Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/261 E. 2021/1333 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/261 Esas
KARAR NO: 2021/1333
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/03/2018
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin eşi olan —- tarihinde — yaya geçidinden geçmekte olduğu sırada—– plakalı aracın çarpması sonucu vefat ettiğini, aracın sahibinin, kırmızı ışık yanmasına rağmen hızını hiç düşürmediğini, aksine hızını daha da arttırarak kırmızı ışıkta geçmeye çalışırken müvekkilinin eşinin ölümüne sebep olduğunu, kaza sonrası kolluk tarafından düzenlenen tutanakta araç sürücüsü—- %100 kusurlu bulunduğunu, müteveffanın ise kusurunun olmadığının tespit edildiğini, kaza neticesinde araç sürücüsü—- hakkında savcılıkta soruşturma başlatıldığını ve taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan iddianame düzenlendiğini ve araç sürücüsünün—–sayılı dosyası ile kovuşturma yapıldığını ve yargılamanın halen devam ettiğini, söz konusu kaza sonrası müvekkilinin destekten yoksun kalma tazminatı almak üzere trafik sigortası olan —- başvuru yaptığını, başvuru üzerine dosyanın açıldığını ve sigorta şirketince destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılarak —- tutarında tazminat ödemesi yapıldığını, sigorta şirketinin yaptığı hesaplamanın gerçek tazminat değerinin çok altında olduğunu, müteveffanın — işçi olduğunu, kaza tarihi itibariyle—yaşında olduğunu, düzenlenen kaza tespit tutanağına göre müteveffanın kusursuz olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatının —— uyarınca hesaplanması gerektiğine ilişkin içtihatlar bulunduğunu, işbu davada destekten yoksun kalma tazminatının — uyarınca hesaplanması için bu konuda uzman bir bilirkişi tarafından hesaplama yapılmasının gerektiğini belirterek bu hesaplama sonrası çıkacak tutardan müvekkiline ödenen — mahsubu ile kalan bedelin davalı —- işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili sigorta şirketine başvurusu üzerine şirket nezdinde —numaralı hasar dosyasının açıldığını, dosya kapsamında alanında uzman aktüer bilirkişiden —- tazminat ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödeme ile müvekkilinin tüm hukuki sorumluluğunu yerine getirdiğini, müvekkilinin başka bir sorumluluğu olmadığını, trafik sigorta poliçesinin —- tabi olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müteveffa açısından destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacının, müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmesinin gerektiğini, aktüerya hesaplamasında dikkat edilmesi gereken hususun ölüm tarihi itibariyle müteveffanın yaşı olduğunu, müteveffanın gelir durumunun ispatının da davacıya düşeceğini, ayrıca kusur durumunun net olarak tespit edilmesinin gerektiğini, bu sebeple da davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle — dava dışı— plaka sayılı aracın davacı eşi yaya —- çarpması sonucu davacı eşinin vefatı sebebiyle destekten yoksun kaldığı iddiasıyla —-aracın sigortacısına karşı açılan maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizce kazaya ilişkin yargılamanın yapıldığı —-celp edilmiş, incelenen dosyada alınan kusur raporunda müteveffaya alt düzeyde tali kusur verildiği anlaşılmıştır. Davalı— şirketinden hasar dosyası celp edilmiş, — kaza nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, kusur oranının tespiti için dosya —- tarihli raporunda özetle; sürücü —-oranında, müteveffa—- kusurlu olduğu konusunda mütalaa verilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, tarafların rapora itirazları ve kaza tespit tutanağı ile mahkememizde ve ceza dosyasında alınan raporlar arasındaki kusur çelişkisinin giderilebilmesi için —-kişilik bilirkişi heyetinden rapor almak gerekmiştir.
Bilirkişi heyetinin —– oranında asli, müteveffa—-oranında tali kusurlu bulunduğu tespit edilmiştir. Taraflarca bu rapora da itiraz edilmiş ise de; alınan raporun yeterli olduğu görülmekle rapora itirazların reddine karar verilmiş ve dosya hesap yapılmak üzere aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiştir.Bilirkişinin — tarihli raporunda:— iptal kararı ile —– dikkate alındığında davacıların muhtemel bakiye ömrünün — belirlenerek ancak maddi zararı progressive rant yöntemi ile hesaplanarak rapor tanzim edilmesi gerektiği, davacının indirimsiz maddi zararının —– maddi zararın kaldığı, yapılan ödemenin yetersiz olduğu” görüş ve kanaati ile raporunu ibraz etmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili rapordaki hesaplama yöntemine itiraz etmişi ise de; yargılama devam ederken — iptal kararı sonrası —- uygulanmasının ülke gerçeklerine daha uygun olması ve —- kullanılmasıyla hesaplama yapılmasını benimsemesi nazara alınarak alınan son raporun bu yöntemle hazırlandığı anlaşılmış ve hükme esas almak gerekmiştir. Yine davalı davadan önce ödeme yapmış ve bilirkişice ödeme tarihindeki verilere göre —- hesaplama yapılmadan ödemenin yetersiz olduğu tespit edilmiş ise de; Mahkememizce — celsede davalı vekiline ödemeye ilişkin ibraname tanzim edilmiş ise sunması için kesin süre verilmiş, kesin süreye rağmen ibraname sunulmadığı anlaşılmıştır.—- değerlendirilmesi için öncelikle ibraname tanzim edilmiş olması gerekmekte olup, davadan önce ödeme yapılmış olması — değerlendirilmesi için yeterli değildir. Dosyada bu yönde bir delil bulunmadığından ve güncel hesaplamada davacının bakiye —- daha zararı bulunduğundan mahkememizce rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, aynen benimsenmiştir.
Davacı vekili — maddi tazminata hükmedilmesini, maddi tazminat hesabının raporda belirtildiği gibi —- uyarınca ——- yöntemi baz alınarak yapılmasının talep edildiğini beyan etmiştir. Mahkememizce rapor ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davacının davalı —- tarihinde başvuruda bulunduğu anlaşılmış, daha sonra iş bu dava açılmadan evvel —-ilamı da gözetilerek ilk başvuru tarihinden itibaren — iş günü sonrası davalının temerrüde düştüğü kanaatine varılmış neticeten davanın kabulüne, toplam — destekten yoksun kalma tazminatının — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, toplam—– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli —-harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan —– davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 3.233,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.07/12/2021