Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/275 E. 2020/628 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/275 Esas
KARAR NO: 2020/628
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2018
BİRLEŞEN DAVA ———- Sayılı dosyası
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2018
KARAR TARİHİ: 23/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ———- davacı şirket arasında imzalanmış bulunan ——— kapsamında, ———– tarafından uzun yıllar boyunca müvekkili şirketin üretimini yaptığı mallar satın aldığını, ———- göre; —– müvekkili şirketten satın aldığı mal bedellerinin ödenmesinin teminatını oluşturmak üzere kendisine veya 3. kişilere ait taşınmazları üzerine teminat ipotekleri tesis edildiğini, — numaralı davalı ——– kadar—————müvekkiline olan borçlarına karşı müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile ipotek borçlusu olduğunu, davalı tarafından satm alınan mal bedellerinin vadelerinde ödenmediğini ve davalı tarafından temerrüde düşüldüğünü, davalının birikmiş ve temerrüde uğradığı borçlan kendisi tarafından kabul edilerek borçlarını daha uzun vadelerde ödeyebileceğini kabul beyan ve taahhüt etmesi üzerine davalı ile ilk kez —tarihli ————düzenlediğini ve ödemenin tekrar gerçekleştirilmediğini satm aldığı mal bedellerinin borcuna eklendiğini, davalı şirket ile imzalanan —- tarihli protokole de aykın davranarak, borcunu Ödemek üzere müvekkili şirkete tevdi edilen çek ve senetlerin vadelerinde ödenmemesi üzerine borçluya————– tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, davalı şirkete gönderilen iş bu ihtarname sonrasında, davalı şirket tarafından, müvekkili şirketin uygun bir süre vermesi halinde borcunu nakden ve defaten peşin olarak ödeyeceğine ilişkin taahhütte bulunulması üzerine davalı ile —— tarihli bir protokol daha yapıldığım ve bu protokol ile borcun büyük kısmının —– tarihine kadar ödeneceği, şayet ödeme yapılmaz ise daha önce imzalanan ——– tarihli protokolde yazılı tüm borcun ödenmesinden sorumlu olacağını, iş bu ödeme taahhüdünün teminatını oluşturan taşınmaz ipoteklerinin de borcun ödenmesinin teminatını oluşturmaya devam edeceği hususları tekrar imza altına alındığını, davalı şirket, protokolde yazılı olan süre içinde yine hiçbir ödeme yapmadığını ve tersine söz konusu borçları ödemeyeceğini, ——- ise feshettiğini ihtarname keşide ederek bildirdiğini, davalının ticari ilişki süresince satın aldığı malların bedellerinin ödenmemesi nedeni ile birikmiş borçlarının toplamının davalı tarafından yukarıda yazılı protokoller ile kabul edildiğini, Bu kapsamda davalı şirketin iş bu dava tarihi itibarı ile vade farkları hariç toplam borcu —– olduğunu, bu bedele—— tarihinden itibaren tahakkuk ettirilecek vade farkı alacaklarının dahil edilmediğini, davalı şirketten alınan teminatların iş bu bedelin çok altında olduğunu, davalı şirket tarafından müvekkili lehine tesis edilen ipotekler satın aldığı mal bedellerinin ödenmesinin teminatını oluşturmak üzere alınan teminatın ipoteği niteliğinde olduğunu, İpotek senetlerinde açıkça yazılı olduğu üzere; davalının müvekkili —– satın aldığı ve ileride alacağı bilcümle emtia dolayısıyla senet ve çek borçlarından ve cari hesaplarından doğmuş/doğacak ve bilcümle alacağın teminatı olmak Üzere belirlenen bedel üzerinden fekki müvekkili tarafından bildirilinceye kadar süreli ve temerrüt tarihinden itibaren aylık % 10 akdi faizli olarak üst limit ipoteği olarak tesis edildiğini belirterek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davalının ————- Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takip talebindeki şartlara devamına, davalının takip konusu alacağı %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin müvekkili şirketin doğmuş ve doğacak borçlan teminen tesis edildiğini, Müvekkili şirket dışındaki başka şirketlerinin borcunun tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağını, taraflar arasında imzalanan borç yapılandırması adı altındaki protokollerde —————– de borçlarının konu edildiğini, takip doyasına konu ipoteğin ise müvekkilinin borçlarının teminen verilen bir ipotek olduğunu, bu nedenle dava dışı şirketlerin borcu nedeni ile ipoteğin çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağını, sözleşmelerde müvekkili şirkete ait aşırı orantısız hükümlerin bulunduğunu, borç yapılandırılmasına dair sözleşmelerin davacının —— kapsamından tesis ettirdiği taşınmaz teminatlarım nakde çevirme tehdidi ile her defasında baskı ile müvekkili şirkete imzalattığı sözleşmeler olduğunu, davacı takibe konu alacağa ilişkin emtiaların büyük bir kısmım müvekkili şirkete teslim etmediğini, tarafları arasında imzalanan ————- Başlıklı maddesinde ————yapılmış ya da mal bedelinin teminat altına alınması koşuluyla gerçekleşir. Sevkiyata esas belge ——– veya