Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/276 E. 2020/374 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/276 Esas
KARAR NO : 2020/374 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2018
KARAR TARİHİ : 25/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı(borçlu) ile davacı (alacaklı) şirket arasında imzalanan —– kapsamında, davalı tarafça uzun yıllar müvekkili şirketin üretimini yaptığı malların satın alındığını, bayilik sözleşmelerine göre; davalının müvekkili şirketten satın aldığı mal bedellerinin ödenmesinin teminatını oluşturmak üzere kendisine veya 3.kişilere ait taşınmazların üzerine ipotekler tesis edildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki devam ederken davalının satın alınan malların bedelini vadelerinde ödemediğini ve temerrüde düştüğünü, davalının anlaşma yaparak —- düzenlediğini, borçlunun bir kısım ödeme yapmasına rağmen sözleşmedeki yazılı tarihlerde yine ödeme yapılmadığını ve yeni alınan malların da borca eklediğini, borçluya Kartal —. Noterliğinin ——- tarihli İhtarnamenin gönderildiğini, ihtarnameden sonra davalının yeniden süre istediğini ve tekrar protokol düzenlendiğini ancak borçlunun ödeme yapmadığı gibi ihtarname keşide ederek sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, davalı/borçlunun dava tarihi itibarıyla vade farkları hariç toplam borcunun —–olduğunu ve bu bedele 2014 tarihinden itibaren tahakkuk ettirilecek vade farkı alacağının da dahil edildiğini, davalıdan alınan teminatların işbu bedelin çok altında olduğunu, İstanbul Anadolu —, İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattıklarını, borçlunun İtirazı ile takibin durduğunu beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ipoteğin müvekkili şirketin doğmuş ve doğacak borçlarını teminen tesis edildiğini, müvekkili şirket dışındaki başka şirketlerin borcunun tahsili için İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerde müvekkili aleyhine aşırı orantısız hükümler bulunduğunu, davacı tarafın takibe konu alacağa İlişkin emtiaların büyük bir kısmını müvekkiline teslim etmediğini, ayrıca davacının bayilik sözleşmesine aykırı davrandığını ve alacağını somutlaştıramadığını haksız davanın reddine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ,Taraflar arasındaki —-ve borç ödeme yapılandırma protokolleri kapsamında davalı tarafça alınan ve bedeli ödenmeyen mallara ilişkin alacağın tahsiline yönelik ipotekli malın paraya çevrilerek satılmasına yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali , icra inkar tazminatına, davalı tarafça alınan ve bedeli ödenmeyen mal bulunup bulunmadığı ve varsa alacağın tahsili şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
6100 Sayılı HMK.’nın 166. maddesi uyarınca, davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir. Yine aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca, davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da birini hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.
Mahkememizin —– Esas sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine, davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebi ile açılmış itirazın iptali davası olduğu, davanın tarafları ve konusunun benzer olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin —– Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının konusunun aynı olduğu, davalar arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu anlaşıldığından, HMK. m. 30’da düzenlenen usul ekonomisi ilkesi de dikkate alınarak, davaların birlikte yürütülmesinin uygun olacağı sonucuna varılmış, birleştirme kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle mahkememizin iş bu dosyasının yine mahkememizin —– Esas sayılı dava dosyasıyla HMK 166.madde gereğince birleştirilmesine,
2-Yargılamanın mahkememiz — Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı esas hüküm ile birlikte yasa yolu açık olmak üzere bu aşamada kesin olarak verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.