelerinin ihlal edilip edilmediğine yönelik olarak davalı hakkında 4054 sayılı kanun 41. maddesi uyarınca soruşturma açılmasına karar verildiğini, soruşturma sonunda rekabet kurulu tarafından davalı şirkete 4054 sayılı kanunun 6. md. uyarınca hakim durumunun kötüye kullanıldığına ve gayrisafi gelirlerinin taktiren 1/4 ü oranında olmak üzere 841.199,70 TL idari para cezası verildiğini, davanın konusu olarak ——— pazarındaki ihtiyaca yönelik olarak ——– Limanı ile ——— Limanları arasındaki hattını oluşturduğunu, müvekkili şirketin bu hattın açılmasından evvel davalının, müvekkili şirketin açmış olduğu hat ile rekabet edebileceği anlamda yalnızca ——— ——– hattında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin pazara girişinde bu hatta uyguladığı fiyatlardan yaklaşık 200,00 EURO yüksek fiyat belirlediğini, rekabet kurulu kararı ile ———- arasında gerçekleştirilen tekerlekli ve mubil yük taşıyan ——— gemileri ile yapılan tarifeli deniz taşımacılığı hizmetleri pazarında davalının hakim durumunda bulunduğunu, bununla birlikte müvekkil şirketin oluşturduğu ——— varışlı hattın batı Avrupaya gidecek nakliyecilere çeşitli avantajlar sağladığını ve uyguladığı geçiş belgeleri kısıtlamaları nedeniyle zorunlu fazla km ve ceza gibi avantajlar sağladığını ve müvekkili şirketin pazara girişinden sonra ——– hattında kayda değer bir doluluk oranı yaşandığını, ancak bu durumdan rahatsız olan davanın finansal gücünü kullanarak müvekkili şirketin faaliyete geçmesinde yaklaşık 7 hafta sonra ——– varışlı hatları yeniden çekici kılabilmek adına gidiş-dönüş yarı römork ve komple araç ücretlerinde 200,00 EURO tutarında indirime gittiğini, buna rağmen müvekkili şirketin yarattığı rekabete göğüs germekte zorlanan davalının 16/07/2010 tarihinde——— hattını açma kararını bir anda duyurduğunu ve tek gemi ile 24//07/2010 tarihinde faaliyete geçtiğini ve Eylül 2010 tarihinde 2 gemide çalışmaya başladığını, davalının haksız rekabeti ile ve yıkıcı fiyat baskısı karşısında fiyatlarını artıramayan müvekkili şirketin fiyatlarını düşürmeye devam etmek zorunda kaldığını ve sonunda katlandığı zararlar neticesinde yaptığı yatırımların karşılığını alamayacağını ve pazarda tutunma imkanı bulunmadığını görerek ——– seferlerini 23/11/2010 tarihinde tüm seferlerini ise 23/12/2010 tarihinde durdurarak ———- arasındaki ——— hatlarında gerçekleştirilen tarifeli deniztaşımacılığı hizmetleri pazarından tamamen çekildiğini belirterek davalının haksız fiil sorumluluğu kapsamında müvekkili şirketin uğradığı zarardan sorumlu olduğunu, davalının uyguladığı fiyat politikası ve diğer eylemlerinin hukuka aykırı nitelikte bulunduğunu ve bu eylemlerin rekabet hukukunda yıkıcı fiyatlandırmanın tüm unsurlarını taşıdığını, davalının yıkıcı fiyat uygulaması müvekkili şirketi piyasa dışına çıkarmaya yönelik bir stratejinin bir parçası olarak uygulandığında davalının kasıtlı hareket ettiğinin sabit olduğu ve müvekkili şirketin uğradığı zararlardan sorumlu olduklarını belirterek müvekkili şirketin 4054 sayılı kanunun 58. maddesi kapsamında 3 katı kadar tazminata hak kazandığını ve ayrıca manevi zararlardan da sorumlu olduğunu bu kapsamda 4054 sayılı kanunun 6. maddesini ihlal eden fiilleri sebebi ile uğradığı toplamda 78.000.000,00 TL ye ulaştığı düşünülen zararın 30.000,00 TL tutarında maddi zarar 3 katı tazminat alacağı 30.000,00 TL manevi zarar olmak üzere şimdilik 90.000,00 TL nin müvekkili şirketin davalının hukuka aykırı sebebi nedeni ile faaliyetlerini durduğu 23/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımına uğradığını, zarar miktarı belirli olduğundan kısmi dava açılmasının mümkün olmadığını, davanın dayanağı olan rekabet kurumu kararına karşı itiraz edilmiş olup, kararın bozulması halinde işbu davanın temelsiz kalacağından rekabet kurulu kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, rekabet kurulu tarafından ilgili pazar hatalı tanımlanmış olup, bu kapsamda müvekkili ——— hakim durumda olduğu tespiti de dayanaksız olup, hakim durumu kötüye kullanılması niteliğindeki rekabete aykırılık iddialarının somut olayda kabul imkanı bulunmadığı, somut olayda davacının iddia ettiği uygulamalar zarar arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığına, zarar kalemlerinin gereği gibi açıklanmadığı ve ispat olunamadığını belirterek davanın reddini savunmuş ve delillerini bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, davalı ile aynı nitelikte ——– taşımacılığı yapan davacının davalının haksız rekabet yarattığı gerekçesi ile uğradığı maddi ve manevi zararlar karşılığı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açmış olduğu tazminat davasından ibarettir. Davacı dava dilekçesi ekinde davanın konusu ile ilgili delil ve belgelerini sunmuş ve ayrıca olayla ilgili uzman görüşünü ibraz etmiş, davalı da cevap dilekçesinde delillerini bildirmiş, davacının sunduğu uzman görüşüne karşı beyanlarını yazılı olarak sunmuş, davanın açılması için ön koşul olarak rekabet kurulu kararının kesinleşmediği için davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkememizin 01/12/2014 gün ——– sayılı kararı ——– sayılı ilamı ile bozularak ve davalının tashihi karar talebi de aynı dairenin 08/02/2018 gün ——– sayılı kararı ile reddedilmekle, dava mahkememiz esas defterinin ——– Esas sırasına kaydı yapılmıştır.Davacı vekili 23.05.2023 tarihli dilekçesiyle açılan davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.Davalı vekili 29.05.2023 tarihli dilekçesiyle uzlaşma sağladıklarını, feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmesini, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı beyan etmiştir. 6100 Sayılı HMK.’nın 309. Maddesinde “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu itibarla, açılan davadan feragat edilmiş olduğundan, yukarıda açıklanan hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85 TL harcın davacı tarafından yatırılan 1.537,00 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 1.267,15 TL nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak yargılama gideri ve avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının ait olduğu tarafa karar kesinleştikten sonra iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 09/11/2023