yetkilendirilmiş —- firması irsaliyesidir. Bunun haricinde hiç bir belge ile sevkiyat yapılamaz” hükümlerini taşıdığını, bu kapsamda —- yılından bugüne kadar yapılan mal alımları incelediğini, yapılan incelemede toplamda ——— tutarındaki emtianın müvekkili şirkete teslim edilmediğini fakat borç yapılandırmalarında cari hesapta müvekkili aleyhine borç olarak yazıldığı tespit edildiği, davacı müvekkili şirkete teslim etmediği mallarının faturalarını taraflarına gönderdiğini, malların şirketlerine teslim edilmemesi nedeni ile mallara ait sevk irsaliyeleri ve teslim belgeleri olmadığım, müvekkili şirkete teslim edilen malların sevk irsaliyeleri ticari defler ve belgelerinin kayıtlı olduğunu, müvekkili şirket teslim edilmeyen mal bedelleri için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağım, davacıya bu ihtarnamenin ———-tarihli ihtan ile bildirdiğini, davacının———— aykın davrandığını belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı arasında imzalanan ——- kapsamında, davalı şirket tarafından, davacı şirketin üretimini yaptığı malların satın alındığını, mal bedellerinin ödenmesinin teminatı olarak davalıya veya 3.kişilere ait taşınmazlar üzerine teminat ipotekleri tesis edildiğini, davalı ——— kadar davalı şirketin borçlarına karşı müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile ipotek borçlusu olduğunu, davalı tarafın satın aldığı mal bedellerini vadelerinde ödeyemediğinden ————-yıllarında borçların ödenmesine ilişkin Protokoller düzenlendiğini, davalı/borçlunun protokollere aykırı davranarak borcunu ödememesi üzerine ihtarname keşide edilerek borçlarını ödemesinin, aksi halde yasal takibe geçileceğinin ihtar edildiğini, dava tarihi itibariyle vade farkları hariç borcun ————- olduğunu, alınan teminatların bu bedelin çok altında kaldığını, noter kanalı ile keşide edilen ihtarname ile borçların ödenmemesi halinde verilen ipoteklerin nakde çevrileceğinin ihtar edildiğini, müteakiben————– sayılı dosyası ile davalılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattıklarını, herhangi bir haklı gerekçeye dayanmayan itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, birleyen davaya süresinden sonra verildiği cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin her iki müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini ve davadan ——- tarihinde haberdar olduklarını, davacı taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında imzalanan borç yapılandırması protokollerinde dava dışı ————borçlarının konu edildiği, takip dosyasına konu ipoteğin ise diğer müvekkilinin borçlarını teminen verilen bir ipotek olduğunu, bu nedenle dava dışı şirketlerin borcu nedeni ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağını, gerek —— ve gerekse borç yapılandırılmasına dair sözleşme hükümlerinin müvekkili aleyhine aşırı orantısız hükümler içerdiğini, davacı tarafın takibe konu alacağa ilişkin emtiların büyük bir kısmını müvekkiline teslim etmediğini, davacının ——- aykırı davrandığını ve alacağını somutlaştırması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Hem asıl hem birleşen dava hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebi ile açılmış olan itirazın iptali davasıdır.
6100 Sayılı HMK.’nın 166. maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir. Yine aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca, davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da birini hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.
Mahkememizde görülmekte olan benzer davaların mevcut olduğu, tümünün davacısının ———– olduğu, tümünde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı ve itirazın iptalini talep edildiği, tüm davalarda aynı protokollere dayanıldığı, ipotek tutarlarının incelenerek mükerrer tahsilata yer vermemek için davaların birleştirilmesinde fayda olduğu anlaşılmıştır.
Bu seri davalardan en küçük esaslı olan mahkememizin——– sayılı dosyası incelendiğinde de, iş bu dava dosyası ile dosyamızın dava konusunun ve taraflarının aynı olduğu, dosyanın halen derdest olduğu, davanın mahkememizdeki davadan daha önce açılmış olduğu görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, Mahkememizin — sayılı dosyası ile ——— —- sayılı dosyasındaki davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşıldığından, HMK. m. 30’daki usul ekonomisi ilkesi de dikkate alınarak, davaların birlikte yürütülmesinin uygun olacağı sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle mahkememizin iş bu dosyasının yine mahkememizin —– sayılı dava dosyasıyla HMK 166.madde gereğince birleştirilmesine,
2-Yargılamanın mahkememiz ——- sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Esas hükümle birlikte İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile KESİN olarak karar verildi. 23/09/2020